evet devam ediyor ve devamýný bekliyoruz...
evet devam ediyor ve devamýný bekliyoruz...
Aþký Ya Yaþarsýn Yada Yazarsýn...
Diyen Þair Sonra da
Ne Yaza Bildik... Ne de Yaþayabildik...
Demiþ...
SaRýma LaRciverRt Ol...
Bu kadar hýzlý cevap beklemiyordum doðrusu ..teþekkürler..........iyi okumalr
giriþ yapmadan önce okuyordum giriþ yayýp yorum yazdým![]()
ben tþk ederim bize böyle güzel bi yazý okuttugunuz için...
Aþký Ya Yaþarsýn Yada Yazarsýn...
Diyen Þair Sonra da
Ne Yaza Bildik... Ne de Yaþayabildik...
Demiþ...
SaRýma LaRciverRt Ol...
ya iyiki siteye geldiniz siz valla hah söyle birazda güzel seyler okuyalým dimi devamýný bekliyoruz heyecanla![]()
Gözlerimdeki yansýman Senden öte bir Sen, Sana verecegim o can Benden öte bir Ben...
Bu yazýlarý neden editörler kýsmýna taþýmýyorsunuz, yoksa beðenmedinizmi.
T.C VATANDAÞI, NE MUTLU TÜRKÜM DÝYENE
16-17-18-
“Allah razý olsun yavrum. Ýyi edersin. Ben garibin de kimi kimsesi kalmadý biliyorsun. Kul kuldan, kul Allah’tan demiþler bilirsin.”
“Size yiyecek bir þeyler hazýrlayayým” dedi komþu kadýn.
“Yorulma bacým”
“Yok, olur mu hiç! Halanýn misafiri bizim sayýlýr.” Diyerek hemen kalkýp evine gitti. Hasan’la hala da dertleþmeye baþladýlar.
Az sonra, kadýn elinde kocaman bir tepsiyle geldi. Ýçinde çorba, yoðurt, yumurta, lavas ekmeði vardý. Sofra kurulurken, Hasan, “demek daha iyi insanlar var dünyada” diye düþündü. Kalkýp elini yüzünü yýkadý. Bahçedeki kýrýk musluk baþýnda elleri buz kesti. Su o kadar soðuktu ki, içeri zor kaçtý. Soba çýtýr çýtýr yanýyordu içerde. Komþular toplanýp, biraz odun, tahta almýþlardý halaya.
Sobaya sokuldu Hasan. Ellerini sobaya doðru uzatýp ýsýtýrken Hatçe halaya dönüp,
“Hala, yarýn Ýstanbul’a gideriz. Sen Ayþe’nin yanýnda kalýrsýn. Bir büyük olarak baþlarýnda bulunursun. Allah nasip ederse, ben de hemen gider gelirim inþallah” dedi.
Yemeklerini yedikten sonra,
“Hala ben çok yorgunum. Sen de yat. Yarýn yola çýkarýz inþallah” deyince, Kadýncaðýz. Yere bir minder açtý, bir de yastýk verdi yanýna, yorgan zaten köþede katlý duruyordu. Aldý Hasan. Hatçe hala düþünüyordu. Hasan’a henüz yarýn gitmek konusunda bir þeyler söylememiþti. Hasan yataðýna uzandýðýnda, onu çocuðuymuþ gibi seyretti bir süre ve,
“Gidelim ya oðlum. Benim de burada kimsem kalmadý. Ne iyi oldu geldiðin. Komþulara fazlasýyla yük oluyorum burada. Sað olsunlar, evimi yýkýyorlar, süpürüyorlar, ne piþirseler getiriyorlar. Gidelim oðlum. Merak etme, sen uyu. Ölmezsek sabaha kadar gideriz inþallah“ diyerek ýþýðý söndürdü.
Sabah olduðunda kadýncaðýz kalkmýþ, etrafý toparlamýþ, bir iki parça çamaþýrýný ve ilaçlarýný koyduðu çýkýnýný hazýrlamýþtý bile. Hasan gözlerini açtýðýnda onu baþ ucunda hazýr bekler buldu.
Gece bir sürü karýþýk rüyalar görmüþtü. Hatýrlamaya çalýþtý, ama hatýrlayamadý. “boþ ver...” deyip kendi kendine ayaða kalktý. Bir iki esnedi. Sonra giyinip, yataðýný topladý.
