NÝZÝPLÝLERE ÖZGÜ ÖZLÜ SÖZLER
O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler, gittiler…
Yaþlarý 80’in üzerindeki, eski kuþak, yaþam duayeni Nizipli ninelerimiz/ dedelerimiz birer birer göçüp gidiyor…
Bana ve çok sayýdaki yaþýtlarýma göre, o göçüp giden deðerli insanlarýmýzýn çoktan da çoðu rahmetle anýlmayý hak eden, onurlu-gururlu ve kendi kendilerine yetmenin, fedakârlýðýn, alçakgönüllülüðün ve de sevgi-saygý iliþkilerindeki samimiyetin, iþ ahlakýndaki dürüstlüðün ve kollama-gözetme, yardýmlaþma-dayanýþma ve de iyi günde de, kötü günde de paylaþma mefhumunun örnek
insanlarýydýlar…
O göçüp giden, kiþilik ve yerel kültür deðerleri üst düzeydeki insanlarýmýz çalýþkanlardý; erkekleri iþçiman, kadýnlarý hamarattý. Yeniliklere açýk ve uyumlu yapýlarý vardý… Zordan ve zorluktan kaçmazlardý. Bireysel ve toplumsal manada aþýrýya kaçmayan, israfa yönelik aþýrýlýðý sevmeyen; aþýnda, iþinde, eðlencesinde ve dinlencesinde kanaatkar olmayý bilen olgun insanlardý; özelden genele tüm ihtiyaç ve gereksinimlerinde… Tok gözlüydüler; gösteriþ ve þatafata meyilleri yoktu. Ýstisnalar hariç, neredeyse hasitlik (çekememezlik, kýskançlýk), iftira atma, leke çalma, hor görme ve küçümseme nedir, bilmezlerdi. Þakalarý ölçülüydü ve de kimse kimsenin onurunu, þeref ve haysiyetini incitmezdi.
Kültürel manada bizlere býraktýklarý yaþamsal miras, þu gün için ve de anlayabilenler için, hiçte küçümsenemeyecek türden örnek kiþilik deðerlerimizdendir…
Analarýndan-babalarýndan, dedelerinden-ninelerinden öðrendikleri
ve pratikte sergiledikleri ‘bize özgü’ yerel gelenek ve görenekleri ve de
sosyo-kültürel yaþam tarzlarýna özgü hassasiyet ve duyarlýlýklarý; saðlýklý ve saygýn
insan iliþkilerini ve Nizip toplumunca kabul gören genel ahlak anlayýþlarýný ve özellikle de atasözü niteliðindeki ‘’kýssadan hisse’’ türündeki ibretlik tespitlerini, deyim, deyiþ ve özlü söze dönüþen kiþisel yakýþtýrmalarýný bizlere kadar taþýyan o deðerli büyüklerimizi ‘önümüzdeki yýllarda’ çoktan da çok arayacaðýmýz kesin, gibi.
Onlar, yüzlerce yýl öncesinden, kendilerinin de içinde bulunduðu
bölgemiz insanlarýnýn yaþarken sergiledikleri, huylarý-huslarý ile ilintili tavýr ve davranýþlarýný, kiþilik noksanlýklarýný ya da þahsiyet abideliklerini, eksiklik ve fazlalýklarýný gözlemlemiþ ve üç-beþ kelimelik cümlelerle özetleyerek, kimilerine övgü, kimilerine yergi türünden yakýþtýrmalar da dahil, özlü sözlere dönüþtürmüþlerdir.
