Sevginizi Katar Mýsýnýz?
Geçenlerde Ýstanbul’dan bir aðabeyimiz buralara gelmiþti. Biraz çay içip biraz muhabbet etmek için bir mekana gittik. Oturduk mekana. Çay-sohbet-muhabbet üçlüsünden sonra servis elemaný tekrar yanýmýza gelerek sordu:
“Çaylarý tazeleyelim mi aðabey?” diye. Bizler olur dedik; Ýstanbul’dan gelen aðabeyimiz çok güzel bir þey söyledi o an:
“Getir ama çaya sevginizi katar mýsýnýz?”
Bunu dedikten sonra elemanýn çok hoþuna gitti bu. Ocaða döndüðünde:
“Masa 3’e en güzel en sýcak çaydan 2 tane alalým.” Dedi heyecanla.
Çok güzel söyledi. O an ben de gelen eleman da gülümsedik bu duruma. Sonrasýnda gelen çaylara diyecek yoktu. O kadar güzeldi ki o ana kadar sanki böylesine güzel bir çay içmemiþtim.
Sevgimizi katmamýz gerekiyor her þeye.
Sevgisiz yapýlan her þey anlamsýz, tatsýz ve tuzsuz olarak bize geri dönecektir çünkü.
Evde annelerimizin, eþlerinizin sofraya koyduklarý yemeðin tadýný hatýrlayýn. O lezzetini, damakta býraktýðý o etkiyi…
Nedir peki sýrrý bu lezzetin?
Hemen söyleyebiliriz; sevgi…
Bir kere daha diyorum; sevgisiz hiçbir þey olmaz.
Ýþimizi de severek yapacaðýz, insanlarý da seveceðiz, yürürken de koþarken de sevgi dolu olacaðýz.
Her þeyimizin ana merkezinde olacak sevgi.
Hayatý anlamlý kýldýracak en tatlý þey budur.
Unutmayalým ki sevgi; bize yaratýlýþýmýzdan verilen en güzel lütuftur. Sevgiyle geldik dünyaya; sevgiyle yaþamalý, sevgiyle yaþatmalýyýz.
Sevgiyle kalýn…
![]()