Deðiþik tv kanallarýnda sosyo-ekonomik, sosyo-politik, sosyo-kültürel konulu oturum ve tartýþma(!) programlarýný izliyorum, sýkça…
Bilmediðim, yabancýsý olduðum konularda biraz olsun bilinçlenir, ufkumu geniþletir, doðrular ve gerçekler bazýnda olumlu birikimler edinir, yanlýþlýklarýmý düzeltir, eksiklerimi gideririm diye…
Fýrsat oluþtukça da ‘dar ve kýsýr anlamda’ ahbap çavuþluk düzeyinde eþ-dost toplantýlarýnda, bir konudaki tartýþmalara ‘ister istemez’ iþtirak ediyorum; zamanlý zamansýz, hazýrlýklý hazýrlýksýz…
XXX
Genelde, seviye vasatýn eksilerinde; öylesinde de böylesinde de…
Kör dövüþü gibi biþey yapýlan, yaptýðýmýz…
Sanýrsýnýz, bilgi sahibi olmadan görüþ dayatmaca nizalaþmasý nasýl olur yarýþmasý gibi, birçoðu…
Özelde, aðzýndan çýkaný kulaðý iþitenler nadir…
Bilgi aktarýmlarý, ifade tarzlarý, tartýþma adaplarý ve aðýzlarý ya yakýcý birer buz kalýbý, ya ateþ fýþkýran ejderha tarzý…
Kimse hatasýný, yanlýþýný kabul etmiyor; ikna olmuyor…
Çoðu, ‘’Bende biþeyler biliyorum…’’, ‘’Biz de az mürekkep yalamadýk…’’, ‘’Bu konuda bende görüþ sahibiyim…’’, ‘’BU konuda benim uzmanlýðým tartýþýlmaz…’’, ‘’Tek doðru benim görüþümdür…’’, ‘’Kendi araþtýrmamdan, kendi görüþümden ve kendi kaynaðýmdan baþkasýnýn araþtýrmasýný, görüþünü ve kaynaðýný kabul etmem mümkün deðil…’’ empozesinde ve kendini pazarlama sevdasýnda…
Kulaktan dolma bir kaç kelimeye sýðýnan ve ýsrarcý olan…
Ve akabinde karþýsýndakini küçük düþürücü, aþaðýlayýcý tavýrlar, ithamlar, þaibe çalmalar, belden aþaðý vurmalar…
Hele bir de biri, katýlýmcýlarýn her cümlesine itiraz edip, sataþarak tv rayting canavarlýðýna soyunmuþsa; varýn siz hangi hususta tatmin olmak istiyorsanýz o yöne meyledin, takým fanatikliði yada ütopik ve de baðnaz bir izm tarafgirliði bazýnda...
XXX
Ciddi ve tutarlý manada alternatif sunumlar (önermeler) yok; azdan da az olaný da ciddiye alan yok…
Herkes ‘istisnasýz’ birer alemle-i cihan…
Asgari müþtereklerde karar kýlýnma, mutabakata varýlma, uzlaþma!...
O da ne?...
Þartlanmýþ, saplantýlý, kulaktan dolma, tutarsýz, akýl ve mantýktan yoksun, bilimsellikten uzak mý uzak görüþler ve görüþ(!) sahipleri çoktan da çok…
‘Haneðin uluðu’ türünden söz(!)ler serpene gibi savruluyor…
Ama tutulan bir santimlik balýk yok…
Balýk tutmayý öðreten de…
XXX
Kimi, doðruluðundan ve belgesinden emin olarak görüþ belirtmek ve çevresini aydýnlatmak için; kimi, bilmediðini öðrenmek yada eksik, noksan ve yanlýþ bildiðini ‘düzeltip’ doðruya eriþmek için katýlmýyor, bu(!) toplantýlara-oturumlara…
Her þovmen (pardon, katýlýmcý) ‘sanýrsýnýz’ savunduðu izm’in (dünya görüþünün) kuramcýsý…
Kendisinin haricindeki her görüþe, her düþünceye, her tespite, her araþtýrýya, her kaynaða, her önermeye karþý, ikna olmaz, uzlaþmaz bir muhalif…
Çoðu tutucu, ilkellik düzeyinde muhafazakar; aydýnlanmaya, yenilikçiliðe; ülke için, toplum için, insan için iyi, güzel ve yararlý olan her þeye karþý…
Ýlkesiz, dar görüþlü ve dayatmacý, baskýcý, *****…
XXX
Oturmuþlar; gündemi tartýþýyorlar, fikir-görüþ teatisinde bulunuyorlar!...
Ýngilizce, Fransýzca, Arapça ve Farsça aðýrlýklý tumturaklý cümleler kuruyorlar…
Sen-ben anlamasak da olur; o, bilgi paylaþmak için deðil, bilgiçlik taslamak için orada; sade vatandaþýn anlamasýndan ona ne!...
Ýlk itirazlardan sonra…
Saygýsýzlýk, seviyesizlik, düzeysizlik diz boyu…
Kendini beðenmiþlik, karþýyý küçük görmek, kifayetsiz addetmek katýlýmcýlýðýn þanýndan gibi tavýrlar egemen…
Çözüm üretmek için deðil, çözümü Arap saçý’na dönüþtürmek için oradalar…
Çoðu dilini ya tabancaya, ya kýlýca dönüþtürmüþ ‘’Allah Allah’’ nidalarý ile kim ona dönük bir kelime etse ‘‘vira vura!’’ halet-i ruhiye içinde…
Sanýrsýnýz tartýþma deðil çatýþma ortamý…
XXX
Çoðu, dinlemeyi bilmez, karþýsýndakini dinlemez, ama karþýndakinin ‘’dam’’ dediðine ‘’duvar’’ eleþtirisi çeker…
Ne hatasýný, yanlýþýný kabul eder, ne de haklý gerekçeler sunabilir…
‘’Nuh’’ der, ‘’Peygamber’’ demez…
Demesin demesine de karþýt fikri, düþünceyi ‘bir kaþýk suda boðmak’ istemesine ne demeli!...
Üstelik hiçbiri de cahil deðil…
Kara cahil desem, içim almaz!...
Kýzmak istesem de kýzamam; çünkü onlarýn birçoðu seni, beni, onu yansýtýr; sosyo-kültürel beden aynamýz gibi, maalesef!...