Son günlerin en popüler çocuk filmi Harry Potter hakkýnda biraz aykýrý þeyler konuþmak istiyorum. Öncelikle film; her ne kadar efekt ve oyunculuk açýsýndan baþarýlý olsa da kitabýndaki konularý tam olarak yansýtmadýðýndan maalesef olaylar havada kalmaktadýr. Kitabý okumayan birisinin filmi anlamasý gerçekten oldukça zor olmaktadýr. Buna benzer eleþtirileri çevremde sýk sýk duymaktayým. Filme giden aileler bir þey anlamadýklarýný belirtmektedirler. Çünkü film, kitabý tam anlamýyla yansýtamamaktadýr.
Gelelim biraz da kitap hakkýnda konuþmaya. Harry Potter kitabýnýn yazarý J.K.Rowelýng’tir. Kitap Yapý Kredi yayýnlarý arasýnda çýktý. Yapý Kredi Yayýnlarýndan sorumlu müdürüyle yapýlan bir ropörtajda kitabýn yedi ciltten oluþacaðýný belirtmiþti. Þu anda altý cildi yayýnlanmýþ durumdadýr. (Yedinciside baskýya girdi) Aslýnda kitap, Yapý Kredi yayýnlarýndan öncede yayýnlandý. Fakat maalesef piyasada gerekli yankýyý bulamadý. Yapý Kredi; kitabý yayýnlayýnca yoðun bir reklam kampanyasýyla kitabýn kýsa zamanda sevilmesine ve okunmasýna neden oldu.
Gelelim kitabýn içeriðine; Kitap; temelinde büyücüleri, cadýlarý ve gerçek üstü bir dünyayý yaratmaktadýr. Benim deðinmek istediðim, batýdaki büyü ve cadý olgusudur. Batýdaki düþ ve masal dünyasý doðudaki binbirgece masallarýnýn ördüðü dünyadan oldukça farklýdýr. Binbirgece masallarýnda büyücüler sihirli halýlara binerken, batýda süpürgelerine binmektedirler. Diðer bir olgu ise; genelde büyücüler kötü insanlar olarak gösterilirken, bu kitapta büyücülerin de iyi ve kötü olabileceði anlatýlmýþtýr. Hatta daha da ileri giderek dünyayý ikiye ayýrmakta, büyücülerin yönettiði ve bizim görmediðimiz farklý bir boyutu olan bir dünya ile insanlarýn (yani büyücü olmayanlarý) yönettiði bizim dünyamýz. Sanýrým, bu olguda islam kültüründeki cin olayýna benzemektedir. Çünkü bizim kültürümüzde cinler, bizim yaþadýðýmýz evrende yaþamalarýna raðmen, bizim duyum alanýmýzýn dýþýnda ve farklý bir boyutta bulunduklarýndan biz onlarý görememekteyiz. Fakat onlar, yapýlarý itibariyle bizi görebilmektedirler. Bu cin dünyasý da bizim dünyamýz gibi devletlere ve aralarýndaki savaþlara sahne olmaktadýr. Bunlarýn da kafir ve müslümanlarý bulunmaktadýr.
Görüldüðü gibi, kitap basit bir çocuk kitabý gibi görülmesine raðmen, arka planda ve bilinç altýnda farklý bir dünya öngörülmektedir. Bu dünya uluslarýn ve dinlerin binlerce yýllýk oluþturduklarý bir gerçek üstü dünyadýr. Kitap, her ne kadar büyücü ve çocuk kitabý olarak nitelendirilse de aslýnda bir dedektif romaný gibi kurgulanmýþtýr. Çünkü , kitabýn kahramaný Herry, bütün serilerinde hep deðiþik olaylarý bir dedektif gibi aydýnlatmaya çalýþmýþtýr.
Batýda oldukça büyük ses getiren romanýn aldýðý bu olumlu tepki, aslýnda batýnýn bilinç altýný da gün yüzüne çýkarmaktadýr. Çünkü batý toplumu tüm ortaçað boyunca bilim adamlarý ve büyücülerden korkmuþ ve onlarýn çoðunu yakarak öldürmüþtü. Bu kitapla, büyücülerin de aslýnda birer insan olduklarý ve iyilerin de bulunduðu vurgulanmýþtýr. Bir nevi batýnýn günah çýkarmasý ve geçmiþiyle yüzleþmesidir. (Ayrýca, batý Ortaçaðýnda büyücü veya cadý diye enginizasyon mahkemelerince yakýlan insanlarýn bir çoðu da aslýnda bilim adamýydý.)
Ýslam kültüründe ise; büyünün doðuþu Kur’anda uzun uzun anlatýlmaktadýr. Kur’an; büyüyü bizzat Allah’ýn gönderdiði iki melek olan Harut ve Marut’un Babil’e inerek insanlara öðrettiðini belirtmiþtir. Dolayýsýyla büyü, bu yönüyle de ilahidir. Peki Allah neden hoþ görmediði, yasakladýðý böyle bir þeyi insanlara öretmiþtir. Kur’an, bunun da nedenini anlatmaktadýr. Kur’anýn izinden gidersek; büyünün insanlara öðretilmesinin temel nedeni insanlarý imtihan etmektir. Hatta melekler, büyüyü öðrenmek isteyen insanlara bunun günah olduðu ve cezasýnýn cehennem olduðunu açýklamýþ, bu durumu kabul edenlere de büyüyü öðretmiþlerdir.
Ortaçað Avrupa’sýnda büyücüler ve cadýlar yakarak öldürülürken, islam dünyasýnda büyücülere verilen ceza tek bir kýlýç darbesiyle kafalarýnýn uçurulmasýdýr. Büyü, bu anlamda þiddetle yasaklanmýþtýr. Tabiki bu yasaðýn arkasýndaki temel gerekçe; büyücülerden korkmalarý ve onlarýn bozgunculuk çýkarmalarýdýr. Buna raðmen, islam dünyasýnda büyücülük varlýðýný sürekli devam ettirmiþtir. Hatta, büyü kendisine islam içerisinde de bir yer bulmuþtur. Buna genelde cifir ilmi, yýldýzname, falcýlýk veya ebced ilmi de denilmiþtir. Ya da Kur’an ayetleriyle, vifklerle, üfürücülükle kendine bir yer bulmuþtur. Yani büyü ve büyücülük þekil deðiþtirerek insanlara hizmet ! etmiþtir.
Gelelim binbirgece masallarýna. Aslýnda islam dünyasý ve edebiyatýnda binbirgece masallarý maalesef çok fazla gerekli ilgiyi görememiþtir. Halbuki buna karþýn batý dünyasýnda ve onlarýn hayal dünyasýnda binbirgece masallalarý çok önemli bir yer tutar. Hatta bir çok filimlere de konu olmuþtur. Örneðin; Sinbat, Ali baba ve kýrk haramiler, Alaadin, Þehrazat gibi bu masallarýn kahramanlarý batýda oldukça iyi bilinmektedir. Hatta son yýllarýn en çok okunan romaný olan Simyacý bile binbirgece masallarýnýn bir etkisi sonucu meydana gelmiþtir.
Binbirgece masallarý, sadece hayal ve masal boyutunun ötesinde o dönemin toplumunun anlaþýlmasý açýsýnda da önemli bir hazineye sahiptir. Bu açýlardan tarihçi ve sosyologlarýn da ilgilenmelerin gereken bir hazinedir. Bu açýlardan Herry Potter kitap ve filmi ilgiyle izlenmesi ve okunmasý gerekmektedir.
Ýbrahim Halil ER