�mam Hatip Mezunlar�

**Ahmet karadag** · 20.09.06, 14:52

Dostlar,
Buraday�z.Bir yerlere gitmedik.Ama konu olmad�� i�in yazmad�k ve yaln�zca buraya ba�l� kalmamaya karar verdi�imiz i�in cevap yaz�lmam��t�r.
Yoksa buraday�z.Ve g�r��meye devam edece�iz.
Selamlar Sayg�lar

**Ahmet karadag** · 20.09.06, 15:00

Osman�m,
Neden takt�n bu cinsiyet olay�na?
Yoksa bilmedi�imiz bir �ey var da bizleri al��t�rmayam� �al��yorsun?
Benim bildi�im Osman b�yle bir �ey yapmaz ama �stanbul bu karde�im ne olur ne olmaz.
Selamlar Sayg�lar

**felsefefe** · 21.09.06, 11:47

�SLAM GELENE�� SLAMCI GELENE��
Bazan kendi kendime soruyorum benim kafamda var m�? diye
Delimiyim neyim diye.
Evet hepimiz �z�lerek duyduk
dan��tay olay�n�
Dan��taya bir avukatca��z giriyor ve kendi kendini neyle doldurduysa kimi bulursa ate� ediyor.
�lenler �ld��yle Avukatca��z alaca�� cezayla kal�yor.
Peki toplum ders al�yor mu?
Yok kimsenin bir ders mers ald�� yok.
Herkes �nceden konu�tu�unu �imdi de konu�uyor.
Avukatca��z da ben eylemi yapt�m
Dan��tay �yeleri biz ba��rt�s�n� yasaklad�k diyor.
Peki arkada� siz bunlar� yasaklad�n�z ama toplum ba��rt�s�n� �rtmek istiyor.
Toplumla Devleti niye kar�� kar��ya getiriyorsunuz. Bu devlet bu halk�n devleti de�il mi.
Siz bu halk�n hakimi savc�s� de�ilmisiniz.
Cumhur demek halk demek de�il mi diye sorudu�unuzda da bir cevap alam�yorsunuz.
Adamlar i�in halk istiyor terimi bir�ey ifade etmiyor.
Oturmu�lar koltuklar�na halka emrediyorlar m�stemleke valisi gibi.
Peki bu �ld�rme olay�.
�imdi ben bu olaya 2 y�nden bakaca��m.
1- �slami kurallar
2- T�rkiyenin toplumsal bar��

�slam gelene�inde bireysel ter�r harekatlar� yok.
Yani siz tek ba��n�za ben falan� �ld�rece�im deyip gidip �ld�remiyorsunuz.
Kim olursa olsun. kafir m�naf�k vs...
Bunu�slam Tarihinde tek bir �rne�i dahi yokturdur.
�slam asla ter�r istemez zaten islam�n ama�lar� i�inde �ntikam almak kin g�tmek asla yokturdur.
Hz Peygamber en zor durumda kald��nda Allah�m 2 �merden birini M�sl�man et diye dua etmi�tir.
Ve b�ylece Hz �mer m�sl�man olmu�tur.
Sahabeden savunma i�in bile silah kullanmak istiyenlere
Siz sizden �lenlerin ba�lar�na neler geldi diye tarihi anlatm�� ve sab�r istemi�tir.
Burada ki �rnek bile a��k ve se�ik olarak silah diye bir kavram�n bireysel m�sl�man eylemlerinde olamayaca��n� g�stermi�tir.
Zaten bir M�sl�man�n amac� insanlar� cehenneme g�t�mek de�il onlar� Allah�n dinine davet etmektir.
Buradaki k�sa a��klamalardan da anla��laca�� zere
Bu Avukatca��z�n eylemi Dini y�nden hatal�d�r.
Yapt�� yanl��t�r.
Dini y�nden bir i� yapmak istese ona �unu diyebiliriz.
Al eline Kuran� �slam�n o g�r��lerini kimi g�r�rsen anlat. Tebli� et. Bu Yasaktan ma�dur olanlar�n s�k�nt�lar�n� ilet.
Durmadan dinlenmeden herg�n bunu yap.
2- T�rk Devleti a��s�ndan
Devletimiz bizim devletimizdir.
Her ne kadar hatal� kurallar yasalar varsada
En k�t� yasa bile hi� yasan�n olmamas�ndan iyidir.
Bizim T�rk olarak devletimizi �ok �al��arak kalk�nd�rmam�z birlik ve beraberli�i sa�lamam�z halk�m�za kendi i�inde bar�� i�inde ya�amay� anlatmam�z gerekmektedir.
Herkesin �u veya bu nedenlebirilerini �ld�rd�� ortam ne T�rk Halk�na ne de Devletine bir �ey kazand�rmaz.
Bu y�zden Devletin ba��ndakiler ve halk olarak bu kurallara dikkat etmemiz gerekmektedir.
Yanl��a yanl��la verilen cevap ta ��z�m getirmemekte ve dahada ��z�m� imkans�z k�lmaktad�r.
Bu y�zden yanl��a �nce sab�r sonra da ak�ll� ��z�mler bulmam�z gerekmektedir.
Buradan da anla��laca�� gibi
Avukatca��z�n eylemi T�rkl�k y�n�ndende yanl��t�r.
Makam ve mevki i�in T�rk devletinin halk�n�n bar��n� bozan zavall�lar ise onlar� elbette Tarih yarg�layacakt�r.
tarihAbdulhamiti yarg�lam�� darbecileri de yarg�lam��t�r.
Kendimizi sorgulayal�m kimin yan�nday�z darbecilerin mi Abdulhamitin mi?
�slam ve �slamc�l�k kavram� vard� yaz�n�n ba��nda buna da sonra devam edelim
yaz� uzun oldu.

Edited by - felsefefe on 21.09.2006 15:50:16

**sakalli0727** · 21.09.06, 11:56

felsefe ab�� bu arkada�lar�n senin hakk�n� �deyemez valla

**Ahmet karadag** · 21.09.06, 15:36

Sakalli0727 dostuma,
Bizler Osman�n hakk�n� �deyemedi�imiz gibi birde oturdu�umuz yerlerde hesab� ona �detiyoruz.Nas�l ama sak�n y�zs�zl�k deme al�n�r�m sonra
Selamlar Sayg�lar

Edited by - Ahmet karadag on 9/21/2006 6:37:10 PM

**felsefefe** · 24.09.06, 21:12

Bu Yaz�y� dikkat vererk okursan�z sevinirim.

