Seher vakti esen rüzigarýn serinliðini bilemeyen..
Bir avuntuyla cafe köþelerinde ömür çürüten, gönül huzurunu ne bilir?!.
Çýplak ayaklarýný ýslak otlar üzerine seremeyen.. Bir hüt hüt kuþunun canlý ötüþünü duyamayan.. Ve dahi bir bebeðin avucunu, ellerine almadan yaþayan;
Akýldan, mantýktan ne bahseder bilmem ki?!..
Bizde olsa vay nam babam vay. Kaçıncı yüzyıldayız böyle ilkel manzaralar bir tek bizde kaldı falan fişman derlerdi.Ne oldu bakın her yerde varmış meğerse.
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümaným diyene.