Kiþi isnatlý özlü sözler:
Atasözlerimiz gibi, yerelden evrensele özlü sözler ile deyim ve deyiþlerimiz ve de benzetme ve yakýþtýrmalarýmýz da kültürel vazgeçilmezlerimizdendir. Çünki, bunlarýn tümü yaþanmýþ, denenmiþ, gözlemlenmiþ, tecrübelerle anlamlaþtýrýlýp kararlaþtýrýlmýþ ve doðruluk payý en üst seviyede olan doðru tespitler olarak, bizlere yaþamsal kýlavuzluk yapan sözcük ve cümlelere dönüþmüþtür. Özellikle de benzetme ve yakýþtýrmalar, teferruatsýz birebir týpkýsýlýktýr; fazla söze ve izaha gereksinim gerektirmeyen türden…
Kiþilerin fizyo-biyolojik yapýsýndan tutunuz da jest ve mimik hareketlerine kadar belirgin ve özgün karakterlerine isnat edilen tarifleme biçimidir, kiþi isnatlý özlü sözler.
Þöyle ki; Suratý dahre (ya da tabanca) gibi… Muþmula suratlý… Ekþi yüzlü… Suratýyla yer süpürmek… Pabuç teki kadar dil… Yengeç gibi yan yürümek… Kollarýný kartal kanadý gibi açmak… Oklava yutmuþ gibi… Gözleri feldir feldir (ya da çibiþ çibiþ) bakmak… Zengin kalkýþý kalkmak… Dýþ kapýnýn mandalý addedilmek… Piþmiþ kelle gibi sýrýtmak… Tirintaz olmak… Heç (Hiç) telesmemek (Umursamamak)… Kuluncu ekmek tahtasý (olarak tariflenmek) gibi… (kafaya bak hele) Kabye kavunu gibi… Haþe (haþa) senden… Töreyesice… Himi bozuk… Uçkuruna gevþek… Çibiþ çibiþ bakmak… Çörten çaðlýný (olabildiðince çelimsiz ve biçimsiz) gibi karþýsýndakinde hayret uyandýracak ifadelerde bulunmak; acayip tavýr ve davranýþlar sergilemek, abartýlý ve göze hoþ gelmeyen jest-mimik ve el-kol hareketleri yapmak, yürüyüþ ve oturuþ biçiminde ve hatta ses tonunda ve kelime vurgularýnda ayrýksý görüntüler çizmek, ibretlik yakýþtýrmalara neden olmuþtur, olmaktadýr ve giderek kiþi isnatlý özlü sözlere dönüþmüþlerdir.
Bu özlü sözlerin, benzetme ve yakýþtýrmalarýn yitip gitmemesi ve unutulmamasý için, þu günlerde, fýrsat buldukça, sayýlarý iki elin parmaðý kadar kalan 80 yaþ üstü kadýnlý, erkekli Nizipli büyüklerime ulaþmaya çalýþýyorum; bireysel hatalar ve tavýrlar ve de uygunsuzluklar ve komiklikler hususunda birbirlerine ne tür yakýþtýrmalarý (özlü söze dönüþen deyimleri) uygun görüyorlardý, diye…
Ýþte, onlardan öðrendiðim ve dört dörtlük Nizipliler’e özgü olan ve Nizip
ile ilgili mevcut kitap ve dergilerde, çoktan da çoðu bulunmayan ‘gerçek’ deyimlerimiz ve özlü sözlerimiz:
-Þanlý baðýn koro (koruðu)… Soy/sülale/aile o kadar saygýn ve itibarlýdýr ama içinde öyle biri vardýr ki her türlü olumsuzluk, aykýrýlýk, hamlýk ile donanmýþtýr, manasýnda.
-Baþý güllü, baþý küllü… Özellikle kadýnlar için kullanýlan bir deyimdir. Kocasý ölen kadýna miras (geçimlik mal-mülk) ya da emekli maaþý kalmamýþsa baþý küllü, yok eðer koca karýsýna mal-mülk, gelir býrakmýþsa ona da baþý güllü denir.
-El iyisi, ev delisi… Baþkasýna iyi bize yabancý gibi veya baþkalarýna iyi bize kötü, anlamýnda…
-Eteðinden tutup ýzar’ýný (Izar, Nizipçe de çarþaf demektir) yýrtmak… Çok sevilen bir misafirin daha çok oturmasý ve de yatýya kalmasý için söylenen ýsrar deyimidir. Yeterince yüz görmeyen uzak, yakýn misafirler de yakýnlarýna ‘’sanki eteðimden tutup da ýzarýmý mý yýrttýlar ki bacým!’’ diyerek, yüz görmediðini, iyi aðýrlanmadýðýný bu sözlerle anlatýr.