M�SYONERL�K VE T�RK�YE�YE Y�NEL�K M�SYONER FAAL�YETLER
"font-size: 10pt" Do�. Dr. Remzi KILI�* "font-size: 10pt"
"font-size: 10pt" G�R��: "font-size: 10pt" “
Misyon” kelimesi Latince “Mittere”den gelmekte ve anlam� “g�ndermek”tir. Frans�zca�ya “misyon” olarak ge�mi�, “bir kimseye, bir �ey yapmak i�in verilen �zel g�rev” anlam�n� kazanm��t�r. Misyon kelimesinden gelen “misyonerlik”; “bir dini te�kilat kurarak, din propagandas� yapmak, insanlar� o dinin m�ritleri haline getirmektir<a name="_ftnref1" title="_ftnref1" </a <sup "font-size: 10pt" [1] </sup . Genel olarak misyonerlik; “ba�ka dinden olanlar� kendi dinine kazand�rmak i�in kurulan dernekler,” �zel de ise, H�ristiyan olmayan �lkelerde H�ristiyanl�� yayma amac�n� g�den kurumlar”<a name="_ftnref2" title="_ftnref2" </a <sup "font-size: 10pt" [2] </sup olarak tan�mlanm��t�r.
"font-size: 10pt" H�ristiyanl�� yayma yolunda g�rev alan; rahip, papaz veya din adamlar�na da misyoner denir. K�sacas� misyonerlik; H�ristiyanl�� yaymaya y�nelik �rg�tl� �al��ma birimidir<a name="_ftnref3" title="_ftnref3" </a <sup "font-size: 10pt" [3] </sup , diyebiliriz.
“Dinî anlamda misyon ve misyonerlik, Havariler d�neminden g�n�m�ze kadar gelen d�nem i�erisinde esas itibariyle �ncili ��retmek, H�ristiyan olmayanlar� bu dine kazanmak, yada belirli mezhepten olmayanlar� bir mezhebe �evirmek �eklinde anla��lm��t�r. Misyonerlik; matbuat, t�bbî bak�m, okul yapma gibi ara�lar�n yard�m�yla uygulamaya konulmu�tur”<a name="_ftnref4" title="_ftnref4" </a <sup "font-size: 10pt" [4] </sup . "font-size: 10pt" Dinler aras�nda bu yola geni� ve te�kilatl� olarak ilk �nce H�ristiyanl�k ba�vurdu�u i�in “Misyonerlik” denildi�i zaman daha �ok “H�ristiyan Misyonerli�i” akla gelir olmu�tur. “Dini te�kilatl� olarak yayma” faaliyeti kapsam�nda, “H�ristiyan olmayan �lkelerde H�ristiyanl�� yaymak amac� ile kurulan te�kilat” olarak alg�lanm��t�r<a name="_ftnref5" title="_ftnref5" </a <sup "font-size: 10pt" [5] </sup .
"font-size: 10pt" <p style="margin: 6pt 0cm; text-indent: 35.45pt; text-align: justify" class="MsoNormal" Misyonerlik hareketleri, en k�sa �ekilde inan� propagandas� yapmak �zere, dini te�kilatlar taraf�ndan din adamlar�n�n �e�itli yerlere g�nderilmesi olarak ifade edilebilir. Misyoner hareketleri, dini propaganda i�in kullan�lan metotlardan sadece birisidir. Siyasî kuvvet ve ticarî m�nasebetler bu propagandan�n g��l� silahlar�ndand�r.
.Misyonerler zaman zaman h�k�met ve ticarî �evrelerden de destek g�rm��lerdir. Misyonerler genelde din adamlar�d�r. Bununla birlikte ilk misyonerler ve bilhassa modern zamanlarda ruhban olmayan �ah�slar ve hatta kad�nlar da misyoner olarak g�r�lebilmektedir. Misyonerler inanc�n eksik oldu�unu d��nd�kleri her yerde, kendi memleketlerinde veya haricinde faaliyet g�sterebilirler. Dinî vaaz ve e�itim i�ini yazarak, terc�me ederek ve kitaplar yay�mlayarak yapan misyonerler, zaman zaman bir dildeki ilk kitab�n bas�m�n� da yapm��lard�r<a name="_ftnref6" title="_ftnref6" </a <sup "font-size: 10pt" [6] </sup "font-size: 10pt" .
"font-size: 10pt" HIR�ST�YANLI�IN ORTAYA �IKI�I VE M�SYONERL�K D�NEMLER�:
"font-size: 10pt" Hz. �sa�dan itibaren H�ristiyanl�k Dini�nin �nemli d�nemleri ve misyonerli�in ba�lang��tan g�n�m�ze kadar uzanan genel durumu tarihi olarak ana hatlar� ile ��yledir:
"font-size: 10pt" 1. "font-size: 7pt" 33-100 aras�; Havarîler d�nemi
"font-size: 10pt" 2. "font-size: 7pt" 100-800 aras�; Kiliselerin kurulmas�
"font-size: 10pt" 3. "font-size: 7pt" 800-1500 aras�; Orta�a� d�nemi
"font-size: 10pt" 4. "font-size: 7pt" 1500-1650 aras�; Reform d�nemi
"font-size: 10pt" 5. "font-size: 7pt" 1650-1793 aras�; Reform sonras� d�nem
"font-size: 10pt" 6. "font-size: 7pt" 1793-1965 aras�; Modern d�nem
"font-size: 10pt" 7. "font-size: 7pt" 1965�den sonraki d�nem; Diyalog d�nemi diyebiliriz<a name="_ftnref7" title="_ftnref7" </a <sup "font-size: 10pt" [7] </sup .
"font-size: 10pt" Havariler d�nemi; Hz. �sa�ya peygamberli�i s�ras�nda on iki ki�i inanm��t�. Bunlara havariler denilmi�tir. H�ristiyanl�� Hz. �sa�dan sonra bunlar tebli� etmi�lerdir. Bu sebeple bunlara ilk misyonerler g�z� ile bak�labilir.
Havarilerin H�ristiyanl�� yaymalar� H�ristiyanl�k Filistin�de do�du�u i�in Filistin sahas� ile s�n�rl� kalm��t�r. "font-size: 10pt" H�ristiyanl�k dininin en b�y�k misyoneri aslen Yahudi as�ll� olan Pavlos�tur.
Pavlos Anadolu�nun �nemli merkezleri ile Asya�n�n bir �ok yerinde, Makedonya�da ve Yunanistan�da bir�ok kilise kurmu� ve H�ristiyanl�� te�kilatland�rm��t�r. Buralara H�ristiyanl�� yayarak, Roma�da �ok b�y�k etkinlik g�stermi�tir. �lk misyonerler havarilerdi. Ancak Pavlos ve �teki misyonerlerin �abalar�yla
H�ristiyanl�k Roma �mparatorlu�u�nun ticaret yollar� �zerindeki b�y�k kentlere h�zla yay�lm��t�r. "font-size: 10pt" “B�y�k” lakab�yla an�lan Bizans �mparatoru I. Kostantin�in (306-337) H�ristiyanl�� kabul etmesiyle misyonerlik yeni bir h�z kazanm��t�r. K�sa bir s�re i�erisinde �ran ve Arabistan i�lerine kadar yay�ld�. Askeri alanda Ha�l� seferleri, �slam Dini�nin yay�lmas�n� ge�ici olarak durdurmu� ise de M�sl�manlar� H�ristiyanla�t�rmak m�mk�n olmam��t�r.