Bu arada komþu teyze, içinde bir tas süt, biraz ekmek, birkaç dilim örgü peynir ve çay olan bir tepsiyle içeriye girdi.
Daha günaydýn demeden, “Kusura bakma oðlum, Allah ne kýsmet ettiyse” diyerek içeri girdi.
“Zahmet etmeseydiniz, biz yolda bir þeyler atýþtýrýrdýk” diyen Hasan’a, dönerek,
“Olur mu hiç. Biraz yiyin dedi ve tepsiyi yere koydu.
Birlikte oturdular sofraya, hem yemeklerini yiyor, hem konuþuyorlardý. Bu arada Hala komþusuyla helalleþiyordu:
“Kýzým, yavrum, hakkýný helal et. Belki bir daha sizleri göremem. Ýçerdekileri al. Ya da ihtiyacý olan birilerine ver. Allah’a emanet olun. Sizlerin çok iyiliðinizi gördüm. Hakkýnýzý helal edin”
Yola, çýkmak için evin kapýsýný kapattýklarýnda, tüm komþular yolculamaya gelmiþ, dýþ kapýnýn önünde büyük bir kalabalýk oluþturmuþlardý. Hepsiyle teker teker vedalaþýp helallikler dilediler birbirlerine.
Hasan bir taksi çaðýrýp geldi. Bindiler, el sallayarak ayrýldýlar sokaktan. Yaþlý kadýn mahallelisine taksinin camýndan bakarken tülbendinin ucuyla gözünün yaþýný siliyordu bir yandan da. Yýllarýný geçirmiþti onlarla.
Biletlerini alýp yola çýktýlar.
Ýstanbul’a yaklaþtýklarýnda güneþ batmak üzereydi. Ýstanbul terminaline girdiklerinde, yaþlý kadýn þaþkýnlýkla saðýna soluna bakmaya baþladý. Bakýþlarý ürkek ve korkuluydu. Bu kadar insan kalabalýðý görmemiþti hayatý boyunca. “Acaba iyi mi ettim gelmekle” diye düþündü kendi kendine. Ama baþka da çaresi yoktu. El daha ne kadar bakardý ona. Bütün bunlarý kafasýndan geçirerek, “Bakalým. Kader zahir. Hayýrlýsý... ne yapalým” diye nokta koyarak düþüncesine, “ya bismillah” deyip indi otobüsten.
Yarým saat zaman geçmiþ geçmemiþ, evin kapýsýna varmýþlardý. Hala, takside geldikleri süre içinde hiç sesini çýkarmamýþ, sürekli geçtikleri yollarý seyredip durmuþtu.
Hasan’ýn yüreði hop hop ediyordu. Üç günlük ayrýlýða dayanamayan bir kiþi aylar, belki yýllar sürecek bir ayrýlýða nasýl dayanabilecekti.
Ayþe de ayný duygular içindeydi onlara kapýyý açtýðýnda. Sevgi koþarak, “babiþkom gelmiþ!” deyip boynuna atýldý Hasan’ýn. Hasan’ýn ilk sözleri,
“Durun hele, size kimi getirdim! Ýþte halamýz” oldu.
Ayþe’nin sevincine diyecek yoktu. Bir büyükleri vardý artýk evlerinde. Bu düþünceyle,
“Hoþ geldin hala, ne kadar sevindim. Öpeyim” dedi Ayþe. Elini öptü eþikte yaþlý kadýnýn.
iyi akþamlar arkadaþlar..
yazýnýzýn devamýný bekliyoruz...
bir ara apdullah palazýn hikayesi vardý ona döndü![]()
onuda Abdurrahman abi atýyordu böle parça parça ama çok heycanlý oluyordu þimdi olduðu gibi...
Aþký Ya Yaþarsýn Yada Yazarsýn...
Diyen Þair Sonra da
Ne Yaza Bildik... Ne de Yaþayabildik...
Demiþ...
SaRýma LaRciverRt Ol...
19-20-21-
Ýçeri geçip oturdular. Gelmiþten geçmiþten, acý tatlý anýlardan söz ettiler. Sevgi büyük halayý çok sevdi. Ona þirinlikler yapmaya baþladý hemen. Birbirlerine hemencecik kaynaþtýlar böylece.