-Sanki yiðit ölmüþte kaný çörtenden akýy (akýyor)…
-Aferim düþkünü…
-Cello’nun eþþe (eþeði) kimi (gibi)… Takýp-takýþtýrmýþ.
-Aþaðý Oba’da yalaný söyler
Yukarý Oba’da kendi inanýr…
-… Aðanýn iki ayaklý iti…
-… Aðanýn mecosu…
-Aðzý urvalý..
Urva; fýrýna sürülen iþlenmiþ hamurun (ekmeðin) altýna serpilen un...
Aðzý urvalý:
- Karný tok, sýrtý pek...
b- Bilgili, görgülü, kültürlü, mantýklý...
c- Ne dediðini, ne söylediðini bilen...
d- Hoþ sohbet...
Kele bacým, þu sokakta da bir tane aðzý urvalý yok ki konuþak (konuþalým).
-Kendine bir minderlik yer býrakmamýþ…
-Ayazýn buzu
Karýnýn (ihtiyar kadýnýn) yüzü…
Soðuk ve de solgun olur, olur anlamýnda.
-Keret eþþe (eþeði) kimi (gibi)… Üstüne yük almaz.
Keret Eþeði, asil ve soylu; yük taþýmayý sevmeyen, bölgemize özgü bir merkep türüdür...
Ýnsanýmýza özgü açýlýmý ise: Sorumluluktan ve iþten kaçýnmak, mesuliyetsizlik, bir iþ için elini taþýn altýna sokmamak, buyurulan iþi kendine yakýþtýrmamak vb..dir.
-Burunsuz, kulaksýz… Burnu koku almaz, kulaðý iþitmez…
Umursamazlýk, duyarsýzlýk, düþüncesizlik ve de çýkar piþkinliði
örneklemesi.
-Burunlu, kulaklý… Duyarlý, hassas, düþünceli, saygýlý, hesaplý ve de
kimseye yük olmayan, istenilmeyen yada yakýþmadýðý yerde durmayan…
-Ayaz aðanýn damý…
-Olamazsýn has bahçenin bülbülü,
Ötemezsin mýrç mýrç,
Karazaðsýn, karazað…
-Allah ‘verecekse’ iki iyiliðin birini versin…
-Allah, iki günümüzü üç etmeye…
-Azeme Hattüç (hatice) gibi dolanmak…
-Yedi kapýya deynek (deðnek) çalmak… Evden çýktýmý yedi ev gezmesiz dönmeyen; çok gezmeyi, eþ-dost ziyareti yapmayý sevenler için söylenir.
-Sen ki bir garip abdalsýn,
neðe (neyine) gerek gümüþlü zurna…
-Ekme(ði)nin ucundan ýsýrýlmaz…
-Kýrk paralýk eþþen (eþeðin)
yirmi paralýk suppasý (sýpasý) olur…
-Ya sabýr, ya tabur, ya kabir…
-Baþtan kýça haber yok…
-Evde kalmýþ kýz küsergen (kýrýlgan, alýngan) olur…
-Bele (böyle) uþak (evlat) böyütcene (büyüteceðine),
git hamam kapýsýnda kil sat…
-Hanen (haneðin) ulo (uluðu)… Anlamsýz ve boþa söylenen sözler için kullanýlýr.
-Allah ‘verecekse’ iki iyiliðin birini versin…
Yaþlý ve çok hasta kiþiler için Nizip'te 'sýkça' kullanýlan bir dilek: açýlýmý, Allah, ya yatalak edip, elden-ayaktan düþürüp süründürmesin, ya da tez günde canýný alýp kurtarsýn anlamýndadýr.
-Anasý soðan, babasý sarýmsak,
Kendi olmuþ bir ölbe (kutu, kavanoz) þeker…
Ailesinin kökü, kültürü ve adetleri belli olduðu halde, farklý bir baþ çekerek kendini olduðundan þirin veya entel göstermeye çalýþan kiþiye söylenir.