"font-size: 10pt" IX. Y�zy�ldan itibaren �ngiliz misyonerleri H�ristiyanl�� Avrupa�n�n kuzeyinde ve bat�s�nda yaymaya �al��rlarken, �stanbul Rum Kilisesi�ne ba�l� misyonerler de Do�u Avrupa ve Rusya�da faaliyet g�steriyorlard�.
Milattan sonra 950-1350 y�llar� aras�nda Avrupa ve Rusya neredeyse tamamen H�ristiyanla�m��t�r<a name="_ftnref8" title="_ftnref8" </a <sup "font-size: 10pt" [8] </sup . "font-size: 10pt" Orta�a� d�neminde Pavlos�un papazlar�, Roma �mparatorlu�u�nun b�t�n eyaletlerinde H�ristiyanl�k propagandas� yapt�lar. Bat� Roma ve Do�u Roma�da insanl�k derin bir huzursuzluk i�erisindeydi. Bu ortamda zul�m g�ren ve huzursuz olan kimseler “kurtulu� �midi” haline gelen H�ristiyanl�k inanc�na y�neldiler.
Taraftarlar� art�k imparatorun ve be�eri sistemin otoritesine de�il, �sa�n�n yery�z�ndeki hakimiyetinin (Tanr� Devleti�nin kurulmas�) yak�n oldu�unu savunuyorlard�. H�ristiyanlar ile Roma imparatorlar� aras�ndaki m�cadele 325 y�l�nda �mparator Kostantin�in H�ristiyanl�� kabul�ne kadar s�rm��t�r. Kostantin �stanbul�u “Yeni Roma” ad�yla ba�kent yapm��t�r. H�ristiyanl�k tarihinde �ok �nemli olan �lk Kons�l 325 y�l�nda �mparator Kostantin�in �nc�l��nde �znik�te yap�lm��t�r<a name="_ftnref9" title="_ftnref9" </a <sup "font-size: 10pt" [9] </sup . "font-size: 10pt" H�ristiyanl�k Roma �mparatorlu�u�nun resmi dini kabul edilence b�t�n Grekler, Latinler, Franklar, Cermenler, Anglo-Saksonlar H�ristiyan olmu�lard�r. H�ristiyanl�k Dini VII-VIII. y�zy�llarda g�ney, bat� ve Orta Avrupa�n�n dini haline gelmi�tir<a name="_ftnref10" title="_ftnref10" </a <sup "font-size: 10pt" [10] </sup . "font-size: 10pt" Do�u ve Kuzey Avrupa�da ya�ayan Slavlar Bizans imparatorlar�n�n g�nderdi�i misyonerler sayesinde H�ristiyan olmu�lard�r. Slav-Ruslar, Kiev �ehri ve �evresinde 862 y�l�nda “Rusya Devleti”ni kurmu�lard�. Knez Vladimir 988�de vaftiz edilerek H�ristiyanl�� din olarak kabul etmi�tir. Bunun ard�ndan S�rplar, Karada�l�lar, �ekler vs. H�ristiyanl��a girmi�lerdir. B�ylece yap�lan misyoner faaliyetler ile Avrupa ilk bin y�lda H�ristiyanla�m��t�r<a name="_ftnref11" title="_ftnref11" </a <sup "font-size: 10pt" [11] </sup . "font-size: 10pt" Bu arada Do�u Avrupa�da Tuna-Bulgar Devleti Atilla�n�n torunlar�ndan Asparuh taraf�ndan 668 y�l�nda kurulmu�tu. Tuna Bulgarlar�, bat�da Franklar ile do�uda Bizanslar aras�nda ula��m, ticaret ve k�lt�rel temaslar� sa�lamaktayd�lar.
Uzun s�re Bizans �mparatorlu�u�na bask�n olan Tuna Bulgar Devleti, �zellikle Bizansl� iki misyoner karde� olan Krill ve Method adl� papazlar taraf�ndan yap�lan propagandalar sonucu H�ristiyanl�� kabul etmi�tir. Mikail Boris Han (852-889) zaman�nda 864 y�l�nda tek Tanr� inanc�nda ya�ayan Tuna Bulgarlar� Ortodoksluk Mezhebi�ni kabul ederek H�ristiyan olmu�lard�r<a name="_ftnref12" title="_ftnref12" </a <sup "font-size: 10pt" [12] </sup .
"font-size: 10pt" Yeni�a�da XVI. y�zy�ldan itibaren, “Yeni D�nya” denilen Amerika K�tas��n�n ke�fi ile Katolik kiliseleri; �spanya, Portekiz ve Fransa�n�n yeni ele ge�irdi�i b�lgelere misyonerler g�nderdiler.
B�ylece Orta ve G�ney Amerika ile Antiller ve bu arada Filipinler�de H�ristiyan olmu�lard�r. H�ristiyan misyonerler bu dini Uzakdo�u�ya kadar propaganda ederek; Japonya, �in ve Hindistan�a kadar uzanm��lard�r.
XVII. Y�zy�lda Roma�da kurulan “�man Yayma Cemiyeti” misyonerlik faaliyetlerine faal bir �ekilde y�n vermekteydi. "font-size: 10pt" 1750-1815 y�llar� aras�nda H�ristiyanl��n yay�lmas�nda sanki biraz duraksama g�r�lmektedir. Ancak Protestan misyonerli�i XIX. y�zy�lda ve XX. y�zy�lda b�y�k bir y�kseli� g�stermi�tir. Avrupa�da; Almanya, Fransa, Bel�ika ve di�er bir�ok Bat�-Avrupa �lkelerinde misyonerlik �al��malar� i�in Enstit�ler kurulmu�tur ve buralarda �a�da�-modern bilgilerle donanm�� misyonerler yeti�tirilmi�tir<a name="_ftnref13" title="_ftnref13" </a <sup "font-size: 10pt" [13] </sup .
"font-size: 10pt" XVIII. Y�zy�ldan itibaren kurulan baz� misyoner kurulu�lar ise �unlard�r: "font-size: 10pt" 1701 y�l�nda Londra�da; �ncili Yayma Derne�i, "font-size: 10pt" 1792 y�l�nda Londra�da; Vaftizci Misyonlar Derne�i, "font-size: 10pt" 1810 y�l�nda Amerika�da Boston�da; Amerikan Misyon Dostlar� Konseyi, "font-size: 10pt" 1814 y�l�nda Boston�da; Vaftizci Misyoner Birli�i, "font-size: 10pt" 1837 y�l�nda New York�ta; Presbitoryan Kilisesi D�� misyonlar�, "font-size: 10pt" 1732 y�l�nda Almanya�da Moravyal� Karde�ler misyonlar�, "font-size: 10pt" 1823 y�l�nda Berlin�de; �ncili Yayma Misyonlar� Derne�i, "font-size: 10pt" 1824 y�l�nda Fransa�da da; �ncil Misyonlar� Derne�i gibi kurulu�lar bulunmaktayd�.
"font-size: 10pt" Ayr�ca 1951 y�l�nda yay�mlanan Evangeli Praecones adl� Papal�k Genelgesi, D�nyada 1926�da d�rt y�z, 1950 y�l�nda ise alt� y�z misyoner b�lgesi oldu�unu belirtmektedir. "font-size: 10pt"
Asya, Afrika, k�talar� ba�ta olmak �zere, D�nya�n�n bir �ok �lkesinde yerli din adamlar� ve piskoposlar, misyonerlikle g�revlendirilmi�lerdir.
1962-1965 y�llar� aras�nda yap�lan �al��malar �er�evesinde, II. Vatikan Konsili�nde al�nan bir kararla; ba�ka dinden olanlar� H�ristiyanla�t�rma amac� gizlenmemekle birlikte, art�k ana yakla��m�n diyalog ve ikna metodu oldu�u vurgulanm��t�r<a name="_ftnref14" title="_ftnref14" </a <sup "font-size: 10pt" [14] </sup .
"font-size: 10pt" Misyonerler, hastane, okul gibi sosyal hizmet, kurulu�lar�na �nem vermi�lerdir. XIX. Y�zy�ldan sonra H�ristiyan misyonlar� D�nya�n�n bir �ok yerinde; okullar, kolejler, hastaneler ve hem�ire okullar� a�m��lard�r. Daha sonralar� bu sosyal faaliyetler zirai hizmetlere, desteklere, geli�me ve kooparatif programlar�na, okuma-yazma kampanyalar�na kadar uzanm��t�r. "font-size: 10pt" XIX. Y�zy�l H�ristiyan misyonlar�, “K�lt�r de�i�ikli�i” meselesini din ile birlikte k�lt�r transferinin de yap�lmas� ile ��zmeye �al��m��lard�r. Bat� E�itimi�nin yan� s�ra; mimari, m�zik, �al��ma al��kanl�klar�, hatta �al��t�rd�klar� yerli insanlar�n k�yafetlerini de kendi k�lt�rlerine g�re belirlemi�lerdir. Son zamanlarda ise H�ristiyan misyonerleri k�lt�r konusunda esnekli�i esas alm��lard�r<a name="_ftnref15" title="_ftnref15" </a <sup "font-size: 10pt" [15] </sup .
Ayr�ca misyonerler liderlik meselesi, Milliyet�ilik meselesi gibi konular ile kar��la�m��lar ve bu konularda kendileri lehine sonu�lar ��karm��lard�r.
"font-size: 10pt" M�SYONERL�K VE T�RKLER:
"font-size: 10pt" T�rkler, Orta�a�da H�ristiyan misyonerler ile kar�� kar��ya gelmi�lerdir. Misyonerler T�rkistan�a daha �slamiyet do�madan �nce girmi�lerdi. Bir k�s�m T�rk halk�n� H�ristiyanla�t�rmay� ba�arm��lard�.
893 y�l�nda Talas �ehri M�sl�man-Araplar taraf�ndan fethedilince, buradaki “B�y�k Kilise”nin camiye �evrilmesi misyonerli�in T�rkistan�da erken d�nemde ba�lad��n� ortaya koymaktad�r<a name="_ftnref16" title="_ftnref16" </a <sup "font-size: 10pt" [16] </sup .
"font-size: 10pt" VI. Y�zy�lda A�a�� T�rkistan askeri hududu vas�tas�yla, T�rk yurtlar�na giren H�ristiyanl�k b�lgede fazla bir dini mukavemetle kar��la�mam��t�r. B�lgede Zerd��tl�k Dini ile Budizm Dini aras�nda y�zy�llard�r s�re gelen m�cadeleden yararlanan H�ristiyan misyonerler, A�a�� T�rkistan�da Semerkant�� metropolitlik merkezi yaparak hayli yay�lma g�stermi�lerdi. �slamiyetin T�rkistan�da yay�l�� y�llar�nda bile, H�ristiyan misyonerleri faaliyetlerine devam etmi�, ancak fazla taraftar bulamam��lard�.
Bu konuda, Budizm gibi H�ristiyanl��nda T�rklerin “sava�� ruh ve karakteri”ne ayk�r� olarak “miskinli�i telkin” eden yap�s�n�n etkisi olsa gerektir<a name="_ftnref17" title="_ftnref17" </a <sup "font-size: 10pt" [17] </sup . "font-size: 10pt" T�rklerin H�ristiyan olmalar� sonucu milli kimliklerini ortadan kald�ran as�l b�y�k olay, Do�u ve Orta Avrupa�da ya�anm��t�r. 375-1250 y�llar� aras�nda T�rkistan�dan hareketle Karadeniz�in kuzeyinden Avrupa�ya gelen T�rklerden; Hunlar, Avarlar, Macarlar, Bulgarlar, Pe�enekler, Uzlar, Kumanlar, K�p�aklar, k�smen Hazarlar ve Sabarlar, Tuna boylar�, Orta Avrupa ve Balkanlar�da uzun s�re siyasi ve askeri izler ve etkiler b�rakm��lard�. "font-size: 10pt" Slavlar, Franklar ve Grekler ile sava�arak bu sahalarda �e�itli d�nemlerde hakimiyet kuran T�rkler, “Orta�a� Avrupas�”n�n meydana getirilmesine b�y�k rol oynam��lard�r<a name="_ftnref18" title="_ftnref18" </a <sup "font-size: 10pt" [18] </sup . Ad� ge�en T�rk kavimleri, yerle�ik d�zene ge�meyip s�rekli g��er olmalar� ve arkadan gelen yeni bir T�rk kavmi taraf�ndan da tazyik alt�na al�nmalar� sonucu, s�rekli bir toplum ve devlet yap�s� g�sterememi�lerdir.
"font-size: 10pt" Ortodoks misyonerlerinin yo�un propagandas� kar��s�nda H�ristiyanl�� kabul ederek, Slav, Frank ve Grek toplumlar� i�inde asimile olmu�lard�r. Sadece bunlardan geriye, “Bulgar” ve “Macar” adlar� kalabilmi�tir. Bu nedenle bunlara, “T�rklerin on kay�p kavmi”denilmi�tir<a name="_ftnref19" title="_ftnref19" </a <sup "font-size: 10pt" [19] </sup
. "font-size: 10pt" Budizm ve Konf��yanizm dinlerine giren T�rkler de �in ve Hint toplumlar� i�erisinde kaybolmu�lard�r. T�rkler aras�nda, evrensel mesajlar� olan b�y�k dinler daima ho�g�r� ile kar��lanm��t�r. T�rklerin genel olarak �slamiyet haricindeki dinlere girmemeleri, M�sl�manl��n “T�rklerin karakteri ve milli k�lt�rlerine en uygun din” �eklinde yorumlanmas�na yol a�m��, bu y�zden T�rkler �slamiyeti zorla de�il kendi istekleriyle kabul etmi�lerdir. "font-size: 10pt" T�rklerin M�sl�manl��a girmeleri, millet olma �uurunu da geli�tirmi�tir. Bu katk�n�n da etkisiyle T�rk milli varl�� g�n�m�ze kadar gelebilmi�tir.
E�er T�rkler �slamiyeti kabul etmeselerdi, belki de �slamiyet D�nya�ya bu kadar yay�lamaz, giderek H�ristiyanl��n sald�r�lar� kar��s�nda Ortado�u�ya s�k��m�� olarak, Araplar�a has bir din haline gelebilirdi<a name="_ftnref20" title="_ftnref20" </a <sup "font-size: 10pt" [20] </sup . T�rklerin nihai olarak �slamiyeti din olarak kabul etmeleri, Do�u ve G�ney Asya medeniyetlerinin (�in ve Hint) tesirinden ayr�larak, �n Asya medeniyetine dahil olmalar� ile, D�nya �ap�nda bir cephe de�i�tirme hadisesi meydana gelmi�tir.
Bu durum T�rk Milleti i�in Milli b�t�nl�k a��s�ndan hay�rl� bir i� olmu�tur, diyebiliriz. "font-size: 10pt" �slamiyet�ten �nce T�rkler; Budizm, Maniheizm, H�ristiyanl�k ve Musevilik gibi, dinlere girmi�lerdi. Bu dinlerin kurallar�, T�rk Milleti�nin kuvvetli bir k�lt�r etraf�nda metin bir devlet olarak te�ekk�l�ne mani oluyorlard�.
T�rklerin tek bir dine mensup bir millet olarak, y�zy�llard�r sa�lam devletler kurabilmeleri, M�sl�manl�� kabul etmi� olduklar� devirler de daha da artm��t�r<a name="_ftnref21" title="_ftnref21" </a <sup "font-size: 10pt" [21] </sup .

