kardeş eline kalemine saglık beni 40 yıl önceki çocukluguma götürdügün için tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
kardeş eline kalemine saglık beni 40 yıl önceki çocukluguma götürdügün için tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
ah eski günler ah nerde ...
Yankee Sat abim nerdesin o güzel yazılarına hasret bırakma bizi valla uyumadan önce iyi geliyordu yazıların şimdi bak gözüme uyku girmiyor dön ne olur
ARKADAS BENİ CİYERGAH ETTİN HA
1976-77 Öğretim yılı olmalı. Çünküorta birinci sınıfta olduğumu hatırlıyorum. Edebiyat öğretmenimizMehmet hocaidi. Bir gün “Hasan gaz lambasında mı çalışıyorsun ?” diye sormuştu. Ben de ürkerek, heyecanlı bir şekilde “Evet öğretmenim, ancak bunu nasıl fark ettiniz ?” diye cevap verip, bir de soru sormuştum.
Çünkü o yıllarda İlçemiz Nizip’de, özellikle köyden gelen öğrenciler üç beş kişilik evler kiralayarak kalıyorlardı. Henüz on – on beş yaşları arasındaki bu öğrencileri kötü alışkanlıklara düşmemesi için, okulun öğretmenleri zaman zaman evlerine kadar gidip öğrencileri kontrol ederlerdi.
Öğretmenimizin sorusu üzerine, acaba öğretmenlerimiz bizim eve gelip evimizi mi kontrol etti diye düşünmüştüm.
Önceki sorumun da cevabını almadan öğretmenim, öğretmenime bir soru daha yöneltmiştim “Öğretmenim yoksa bizim evi mi kontrol ettiniz?”.
O da, “Hayır Hasan, bakıyorum da her gün saçın ütülmüş geliyor. Hangi gün ne kadar kitap okuduğunu saçından anlıyorum” demez mi. Onun bu sözü üzerine, hem mahcup olmuş hem de sevinmiştim.O yıllarda ilçedeakşamlarısık sıkelektrikkesintisi vardı.
Köyden gelen öğrenciler henüz köylerimizde ve oturduğumuz evlerde elektrikle tanışamamıştık. Elektrikli lambalarda ders çalışmak içimizde bir özlemdi sadece.
Bu yüzden olsa gerek, öğretmenimin gaz lambasında çalıştığımı bilmiş olmasından mahcubiyet duymuştum. Ancak, onun beni herhangi kötü bir şeyle suçlamamasından da oldukça sevinmiştim. Ayrıca, öğretmenimin üzerimde bu kadar ilgisinin olması da ayrı bir gurur kaynağım olmuştu. Onun dersine daha fazla çalışmalıydım. Öyle de oldu. Bu yüzden derslerimin arasında en iyi edebiyat dersim olmuştu diyebilirim.
Bazen, o günleri düşünüp de “iyi ki de o günleri yaşamışız” diyorum. Çünkü, o günlerin yaşanılması ve hatırlanmasıyla günümüzün önemi daha da artıyor...
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
insanların kültürünü unuttuğu yozlaşmaya yüz tuttuğu şu günlerde bu site Nizip için çok hayırlı olacaktır...eskiden tüm komşular toplanıp (kimin arabasının olup olmadığının hiç önemi yok) karpuz atana pikniğe giderdik, çaylar pişirilir çocuklar suya iner kadınlar dedikodu yaparlardı tabi bizim gibi yeni yetmeler ve biraz da tuzunda delikanlılık tohumu bulunanlar suya inmez kızlara bakardık... aslında gözler hiç buluşamayacak buluşsa bile konuşulamayacak konuşulsa bile bunun tekrarı olmayacaktı... bu ve bunun gibi manevi imkansızlıklar içinde büyüdük,biraz duygu ve sevgi fakiriyiz denebilir burdan okuyan büyüklerime seslenmek istiyorum çocuklarınıza biraz daha özgürlük tanıyın... her alanda olabilir onlara herzaman arkalarında olduğunuzu hissettirin.bana soracak olursanız eğer seçme hakkım olsaydı yine Nizip te doğmak ve aynı anne ve babanın çocuğu olmak isterdim...
saygılar....
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:25 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
Bir sürü belli belirsiz görüntüyü hızla geçen bir film kareleri toplamı. Kamera gerilere, geçmiş bir tarihe gidiyor imajı vermek için hızlıca döneniyor. Görüntüde bir oda ve odada bir kanepe, koltukta diyebiliriz, diğer eşyalar belirsiz, flu, , alacalı renkler var sadece. Koltuk yada kanepe görüntüde, yani fizik kurallarına göre üç hadi bilemediniz dört kişi alır oysa bu onu küçümsemekten öteye gitmez. Çünkü eşyaya anlam yüklemeyi sevmeyen benim için bile bu eşya diğerlerinden sonsuz kere farklı, anlamlı ve şahitlik yaptığı olaylar nedeniyle ortak olduğu hayata yaşanmışlık ve ruh katan, renkleri-desenleri yaşanan olayın coşkusuna ve önemine göre farklılık gösteren, evi bir şiir olarak düşünürsek en önemli mısrasıydı şüphesiz... 20 küsur sene öncesi...
Bir baba...
Çocuklarını her daim kendi kararlarını vermek üzere yüreklendirmiş, gündüz işini yapıp gece üniversite öğrenciliğini sürdüren, çalışkan, haksızlığa ne pahasına olursa olsun dayanamayan, klasik bir baba tipi, haberleri izlemekte...
Bir anne...
