20 Þubat 1909 tarihinde ilk geldiði tarih bunu “Gertrude Bell üvey annesi Dame Florence Bell'e” yazdýðý þu mektuptan anlýyorum. Mektuplarý en sonra aþamada paylaþtým(20 Þubat 1909 Tarihindeki Mektup)
Ýkinci Sefer;
21/5/1911 Tarihinde Gertrude Bell ,Bay Thompson ve Bay Lawrence karkamýþa Hitit eserlerini görmek için gelip araþtýrmada bulunmuþ. Bu bilgiye Gertrude Bell günlüklerinden buldum. (21/5/1911 Mektubu)
Daha sonra Ýngiliz bir þirketin sponsorluðunda tabii Gertrude Bell’in Osmanlý padiþahý Abdulhamitten izin alarak yaptýðý kazýlar baþladý. Hatta o kazýlarda Cerablustan çýkan bir tarihi bir kýlýç hediye ettiði rivat edilir. Bu Ýngiliz þirket bilgiyi doðrulamadým ama Gertrude Bell babasýnýn demir þirketi olduðunu düþünüyorum. O evrede hicaz demir yollarý da Ýngiliz bir þirketten yaptýðýný düþünürsek bu bilgi doðruladýðýný düþünüyorum. ; Mektup altta paylaþtým.
Payidaht dizisinde bu sahne var :
Karkamýþý Ýlk Duyduðu zaman Oppenheim haritasýndan bahsediyor bu haritayý bulamadým
27/1/1909 Mektubu altta paylaþtým
Ayrýca Gertrude Bell 20 Mayýs 1911 tarihindeki mektubunda da Zeugmadan geçtiðini anlatmýþ.
Bu bölgeye deðiþik isimler verilmiþ bunlar; Carchemish-Barak-Karkamis- Barak – Jerabis- Jerablus-Jarabulus
Bu isimlerden anlaþýldýðý üzere þuan ki Cerabulus Karkamýþ ile iç içe. Sýnýrlarý çizen kadýn olarak bildiðimiz Gertrude Bell acaba þuan ki Karkamýþ ve Cerabulus’un sýnýrlarýnda rol oynamýþ olabilir mi ?
20 Þubat 1909 Mektuplarýnda bir önceki yazým “ÝNGÝLÝZ AJAN LAWRANCE - ZEUGMANIN KEÞFÝ” yazýmda British Müzesine kaçýrýlan “Fýrtýna Tanrýsý” eserinde bahsediyor.
Getrude Bell’in hayatýný anlatan “ ÇÖL KRALÝÇESÝ” filmini izleminizi size öneririm.
Filmin Linki:
Getrude Bell’in Türklere karþý nefreti “ingiltere’nin Konya Askeri Konsülü Binbaþý Dick Doghty-Willie... Binbaþý evliydi. Gizli kapaklý buluþmalar ve mektuplarla sürdü bu aþk. Fakat hiç beklenmedik bir þey oldu. Ýngiliz Binbaþý 1915’te Çanakkale Savaþý sýrasýnda hayatýný kaybetti. Ýþte iddia o ki Bell o tarihten sonra Türkler’den nefret etmeye baþladý.”
