NÝZÝP : ÝNSANLIK TARÝHÝ ÝLE ÖZDEÞLEÞEN BÝR KENT

Ýnsanlýk tarihiyle özdeþleþmiþ olan bu kent, Tarih öncesi dönemde maðara insanlarýnýn yaþadýðý Nizip çayý kenarýndaki maðaralar ve ilk yerleþim kalýntýlarý olan höyüklerle oya gibi bezenmiþtir.
Nizip, günümüzden 10-12 bin yýl önce ilk kez tarýma baþlayan insanlarýn, buna baðlý olarak oluþturduðu yerleþmelerin yer aldýðý, Mezopotamya’nýn kuzeyinde “Verimli Hilal” denen bölgenin merkezinde bulunmaktadýr.
Semavi dinlere temel oluþturan Sümerlerin Türkeli’nden getirdikleri “Tanrý” Hititler’den kalan “baba ,papa” gibi nice deyimler Mezopotamya-Anadolu uygarlýðýnýn izleridir dilimizde. Nizipliler kökenlerine sadýk kalarak bunlarý bugün de vurgulamaktadýrlar.
Maddenin (teknoloji , uygarlýk ) sembolü olan “Nemrut ” ile maneviyatýn (semavi dinler ) kökenindeki Ýbrahim Peygamber’in anýlarý süregelmektedir. Bireciklilerin Nemrut topraðýdýr diye ölülerini Nizip kýyýsýna gömme alýþkanlýðýnda…
Bundan 3-4 bin yýl önce , Karkamýþ (Europos) yeni Hititlerin merkeziydi. Nizip’in 8-10 km kuzeyindeki Belkýs (Zeugma-Köprü-Belkýs) kenti bundan 2 bin yýl önce Ýpek Yolu’nun Doðu-Batý ayrýmýnýn baðlantýsý konumundaydý. Grek-Roma- Bizans dönemlerinde yörenin bütün su kaynaklarý deðerlendirilmiþti.
Bundan bin yýl kadar önce çeþitli devletler yönetiminde(Tulunoðullarý , Selçuklular , Atabegler, Eyyubiler-Memlükler, Dulkadiroðullarý…) Türkler tarafýndan iskan edilmiþ ve 1517’de Yavuz Sultan Selim’in Mýsýr seferi sýrasýnda Osmanlý Ýmparatorluðu’na katýlmýþtýr Nizip.
Günümüzdeki anlamýyla bir “millet” kavramýnýn olmadýðý dönemlerde çeþitli Türk boylarýna , uç beylerine kucak açan Nizip, Türk devletleri arasýndaki çeþitli çarpýþmalara da sahne olmuþtur. Bu savaþlarýn en önemlisi de Mýsýr Hýdivi Mehmed Ali Paþa ile Omsalý padiþahý II.Mahmud arasýnda geçen Nizip Meydan Muharebesi’dir.(23/24 Haziran 1839).
Nizip ,ulusal Kurtuluþ Savaþý yýllarýnda da Gaziantep savaþlarýna katýlarak “Gazi” unvaný almýþtýr. Birçok yöremiz gibi , Nizip de gerçek kimliðini Cumhuriyetle kazanmýþ, asýl geliþmesini de bu dönemde yaþamýþtýr.
Nizip, Fýrat ýrmaðý üzerinde kurulan üç barajý; Birecik ,(Balkýz) Karkamýþ , Hancaðýz ile Türkiye’ye 3 milyar Gwh’ya yakýn elektrik enerjisi saðlamaktadýr.
Nizip ayný zamanda ülkemizin ve ulusumuzun önemli sorunlarýndan biri olan doðu-batý ayrýlýðýný Karkamýþ’taki demiryolu köprüsü ve Nizip-Birecik arasýndaki karayolu köprüsüyle ortadan kaldýrmaktadýr. Ayrýca hem Türkiye’yi Irak ve öteki Arap ülkelerine baðlayan E-90 karayolu ve demiryoluyla hem de Adana-Þanlýurfa otoyolu üzerindeki konumuyla ipek yolu üzerindeki önemini bugün de sürdürmektedir.
Nizip’in Taþbaþ Daðýndaki meþe(palamut, palýt) korusu tüm Türkiye ve insanlýk için yeniden oluþum , yeniden yeþertme örneðidir. Nizipliler en elveriþsiz doða koþullarýna Prof. Fox ve Prof. Fordberg gibi , bu konuda dünya çapýnda otorite sayýlan bilim adamlarýný hayran býrakan o güzelim baðlarý , bahçeleri oluþturabilme becerisini gösteribilmiþtir.
Nizip, sulama kültürü (telbis, maþara, hatkesim, salým, salaba, ortak yöntemler…) sulu tarýmý (üç ürün), özel ürün çeþitleri (çekirdeksiz nar, hýtta, tüylü acur , þimama…) özel teknikler (kubara yatýrma, müþterek dikim, evcikleme), özel gýdalarý( þire, pekmez, günbalý salçasý, kuruluklar , kekik çayý, melengiç kahvesi), zeytini , fýstýðý, sabunlarý , mercimek iþleme kuruluþlarý, çýrçýr ve dokuma tesisleri , un fabrikalarý ve prina tesisleriyle yalnýz Güneydoðu’nun deðil Türkiye’nin incisi durumuna gelmiþtir.
Nizipliler, derin tarihlerini Barak havalarýnýnda (iskaný ile ezo Gelin’iyle) yakmakta, halaylarý ile yad etmektedir.
70 000’in üzerindeki nüfusuyla pek çok il merkezinden daha çok nüfusa sahip olan Nizip’te yoksul ile zengin arasýndaki fark da pek büyük deðildir. Nizip her mevsim iþ potansiyeliyle Güneydoðu’dan göçüm duraðý olmuþtur.
Nizipliler, kuru iklimi nedeniyle düz damlý, birinden ötekine geçiþin son derece kolay olduðu evlerinde, hýrsýzlýk nedir bilmediklerinden, ülkemizi sarsan terör dönemine dek, çark kilidi denen ve basit bir telle tutturduklarý kapýlarýnda kilit bile kullanmaya gerek görmeden yaþamýþlardýr.
Görgüleri, zekalarý ve çalýþkanlýklarýyla tüm ülkeye ve ulusumuza hizmetlerde bulunmuþ olan Nizipliler , yetiþtirdikleri baþarýlý bilim adamlarý, bürokratlar , yöneticiler, iþ adamlarý ve giriþimcilerle gurur duymaktadýr.
Ayrýca Nizipliler , Mezopotamya ve Anadolu uygarlýklarýndan kalan birikimleri, çalýþkanlýklarý ve emekleriyle, çoðu yerde bir karýþý bile geçmeyen topraðý iþleyip onca bað ve bahçeyi oluþturarak Fýrat’ýn batýsýný cennet haline getirmiþ; GAP için iyi bir model oluþturmuþlardýr.
Nizip tarihinin gün ýþýðýna çýkmasý , þüphesiz turizm açýsýndan da bir patlamaya neden olacaktýr. Bugün dünyanýn ,en zengin , en deðerli mozaiklerinin bulunduðu yer olan Nizip’in Belkýs’ý(Zeugma) yüzyýllardýr süren yaðmalama ve talana karþýn önemini korumaktadýr. Gaziantep Müzesi bu hazinelerle dünyanýn gözbebeði durumuna gelmiþtir.

Prof. Dr. Akgün AYDENÝZ
Nizip Uygarlýk ve Tarým Beþiði