"font-size: 10pt" T�rklerin �slamiyet �ncesi kabul ettikleri baz� dinler milli b�nyelerine uymad�� i�in T�rk boylar�, milli k�lt�rlerini kaybetmeye mahkum olmu�lard�r. G�kt�rk Hakan� Bilge Ka�an��n veziri Tonyukuk�tan bir Budist mabedi yap�lmas�n� istedi�inde, vezir Tonyukuk O�na; “sava�� ve hayvan kesmeyi yasaklayan ve miskinlik telkin eden bir dinin kabul� T�rkler i�in felaket olur”, cevab�n� vermi�tir.
Tarih, vezir Tonyukuk�un s�zlerinin kehanet olmad��n� ortaya koymaktad�r. Macarlar ve Bulgarlar H�ristiyanl�k i�inde, Hazarlar�da Musevilik inanc�nda adetâ erimi�lerdir. Bunlar�n aksine �slamiyetin kabul�, T�rklerin yeni bir ruh ve kuvvetle Asya steplerinden Avrupa i�lerine kadar uzanan b�y�k ve uzun �m�rl� devletler kurmalar�na imkan sa�lam��t�r<a name="_ftnref22" title="_ftnref22" </a <sup "font-size: 10pt" [22] </sup .
"font-size: 10pt" T�RK�YE�DE M�SYONERL�K FAAL�YETLER�:
"font-size: 10pt" Katolik misyonerlerin faaliyetleri, bu mezhebin tarikatlar� olan Cizvit, Fransisken, Kapucin ve Lazarist tarikatlar� taraf�ndan y�r�t�lm��t�r. Bu tarikatlar, H�ristiyanl�kta ki “Reform hareketi”nden sonra, Katolik Kilisesi�nin de, kendisine “yeni bir �eki d�zen vermek” d��ncesinden hareketle ortaya ��km��lard�r.
"font-size: 10pt" Osmanl� Devleti b�nyesinde, Fransa�n�n himayesinde faaliyete ba�layan bu tarikatlar�n ama�lar�; Roma ve Bizans kiliselerini, yani Katolik ve Ortodoksluk mezheplerini birle�tirmek ve Papa�n�n otoritesini y�kseltmekti. Ayr�ca, M�sl�manlar� H�ristiyan yapmak, Osmanl� �lkelerindeki Rum ve Ermenileri ve Katolik olmayan H�ristiyanlar� Katolik yapmak ve Fransa�n�n n�fuzunu kuvvetlendirmekti.
Osmanl� Devleti�nde Katolik misyonerlerin erkenden faaliyete ba�lamalar�n�n sebebi
Fransa�ya verilen kapit�lasyon imtiyazlar� olmu�tur<a name="_ftnref23" title="_ftnref23" </a <sup "font-size: 10pt" [23] </sup .
"font-size: 10pt" Osmanl� Devleti taraf�ndan yabanc�lara tan�nan ticari kapit�lasyonlar yan�nda din ve ayin serbestli�i, misyonerlerin Osmanl� memleketlerine gelmelerine yol a�m��t�r.
Bu ama�la 1583 y�l�nda, Cizvitler adl� H�ristiyan misyonerler �stanbul�a gelmi�lerdir. Daha sonra, 7 Temmuz 1626 tarihinde �stanbul�a gelen �� ki�ilik biri Kapucin misyoner heyeti, 19 Temmuz 1626�da Galata�daki St. Georges Kilisesi�ne ve Kilise�nin yan�ndaki eve yerle�erek,
H�ristiyanl��n esaslar�n� ��retmeye, hastalara, zindandaki esirlere ve limandaki Frans�z gemicilere yard�m etmeye, bunun yan� s�ra da Katolikli�i yaymaya ba�lad�lar. Hatta, Kilise�nin yan�nda bir de okul a�t�lar.
"font-size: 10pt" 1637 Y�l�nda, Frans�z Kral� XIII. Louis, Kapucin misyonerlerinin do�udaki faaliyetlerinden o kadar memnun oldu ki, onlara Frans�z el�ilik binas�n�n yan�ndaki evi ba��lad�r. 1673�de Frans�z el�ili�ine ve konsolosluklar�na “Dil o�lanlar�” ad�nda terc�man yeti�tirebilmek i�in;”St. Louis Kapucin Papazlar� Koleji” ad�yla ayr� bir bina dahi yapt�r�ld�. Bu Kolejde ��rencilere Latince, Frans�zca ve �talyanca�n�n yan�nda; T�rk�e, Rumca ve Ermenice de ��retiliyordu<a name="_ftnref24" title="_ftnref24" </a <sup "font-size: 10pt" [24] </sup .