http://www.gazetevatan.com/aski-ugru...7-pazar-vatan/
Gertrude Bell'in Tüm arþivi bu adreste: http://gertrudebell.ncl.ac.uk/
20 Þubat 1909 Tarihindeki Mektup
Nereden : Gertrude Bell üvey annesi Dame Florence Bell'e
[20 Þubat 1909] Sat. 20 Þubat. Ahmar'a söyle [Tall al Ahmar] - bu arada Balaam'ýn Pethor þehri olmasý muhtemel. Sevgili Anne. Fýrat Nehri'nin sularý, nehir bankalarýnýn sakinleri tarafýndan çok seviliyor; Bence kazanýlmýþ bir tat. Kadehimde oldukça koyu renkli kahvenin rengine sahip - içmeden önce üzücü bir þekilde kaynatýyorum ve yabancý maddeler kalsa da, tahammül edilemez derecede masumlar. Ancak Fýrat'ý bir sofra nehri olarak düþünürseniz, ona baþka türlü bakýþ açýlarýndan saygý duymanýz, yalnýzca size verdiði sýkýntýdan dolayý, daha iyi tanýma konusunda artar. Bize karþý çok kibar davrandý ve gerçekten bugün onu iki kere çarpýþtým, ama isterse ne yapabileceðini anlamaya baþladým. Gerçek þu ki Fýrat’la çok ilgileniyorum; Bu kýsýmlarda zihninizde durmadan yürüdüðü kadarýyla ayaklarýnýzýn ucunda koþar ve yaptýðýnýz iþlerin yapýlmamasý ona çok baðlýdýr. Dün gece durgun ve bulutsuz hava getirdi ve þafaktan önce, nehirdeki bir köylüyü kampýmýzýn yaklaþýk yarým saat üstünde bir noktaya indirmemizi istedi; Tell Ahmar feribotuna geçmiþ olsaydýk, kuzeye doðru ilerlememiz için teknesiz Sajur [Nahr Sajur] yaptýrmalýydýk ve suyun derin olduðu söyleniyordu. 7.30'da Fattu, Hac Muhammed ve ben ile yola çýktýk ve nehrin günbatýmýnda çadýrlarýmýza geri dönmesine izin verip vermeyeceðimize dair tam bir belirsizlikle Carchemish [Barak (Karkemis)] yoluna gittik. Sürprizim yerine tekne, bizi komþu bir Tell'in eteklerinde bekliyordu - ama hazýr deðil, bu gerçekten mucizevi olurdu; yarýsý su doluydu ve elimizdeki bir köye göndermek için bir tenekeyi kurtarmamýz gerekti. Bu arada, çeyrek saat uzakta olan baþka bir Tell'e bakmak için yola çýktým; büyük bir kasaba olmalý ama hiçbir þey yer üstünde kalmadý. Geri döndüðümde su kurtarýldý ve 3 atýmýzý tekneye sürdük. Bunun üzerine Hac Muhammed'in hayvaný Fattu ile o kadar enerjik bir þekilde savaþmaya baþladý ki, hepimizin mesleðimizin altýndan geçmesi gerektiðini düþündüm. Üstelik biraz keskin bir batý rüzgarý kalkmýþtý ve kayýkçýlar baþlarýný sallamaya ve karýþtýrýlan Fýratlarý kasvetli bir þekilde görmeye baþladýlar. Sonunda Hac M. 'in kendisini ve atýný çýkarmasýný saðladýk, Fattu ve ben yalnýz gittik. Rüzgâr bizi çeyrek mil ve daha aþaðý akýþtan kurtardý; ne rüzgar ve akýntýyla çok yavaþ bir ilerleme kaydettik ve bir anda geri dönmek zorunda kalmamýz gerektiðini düþündüm, ancak çok fazla emek ve diðer taraftan Tanrý ve Hz. Sence sorunlarýmýz bitti mi? bir þey deðil. Bir adadaydýk ve hala ford için nehrin bir kolu vardý - biz ve bizimle geçme fýrsatý yakalayan 4 sýradan olmayan yolcu. Suya ulaþtýðýmýzda, çok geniþ ve derindi, çünkü nehir dün yaðmurdan sonra bir gece çöktü ve diðer taraftaki bazý çocuklar bize zorlayamayacaðýmýzý baðýrdý. Bu, dayanmak için fazlasýyla kýþkýrtýcý olurdu, bu yüzden bize yol göstermesi için yoldaþlarýmýzý teþvik ettik, eteklerini topladýlar ve gittik. Sýðlar üzerinde uzun bir tur atmamýz gerekti; deðildi Gerçekten çok derinde deðiliz, çevremizin hemen üstünde, ama dere hýzlýydý ve bunun için hiç birimiz üzgün deðildik. Teknenin bu noktaya gelmesi ve bizi beklememiz gerektiði ve nehrin üstündeki