Askerliðimi Çanakkale'de yaptým. Çanakkale'de askerliðim süresince soluduðum o
manevi ruh iklimini asla unutamam. Çanakkale sokaklarýnda gezinirken sanki
bizimle beraber o sokaklarda gezinen bir baþka boyutta, þehitlerin soluklarýný
adeta tenim de hissederdim.
Çanakkale'de beni en çok etkileyen þey ise
þehrin Ýslam Coðrafyasýnýn adeta her noktasýndan þehitleri baðrýnda
barýnýdýrýyor olmasýydý. Þam'dan, Bosna ve Bakü'ye, Baðdat'tan Kahire ve
Gazze'ye tüm Müslümanlar toplumlarýn þehitleri Çanakkale'de bir açýk hava
þehitler müzesini oluþturmuþtu.
Çanakkale'de yatan 500'ü aþkýn Halepli
þehidi gördüðümde ise gözlerim buðulanmýþtý. Halep Gaziantep'in kardeþ kenti.
Suni sýnýrlar çizilmeden önce Gaziantep, Halep vilayetine baðlý bir nahiye idi.
Yüz yýl önce Gaziantepli hemþehrilerimin kütükleri Halep'teydi. Gidip görenler
bilir Halep, çarþýsý-pazarý, þehir mimarisi, yeme içme kültürü ve hatta kalesi
ile moda mod Gaziantep'in bir kopyasýdýr. Türkiye'den birinin gözünü baðlayýp
Halep'te açsak burasý Gaziantep dedirtecek kadar Gazianteptir
Halep...
Halep üzerine söylenmiþ onca türkülerimiz var... Yakýlmýþ
aðýtlar var... Verilmiþ ve alýnmýþ gelinler var Halepten... Ezo gelini biz
Halep'e gelin göndermedik mi?
Nizip'te bulunun Suriye kampýmýzý
ziyaretlerimden birinde 80 yaþlarýnda bir ninemizin kaldýðý bir çadýra düþmüþtü
yolum. Gelini ve torunlarý ile yaþayan, bedeni Nizip'te ruhu Suriye'de olan
ninenin bakýþlarýndaki hüzün ve özlemi hiç bir insanda görmemiþtim. 80 yaþýndaki
Ýdlip doðumlu bu Suriyeli ninenin isminin Türkiye olduðunu öðrendiðimde ise
hüznüm göz yaþlarýna dönüþmüþtü. Kýrýþ kýrýþ olmuþ elinde turkuaz boncuklu bir
tesbihle mütevekkil dualar mýrýldanýyordu... Ellerinden öptüm baþýmý okþadý. Ama
tebessüm edemedi. Biliyordum ki doðduðu Ýdlip'ten baþka hiç bir þey ona tebessüm
ettiremeyecekti.
Þimdi öðrendim ki 20.000 Suriyeli kardeþimizin kaldýðý
Nizip Çadýrkentte Türkiye ismini taþýyan tam 15 ninemiz ve dedemiz var. Twitter
hesabým üzerinden kimliklerini bazý risklere raðmen paylaþtým. Bu inanýlmaz
gerçeðin bilinmesi gerekiyordu. 1942 yýlýnda doðmuþ olanlardan tutunda 1999
doðumlu olanlara kadar. Korkunç bir þey. Bundan 80 yýl önce insanlar Suriye'de
doðan çocuklarýna Türkiye sevgisinden dolayý Türkiye ismini vermiþlerdi. Sahi
hangimizin adý Suriye?
Sonra bir aðabeyden Suriye'de kimi köylerin
isimlerinin "Küçük Ýstanbul, Büyük Ýstanbul, Ankara, Üsküp, Bursa" olduðunu
öðreniyorum. Suriye'deki platonik Türkiye aþkýný Suriye öldükten sonra öðrenmek
ne kadar acý...
