"Ýnsan derde düþmeye görsün" diye baþlar bir þiir. Yarým sene süresince hasta-hane odalarýnda kalmýþ birisi olarak bu sözü daha iyi anladýðýmý düþünürüm: Felçi insanlar, kanserliler vesaire. Elbette doktorlar ve hemþireler veya hasta-hanelerde çalýþanlar hastalýk, yokluk nedir benden daha iyi bilirler.
Derde düþmek ve derman aramanýn etrafýnda dolanmak istiyorum. Þifalý bitkiler, doðal beslenme üzerine gazetelerde köþe yazarlarý, epeyce bir doktor kümesi veya doktorlar kadar donanýmlý olduðu izlenimi veren "ara doktorlar" televizyon programlarý yapýp duruyor. Çok da iyi ediyorlar. Eminim birçok insanýmýz istifade ediyordur…
Aslýnda tavsiye edilen bazý bitkiler veya yiyecekler vardýr ki çoðu þehrimizde sýradan yapýlan bir çaydýr veya yemektir. Isýrgan otundan yapýlan yemekler, zahterden yapýlan çay gibi. Karadeniz ve Ege Bölgesi'nde yaþayan insanýmýzýn yaptýðý otlu yemekler meþhurdur.
Bunun yanýnda tecrübe ile denenmiþ ilaçlar vardýr. Rahmetli babaannemin* hayat duvarýna asýlý koyu yeþil renkte bir þiþesi vardý. Güneþin bolca geldiði bir duvardýr bu. Ýçinde otlar ve zeytin yaðý sürekli dururdur. Bir yerimiz aðrýdýðýnda veya incindiðinde ve hatta geçmeyen sivilcelere bundan sürünce þifamýza sebep olurdu. Yine babaannemin "somyasýnýn" yanýnda veya "mahmilinde" kahverengi bir kavanozu vardý. Bunun içinde çeþitli ot veya tohumlardan yaptýðý -zencefil kokulu- toz haline getirdiði ilacý vardý. Sürekli bunu kullanýr. Baþka birþey de kullanmazdý; istikrarlýydý. Yýllar sonra nefesle ilgili müzmin bir hastalýðý olduðunu duydum. Hiç doktor yüzü de görmemiþtir. Sade beslenir. Sofralarýnda bir veya iki çeþit yemek olurdu. Bir dostun yaptýðý gibi yapmazdý. Yani sürekli bitki çayýný deðiþtirmez; her duyduðunu kullanmazdý.
Babaannemin yani ninemim þiþesinde sarý kantoron ve diðer otlar vardý. Nereden öðrendi? Bilmiyorum. Zeytinyaðýný özellikle koymasý nedendir? Eminimi o da bilmiyordu. Geçen bir sitede gördüðüm yazýyý okuyunca ninemin þiþesini hatýrlattý:
…Binbirdelik (Sarýkantoron)* otunun* yaðýný hazýrlamak çok kolaydýr. Bitkinin çiçekleri ince kýyýlarak cam kavanoz içerisinde yanýklar için keten yaðý, aðrýlar için kullanýlacaksa sýzma zeytinyaðýna yatýrýlýr, eklenen yað çiçeklerin üstünü örtmelidir, 5 gün kavanozun kapaðý açýk þekilde güneþte bekletilir, 5 gün sonunda kavanozun kapaðý sýkýca kapatýlýr ve güneþli bir ortamda 1 ay bekletilir. 1 ay sonunda yað süzülür. Bu yað , güneþ yanýklarýnda, uçuklar, varisli damarlar, basur, sýrt aðrýlarý, lumbago, siyatik, eklem iltihabý,*romatizma, aðýr kaldýrma sonucu ortaya çýkan aðrýlarda,*bel fýtýðý*ve felçli bölgelere ovularak sürülür." (Kaynak:*http://alternatiftedavibitkiler.blogspot.com/)
Yaklaþýk onbir yýldan beri zeytinyaðý içine konulmuþ bitkilerler kendime veya çevreme þifa aramaya çalýþýyorum. Omurilik kemiklerimde mevcut olan kireçlenme ve romatizmanýn hemen hemen yok oldu diyebilirim. Çektirdiðim filmlerde bunu gösterdi.
Ayný þekilde kýþ ve sonbahar sabahlarýnda çocuklarýma zaher çayýný içirmeye çalýþýyoruz. Bunun yanýnda diðer çaylarda oluyor.
Hata taze nane dallarýný içine koyunca daha farklý oluyor.
Faydasý mý. Elbette çok.
Özetle evimizde elimizin altnda doðal ilaçlar veya çaylara devam etmekte fayda vardýr.
yazý/foto:magpak
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
Kaynak...