HACCI VE ÞÝARLARINI ANLAMAK
Hac, Ýslam’ýn þartlarýndan birisidir. Ýmkân bulan, þartlarýný taþýyan her mü’min, ona doðru bir ýrmak misali akmak için coþar, fýrsat kollar, öne atýlýr, yola koyulur, aþkla yürür; Mekke ve Kâbe’ye doðru…
Kâbe beytullahtýr; Allah’ýn evidir. Yeryüzündeki evlerin en þereflisi olup Müslüman’ýn hayatýnýn merkezindedir. Müslüman, namazýný kýlarken oraya döner, kurban keserken yönünü, dua ederken yüzünü o tarafa çevirir. Müslümanlar için en deðerli cihet Kâbe’nin olduðu cihettir. Müslüman, Allah’ýn beyti ile kuvvetli, daimi, asil ve yüce bir bað ile baðlýdýr. Bu baðlýlýk, Ýbrahim (a.s)’ýn nida ettiði güne kadar gider. Müslüman bu nidaya telbiye ile cevap verir. Bu güçlü bað, Müslüman’ý her yýl, Kâbe’yi ziyaret için heyecanlandýrýr, yüreðini kýpýr kýpýr þevklendirir.
Haccýn pek çok hikmeti ve faydasý vardýr. Öncelikle hac; Allah’a ibadet için meþru kýlýnmýþtýr. Bu ibadetle kul, yaratanýna yaklaþýr, ondan sevap ve mükâfat bekler. Af diler, baðýþlanma umar. Rýzasýný ve cenneti talep eder. Bu niyet esas olmakla birlikte haccýn, bedeni ve mali, kültürel ve içtimai, ahlaki ve insani, ilmi ve siyasi pek çok faydasý vardýr.
Müslüman uzak mekânlardan, ailesini, evlatlarýný, akrabalarýný býrakarak, malýndan sarf ederek, meþakkatlere katlanarak, zorluk ve yorgunluklar çekerek oraya gider. Bu kutlu yolculuk, yüce bir gaye içindir. Rabbinin beytini ziyaret etmek… Saf ve halis bir niyetle, bu yolculuða, O’nun üzerindeki kulluk hakkýný eda etmek için katlanýr. Zira dünya ve içerisindeki her þey Allah’ýndýr ve insanýn elinde emanettir. Helalden kazanýp helal yolda sarf etmek ise kulluðun gereðidir. Hac yoluna harcamak, umre için sarf etmek, sadaka vermek, zekâtýný ödemek kulluk görevidir.
Ýhram, namazýn tekbiri gibi hac ibadetine baþlamak demektir. Mikat sýnýrlarýna varan Müslüman, normal elbiselerinden sýyrýlýr ve özel ihram elbisesini giyer. Böylece, zengin ile fakir, siyah tenli ile beyaz renkli, amir ile memur hepsi ayný hal üzere olurlar. Her insan Allah katýnda; hak ve hukuk olarak, yaratýlýþ ve kulluk olarak eþittir, üstünlük ancak takvadadýr. Ýhram, bu eþitliði temsil eden kefeni hatýrlatýr. Ýhramla hac ibadetine baþlayan kul, kefen ile de ahiret yolculuðuna baþlar.
Ýhram giyen mü’min için bir takým yasaklar baþlar. Ýhramdan önce gönül ve beden, iç ve dýþ temizliðini yapmýþ olmalýdýr. Niyet ederek ihram elbisesine bürünen haccý, artýk dünya süslerini temsil eden kimi davranýþlarda bulunamaz. Týpký kefen giyen insan gibi, o da artýk istediklerini yapamaz.
Tavaf, Allah’ý, Mekke’sini ve beytini selamlamadýr. Hacerulesved’den baþlar ve yine onda biter. Tavaf, Müslüman’ýn dinçliðini, gücünü, kuvvetini, çaba ve gayretli simgeler. Küfre, þirke, þeytana, nefse, günaha, harama karþý duyarsýz, basiretsiz ve uyuþuk olmadýðýnýn ifadesidir. Mü’min, iç ve dýþ düþmanlara, hain plan ve projelere karþý teyakkuzda ve bilinçli hareket halindedir.
Hayat, Allah içindir. Koþmak da yorulmak da konuþmak da susmak da hep O’nun içindir. Hacerulesved, Allah ile yapýlan ahdin þahididir. Müslüman’ýn yedi defa yaptýðý tavaf, yani yedi rakamý, sýnýrsýzlýðý ve sonsuzluðu ifade eder. Allah’ým! Yaþadýðým sürece sana kulluk için varým, demektir. Ve tavaf mü’minin miracýdýr. Yedi kat semayý aþýp Rabbi ile buluþan Efendimiz (s.a.v) gibi, her kul, yedi þavta tamamladýðý tavafla, tek tek semalarý aþarak miraca çýktýðýnýn þuurundadýr.
