TAMAM KARDES SAOLSIN
Aşkı Ya Yaşarsın Yada Yazarsın...
SaRıma LaRciverRt Oldun...
ZoR GeL(MİŞTİ)
ZoR GeLMişTi BaNa SeNi SeVmEK
SeNi SeViYOrUm DeMeK
BeNi AnLaYaMaMaK ZoR GeLMiŞtİ..
BeNi,HiÇ AnLaYaMaMışTıM..
ZaMaNLa AlıŞtIm SaNa
İnAnDıM, GüVeNDiM
KoRkULaRıM TeK EnGeLiMDi..
OnLarı Da AşTım,oNLaRı Da YenDim..
Ve ŞiMdi..
Zor Değil SEVİYORUM DeMeK..
Ki DiYoRuM ArTıK, KoRkMaDan ÇeKiNmEdEn,
KeLiMeLeR BoğAzImA DüĞüMleNmEDen..
SENİ SEVİYORUM…..
Aşkı Ya Yaşarsın Yada Yazarsın...
SaRıma LaRciverRt Oldun...
UYUMAK İSTİYORUM
İki yıldız arası öğe asılı hamak....
Uyku, uyku...zamansız ve mekansız uyumak
Harfsiz ve kelimesiz düşünmek yaradanı.
İlgisizlik, her şeyden kesilmiş ilgisizlik;
Bilmeyiz ki, en büyük ilme denk bilgisizlik.
Usandım boşyere hep gitmelerden, gelmelerden
Bırakın uyuyayım, yandım kelimelerden. Göz kapaklarımda gün, kapkara bir kızıllık;
Kulağımda tarihin çıkrık sesi, bin yıllık.
Bir yurt ki bu, diriler ölü, ölüler diri;
Raflarda toza batmış peygamberlerden bildiri.
Hergün yalnız namazdan namaza uyanayım;
Bir dilim kuru ekmek, acı suya banayım!
Ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla
Yaşaya dursun insan, hayat dediği zanla
Sana Bir Şiir
Kara gözlüm
Güzel yüzlüm
Şirin sözlüm
Gel artık
Gel ki dinsin kalp ağrım
Bitsin artık bu kabus
Korkutmasın beni artık
Camları gölgeleyen buz
Soğuk gecelerde
Hayalinle yaşarım
Ah bir bilsem
Bilsem sevdiğini
Öyle mutlu olur
Öyle coşarım ki
Belki ancak o zama
Ancak o zaman ağlarım.
Made İn NizipLi
Sevmek İçin Geç Ölmek İçin Erken
akşamın acı su karanlığı içinden
soğuk kadife teması yalnızlığın
şuh bir kahkaha balkonun birinden
gizli işareti midir bir başlangıcın
sevmek için geç ölmek için erken
başbaşa çay elele yürümek derken
boğaz vapurları mı iskele sancak
telefonda kaybolmak sesini beklerken
insan insanı yeniler doğrudur ancak
sevmek için geç ölmek için erken
içimdeki gökkuşağı besbelli neden
bulutların içinden kuşlar yağıyor
bir şiire başlarsın birini bitirmeden
hiç kimse gözlerine inanamıyor
sevmek için geç ölmek için erken
sevmek sevildiğini bile farketmeden
yaklaştıkça ölüm soğuk bir yağmur gibi
sevmek zehir zemberek ve yürekten
gecikerek de olsa vuruşur gibi
sevmek için geç ölmek için erken
Kağıt Gemi
Deniz kıyısında
bir martıyla konuşurken görüyormuş
dostlarım beni sürekli
bir kaptanım çünkü
kağıt gemilerden
emekli
Kılları uzadıkça ellerimin
unuttum kağıtlardan
nasıl gemi yapıldığını
ki yaşlılığa uzanan
birer iskeledir parmaklarım
çözüldü uçlarından
nice kağıt geminin
palamarı
Çocukluğumun tahta atını
bozarak yaptığım iskeleye
küçük bir kağıt gemi
yanaşır mı dersiniz
kazısam ellerimdeki
bütün kılları ! ...
Seni Saklayacağım
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.
Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya...
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım...
Anlayacaksın.
Gizlice Sevgilim
Rüyalar bile geceleri bekler
Gizlice görünmek için
Yüreğimdesin, saklısında içimin
Gizlice sevgilim
Kimse bilmesin üzgünlüğümü
Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu
En gizli kuytularında ömrümün
Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu
Gizlice sevgilim, yaşam kadar acı
Canımı tutuşturan özlem gibi
Özlüyorum derin yokoluşta
Gizlice sevgilimi
Umut Işığı
Yalnızlığımın en ücra köşesinde
Yürüyorum yavaş adımlarla
Gölgem bana eşlik ediyor
Ölüm sessizliğindeki kaldırımlarda
Bir umut ışığı beliriyor
Belli belirsiz ufuklarda
Bir martının kanadındayım
Uçuyorum uzak diyarlara
Sessiz, sakin ve derinden
Adım atıyorum bulutlara
Sevdalarıma yataklık ediyor
Göz kamaştırıcı beyaz tarla
Kar olup yağıyorum
Dağların yamaçlarına
Eriyip akarsu oluyorum
Çoşup giden çağlayanlara
Dökülüyorum köpüre köpüre
Yosun tutmuş taşlara
Üzerlerinden tüy gibi kayıp
Ulaşıyorum ırmaklara
Yalnızlığımı geride bırakıp
Karışıyorum sonsuz deryalara.
Made İn NizipLi
Gerçek Aşk
Bütün gece düşündüm
Kendimi…
Bir de seni…
Uçurumlar keşfettim, çok büyük
Benim dünyamsa aksine küçük…
Birçok farkımız varmış meğer
Sen başka mıydın?
Anlayamadım…
Gözlerine bakamazdım ki
Ellerini tutamazdım
Seviyorum diyemezdim
Sıkılmışsın benden
Anlayamadım…
Keşfedemedim ne seni ne beni
Görmez oldun, duymaz…
Konuşmaz, gelmez…
Birisiyle gördüm seni dün
Sarılmıştınız…
Elleri ellerindeydi, gözleri gözlerinde
O kadar mutluydun ki
Kızamadım…
Bütün gece farkımızı aradım, buldum
Sen görmek, dokunmak, sarılmak istedin
Bense imkânsızı
Gerçek sandığım aşkı istedim...
Made İn NizipLi
Beni Hatırla...
Gece Tanrıyla Başbaşa kaldığında,
Gökyüzüne bakıpta, ufka dalğında.
Başını öne eyip, hüzünle dolduğunda
Beni Hatırla, Tek kaldığında...
Mustafa Kanal
Her hakkı mahfuzdur kopyalanamaz çoğaltılamaz
Haberin Varmı ?
Haberin varmı taş duvar
Demir kapı, kör pencere
Yastığım, ranzam, zincirim
Uğruna ölmeye hazır olduğum,
Zulamdaki mahzun resim
Haberin varmı ?...
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..
Çocuktum!
Anlatsan İnanmazdım
Sevginin hoşluğunu
Çünkü o zamanlar Okuma Yazma
Hatta konuşmayı bile bilmezdim
Ve hatta diyebilirimki ben seni
Çoçukluğumda kesinlikle sevemezdim..
Çünkü o zamanlar daha çocuktum
Ve geceleri tatlı tatlı uyurdum....
KADER
Sen bende bir tutku oldun,
Seni ne içimden söküp atabiliyorum,
nede unutabiliyorum,
Ama içimden geliyor, söylüyorum;
S İ Z LERİ S E V I Y O R U M
NİZİP-COM ÜYELERİ