yüksek bir blöfün üstünden geçerek bir mesaj býraktýk. O kayalýk yayla ülkesinde, eþek ve tüfekle neþeli bir yaþlý adamla karþýlaþtýk: "Gidiyor, huzur içinde?" “Carchemish'e, lütfen Tanrýya” demiþtik (sadece Jerablus olarak adlandýrdýk) ve birdenbire, çýplak tepelerin ne sýklýkta Balaam ve halký Pethor'dan aþaðý yukarý aþaðý indiðinde ayný soruya verilen ayný cevabý duymalarý gerektiðini düþündüm. baþkentte ne yapýyordu. Bize gelince, 2 saat boyunca sabit bir koþu týrnaðýyla bastýrdýk, Geçtiðimiz küçük bir nehrin yanýndan geçip, büyük Carchemish tepesine gelinceye kadar büyük bir kývrýmýn yayýný geçtikten sonra. Düþünüldüðümden sonra - çok büyük taþ bloklarla kaplýdýr - ve bazen sokaklarýn çizgisini ve bazen de tapýnak veya saray kortlarýnýn kaldýrýmlarýný net bir þekilde görebilirsiniz (höyük kraliyet þehriydi ve ovada Bellow'un üzerinde yatýyordu) tüccarlar þehri ve fakir insanlar) ve tüm yuvarlaklar duvarlarýn çizgisini belirleyen devasa toprak iþleridir, NE köþesinde ise Kalenin iki tarafýnda Fýrat'ýn yýkadýðý büyük bir toprak tepe kalesi durmaktadýr. Gördüðüm en muhteþem sitelerden biri. British Museum, birkaç yýl önce spazmodik olarak buraya kazýlmýþ ve Müzede gördüðümüz Hitit yazýtlý taþlarýný kaldýrmýþtý - hatýrlýyor musunuz? Rölyefle oyulmuþ iki büyük levha da ortaya çýkarýldý ve Carchemish'te býrakýldý; Her neyse, oradalar ve onlardan biri rahip ve görevlisi, bir keresinde Perrot'ta size gösterdiðim büyük bir aslanýn arkasýnda duruyordu. Orada öðlen yemeðini öðrendim, çünkü öðlen vakti gelmiþti ve yakýndaki bir köyde yaþayan bir toprak sahibi olan Fattuh'un bir arkadaþý ile höyüðün etrafýnda birkaç saat geçirdim ve sonra geldiðimiz zaman geri döndük. Neyse ki rüzgar düþtü; ancak tekneye geri döndüðümüzde 4 eþek ile 20 kiþiyi bulduk, bizimle geçmeyi bekliyorlar ve içeri girer girmez bizden sonra kendilerini çökertiyorlardý. Bu sýrada, Fattu gazapta yükseldi ve yarýsýný attý ve yolculuðumuza baþladýk, þu an (açýkça yapmamýz gerektiði gibi) topraklarý üzerinde durduðumuz büyük adanýn üst ucuna dayanarak yola çýktýk. Yoldaþ arkadaþlarýmýz daha sonra suya girip ana akýma girinceye kadar ittiler ve çekildiler. Böylece, talihsiz bir þekilde geri döndük ve 5 dakika sonra çadýrlarýmýza geri döndük. Yapmaya deðer, bir imparatorluðun baþkentini ziyaret etmeden birkaç saat içinde olamaz; ama çok zor bir gündü. Fattuh'in arkadaþýna, Halep'te [Halab] gönderilmek üzere göndermesini söyleyen bir mektup verdim. Umarým sana ulaþacaktýr. Burada mektup göndermenin yolu yok. þu anda (yapmamýz gerektiði açýktý) sabahý indiðimiz büyük adanýn üst kýsmýna topraklanmýþtý. Yoldaþ arkadaþlarýmýz daha sonra suya girip ana akýma girinceye kadar ittiler ve çekildiler. Böylece, talihsiz bir þekilde geri döndük ve 5 dakika sonra çadýrlarýmýza geri döndükyok.
http://gertrudebell.ncl.ac.uk/letter...letter_id=1653
http://gertrudebell.ncl.ac.uk/letter...letter_id=1654
21/5/1911 Mektubu
