GÖÇMEN KRÝZÝ

Ülkemiz son günlerde mülteci sorunundan dolayý ikiye bölünmüþ durumda görünüyor. Çatýþma, þiddet ve zulüm sebebiyle zorla yerinden edilen kiþilerin sayýsý küresel çapta rekor düzeylere ulaþýrken; ülkemiz en fazla sayýda mülteciye ev sahipliði yapan ülke olmayý sürdürüyor. Türkiye, yaklaþýk 3,8 milyon kayýtlý Suriyeli mültecinin yaný sýra 800 bin kadar diðer uyruklardan kiþiye de ev sahipliði yapmaktadýr.*
Avrupa dýþýnda gerçekleþen olaylardan dolayý Türkiye’ye gelmiþ mülteciler için üçüncü ülkeye yerleþtirmeyi en çok tercih edilen çözüm olarak koruyarak; 1951 Sözleþmesi ve 1967 Protokolü’ne taraftýr. Türkiye, uluslararasý standartlara uygun etkin bir ulusal sýðýnma sistemi inþa edebilmek için yasal ve kurumsal reformlarý 2013 Nisan ayýnda, Türkiye’nin ilk sýðýnma kanunu olan Yabancýlar ve Uluslararasý Koruma Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafýndan uygun bulunmuþ ve 11 Nisan 2014’te yürürlüðe girmiþtir. Kanun, Türkiye’nin ulusal sýðýnma sisteminin temel dayanaklarýný ortaya koyup; politika oluþturma ve Türkiye’deki tüm yabancýlara iliþkin iþlemlerden sorumlu olan baþlýca kurum olarak Göç Ýdaresi Genel Müdürlüðü’nü kurmuþtur. Türkiye ayný zamanda, Türkiye’de geçici koruma saðlanan kiþilerin haklarý, yükümlülükleri ve bu kiþilere iliþkin prosedürleri ortaya koyan Geçici Koruma Yönetmeliði’ni 22 Ekim 2014 tarihinde kabul etmiþtir.*
Mevcut iktidarýn göç ve mülteci konusunda bir politikasýnýn olmadýðý görülüyor. Sýnýr güvenliði tam manada saðlanmadýðý için düzensiz göç engellenemiyor. Sýnýr hatlarýna döþenen bloklar bir nebze rahatlatma saðlasa da kaçak yollarla ülkeye giriþler bir türlü engellenemiyor.
Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri için öncelikle Suriye’de kalýcý bir çözüm bulunmalýdýr. Nefret dili ve yabancý düþmanlýðý ile mücadele edilmelidir. Özellikle Suriyeli ve Afgan uyruklu yabancýlara karþý nefret söylemlerine karþý önleyici tedbirler alýnmalýdýr. Kayýt dýþýndaki tüm göçmenler kayýt altýna alýnýp eðitimleri saðlanmalýdýr. Bölgelerinde istikrar saðlanan göçmenler ülkelerine saðlýklý bir þekilde gönderilmeleri saðlanmalýdýr. Eðer gerekli adýmlar atýlmazsa 10 yýl sonrasýnda Türkiye bazý bölgelerde azýnlýk durumuna düþecektir. Gaziantep, Hatay, Þanlýurfa, Adana, Mersin, Mardin ve Kilis illerinde nüfus oranlarý çok yüksek bulunuyor. *18 yaþ altýndaki nüfuslarý 1 milyon 800 bin, 18-50 yaþ arasý 1 milyon 700 bin kiþi bulunuyor. Ýç savaþýn baþladýðý ve ülkemize gelmeye baþladýklarý 10 yýlýn sonunda 1 milyon 100 bin Suriyeli çocuk dünyaya gelmiþ. * *
Hayýrlý Ramazan’lar diliyorum…