Herdaim pür neşeli, şen şakrak, hayat dolu, bol kahkahalı bir hayata bakış açısı, okulu kırabilecek kadar muzip bir öğretmen (her zaman değil ama), öğrencileri hep çok başarılı ve her yıl okullar açılınca ve öğretmenler gününde asla unutulmayan, evinde de tatlı sert ama çoğu zaman dominant bir anne, masayı hazırlamakta...
Bir küçük şımarık kız çocuğu...
5.5 yaşında, birinci sınıfa gidiyor, zafer kazanmış edasıyla mutlu, yazının esas eşyasına uzanmış yüzü koyun ayaklar havada, önündeki kitabı okumakta...
Şımarık, çünkü hem çekirdek ailenin ilk çocuğu ve hem de bir aşiret kadar kalabalık anne tarafının ilk torunu. Bir dolu teyze- dayı, çocuklara adeta tapan bir anneanne ve büyükbaba. Sevgi dolu ama ne yazık ki sınırsızlar. –oysa çocuk dediğin sınırsız bir hayatta kaybeder kendini- Ona kötülük ettiklerinden bihaber büyükleri tarafından sınırlarını bilmeden büyümektedir çocuk.. Güzel olan koşulsuz sevgi ve ilgileri, sonradan herşeyle başaçıkabilme yetisini ve kendine güveni geliştirecek altyapıyı da vermişler şükür ki. Yine de kız çocuğu gerçek bir "şımarık" olmaktan kendini alamamakta ve yıllar sonra üstüne yapışan hoşlanmadıklarını atmak ve varolmanın sorumluluğunu layığıyla taşımak çok vaktini aldı. Hep söylerim belli bir yaştan sonra kişi mesuldür kendinden, başka tarafı sorumlu tutmaya gerek yok... Neyse hikayemize dönelim...
Küçük kız çocuğu ogün hayatın ilk kuralını öğrendi: "güçlü, güçsüzü devirir.-fiziksel güç gerçekten güç müdür??-... İrikıyım arkadaşı okuldan çok nişana gelir gibi giyinen Elif, günlerdir her ders ve ders aralarında bu kısa ve çiroz kızı çimdiklemekte ve bundan da haz duymaktadır. Ogün olan olur, tüm gücünü toplayan kız, korkmamayı ve ona meydan okumayı kafasına koyduğundan, önce ona bağırır ve "yapma" diyerek güzel bir şaplağı eline indirir. O gün aslında o ana kadar herkesin onu kayıtsız şartsız sevmeyeceğini de anlamış, buruklaşmıştır. Doğal selection ile bir hayvan olsa yokolacağını düşünür ama baskın ruhu buna izin vermez. İlkokulu bitiren nişan kızı, çarçabuk evlenip, arkasından koşan varmış gibi bir de çocuk doğurur, çocuk yaşta. "Önümüze gelene bir tekme" mantığıyla büyüyen bir üç yaşında üç dişli canavarı vardır artık, yaman bir "savaş" isminde...
Aynı kanepe yada koltukta yaşanan bir çok resim var hafızamda. Sırası geldikçe anlatacağım birbir. Yalnız ayrılma hikayemiz sandığımdan keyifli oldu. Onunla ayrıldıktan sonra, hüzünlü kareleri eğlenceye çevirmeyi başardığımdan, yine çok şey borçluyum ona. Belkide bizim evimizdeki görevini tamamlamıştı ve yeni kahramanlara kucak açacaktı, bir iki yenilenme hamlesinden sonra. Kendisi evimizden ayrılırken üstündeki bir çok anıyı resmedip, dondurup saklamış, bundan da gizli bir haz duymuştum. Gelip üç adam onu kaldırdığında üstünde yaşananlarla sanki onu kaldırmak imkansız gibi gelmiş ve içimden kıs kıs gülerek izlemiştim olanları. Bana göre kaldıramayacaklardı, sandıklarından daha da ağırdı, onlar göremese de taşıdığı ne çok şey vardı. Birkaç dakikada bir gün önceden başladığım anıları stoklama işimi tamamladığımdan kaldırmaları kolaylaşacaktı, üstündeki anılarımı almasaydım zor kaldırırlardı...
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
Bu gün çok mutluyum çok hafifim tüy misali.
Hayatta bazı şeyler yolunda gittiğinde mutlu olunur ya?
İşte o zaman dilimlerinden birindeyim şimdi.
Böyle zamanlarda hayatın her şeye rağmen,
Yaşanılası olduğuna dair inancımız yenilenir,
Gönlümüze hapsettiğimiz özümüzdeki iyilik tazelenir.
Karşılıksızca mutlu ettikçe insanları,
Yüzümüzde Dünyanın en nadide çiçeği filizlenir.
Her muhtaca demetlerce verebiliyorsak çiçeğimizden eğer;
Mutlu olmak için inan risk almaya değer...
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
Bende bugün çok mutluyum çünkü siz yazmaya başladınız yine Yankee Sat
Devamını bekliyoruz...
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:26 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:26 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:26 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:27 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.
İnsanlar neden birbirlerini üzerler neden hep çıkar ve mefaatlerini düşünürler bilemiyorum. Bu çıkarcılık ve menfaatçilik artık bizin genlerimize işlemiş.
Konu delta oscar tarafından (31.05.07 Saat 06:27 ) değiştirilmiştir.
OKUNU ATTIMI ÖLÜM, SIPERLER BOSUNA; O SATAFATLI YASAM VE PARA BOSUNA; GÖRDÜK BÜTÜN INSANLARIN IÇ YÜZÜNÜ, TEK GÜZEL SEY IYILIK,BASKA DÜSLER BOSUNA.