Edep; güzel terbiye,iyi davranýþ,güzel ahlâk,haya,nezaket,zarafet demektir.Edep,hiçbir hýrsýzýn çalamadýðý güzel bir ziynettir.edep, insanla hayvani ayýran farktýr.
Hazret-i Ömer "Edep,ilimden önce gelir" buyurur.
Mevlana hazretleri de;
“Aradým tüm meclisleri,kýldým ilmi talep;
Dediler ilim en sonda,önce gerek Edep”…
Peki bu kurallarý nereler de ve nasýl kullanmamýz gerekir.Dilerseniz onlarý sýrasýyla görelim:
Sokakta: Sokaða tükürmek, çöp atmak, geliþ geçiþe mâni olmak, tiksindirici çirkin þeyler býrakmak, görgüsüzlüktür. Ýhtiyar, kadýn ve hastalara her zaman öncelik verilir. Ýhtiyaçlarý varsa yardýmcý olunur.
Yürürken: Pek yavaþ veya pek hýzlý ve büyüklenerek yürümemelidir! Kur’an-ý kerimde,"yer yüzünde böbürlenerek yürüme.Allah kendini beðenip övünen hiçbir kimseyi sevmez."(Sûre-i Lokman,18)
Yolda,büyük bir zat veya bir âlim ile beraber giden kimse,onun önünden ve solundan deðil,saðýndan yürür.
Taþýma araçlarýnda: Ýnip binerken itiþmek,sýra olan yerlerde sýrasýný beklememek çirkin davranýþtýr. Gençler; yaþlýlara ve hastalara yer verir.Peygamber efendimiz, (Büyüklerini saymayan bizden deðildir) buyuruyor.Ne yazýk ki,günümüzde bazý gençler,yer vermemek için uyur numarasý yapýyor,volkmen dinliyor.
Alýþveriþte: Ýzin almadan satýcýnýn malýna dokunulmaz. Malýn görünüþünü, kalitesini bozacak þekilde ellenilmez ve bakýlmaz. Fiyat konusunda fazla ýsrar edilmez.Alýnsa da alýnmasa da teþekkür edilir.Satýcý müþterisinin memnun olacaðý hal ve harekette bulunur.Malýný almayanlara kýzmaz,darýlmaz,aleyhlerine olacak bir sözü arkalarýndan da söylemez.Alýþveriþte her iki taraf birbirlerini aldatmaktan uzak durur.
Toplu yerlerde: Düðün,cenaze ve bayramda daha hassas,nazik ve kibar olunur.Yere ve zamana göre uygun tavýr takýnýlýr.Cenazede,cenaze sahiplerinin üzüntüsünü paylaþýlýr,maddî ve mânevî üzerine düþen yardým yapýlýr,tesellî edici söz ve davranýþlarda bulunulur.Yakýnlarýný kaybedenlere daha yakýn davranýlýr.Düðün ve bayramlarda her zamankinden daha fazla güler yüzlü,neþeli,nazik,ikram edici olmak,büyüklere ve küçüklere uygun hediyeler vermek,gönüllerini ve duâlarýný almak,görgülerimiz arasýndadýr Görgüde, eliyle ve diliyle baþkalarýný incitmemek esastýr.
Komþulukta: Ýyi geçim,karþýlýklý yardýmlaþma,dert ve sevinçlerine iþtirâk,her karþýlaþtýklarýnda selâmlaþma,hal hatýr sorma,birbirinden isteklerini imkan ölçüsünde temin etme önemli görgü kurallarýndandýr Gürültü,çöp,pislik,rahatsýz edici koku ve benzeri þeylerle komþularý rahatsýz etmek hiç hoþ karþýlanmaz.Komþu kadýn ve çocuklarýna ayrý bir îtinâ,hürmet ve þefkat gösterilir.
Misafirlikte: Misafire ikram etmelidir! Peygamber efendimiz,(Allaha veahiret gününe inanan,misafirine ikram etsin) buyurdu. Misafire ikram,ona karþý güler yüzlü ve tatlý dilli olmaktýr. Yemek için külfete girmemeli,hazýrda ne varsa,onu ikram etmeli.Peygamber efendimiz,(Misafir için külfete girmeyin, misafir bundan rahatsýz olur. Misafirini üzen Allahý üzmüþ olur) buyurdu. Hz. Ali, (Dostlarýn kötüsü, senin için külfete giren,seni özür dilemeye mecbur býrakandýr) buyuruyor.
Misafirden hizmet beklememeli! Peygamber efendimiz,(Misafirden hizmet beklemek,aklýn noksanlýðýna alamettir) buyurdu
Misafir, ev sahibinin gösterdiði yere oturmalý, ona itiraz etmemelidir.Peygamber efendimiz, (Bir arkadaþýn yanýna gidince, oradan ayrýlana kadar, o arkadaþ senin emîrindir) buyurmaktadýr.
Hasta ziyaretinde: Ziyarete yeni elbise ile deðil,her gün giydiði elbise ile gitmelidir! Giderken meyve veya çiçek gibi bir hediye götürmek iyi olur.Hastaya bakmayýp,saða sola veya önüne bakmak uygun olmadýðý gibi,devamlý olarak hastanýn yüzüne bakmak da uygun deðildir.Hastanýn yanýnda asýk suratlý durmamalý,güzel þeylerden bahsetmeli,iyileþmesi için duâ etmelidir!
Konuþurken: Konuþanýn sözünü kesmek nezaketsizliktir. Hadis-i þerifte, (Arkadaþý konuþurken susmak mürüvvettendir.) buyuruldu. Mürüvvet; insanlýk, yiðitlik, iyilik cömertlik faydalý olmak gibi manalara gelir ki, hallerin en güzeline riayet etmek demektir.
Eve girerken: Evimize Besmele ile ve Ýhlas suresini okuyarak girmeliyiz! Sað ayakla içeriye girip, selam vermeliyiz! Her iþe Besmele ile baþlamaya alýþmalýdýr!
Birinin evine girerken, izin istemek gerekir.Kapýnýn zilini çalarak veya seslenerek,izin istemelidir! Ýzin üç defa olur.Birincisinde ses verilmezse,bir dakika kadar sonra,ikinci defa da ses çýkmazsa,üçüncü defa zile basmalý,yine ses yoksa,dört rekat namaz kýlacak kadar bekledikten sonra gitmelidir! Kapý aralanýrsa,aradýðýný sormadan önce,kendini tanýtmalýdýr!ve buyur edilince de edeple selam vererek içeri girmelidir.
Netice-i kelam,bu ve benzeri örnekleri hayatýn çeþitli alanlarýna yaymamýz mümkün. Ama sözün özü,her nereye gidersek gidelim.bulunduðumuz ortama göre dinimizin emir ve tavsiyelerini imkanlar nispetinde hayata geçirmeye mecbur olduðumuz bilinciyle hareket edelim.Bu yapýlanýn,menfaatimiz icabý olduðunu asla unutmayalým.Sözlerimi þu güzel deyiþle noktalýyorum:
Edep;bir tac imiþ Nur-u Hüda’dan.
Giy ol tacý, emin ol her belâdan...
![]()
Edep aðacý