"font-size: 10pt" Osmanl� �lkesindeki misyonerlerin b�y�k �abalar� yan�nda yabanc� devletlerin her t�rl� imtiyaz� kendi ��karlar� do�rultusunda yorumlayarak b�t�n f�rsatlar� de�erlendirdiklerini g�rmekteyiz. Yabanc�lar dini faaliyetler d��nda Osmanl� �mparatorlu�u�nda okul a�ma hakk�na da kavu�mu�lar, bununla da yetinmeyerek kendilerine yak�n olan gayr-i M�slim cemaat okullar�n� himaye alt�na alarak, bu okullar �zerindeki etkilerini de s�rd�rm��lerdi. Asl�nda yabanc� devletlerin ba�tan beri izledi�i politikan�n gayesi
Osmanl� �lkesinde M�sl�man olmayan topluluklar� denetim alt�na almakt�. "font-size: 10pt" Himayeci politika g�den devletlerin ba��nda Fransa geliyordu.
Zamanla git gide himaye kuvvetlendi. 1604, 1673 ve 1740 tarihli kapit�lasyon fermanlar�na ticari imtiyazlar �er�evesinde himayeye dair maddeler de konmu�tur<a name="_ftnref25" title="_ftnref25" </a <sup "font-size: 10pt" [25] </sup . "font-size: 10pt" Himaye konusunda �nemli olan �ey t�ccarlara yard�m edecek konsolosluklar�n a��lmas�yd�. B�ylece etkilerini g�stermeye ba�lad�lar. Latin z�mrelerin her biri milliyetine g�re bir H�ristiyan-Katolik devletin himayesine girmeye ba�lam��t�. Katoliklerin en b�y�k hamisi Fransa idi. Ortodokslar� Rusya, Protestanlar� �ngiltere ve Amerika himaye ediyorlard�. Yabanc� okullar Osmanl� topraklar�nda 1700�l� y�llardan itibaren �o�almaya ba�lam�� ve 1850 y�llar�nda olduk�a yayg�n hale gelmi�tir<a name="_ftnref26" title="_ftnref26" </a <sup "font-size: 10pt" [26] </sup . "font-size: 10pt" Osmanl� Devleti�nde yabanc� okullar�n yan� s�ra; Rum, Ermeni ve Yahudi cemaatlar�na ait �ok say�da gayr-i m�slim cemaat okullar� da a��lm��t�r. Osmanl� Devleti�nin g��l� oldu�u zamanlarda zararl� olmayan bu az�nl�k okullar� kapal� cemaat �eklinde, dil ve din tedrisatlar�n� serbest�e yaparlard�. Osmanl� Devleti zay�flama s�recine girdikten sonra, devlet b�nyesinde ya�ayan gayr-i m�slimlerin ayr�l�k�� hareketlere y�nelmi� olduklar�n� g�rmekteyiz. Osmanl� Devleti�ni y�kmak ve par�alamak isteyen Emperyalist devletler ile i� birli�i yapan gayr-i m�slimler, yabanc�lar�n misyoner okullar�na eleman ve siyasi gayelerine destek vermi�lerdir<a name="_ftnref27" title="_ftnref27" </a <sup "font-size: 10pt" [27] </sup . "font-size: 10pt"
<p style="margin: 6pt 0cm; text-indent: 35.45pt; text-align: justify" class="MsoNormal" Osmanl� Devleti zay�flad�k�a, gayr-i m�slimlerin g�c�n� art�rd��n�, Osmanl�lar�n imzalamak zorunda kald�klar� anla�malar sonucu da, git gide Avrupa devletlerinin vesayeti alt�na girdiklerini g�rmekteyiz.
.Osmanl� Devleti�nde e�itim geriledik�e, Ermeniler ve Rumlar sahip olacaklar�n� sand�klar� Anadolu �ehirlerinde, ger�ek anlamda bir e�itim seferberli�ine girmi�lerdi<a name="_ftnref28" title="_ftnref28" </a <sup "font-size: 10pt" [28] </sup . Anadolu co�rafyas�na a��lm�� olan az�nl�k okullar�n�, yabanc�lar taraf�ndan a��lm�� okullardan ayr� m�talaa etmek hayli zordur. ��nk� az�nl�klar kendi ��karlar� do�rultusunda, misyoner faaliyetler sonucu kendi iradeleri ile yabanc�larla i�birli�i yapmaktayd�lar<a name="_ftnref29" title="_ftnref29" </a <sup "font-size: 10pt" [29] </sup .
"font-size: 10pt" M�SYONERL�K A�ISINDAN OSMANLI-AMER�KAN M�NASEBETLER�:
"font-size: 10pt" Osmanl�-Amerikan m�nasebetlerinin ba�lang�c� ticari temellere dayan�r. XVIII. Y�zy�l��n son �eyre�inde Amerikan gemileri Osmanl� limanlar�nda g�r�lmeye ba�lanm��t�r. 1786 y�l�nda �stanbul, 1797 y�l�nda �zmir, 1800 y�l�nda �skenderun limanlar�na gelen Amerikan gemileri bunlar�n ilk temsilcileridir<a name="_ftnref30" title="_ftnref30" </a <sup "font-size: 10pt" [30] </sup .
1800�lerin ba�lar�nda h�zlanan Osmanl�- Amerikan ili�kileri 1811�de �zmir�de Amerikan Ticaret Odas��n�n a��l��na kadar varmaktad�r. 1830 y�l�nda imzalanan “kapit�ler haklar” ile Amerikal�lar�n Anadolu�daki ticari trafikleri iyice yo�unla�m��t�r.
"font-size: 10pt" Osmanl� Devleti b�nyesinde olduk�a faaliyette bulunan Amerikan misyon ve misyonerleri, Ermeni Cemaat��na y�nelik faaliyetlerini art�rm��lard�r. Protestan misyonerlerin bu d�nemde de devreye girerek, bir �ok Ermeni vatanda��n Protestan saflar�na �ekilmesine sebep olmu�tur<a name="_ftnref31" title="_ftnref31" </a <sup "font-size: 10pt" [31] </sup . "font-size: 10pt" Amerikan Board misyonerlerinden Eli Smith ve H.G.Dwight; Anadolu, Ermenistan ve kuzeybat� �ran�� incelemek �zere, Board��n tam on alt� ay s�ren �� bin millik bir geziden sonra haz�rlad�klar� raporlar ile daha sonraki y�llarda bir�ok misyonerin bu b�lgelerde yapacaklar� �al��malara ��k tutmu�lard�r.
Bu iki Amerikan misyoneri, daha sonra �stanbul�a gelerek Krikor Pe�temalciyan��n m�d�rl��n� yapt�� y�z ��renci kapasiteli bir Ermeni Cemaat� okulunda incelemelerde bulunmu�lard�r<a name="_ftnref32" title="_ftnref32" </a <sup "font-size: 10pt" [32] </sup . "font-size: 10pt" Amerikan Board misyonerlerinin e�itim alan�nda, 1831 y�l�nda att�� bir di�er �nemli ad�m da, William Goodell ve ailesinin Malta�dan gelerek �stanbul�a yerle�mesidir. Goodell, Ermeniler aras�nda misyonerlik faaliyetleri g�stermek i�in g�revlendirilmi�ti. Bu sebepten yan�nda Ermenice alfabe ile yaz�lm�� bir �ncil bulunuyordu. Ermeni cemaat�n�n e�itim alan�ndaki misyonerler taraf�ndan te�kilatlanmas� XVIII. y�zy�l�n sonlar�nda ba�lam��t�r<a name="_ftnref33" title="_ftnref33" </a <sup "font-size: 10pt" [33] </sup .
"font-size: 10pt" Amerikan misyonerleri Board��n emri ile Osmanl� T�rkiyesi�ni (Anadolu) �� ana misyon b�lgesine ay�rm��lard�. Trabzon-Mersin aras�na �ekilen �izginin bat�s�nda kalan b�lge; Bat� T�rkiye Misyonu, Sivas��n g�neyinden Mersin�e, Mersin�den Halep�e �ekilen do�ru �izgiler i�inde kalan b�lge; Merkezi T�rkiye Misyonu b�lgesini olu�turmaktayd�. Antep, Halep, Adana, Urfa, Antakya ve Mara� b�lgesi bu sahay� olu�turuyordu ve Antep merkezdi.
Bu iki misyonun do�usunda kalan alanlar ise; Do�u T�rkiye Misyonu s�n�rlar� i�erisinde yer alm��t�r. Bu misyon b�lgesinin merkezi ise; Harput�tur. Harput ile birlikte Bitlis, Erzurum, Van, Diyarbak�r, Mardin �ehirleri ve havalisi bu merkezin faaliyet sahas� idi. "font-size: 10pt" Bat� T�rkiye Misyonu �e�itli istasyonlara ayr�lm��t�.
1831�de �stanbul, 1834�de �zmir, 1835�de Trabzon, 1848�de Bursa, 1852�de Sivas-Merzifon, 1854�de Kayseri misyoner istasyonlar� kurulmu�tu.
"font-size: 10pt"
XIX. Y�zy�l Osmanl� Devleti a��s�ndan pek �ok de�i�ikli�in s�z konusu oldu�u bir y�zy�l olmu�tur. 1826 Y�l�nda Yeni�eri Oca��n�n kald�r�lmas�, 1839 Y�l�nda Tanzimat Ferman��n�n ilan�, 1856 Y�l�nda Islahat Ferman��n�n ilan�, 1877-1878�de Osmanl�-Rus Harbi, 1876 Y�l�nda I. Me�rutiyet�in ilan� gibi, �nemli olaylar cereyan etmi�tir.
"font-size: 10pt" Misyoner kaynaklar�n�n verilerine g�re 1893 y�l�na gelindi�inde; T�rkiye�de 1317 adet misyoner g�rev yapmaktayd�. Bunlar�n 223�� Amerikal� Protestan misyonerlerdi. 1893 Y�l� itibariyle 4085 ��renciye hizmet veren be� kolej vard�. Seksen (80) adet orta dereceli, be� y�z otuz (530) adet ilkokul seviyesinde misyoner okulu vard�. 1897 Y�l�nda ise, T�rkiye�de toplam 624 adet misyoner okulu ve bu okullarda toplam 27400 ��renci bulunuyordu<a name="_ftnref34" title="_ftnref34" </a <sup "font-size: 10pt" [34] </sup .
"font-size: 10pt" Amerikal� Dr. Earle; “Misyonerler ve din adamlar� d�nyan�n hi�bir �lkesinde, T�rkiye�deki kadar emperyalizme hizmet etmemi�lerdir<a name="_ftnref35" title="_ftnref35" </a <sup "font-size: 10pt" [35] </sup , demektedir.