“Güneþ. 21 Mayýs [21 Mayýs 1911] 4.45 Sýcaklýk 64 Bar'da 28.5. 5.10'da yola çýktýk ve Fýrat boyunca 5 saat içinde Carchemish [Barak (Karkamis)] 'a doðru yola çýktýk. Bay Thompson ve Bay Lawrence köyde yer buldu. Bulgularýný gördüm - en meraký Hitit mezarlarýndaki þampanya bardaklarý. Bay T., buluntu ve yazý bulunmadýðý için çok endiþelendiriyor. Öðle yemeðinden sonra höyüðe gittik. Çok daha fazla slab (büyük bir yazýt) ve saraya giriþ ve merdivenleri var. Roma binasýna yer açmak için höyüðün tepesi kesilmiþ olmalý, çünkü Roma vakýflarý neredeyse Hitit vakýflarýnýn seviyesine inmiþtir. Bazý tarih öncesi temelleri vardýr ve bu tarih öncesi insanlar erken Hitit olmuþ olabilir. Ayrýca höyükte bir Hitit-Assur duvarý da bulunmaktadýr. Kasabadaki bazý açmalarý kestiler ve Roma eserinin altýnda tarih öncesi temeller buldular, ancak deðerli küçük ve kötüsü ikincisi, muhtemelen Byz. Kilise olarak gördükleri bir duvara rastladýlar; burada yüzeyin oldukça yakýnýnda bazý slablar, bir koldan sarkan bir W (diðerinin kýrýk olduðu) at sýrtýnda bir aziz, kabaca iþlenmiþ bir Latin haçý ve Arap ahþap perdelerin taklidi gibi görünen baþka bir slab bulunuyor. Zambak baþkenti, kesinlikle Xian olan küçük bir mermer sütun da vardýr. Nehir kýyýsýnda ve bu þehir höyüðünün ötesinde çok iyi bir uzatma, bir rýhtým duvarý, muhtemelen üst taþlar Roma, alt Hititler ise saraydaki bazý taþlarýn üzerinde bulunan meraklý yuvarlak dýþ yüze sahip. Höyüðün ötesine geçme gerçeði, büyük bir bahçe kentinin alçak zeminde durmasý gerektiði konusundaki teorimine yardýmcý oluyor. Çay'a dönüþ Onlar, Fattuh'in bir arkadaþý olan büyüleyici bir hizmetçi Hac Wahid'e sahipler. Salem Nebki bizi görmeye geldi ve Halep'e olan yolum için bana yön verdi. Ana bilgisayarlarýmla yemek yedim.” http://gertrudebell.ncl.ac.uk/diary_...p?diary_id=994
ilk Duyduðu zaman
27/1/1909 Mektubu
Çar 27 [27 Ocak 1909] Biraz alýþveriþ yaptým ve Moritz'i görmeye gittim. Sadece dýþarý çýkýyordu, ben de Ýbn Tulun'a gittim, Mihrab kapaklarýný, 2 sýva plaðýný ve diðer sýva dekorlarýný fotoðrafladým ve kütüphaneye geri döndüm. Moritz, Sarre'nin Resafa yaptýðýný ve Hatra [Hadr, Al] kitabýný gösterdiðini söyledi. Tek yazýt Süryani gibi görünüyor - Parth krallarýnýn Süryani isimleri olduðunu söylüyor. Bazý ilginç masonlarýn izleri var, bazýlarý ise Süryani harfleri, diðerlerinin Cennetin ne olduðunu biliyor gibi görünüyor. Yazýtlarýn yokluðunda yer gizemli kalýyor ve kazýlmasý gerekiyor. Hititlerden konuþtuk. Mitani imparatorluðunun Dicle ve Fýrat arasýnda uzandýðýný ve hiçbir zaman ikincisini geçmediðini düþünüyor. Sinjirli, Khatti. Sakik ve Fýrat'ýn kavþaðýnda olduðu ve o bölge olmasý gerektiði konusunda, Carchemish [Barak (Karkemis)] hakkýnda konuþtu. Ona Oppenheim’ýn haritasýnda daha kuzeyde olduðunu gösterdim. Siteyi biliyor (Jerabis? Jerablus [Jarabulus]) ve Carchemish olduðunu düþündüðü halde oradaki kasabanýn küçük olmasý gerektiðini söylüyor. Bay H.'nin yerinin gerçek Carchemish olmadýðýndan þüphelenmeye baþladým. Moritz, Fýrat'ýn E tarafýný aþaðýya indirmemi tavsiye etti, çünkü orada tanýmlanacak çok sayýda kasaba var ve hiçbir þey yapýlmadý. Öyleyse gideceðim. Oppenheims'in rakamlarýnýn yayýnlandýðýný gördüm ve sonra satýn aldým. Ras el 'Ain [R'as al' Ayn [?]] Yakýnýndalar. Carrhes'ten Hierapolis'e giden en büyük yol olan Fýrat üzerindeki köprü kalýntýlarýna dikkat edin. Pistin içinden geçtiði ülke muhtemelen S. çöl olsa da çöl deðil. Öðleden sonra, oradaki taþ camiye giden Barkukich'ten sonra yerel kasabaya yürüdüm. Fa on'daki adeta bir taþ plak, Kýpti ahþap çalýþma panellerine çok benzer - burada ne tür motivasyon ve millet var! (Edina [?]) Kapýsýnýn yanýndaki camiyi tekrar ziyaret ettim. Ayný zamanda çok ilginç. Bazýlarý iyi Byz. kapaklar