Zaman bir su gibi akýp geçmiþti. Ayrýlýk zamaný yavaþ yavaþ yaklaþýyordu. Hasan, bir gün yatarken, aðýzlarýna almaya bile çekindikleri ayrýlýktan söz açtý:
“Bir haftamýz kaldý. Artýk hazýrlýk yapmalýyým. Sizleri çok özleyeceðim. Zamaný çok iyi deðerlendirmeliyiz.”
“Kýsa gün .çabuk geçer Hasan. Hem hala da var, bizi merak etme” diyen Ayþe onu rahatlatmaya çalýþýyordu ama, belliydi ki ikisi de rahat deðildi.
Hasan zamaný sindire sindire yaþamak istiyordu. Ama yine de bir telaþ içine düþmekten kendini alamadý bir süre. Bir yandan evin kendisi olmadýðý zamanda gereksinimi olan erzak teminine çalýþýrken bir yandan da ailesiyle hoþça vakit geçirmeyi ihmal etmiyordu. Onlarý gezmelere götürüyor, hemen her gün mutlaka deniz kýyýsýna iniyorlardý.
Gidiþten önce verilen bir haftalýk izin bitmek üzereydi. Son günlerde Sevgi’yi hiç yanýndan ayýrmýyordu Hasan. Onun her anýný fotoðraflýyor, götüreceði eþyalarýnýn arasýna koyuyordu.
Sevginin erken uyuduðu bir geceydi. Hasret giderecek çok az zamanlarý kalmýþtý. Uyku düþman gibi gözüküyordu gözlerine. Bir ara, sabaha karþý, eþine,
“Seni o kadar çok seviyorum ki, sana doyamadan ölecekmiþim gibi geliyor. Acaba içime mi doðuyor...” dediðinde, Ayþe bu güne kadar hiç sarýlmadýðý ölçüde sýkýca sarýldý kocasýnýn beline ve,
“Sus... deli misin! O nasýl söz öyle! Bizim sevgimiz her güçlüðü yener. Göreceksin, dönüp geleceksin ve yine eski mutluluðumuza kavuþacaðýz” demesine dedi ama, kendisinin de içini bir kurt kemirmeye baþladý. Göz yaþlarý sezilmesin diye gizliden bir elini çekip kocasýnýn belinden sildi göz yaþlarýný. Birkaç dakika boyu öylece sýký sýkýya sarýlý kaldý Ayþe’nin elleri.
Konuþtular, konuþtular. Konuþtular... eski günleri hatýrlatan eksik hiçbir söz kalmasýn istiyorlardý. Son birkaç geceleri hep böyle geçirdiler.
Ayrýlýk günü gelip çatmýþtý. Sýradan bir günmüþ gibi kahvaltý ettiler hep birlikte. Valizler hazýrlandý. Týraþýný oldu Hasan. Sevgi sezmiþ gibi, Babiþko'sunun bir an bile peþini býrakmýyordu. O týraþ olurken bile yanýndan ayrýlmamýþ, babasýnýn sabunla köpürtülmüþ suratýnýn altýndan çýkacak öpülesi yüzünün çýkmasýný beklemiþti ve kondurmuþtu öpücüðü hemen yanaðýna.
Öðleyin bölükte olacaklar, saat üçte yola çýkacaklardý. Vedalaþýldý. Kýzýný, Hatçe Hala’nýn ellerini öptü ve Canlarý’ný, Sevgiyle Ayþe’sini ona emanet ettiðini söyleyerek evden ayrýldý. Ayþe, sonra limana gelecek, onu orada uðurlayacaktý.
Bölükte bir koþturmaca, bir telaþ vardý. Kendisi gibi yüzlerce asker hazýrdý. Bazý eksiklikleri de orada tamamlayýp araçlara bindirildiler ve doðru limana.
Gemi limanda onlarý bekliyordu. Liman týklým týklým doluydu. Onlarýn araçlarla geliþini görünce limandaki kalabalýkta bir alkýþ sesidir koptu. Bir çýðlýktýr yükseldi peþinden. Biliyordu Hasan, bu sevinç, Türk Ordusunun, dalgalanan al yýldýzlý bayraðýn sevinciydi.