Makam-ý Ýbrahim, sidre-i münteha’yý temsil eder. Tavaftan sonra iki rekât tavaf namazý onun arkasýnda kýlýnýr. Ve namaz mü’minin miracý deðil miydi? Birinci rekâtta Kafirun, ikincisinde Ýhlas suresini okuyan haccý, imanýný tazelemiþ olur. Kafirun suresi tevhidin ilk kýsmýný (la ilahe), Ýhlas suresi ise ikinci kýsmýný (Ýllallah) izah eder.
Sa’y, Allah yolunda bitmez ve tükenmez gayretin sembolüdür. Safa doðumun, Merve ölümün iþaretleridir. Safa’da baþlayan hayat, Merve’de biter. Bu iki noktada, kim, ne için yoruluyorsa sevabýný da ona göre alacaktýr. Allah için sa’y edenin mükâfatý, zemzemdir; selsebil, kevser ve ab-ý hayattýr. Allah için olmayan sa’y’ýn da sonucu, zakkum, irin ve ab-ý hemimdir. Haccý, oðluna su arayan Hacer misali, ümmetin evlatlarýna altýn kâselerde zehir sunanlara fýrsat vermeyeceðini ve onlara zemzem taþýyacaðýnýn çabasýyla cehd ve gayretini ilan eder.
Saçýný traþ etmek, Allah’ýn emirlerine baðlýlýk ifadesidir. Allah yolunda gerektiðinde kurban olmayý, Hz. Ýsmail’in teslimiyetiyle tescillemiþ olur.
Arafat, haccýn en büyük ve en mühim menasikidir. “Hacc, arafattýr” buyurur Liderimiz (a.s). Arafat, tüm Müslümanlarýn buluþtuðu muazzam bir topluluktur. Þeytanýn en bitkin, dualarýn en etkin olduðu gündür. Ayný mekânda, ayný hedef için toplanan bu büyük topluluk, mahþerin provasýný yapar. Bir gün tüm insanlar hesap için toplanacaklardýr.
Müzdelife, mücadele için taktik geliþtirme ve plan yapma karargâhýdýr. Yarýn þeytanla büyük bir mücadele olacak. Düþman hain, gizli ve kavi... Ýlk babamýza isyanýndan beri kinle dolmuþ, öfkeyle beslenmiþ... Haset ve kibri azýk edinmiþ… Gece boyunca hem istirahat yapýlacak hem de yarýnki iþler için kuvvet bulacak, vakfe yapacaktýr. Geceler önemlidir. Gece abid, gündüz mücahittir mü’min. Gecesi boþ olanýn gündüzü de boþ olur. Müzdelife, istirahat yeridir, uzun kalýnacak yer deðildir. Týpký dünya gibi, asýl kalýnacak yer ahirettir, dünya geçicidir.
Þeytan taþlama, en büyük düþmaný unutmamaktýr. Þeytanla insan arasýnda bitimsiz bir savaþ vardýr; ilk günden kýyamet günün dek süren… Þeytan tüm þerlerin kaynaðýdýr. Haccý, þeytaný taþlayarak, þeytaný ve onun yolundan yürüyeceklerden gelecek tüm kötülükleri taþlar. Yedi taþ, týpký yedi tavaf gibi sonsuzluðu simgeler. Ebedi olarak þeytanýn ve þeytanýn sevdiði faiz, zina, kumar, içki, kin, öfke, hased, terör, fitne, fesat, þirk, haram, günah gibi tüm kötülüklerin de düþmaný olduðunu ifade eder.
Hac yapýp memleketine; evine, mahallesine, beldesine, þehrine, köyüne dönen Müslüman, yaþantýsýyla çevresine iyi örnek olmalýdýr. Allah’ýn iþaretlerine þahit olmuþ, hacerulesved’le ahdini yenilemiþ bir Müslüman’ýn ferdi, ailevi ve içtimai hayatý gýpta edilecek bir hayat olmalýdýr. Hac, bir milad olmalý, hacdan önceki Müslüman ile hacdan sonraki Müslüman arasýnda gözle görülür belli bir fark olmalýdýr.
Hz. Ýsmail’den fedakarlýk ve teslimiyeti, Hz. Hacer’den cehd ve gayreti, Hz. Ebubekir’den güven ve eminliði, Hz. Ömer’den hak ve adaleti, Hz. Osman’dan iffet ve hayayý, Hz. Ali’den þecaat ve yiðitliði, Hz. Hamza’dan cesaret ve þehadeti, Hz. Bilal’den nezaket ve kardeþliði getiren haccý gerçek haccýdýr. Vesselam…
![]()