Dilden dile, kulaktan kulaða tarih boyu söylenmiþ Hýzýr hikâyeleri çoktur bilirsiniz. Çocukluðumuzda "Her kapýna geleni Hýzýr bil" diye büyüklerimiz bizi tembihlerdi. Bu devirde anne-babalarýn çocuklarýna, kimseye güvenmemelerini telkin etme sebepleri ise yaþanan acý olaylar olsa gerek. Nasýl desinler ki? Artýk anneler çocuklarýna sýký-sýký tembihleyip "Kapýyý sakýn kimseye açma" "Kimseden sakýn bir þey alma" diyebiliyorlar. Zaman mý deðiþti? Yoksa insanlarýn düþünceleri ve tembihleri deðiþtiði için mi bazý tatsýz olaylar yaþanýyor tartýþýlýr. Bizler de tanýmadýðýmýz bir kiþi gördüðümüzde hayal dünyamýzýn kapýlarýný ardýna kadar açar, hele ak yüzlü sevecen biriyse o zat; "kesin bu amca Hýzýr'dýr" diye düþünürdük. Zamanýmýzda bizler gibi yetiþtirilmiþ bir çocuk merak edip dururmuþ. Hýzýr’ý görmek istermiþ. Neyse adamýn biri onun bu isteðini öðrenmiþ ve eliyle kapýnýn üst iskelesine dokunup "bak oðlum bu gün bu kapýnýn üstüne elini kim deðdirirse o Hýzýr’dýr bilesin” demiþ ve gitmiþ. Çocukcaðýz sabahtan akþama o kapýnýn altýnda bekleyip durmuþ. Ama kimse elini oraya deðdirmemiþ. Eve gidip konuyu anlattýðýnda, Babasý;” sabahki adam elini deðdirdi mi?” diye sormuþ, çocuk; “eveeet! “deyince,Baba; “ iþte oðlum demek ki Hýzýr oymuþ “deyivermiþ. Neyse, biz Hýzýr görmek isteyen padiþahýn hikâyesine dönelim, bakalým o görebilmiþ mi öðrenelim...
Bir padiþah Hýzýr'ý görmek istiyordu. Bir gün bunun için tellallar çaðýrttý: "Kim bana Hýzýr'ý gösterirse onu armaðanlara boðacaðým" dedi. Birçok oðlu uþaðý olan fakir bir adam bu iþe talip oldu. Karýsýna dedi ki:"Haným ben padiþaha Hýzýr'ý bulacaðýmý söyleyip ondan kýrk gün müsaade alacaðým. Bu kýrk gün için padiþahtan size ömrünüz boyunca yetecek yiyecek, içecek ve para alýrým. Kýrk günün sonunda Hýzýr'ý bulamayacaðým için benim kelle gider, ama siz rahat olursunuz" Adamýn karýsý kanaatkâr biriydi. "Efendi biz nasýl olsa alýþtýk böyle kýt kanaat geçinmeye. Bundan sonra da idare ederiz. Vazgeç bu tehlikeli iþten" dedi.
Ama adam kafaya koymuþtu. Padiþaha gidip, Hýzýr'ý bulacaðýný söyledi. Bunun için kýrk gün izin istedi. Hýzýr’ý bulmak için koþuþturacaðý kýrk gün zarfýnda, ailesinin geçimi için sarayýn ambarýndan tonlarca yiyecek, içecek ve nakit para aldý. Bunlarý evine teslim edip, kýrk gün ortalýktan kayboldu. Kýrk günün bitiminde padiþahýn huzuruna çýkýp, her þeyi itiraf etti:
“Benim aslýnda Hýzýr'ý falan bulacaðým yoktu. Ailece sýkýntý çekiyorduk. Hýzýr'ý bulacaðým diye sizden dünyalýk almak istedim" dedi. Padiþah buna çok kýzdý:
"Padiþahý kandýrmanýn cezasýný hayatýnla ödeyeceðini hiç düþünmedin mi?" diye baðýrdý. Adam da her þeyi göze aldýðýný söyledi. Bunun üzerine Padiþah yanýnda bulunan üç veziriyle görüþ alýþ veriþinde bulundu. Birinci vezire sordu:
- Padiþahý kandýran bu adama ne ceza verelim?
— Efendimiz, bu adamýn boðazýný keselim, etini parçalayýp çengellere asalým.
Bu sýrada peyda olan, nurani, aksakallý bir ihtiyar birinci vezirin sözleri üzerine söyle dedi:
- "Küllü þeyin yerciu ila asýhý" Padiþah ikinci vezirine sordu:
- Bu adama ne ceza verelim?
— Hükümdarým, bu adamýn derisini yüzüp içine saman dolduralým. Biraz önce ansýzýn ortaya çýkan ihtiyar yine:
- "Küllü þeyin yerciu ila aslýný" dedi. Padiþah üçüncü vezire sordu:
- Ey vezirim, sen ne dersin, beni kandýran bu adama ne ceza verelim?
— Padiþahým bana göre, bu adamý affedin. Size yakýþan, sizden beklenen budur. Bu adam önemli bir suç isledi, ama sanýldýðý kadar da kötü biri deðil. Çünkü çoluk çocuðunun rahatý için kendini feda edebilecek kadar da iyi yürekli. Nurani ihtiyar yine söze karýþtý:
- "Küllü þeyin yerciu ila asýhý"Bu defa padiþah o yaþlý zata yöneldi:
- Sen kimsin? Ýkide bir tekrarladýðýn o laf ne demektir? Ýhtiyar cevap verdi:
- Senin birinci vezirinin babasý kasaptý. Onun için kesmekten, etini çengellere asmaktan bahsetti. Yani aslýný gösterdi. Ýkinci vezirin babasý yorgancý idi. Yorgan yastýk, yatak yüzlerine yün, pamuk vb doldururdu. O da babasýna çekti. Üçüncü vezirin ise babasý da vezirdi. O da soyuna çekti, büyüklüðünü gösterdi. Benim söylediðim söz, "Herkes aslýna çeker" demektir. Vezir istersen (3.veziri göstererek) iþte vezir, Hýzýr istersen (kendini göstererek) iþte Hýzýr, bu adamý mahcup etmemek için sana göründüm, dedi ve kayboldu...