Yolculuk baþlayacaktý birazdan. Ucunun nerede olduðu meçhul bir yolculuk... Güneþ omuzlara ayrýlýk acýsýný, gönüllere gurbet sancýsýný, dudaklara veda tasasýný býrakmýþtý. Bütün askerlerin, eþ ve çocuklarý, ana baba ve yakýnlarý ayný aðýrlýðý duyuyordu. Onlar için, al bayraðýn sevinci de olsa buruk bir sevinçti yine de. Çünkü, canlarý, ciðerleri gidiyordu. “ölümle ayrýlýðý tartmýþlar. Elli gram fazla gelmiþ ayrýlýk” sözünün ne kadar isabetli söylenmiþ olduðunu düþündü Hasan. Gidenin kalbi cam kýrýklarýyla dolu, kalanýn gözleri, denizleri taþýrmýþtý. O gülen yüzlerde aðlamanýn asaleti gizliydi.
Ayrýlýk baþlý baþýna bir tarifsiz çýðlýktý. O içteki çýðlýðý, bir trenin düdük sesi, limandan ayrýlan bir gemiyi uðurlayan insanlarýn üzüntüsü kapatamazdý.
Ayþe, Sevgiyi çok güzel giydirmiþti. Kendisi de özenle hazýrlanmýþ, hafif de bir makyaj yapmýþtý. Hasan’ýn hafýzasýnda o güzel haliyle kalsýn istiyordu. Kalabalýðýn içinde Hasan nihayet fark etti onlarý, koþup kucakladý. Son dakikalarýnda kýzýný hep kucaðýnda tutmak istiyordu.
“Baba, bizi de götür. Ben de gelmek istiyorum” sözleri onu aðlatýyor, göz yaþlarýný gizlemek için büyük çaba sarf ediyordu. Bir yandan da öbür koluyla sarýyor Ayþe’nin ince belini, içinden geçmiþe ve geleceðe dair dumanlý resimler geçiyordu.
Diðer askerlerin durumlarý da aynýydý. Kalabalýkta birilerine sarýlmamýþ üniformalý hiçbir kol yoktu.
selamlar burdamýsýnýz arkadaþlar.....
Evet þenel haným, isterseniz sohbet bölümüne gelin
Görüþleriniz bizim için önemlidir
0342 5171254
22-23-24
Son nasihatlerini bu þekilde verdi Ayþe’ye. Birbirlerine yapýþýk gibi, böylece acý düdük çalana kadar el ele, kol kola kaldýlar.
Vapur düdüðü bütün kalplere bir hançer gibi saplanmýþtý. Bir hareket, bir kaynaþma, bir göz yaþý seli ortalýðý almýþtý. Son bir kez daha sarýldý kalabalýðýn tümü birbirlerine, ama ikinci düdük onlarý ayýrdý. Askerler aceleyle gemiye binmeye baþladýlar. Ok yaydan çýkmýþ, sonu belirsiz yolculuk baþlamýþtý.
Gemi, yavaþ yavaþ denizi yararak ilerledi. Bir ayrýlýk düdüðü daha çaldý. Uzun uzun...
Arkasýnda beyaz köpükler býrakarak, ardýndan dökülen göz yaþlarýna eþlik ediyordu. Göz yaþlarý ve dualar gemi bir nokta gibi kalýncaya kadar devam etti. O noktaya son bir defa daha eller sallandý ve daðýlmaya baþladý herkes aðýr aðýr.
Ayþe de, Sevgi’nin elinden tutmuþ, hem yürüyor, hem aðlýyordu. Ne kadar yürüdüler farkýnda bile deðildi Ayþe. Kýzýnýn,
“Anne ayaklarým aðrýdý. Eve gidelim?” sözüyle kendine gelebildi ancak. Dolmuþa binmeyi unutmuþ, rastgele yürümüþlerdi uzun süre. Aceleyle bir dolmuþ çevirip bindiler.
Anahtarý çevirdi. Kapýyý açtý merdivenleri sürünürcesine çýktý. Hala karþýladý onu:
“Yavrum, nerede kaldýnýz, merak ettim!”
“Sorma hala, sorma... ondan ayrýlmak o kadar zor ki!” dedikten sonra, koþarak yatak odasýna gitti. Yataða kapandý, hýçkýrarak aðlamaya baþladý. Bir yandan da kýsýk sesle konuþuyordu: “Seni þimdiden özledim. Çabuk gel aþkým... sensiz yaþayamam ben. Allahým, ne olur, sað salim Hasan’ýmý bana kavuþtur. O benim hem anam hem babam, hem kardaþým, aþkým... her þeyim. Bizi ayýrma!”
