Makinalarla sondaj yöntemi ile kuyu açarak su’ya ulaþma bundan 15-20 sene önce yoktu, tüm kuyular insan gücü ile açýlýr ve en azýndan içecek bir su bulma umudu ile insanlar günlerce hatta aylarca kuyular açarlardý..
Bu kuyularý açarken genellikle tecrübelere dayanan yöntemlerle kuyu açýlacak yerleri tespit eder, Allah’a dua ederek Bismillah der kazmayý vururlardý, .
fakat teknolojinin geliþmesi ile insan gücü ile ulaþýlamayacak derinliklere kýsa sürelerde ulaþýlmaya baþlanýnca iþin þekli biraz daha deðiþti....
Kuyu açtýrmak isteyen bir kiþi öncelikle arazisi üzerinde suyun olup olmadýðýný hatta kaç metre derinlikte olduðunu yaklaþýk olarak öðrenip daha sonra kuyu açmak için giriþimlerde bulunuyor..
Peki bu nasýl oluyor bu konuda yetenek yada marifet sahibi kiþiler genellikle yarým ay þeklindeki bir bakýr çubuk yada ayný ölçülerde dut aðacý çubuðu ile suyun olduðu bölgeyi, kaç metre derinlikte olduðunu ve suyun miktarýný genellikle doðru olarak tahmin ediyorlar..
Esas merak konusu bu çubuklarýn o kiþilerin ellerinde nasýl hareket ettiði ve suyun derinlik ve miktarýna göre hareket þiddetini nasýl arttýrdýðýdýr, bir de bu olayýn gerek bilimsel gerek farklý þekilde mantýklý bir açýklamasý varmý acaba....