Bu da Anadolu�nun ne kadar stratejik �neme sahip bir vatan oldu�unun, Amerikal� misyonerler taraf�ndan bile iki y�zy�l �nce tespit edilmi� ve hedef se�ilmi� olmas�n� g�stermektedir.
"font-size: 10pt" Ermeniler i�in ilk misyoner okulu, �stanbul Beyo�lu�nda 1834�de a��lm��t�r. 1852 Y�l�nda Harput�ta “F�rat Koleji” olarak bilinen Amerikan Harput Misyoner Koleji faaliyete ge�irilmi�tir. Amerikan misyonerleri Harput gibi, 1854 y�l�nda Kayseri�ye gelmi�lerdir. Talas Amerikan Misyoner Koleji�ni a�m��lard�r.
Ayn� d�nemde Trabzon, �zmir, Bursa�da okullar a�an misyonerler, 1863 y�l�nda �stanbul Bebek�te Robert Koleji�ni, daha sonra Amerikan K�z Koleji�ni a�m��lard�r.
"font-size: 10pt" 1897 Y�l�nda Osmanl� Devleti�nde; Fransa 127, �ngiltere 60, Almanya 22, �talya 22 Avusturya 11, Rusya 7 ve Amerika 131 okula sahip bulunuyorlard�<a name="_ftnref36" title="_ftnref36" </a <sup "font-size: 10pt" [36] </sup . XX. Y�zy�l�n ba�lar�nda ise, T�rkiye �zerinde; 209 yabanc� misyoner, 1299 yerli �al��an, 163 Kilise, 15348 �ye, 450 okul ve 25922 ��renci bulunuyordu<a name="_ftnref37" title="_ftnref37" </a <sup "font-size: 10pt" [37] </sup .