içinde. Giderek daha fazla yýkýlýyor, ancak kemerlerin etrafýndaki sýva dekorasyonu muhteþem. Bu yüzden de yemin ettiðim Sultan Hassan’ý restore ederek harap ettiler. Þimdi, tüm duvarlarý örten, tarif edilemez þekilde çýplak ve korkunç olan sýva dönümlerinden oluþur. Yani çay için ev. Doðu'daki ilk gün, belki de bir kiþinin izlenimlerinin en keskin olduðu gündür. Dünyayý baþka bir bakýþ açýsýyla gördüðümü hissettim - belki de daha doðru olaný. Ýþte var olmak, küçük günlerini geçirmek ve kaybolmak, belki de geçmeden önce geleceðin varlýðýnýn temellerini - yani artýk olmasalar da fiziksel temellerin - en önemlisi ise fiziksel temellerin atýldýðý bilgisini içeren bir dünya içeriði vardý. . "Sonsuzluk içinde yaþýyorlar" dedi Ernest "eski Mýsýrlýlar gibi" Kendimizi çaresizce ciddiyetle biz alýyoruz, muhtemelen daha fazlasýný yapmýyoruz ve çok fazla ajitasyon ile. Van Lennep'in kýz kardeþi Bayan Ogilvy ile konuþurken Ernest 7'de beni almaya geldi. Deir el Kubbeh'e giderken, Avrupa devletinin imkansýzlýðýndan bahsettik. Oryantaller üzerinden: nihayetinde kendi kurtuluþlarýný bulmalýlar. Büyüleyici evlerinde onunla Muriel ile keyifli bir akþam yemeði. Gorst'un her þeyi Rab'bin yaptýðý gibi tam tersi yaptýðýný ve baþardýðýný söylüyorlar. Hidiv þu an için uzlaþtýrýldý, milliyetçiler ayrýldý ve lidersiz. Ancak suç artar - hata, Ernest, Avrupa sistemiyle bir Kod Napolyon uygulamasýnýn ........ kanýt olduðunu söylüyor. Ernest beni geri götürdü.
http://gertrudebell.ncl.ac.uk/diary_...p?diary_id=654
20 Mayýs 1911 Mektubu (ZEUGMA)
Nereden : Gertrude Bell üvey annesi Dame Florence Bell'e
Birejik [Birecik] Cts. 20. [20 Mayýs 1911] Cuma sabahý Urfa'dan (Þanlýurfa) ayrýldýk. Yolumuz, kýsmen ekili ve çok fazla ilgi çekmeyen, yuvarlanan bir ülkeden geçiyor. Adamlarýmýn selamlaþtýðý pek çok Halep katiliyle tanýþmamýz ve Baðdat'taki inþaatýn baþýnda yer alan Meissner Paþa'yla görüþerek, sonunda müttefiki iþ için Baðdat'a inen 6 mühendisi ile tanýþtý. Yolda olduðunu biliyordum ve tanýþtýðýmýzda durdum ve ona kim olduðumu söyledim ve biraz konuþtuk - keþke daha derinde olsaydým keþke yerinde kaldým. Ancak iki yýl sonra Baðdat'ta bir randevu aldýk ve benden Halep'teki eþini görmemi istedi. Hava çok sýcak oldu ve bu sabah gün doðmadan yola çýktýk. hala havalý iken. Ancak ýsýdan kaçýnmadýk ve hala 6: 00'da, gölgede 87¯. Ben umursamýyorum ama atlarý durgunlaþtýrýyor. Birejik, Fýrat geçitlerinin en ünlüsü olan ZEUGMA'dýr. Burada Crassus nehri geçip Harran'daki [Altýnbaþak (Carrhae)] yenilgisine geçti: 5. lejyonun kartallarý teknelerin köprüsünden geriye döndü, ama omene kulak vermedi. Kale kýlýç gibi uzun ve dar yüksek bir kaya sýrtý üzerinde durur; Kasaba, güneydeki dik nehir kýyýsýnda yaya olarak uzanýr - muhteþem bir yer. Fýrat'ýn sað yakasýnda çadýr kurdum, çünkü biz yine geçtik ve yine Suriye'deyiz. Yarýn, Bay Hogarth'ý orada bulmak umuduyla Carchemish [Barak (Karkamis)] 'a gideceðim. Raporlar çok çeþitli: Meissner Paþa, ayrýldýðýný söyledi. ama burada bana hala iþte olduðunu söylüyorlar. Her neyse, Halep’e giden yolumdan pek de uzak deðil.
http://gertrudebell.ncl.ac.uk/letter...letter_id=1826
#nizip #tarih #gaziantep #karkamýþ #Carchemish #Barak #Karkamis #Jerabis #Jerablus #Jarabulus #gertrude #bell #englan #ingiliz #ajan #lawrance
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()