Hatice hala kulak kesildi. Hýçkýrýklara boðulduðu dýþardan belli oluyordu. Bir müddet aðlayýp boþalmasýný bekledi kapýnýn önünde. Sonra,
“Kýzým, kendine gel. Bak Allah’ýn gücüne gider. Ne var bunda, inþallah tez gelir. Sonra gülersiniz bu yaptýklarýna” diyerek onu teselli etti.
Ayþe, o gece sabaha kadar oturdu. Hasan’ý düþündü. Aðladý, düþündü, zaman zaman-geçmiþ anýlarýný gözünün önüne getirerek-güldü.
Gün neredeyse aðarýyordu. Baþýný yastýða koydu. Biraz dalmýþ olduðunu ortalýðýn iyice aðarmýþ olduðundan anladý. Dalmýþ olduðunun bir baþka belirti daha vardý. Üzerine battaniye örtülmüþ olduðunu görmüþtü gözlerini açtýðýnda. Kapý da örtülmüþtü. O an kendisini, zavallý bir çocuk gibi hissetti.
Üzerini Hala örtmüþtü. Onun daldýðýný fark etmiþ namaza kalktýðýnda, açýk olan yatak odasý kapýsýný da onu uyandýrmadan sessizce çekip kapatmýþtý. Ayþe gözlerini açtýðý sýra hala abdestini almýþ namaza durmak üzereydi. Camiden gürül gürül ezan sesi geliyordu. Seccadesini açtý. Namazýný kýldý ve ellerini açtý: “Tanrým, birbirlerini seven bu çocuklarý ayýrma” diye defalarca dua etti. Sonra topladý seccadesini. Tespihini eline aldý. Pencerenin kenarýna oturdu ve dýþarýyý seyre daldý. Ýnsanlar yavaþ yavaþ uyanýyordu. Namazdan dönenler, iþçiler, sonra öðrenci kalabalýðý sokaðý doldurmuþtu.
Mevsim sonbahardý. Yapraklar saða sola uçuþuyordu. Belli ki hava esintiliydi. Epey zaman bakýp durdu hala öylece sokaða. Hasan’ý, Ayþe’yi düþündü. Bir ayak sesiyle irkilip döndü. Sevgi, minik ayaklarýyla güne baþlamýþtý. Ellerini ovuþturarak ona yaklaþýyordu.
“Halacým annem kalkmadý mý?”
“Hayýr. Gel minik kuþum, güzel kýzým gel. Biraz dinlensin annen. Çok yorgun biraz uyusun. Acýktýysan, sana kahvaltý hazýrlayayým.”
“Ben yemek istemiyorum. Süt içicem.”
“Peki kýzým. Þimdi getiririm. Sen þuraya otur bakýym.”
Hala, aðrýyan dizlerini ovalayarak kalktý yerinden, mutfaða gitti.
Bu arada Sevgi koþarak annesinin odasýna girdi.
“Anneciðim, ben geldim” diyerek sokuldu onun yanýna. Sarýldý annesine. Ayþe’nin uykusuzluktan ve aðlamaktan þiþmiþ gözleri açýlmýyordu. Hala, sütü vermek için Sevgi’yi arayýp bulduðunda, anne ve kýz koyun koyuna birbirlerine sarýlmýþ ve uyumuþlardý tekrar. Kapýyý çekip çýktý sessizce.
Vakit nerdeyse öðleye yaklaþmýþtý. Hala, ses çýkarmamaya dikkat ederek evin içinde dolaþmýþ biraz, sonra yine pencere önüne gelip oradan hiç kaldýrmadýðý sandalyesine oturmuþ dýþarýdan gelip geçenleri seyrediyordu.
“Günaydýn hala!” sesiyle döndü. Anne, kýz karþýsýndaydý.
“Nasýlsýn kýzým, iyi misin?” diye söze baþladý. “Dün çok yoruldun. Kendini helak ettin yavrum” diye devam etti.
“Ne yapayým hala onsuzluða dayanamýyorum.”
O gün, Ayþe ne yaptýðýnýn farkýnda olamadan, ufak tefek iþlerle uðraþarak, dolaþýp durdu evin içinde. Sevgi
sohbet sayfasýna nasýl geliniyor ...nerden..
Canlý Yayýn - Sohbet ve Radyo
buradan gidebilirsiniz...
Aþký Ya Yaþarsýn Yada Yazarsýn...
Diyen Þair Sonra da
Ne Yaza Bildik... Ne de Yaþayabildik...
Demiþ...
SaRýma LaRciverRt Ol...