"font-size: 10pt" Az�nl�k okullar�nda gayr-i m�slim gen�lerine; kendi dilleri, dini inan�lar� ve ibadetleri, tarihleri, edebiyatlar� ve m�spet ilimler okutulmaktayd�. Bu okullardan hayli ��renci Avrupa�ya y�ksek tahsile g�nderilirdi. Okullarda e�itim b�t�n�yle din adamlar�n�n elindeydi. Roma Katolik misyonerleri de b�y�k g�revler alm��lard�.
Ortodoks Rumlar, az�nl�k okullar� a�mada Rusya�dan da b�y�k te�vikler g�rd�ler. Hatta Rus b�y�kel�isi Ege adalar�n� gezerek Rumlar� okullar a�maya te�vik etmekteydi. "font-size: 10pt" Rum az�nl�k okullar�, Ortodoks ve Katolik din adamlar� ve Rusya�n�n gayretleriyle
Osmanl� Devleti aleyhine birer fesat ocaklar� haline gelmi�lerdi. Ders m�fredatlar�; T�rk d��manl��, T�rk Milleti�ni ve Osmanl� Devleti�ni nas�l yok edeceklerine dair konular ile doldurulmu�tu.
"font-size: 10pt" M�fredatlar�nda; T�rklerin ezeli d��man oldu�unu propaganda etmek, Avrupa�y� T�rklere d��man etmek, ekonomik olarak zay�flatmak, T�rk Milleti�ni ahlak, milliyet, din, gelenekleri bak�m�ndan ��r�tmek, k�fr� ��retmek, k�fr� T�rkler aras�nda yaymak, T�rkleri zinaya ve di�er ahlaks�zl�klara te�vik etmek, T�rk gen�lerine k�lhanbeyi ruhu a��lamak, aralar�nda sevgi-sayg� ba�lar�n� koparmak, hocalar� i�kiye al��t�rmak gibi konular yer almaktayd�<a name="_ftnref38" title="_ftnref38" </a <sup "font-size: 10pt" [38] </sup .
"font-size: 10pt" G�N�M�ZDE M�SYONERL�K FAAL�YETLER�:
"font-size: 10pt" T�rkiye ve T�rkler �zerine y�nelik Misyoner faaliyetleri, Cumhuriyet d�neminde de genel anlamda kesintiye u�ramam��t�r.
Atat�rk, 1935�de Misyonerlerin faaliyetlerini yasaklam��t�. Ancak, daha sonra tek parti zaman�nda b�t�n dinlere y�nelik, “Propagandan�n yasak” olmas�na ba�l� olarak asgari d�zeye inen misyonerlik faaliyetleri, 1945�de “demokrasiye ge�i�” ile birlikte “h�rriyet havas�”ndan istifade ile art�� g�stermi�tir.
II. D�nya Sava�� sonras� “Avrupa Birli�i”nin kurulmas�, T�rkiye�nin 1961�de Ankara Antla�mas��n� imzalamas� sonucu, halk�m�zda meydana gelen “Avrupa�ya ho�g�r� zemini,” ne ba�l� olarak bu zeminden hareketle misyonerler faaliyetlerini art�rm��lard�r. "font-size: 10pt" 1980�li y�llarda T�rkiye�yi Avrupa Birli�i�ne dahil etme giri�imleri,
Sovyetler Birli�i�nin 1990�larda da��lmas�, “insan hak ve h�rriyetleri”, demokratikle�me, “k�reselle�me ve globalle�me” anlay��lar� derken, �lkemizde �ok ama�l� ve etkin bir misyonerlik s�reci ivme kazanm�� durumdad�r. "font-size: 10pt" Bir de “dinler aras� diyalog” meselesi ortaya at�lm��t�r. Zaten, bu Avrupa Birli�i�nin belirlenmi� bir politikas�d�r. Vatikan Papal��, Avrupa Birli�i ile birlikte hareket etmektedir<a name="_ftnref39" title="_ftnref39" </a <sup "font-size: 10pt" [39] </sup . Papa II. Jean Paul, 24 Aral�k 1999�da yay�nlad�� y�lba�� mesaj�nda; “birinci bin y�lda Avrupa H�ristiyanla�t�r�ld�. �kinci bin y�lda Amerika ve Afrika H�ristiyanla�t�r�ld�. ��nc� bin y�lda ise Asya�y� H�ristiyanla�t�ral�m” diyerek, Asya�y� H�ristiyanla�t�rma politikalar�n�n hedefine koymu�tur. "font-size: 10pt" Ayr�ca Vatikan taraf�ndan, “Asya�n�n H�ristiyanla�t�r�lmas�nda T�rkiye merkez kabul edildi”, g�r��lerine yer verilmesi, �lkemizin Asya�n�n H�ristiyanl�k i�in ge�i� yolu �zerinde olmas�, g�n�m�z misyonerlik faaliyetleri a��s�ndan �lkemizin ne derece b�y�k tehlikeler ile kar�� kar��ya kald��n� ortaya koymaktad�r<a name="_ftnref40" title="_ftnref40" </a <sup "font-size: 10pt" [40] </sup .
"font-size: 10pt" D�nya�da 1992 y�l� verilerine g�re; misyonerlere ait 120.880 kurum, misyonerleri e�iten, yeti�tiren 99.200 enstit�, misyonerlik faaliyetlerinde �al��an mesleki misyoner 4.208.250 ki�idir. Bu misyoner kurumlar�nda 82.000.000 bilgisayar, misyoner kurumlar�nda bir y�l i�erisinde ��kar�lan 88.160 adet kitap, misyonerlik hizmetlerinde faaliyet g�steren 2.340 radyo ve televizyon istasyonu vard�r. Misyonerler, her y�l bedava 53.000.000 �ncil da��tmaktad�r. Kilise okullar�nda okuyan 9.000.000 ��renci, bu kiliselere ait 10.600 hastane, yine kiliselere ait 680 huzurevi ve 10.050 tane eczaneleri vard�r. H�ristiyanla�t�rma hizmet projelerinin b�t�esi 163 milyar dolardan fazlad�r<a name="_ftnref42" title="_ftnref42" </a <sup "font-size: 10pt" [42] </sup .
"font-size: 10pt" SONU�:
"font-size: 10pt" Misyonerli�in faaliyet alanlar�n� �u ana ba�l�klar alt�nda tespit edebiliriz:
"font-size: 10pt"
1. Misyonerlik, D�nya �ap�nda y�r�t�len bir H�ristiyanl�k propagandas�d�r. "font-size: 10pt"
<p style="margin: 6pt 0cm; text-align: justify" class="MsoNormal" 2. Misyonerlere destek veren, devletler, kiliseler, siyasiler, holdingler ve bilim �evreleri vard�r.
.<p style="margin: 6pt 0cm; text-align: justify" class="MsoNormal" 3. Misyoner �rg�tler, yerel unsurlar� kullanmakla beraber, genel bir strateji ve program �er�evesinde hareket etmektedirler.
.4. Misyonerlikte, dini, siyasi, ekonomik bak�mdan tam bir i� i�e girmi�lik s�z konusudur.
"font-size: 10pt" 5. Misyonerlerin, D�nya hakimiyetini, H�ristiyanl�k Dini�nin egemenli�i alt�nda sa�lama anlay��lar� de�i�meyen felsefeleridir. "font-size: 10pt" 6. Misyonerlik; Katolik, Ortodoks ve Protestan adl� H�ristiyanl��n ana mezhepleri �er�evesinde y�r�t�lmektedir. "font-size: 10pt" Ge�mi�te misyonerler faaliyetlerini, belki daha gizli olarak y�r�t�yorlard�. Talas�ta, Tarsus�ta, Merzifon�da, Harput�ta, �stanbul�da okullar� vard�. Ama g�n�m�zde, bir�ok televizyon program�, yahut gazete ve dergi yay�n�yla, hatta �zel bro��rler ile kendi d��ncelerini propaganda edebilmektedirler. "font-size: 10pt" Bunlara kar�� en etkin m�cadele, kendi k�lt�r kaynaklar�m�z� ve de�er yarg�lar�m�z� ge�lerimize en ak�lc� ve bilimsel bir y�ntemle ��retmektir. Milli ve ahlakî de�erlerimizi kazand�rmakt�r. Ge�mi�te milli birlik ve beraberli�imizi
K�rt Teali Cemiyeti, yada �ngiliz Muhipleri Cemiyeti ile y�kmaya �al��yorlard�.
Art�k misyonerler, bizi s�m�rge haline getirebilmek i�in sevgi, dostluk, bar��, �zg�rl�k karde�lik gibi g�zel kavramlar� kullanarak, bu faaliyetlerini �lkemizde, �ehirlerimizde, sokaklar�m�zda daha etkin bir �ekilde devam ettirmektedirler.
O halde gen�lerimizin, T�rk Milleti�nin k�lt�r�, tarihi ve milli �lk�leri etraf�nda daha da bilin�lendirilmesi gerekmektedir. "font-size: 10pt"

