“Bana ne þehrin karmaþasýndan, siyasetin çýkmazýndan, magazin haberlerinin mide bulandýrýcý ve iðrendirici haberlerinden. Þu þunla olmuþ, þu þunu terk edip þununla yaþamaya baþlamýþ. Ne tuhaf iþler! Bana ne Ergenokon’un garip planlardan. Ben anlamam ayak kaydýrmalardan, yalandan dolandan. Ben harman yerinde düðünlerde halaylarda savrulup, dolanýp durmuþum. Akrepten çýyandan her daim kaçmýþým. Ben her þafak vakti uyanýrým. Havayý korkak, ürkek solumam. Giydiðim beyazmýþ, siyahmýþ aldýrmam. Yolda, güneþte duldalýkta salýna salýna yürürüm; halime þükür ederim. Yürüyene koþana düþmanca bakmam. Kýrmýzý, yeþil, sarý ýþýk derdim yok. Düþmaným yok, düþmanlýðým yok. Sevdam içimde. Ve her þafak vakti bu köy yerinde uyanýrsam bana bir hal olur.”Hoþ geldin þafak. Yüreðimin parçasý hoþ geldin. Seninle uyanmak ve gölgesiz zamanlarý tatmak ne güzel. Bugün kalbim kýpýr kýpýr. Bir haller var bende. Bugün herþey biraz daha güzel görünüyor. Hasan Hoca, Ali Hoca ve Haþim Hoca üç minareden sabah ezanýný ne de güzel okumaktalar. Bir kulak kabartýn hele; yan köyden gelen ezan sesini siz de duyacaksýnýz. Hatta çok uzak olsa da, þehirden de ezan sesi geliyor. Hele bir yýldýzlara, aya da bakýn sanki onlar da ezan sesini duymak için dünya alemine biraz daha yaklaþmýþlar. Evimizin hayatýnda ezan sesine eþlik eden tombul horoz bugün farklý ötüyor; babamýn ahýr kapýsýný açarken çýkan gýcýrtý bile çok farklý.
Tepiþ tepiþ nahýra gitmeye çalýþan iki keçimiz, beþ koyunumuz ve onlarýn dört yavrusu bugün meleþmeleriniz ne de ahenkli. Haydi koþturun bakalým; Çoban Habeþ sizi bekliyor. Gidin ve iyi yayýlýn; memeleriniz sütle dolsun. Dolsun ki yoðurdumuz, yaðýmýz, peynirimiz bereketli olsun. Masum duruþlu mübarek kýnalý koyunlarýmýz, yayýlýrken otlarýn iyisini seçin. Keçiler zaten yayýlýrken otun iyisini seçerler.
Komþumuz Sabri Amcanýn beyaz iti, sen ne duruyorsun? Gece uykusuz kalmana aldýrma hele bir uluda cümle alem inlesin. Çüte-çifte gidecekler vardýr; uyansýnlar. Atlar kiþnemeye çoktan baþladý. Bak, Bekçi Receb’in iti çoktan Kýrk Deliðe doðru sürü peþinde yol aldý. Bugün tembellik yok. Bak þafak çoktan söktü. Þehre gidecekler vardýr. Yük tutacaklar, sebze haline mal götürecekler aman gecikmesin; hayirler*, acurlar sabah sabah toplanmayý bekler.
Kuþçu Ali Dayý, bak güvercinlerin dellenmede. Uçur artýk þu paçalýlarý. Kaçýrmasýnlar güneþin gülüþünü. Ýbrahim’in Makbulesi senin kuþ uçurtmandan rahatsýz oluyormuþ; aldýrma. O küçük Ömer'in tahta arabasýnýn sesinden dahi rahatsýz oluyor. Sen güvercinlerinle keyfini yaþa.
Çal ýslýðýný Cemal Abi bak seninki dama çýkýyor, gözünü seveyim uyan. Meryemin merdivenin baþýnda duruyor. Belli ki senin bakmaný beklemekte. Meryem ablamýz utangaçtýr öyle fazla durmaz. Damdan topladýðý yorganý yataðý aldýmý bir çýrpý da aþaðý iner. Cemal abi gözünü seveyim, uyan. Ýkinizinde yüreði atar durur bilirim.
Haydi karþý tarladaki kavak aðaçlarý kýmýldayýn. Yapraklarýnýzý açýn açabildiðiniz kadar. Sabah mahmurluðunu atýn üzerinizden. Bak, Zeliha Teyze dört yaþýndaki oðlu, iki yaþýndaki kýzý ve kundaðýndaki bebeði ile geliyor. Gün boyu gölgenizde oturacaklar. Güneþin altýnda yakmayýn çoluk çocuðu.
Ýþte karþý yoldan Kazým ammi eþeðiyle nasýlda tozuta tozuta gidiyor. Acep nereye gidiyor?
Sen ne duruyorsun Mullanýn Deresi? Þýrýltýn neden fersiz ve sessiz bugün, haydi vur dalgalarýný çaðýl taþlarýna, inlesin bütün Aþaðýoba.
Pilmis’deki zeytinler beklemeyin ikindi vaktini, sallayýn dallarýnýzý üfül üfül kýbleye doðru. Kömürden, saman seferinden dönen atlýlarý gölgesinde dinlendiren Aþaðýoba’nýn çýnarý, bugün yine ziyaretçilerin olacaktýr. Aç dallarýný, yapraklarýný; serinlet sana sýðýnanlarý. Pýnarýndan soðuk sular durmaksýzýn aksýn.
Hey siz þehrin çocuklarý, adamlarý, hanýmlarý, kýzlarý, oðullarý yatmayýn öyle, kalkýn. Dokuzda-onda kalkmakta neyin nesi? Dün gece yarýlarýna kadar seyrettiðiniz dizileriniz olmuþtur; tamam. Hiç olmazsa bugün þafakta kalkýn. Bakýn ne bereketler yaþayacaksýnýz. Siz haným ablalar! Bugün seyretmeyin þu televizyonun bize ters gelen hatun programlarýný, dizilerini. Nedir o tuhaf aile münasebetleri? Hele sorun kendinize uyar mý bize? Bugün kendinize büyük bir iyilik edin ve güne farklý baþlayýn, çekin besmelenizi, çoluk çocuk için hazýrlayýn kahvaltýnýn en güzelini. Mutlu olsun eþiniz, çocuðunuz. Uyandýrýn konu komþuyu.
Sen de kalk artýk, þimdi iþe koyulmanýn en demli vaktidir. Yaþýn on yedi. Sevmenin, sevilmenin en kýdemli yýlýdýr. Mevsim bu mevsim, þafak söktü artýk.
Hadýmköy Sýrtlarý 2009 -DAR ZAMAN YAZILARI
Bizce Haneklerin Anlamlarý:
hayir: incir