-Ýtin olur…
Yöremiz insaný da sevdiði-saydýðý büyükleri için 'bizim oðlan senin itin olur' diyerek, hem onu onurlandýrýr, hem de evladýyla ona arka çýktýðýný belirtir; güç ve destek açýsýndan. insanlarýn canýný ve malýný korumasý bazýnda, it, yararlý bir hayvandýr.
Bekçi de diyebiliriz... Evde ya da kýrsalda beslenen it, sahibini ve onun elinin altýnda bulunan her þeyi sahiplenir; kollar, gözetir, korur.
-Karemeti (kerameti) kandan beter olmak… Attýðý iftira çok tesirli olup, kan davasý çýkaracak nitelikte olmak.
-Nar dibi olmak… Gölgesi olmamak. Eli çok sýký, aþýrý cimri olmak.
-Gözünden dað devirmek (ocaklar, evler yýkmak)… Nazarý etkili ve çok çabuk geçen…
-(Bu da) bizim evin kumasý…
-Küller baþýna…
-Teneke týngýrtýsýndan oynamak…
-Sýtarasý keskin olmak… -Yýldýzý diþi olmak.. Her ikisi için de; yýldýzý parlak, her istediði gerçekleþen, sevilen-sayýlan ve de sözü geçen biri olmak.
-Uþak (bebek) mezarý kadar ayak… Ayaklarýnýn cüssesine ve boyuna göre normalden çok uzun olanlar için söylenir.
-Sýppasýný (sýpasýný) yitirmiþ eþþek kimi (eþek gibi) dolanmak…
-Ýnciðini-cýncýðýný komadý (koymadý)… Aðzýna ne gelirse söyledi.
-Ölbesini-torbasýný doldurmuþ...
-Ölbesini-torbasýný ortaya saçmýþ...
-Ananýn/Babanýn ilki olacaðýna daðda gezen tilki ol…
Evin en büyük çocuðu olmanýn zorluklarýný, sorumluluklarýný ve de yükünü çeken bilhassa erkek evlada söylenen söz.
-Önümüz harman savuriy (savuruyor)
Arkamýz kavurga kavuriy (kavuruyor)...
-Bir zahter tiyeði bile yok…
-Ben umarým bacýmdan bacým ölür acýndan…
-Hezaran yere harcar, (bize, bu iþe) gelince mýh sýçtý olur…
-Nizip'in daþý (taþý) havara al borca yaz duvara…
-Deli arlanmaz sahibi arlanýr…
-Nizip'in içi paksemedin (peksimetin) üçü…
-Bartýl (rüþvet) kapýdan girerse iman taðadan (pencere) kaçar…
-Kuþu çüt (çift) görmezse daþ (taþ) atmaz…
-Arýða su gelene kadar kurbaðanýn gözü berelir…
-Köyneni (gömleðini, giysisini)) yakmýþ ataþýna kýzýnýy (kýzýnýyor): Kendi derdi o kadar çok ki, etrafýný görmüyor.
-Eldeki yara, duvardaki delik: Eldeki (baþkasýndaki) yara duvardaki delik kimi (gibi) gözükür… Bariz bir acýmasýzlýk örneklemesi.
-Cücüðü (kuþ yavrusu) güzün sayarlar…
-Avradý boþayan topuðuna bakmaz…
-Beleþ olsun deve tepi (depiði) olsun…
-Deli sevilir de densiz sevilmez…
-Moh kara küttük...
Meydan okumak, rakip aramak için ortaya söylenir.
-Bacý bacý oynamak...
Sürekli ve sýkça birbirlerine gidip-gelenler için kullanýlýr.
-Çarpana teki kimi (gibi) dili var...
-Ýki koyunu olan birini sattý, yedi… Nerede kaldýn, çok geciktin anlamýnda.