Edited by - felsefefe on 25.09.2006 01:25:11

**cengizkrbck** · 25.09.06, 09:39

abi teneff�s aras� malum bi ��kartay�m evde okurum.. ee daha genciz bu g�zlerin bana ihtiyac� var... e benimde ona.. tiny_mce/plugins/emotions/images/smiley-smile[/IMG]

**Orhan �elik** · 26.09.06, 15:54

files/pictures/5/7/20060926185218_2655_1.JPG[/img]

**Orhan �elik** · 26.09.06, 15:57

Oturanlardan 1. ki�i Nizip Belediye Ba�kan� Hac� Fevzi Akdo�an
Oturanlardan3.ki�i Telekomda memur,Mahmut �oban
Di�erlerini tan�yan varm� ?.

**ibrahimher** · 26.09.06, 16:11

Ayaktakiler:1. Yusuf KAYA(Malatyada hakim) 2.�mer KUZUD��L� (Nizip Cumhuriyet lisesinde ��retmen)3. Mehmet KILI� (hocam�zd�) 4. bende tan�yamad�m. 5. Nuri abi (Nizip Eczanesinde)
Oturanlar en sondaki de: Tahir �oban. Karkam�� Alag�z k�y�nde imam. Hey d�nya hey. Yakla��k 23 Senelik resimler bunlar..

**felsefefe** · 26.09.06, 18:35

�st soldan 2. Ali K�l�� Abi 4. ki�i denilen

Alttan 3. Davut Abi mi ne
Davut abinin soyad� neydi yav.

Edited by - felsefefe on 27.09.2006 00:46:02

demhat · 26.09.06, 18:45

Nizip ihl bir �ok �eyini yukar�daki g�zide abilere borcludur.h�rmetle ellerinizden opuyorum �st devrelerim.maassalam
tahir hocam cok yak��kl�ym��s�n beeeeeee(allah nazardan saklas�n)

**ibrahimher** · 26.09.06, 19:53

Yav Hac� Fevzi beyin yan�ndaki bizim Mustafa y�k�eken'e benziyor ama, ��karamad�m ben.

**Huzi** · 26.09.06, 22:05

Milattan �nce ka��nc� y�la ait acaba...?

**felsefefe** · 27.09.06, 06:47

Huzo sen do�mam��t�n daha o y�zden Huzodan �nce 22. y�l olabilir.

Giri� / Kay�t kapat

Nizip'e Ho� Geldiniz

Nizip Tarihi

Nizip'e Ula��m

Tarihimiz K�lt�r�m�z

Duyurular

Turizm

Okullular

Edit�rler

Firma / Kurum TELEFON ve ADRES REHBERi

Konu: �mam Hatip Mezunlar�

Se�enekler

Nizip �mam hatip lisesi ilk mezunlar�

Bu Konu i�in Etiketler