Gaziantep, Suriye'nin hangi kentinden olursa olsun 3
yýldan buyana Nizip, Karkamýþ ve Ýslahiye kamplarý ile birlikte þehir
merkezlerinde yaþayan 300 bin Suriyeliye ev sahipliði yapýyor. Gaziantep
kadirþýnas, mazlumperver bir hoþgörü ve kardeþlik kentidir. Tarihi boyunca
adresi, kimliði neresi olursa olsun her türlü göç ve sýðýnmaya kervansaray
olmuþ, ekmek olmuþ su olmuþtur.
Nevar ki karanlýk eller Gaziantep'te
Suriyeli bir sýðýnmacýnýn iþlediði nedeni tartýþýlan bir *******i provokasyona
dönüþtürerek hem Gaziantep'te hem de Türkiye'de bir kaos iklimlemeye çalýþtýlar.
Kandrýlan ve kýþkýrtýlan 17-18 yaþlarýndaki çocuklar sokaklarda caddelerde
gezinen Suriyelileri hedef aldýlar. Gözlatýna alýnan ve salýverilen çocuklarla
tek tek görüþtüm. Hemen hemen hepsi sürü psikolojisi ile galeyana geldiklerini
söylediler. Hatta enteresandýr bu çocuklardan birinin büyük dedesi 70 yýl kadar
önce Halep'ten göç ederek Gaziantep'e yerleþmiþ.
Birileri Gaziantep'in 3
Suriyeli muhacir kardeþlerine sunduðu muhteþem ev sahipliði ve hamiliði 1
haftada silmeye çalýþtý. Ama hamdolsun ki muvaffak olamadýlar. Bir avuç zorba ve
devþirilmiþ fitne odaklarý Gazianteplinin asli ruhuna halel getiremedi.
Getiremeyecek de.
Bazý gazetelerde yer alan demeçlerimde Gaziantep'te
Suriyeli kardeþlerimiz üzerinden oynanan bu oyunun planlý ve organize olduðunu
ifade ettim. Paralel yapýnýn da içinde olduðu bu fitne operasyonunun yeni
seçilen Cumhurbaþkaný Erdoðan ve adý o günlerde Baþbakanlýk için geçen Ahmet
Davutoðlu'nu da hedef aldýðýný ifade etmiþtim.
Birileri cennet þehir
Gaziantep'te meçhul bir *******ten cinnet yaratmaya çalýþtý. Gaziantep içme suyu
þebekesine Suriyelilerin zehir kattýklarý yönündeki fitne söylentileri þehirde
bir kaos iklimi oluþturdu. Karanlýk eller çaldýklarý kapýlara Suriyelilerin suya
zehir kattýklarýný ve diðer komþulara da haber vermelerini salýk vererek
Suriyeliler ve Gaziantepliler arasýnda bir çatýþmayý
kurguladýlar.
Olaylar küçük çaplý da olsa Kilis, Hatay, Mardin ve son
olarak da Ýstanbul'a sýçradý. Türkiye'de AK Parti'nin yeniden þekillenme
sürecini dizayn etme ve bu yolla Türkiyeyi istikrarsýzlaþtýrmayý
hedeflediler.
Önümüzdeki günlerde Suriyeli kardeþlerimiz üzerinden bir
takým yeni provokasyonlarýn iklimlenmesi muhtemel gibi görünüyor.
Bir
kere hepimizin þunu çok iyi bilmesi lazým. Allah'ýn kul için yazdýðý rýzký 1
deðil 1 milyon Suriyeli de gelse kimse bir pirinç tanesi kadar eksiltemez ya da
artýramaz.
Zaman biraz da empati zamaný. Allah Suriyelileri muhacir bizi
ile ensar olmakla imtihan ediyor. Hamdedelim ki biz yokedilen, katledilen,
evlerinden barklarýndan sevdiklerinden edilen taraf deðil kendisine sýðýnýlan
tarafýz...
Ya bir de tersi olsaydý...
Milatgazetesi 27.08.2014