-Aha bu da göv geçinin (keçinin) oðla(ðý)…
-Bizim gelin bizden kaçar,
Baþýný örter, kýçýný açar…
-Övünme çörtük, seni de gördük…
-Baþlýksýz oðlan bobasý (babasý) kimi (gibi) ne dolanýyn (dolanýyorsun)…
-Ne ölü görmüþ aðlamýþ,
Ne düðün görmüþ oynamýþ…
-Bu ölünün bu aðýdý (aðlamayý) deymesi (deðmesi) gerek,
Bu aðýdýn bu ölüyü deymesi gerek…
-Gitti aðalar-paþalar
Ýtlere kaldý köþeler…
-Ýt aða geliy (geliyor) yer açýn!...
-Allah, kimsenin kelebini (ipini) dolandýrmýya…
-Nikah girmeyen ev olur da,
Ölü girmeyen ev olmaz…
-Antep zambýrlý...
-Bizimkinin gene zambýrý (öfkesi, siniri) tuttu...
-Hurklandý gene; tutabilene aþk olsun...
-Gene heyheyleri üstünde...
-Bir tahtada, bir suda gidesin...
-Ýnne (iðne) yedirir, kýyýk (çuvaldýz) .ýçýrýr...
-Eli sýcak sâene (sahana) alýþmýþ…
-Yüz sertliðinin karýn dokluðuna (tokluðuna) faydasý vardýr…
-Oðlum deli malý neylesin.
Oðlum akýllý malý neylesin.
-Daþý (taþý) diksem baþ olur...
-Misafir misafiri sevmez
Ev sahibi hiç birini sevmez…
-Bizim evin kumasý…
-Meymana masmana kimi yer… Büyük ve geniþ yer anlamýnda.
-Eldeki (bir baþkasýndaki) yara/yirik, duvardaki delik kimidir (gibi gözükür, duyarsýzlara)…
-Çýrnaðý (týrnaðý) yer tutmaya görsün…
-Göynüne (gönlüne) gön yamanmýþ…
-Hazeren (Hezaren) yere saçýp savurmak… Gereksiz, boþtan ve geliþi güzel yerlere harcamak. Ýsraf ederek kullanmak.
-Ceyizsiz (çeyizsiz) kýz anasý kimi (gibi) ne dolanýyn (dolanýyorsun)…
-Ayaz aðanýn damý… Soðuk ve ýsýnmayan ev (oda) tabiri için kullanýlýr.
-Çayý geçip arýkta boðulmak…
-Tov, tov, tov… Yapýlacak iþi, yapacak olaný benimsememek ifadesidir.
-Aþþa (aþaðý) Oba’da yalaný söyler, Yukarý Oba’da geni (kendi) inanýr…
-Izarýna (çarþafýna) yapýþýlmaz (tutulmaz)…
-Aðzýnýn tadýný bilse keþ yir (yer)…
-Yirken (yerken) yýkýlasýn…
-Katraný kaynatmakla olmaz þeker,
Cinsini sevdiðimin cinsine çeker…
-Zengine yanaþ
Yaðýna bulaþ…
-Bizi gören kudurur,
Döner kýçýný yudurur; türünden, burada yazamayacaðým türeden çok sayýda argo deyim ve sözler de vardýr.
XXX
Nizip, kültürel bazda bir derya denizdir. Tarihin ilk yerleþim alanlarýndan biri olmasý ve düne kadar bölgesinde birçok etnik grup barýndýrmasý ve sayýsýz medeniyetlerce iþgal edilmiþ olmasý bu kültürel zenginliðin oluþmasýna ve günümüze kadar varlýðýný sürdürmesine imkan saðlamýþtýr.
Nizip’e özgü bu özlü sözleri ve deyimleri çoðunsayanlar olabilir, ama bana göre bu kadarý bile Nizip için azdan da azdýr. Çünkü, birçok Nizip deyimi ve özlü sözleri (ki tüm diðer bölgelerimizdekiler gibi) ülkemizde yayýnlanan ulusal atasözlerimiz ve deyimlerimiz kitaplarýnda kaynak belirtilmeksizin yazýlmýþtýr.