aman allahım bunlar ne böyle
daha bunlar ne ki 2000 tane war daha![]()
Aşkı Ya Yaşarsın Yada Yazarsın...
Diyen Şair Sonra da
Ne Yaza Bildik... Ne de Yaşayabildik...
Demiş...
SaRıma LaRciverRt Ol...
yok yaw daha yarısına gelmedık
Aşkı Ya Yaşarsın Yada Yazarsın...
Diyen Şair Sonra da
Ne Yaza Bildik... Ne de Yaşayabildik...
Demiş...
SaRıma LaRciverRt Ol...
mehmetin dediği gibi bnde hepsini okumadım ama okumaya kalksam aşık olmak istemem ya da hemen aşık olurum![]()
eğer; onu hatırladıkta başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz... ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla o hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz... ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin... onunlayken pervaneleşen yelkovanlar, onsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain...
sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, ondan söz edilince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa,
ve o, her durduğunuz yerde duruyor,
her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp,
hüzünlendikçe ağlıyorsa...
dünyanın en güzel yeri onun yaşadığı yer, en güzel kokusu
bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse...
hayat onunla güzel ve onsuz müptezelse... elmalar pembe, kiremitler pembe, gökyüzü, yeryüzü, onun yüzü pembeyse, kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar... her şiirde anlatılan oysa... her filmin kahramanı o... her roman ondan söz ediyor, her çiçek o nu açıyorsa... bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa,
iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa...
iştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa... eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire o nu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın o olduğunu adınız gibi biliyorsanız... mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona o diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi o na yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke o anlatsa" diye iç geçiriyorsanız... kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü... özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu... hem kimseler duymasın, hem cümle alem bilsin istiyorsanız... o nsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse... ayrılık ölüme, vuslat sehere denkse... gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de; bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep o nun yüzü suyu hürmetine... uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa... dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa, nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim... gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı, bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...her gidişte ayaklarınız "geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız, sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla...
o halde bu yaşadığınız nedir? bu, aşktır...
1601 - aşk kendini iyi hissetmek,ve o tarifi imkansız duyguyu yaşayabilmektir
1602 - aşk kendini karşıdakine mükemmel göstermekten ziyade,seni mükemmelliğe götürecek kişiyi bulmandır...
1603 - aşk kendini kaybetmektir acı çekmektir ve zor olan birşeydir çok zor
1604 - aşk kendini sevmektir onu sevdiği için
1605 - aşk kendini tanımaktır bu gerçekten öyledir ben sevmeye başaldım ve olgunlaştığımın farkına vardım bu gerçekten böyledir
1606 - aşk kendini ve onu aynı dengede sevebilmek
1607 - aşk kendinize aşıkmıyım diye soramadığınız sorudur.siz ona soruları soramazsınız o size cevaplarını veriroo
1608 - aşk kendisinizdir...
1609 - aşk kendunden çok sevdığin kışiyı duşunmendır ve asla vazgeçmemendır
1610 - aşk kensimi tanımaktır kensini güvende hissetmektir
1611 - aşk kesinlikle ikili bir yalnızlıktır
1612 - aşk kısaca herşeydir ama unutmayın herşeyi elde etmek zordur!+
1613 - aşk kısaca ısdıraptır bye
1614 - aşk kısaca karşısındakini kendine her yönüyle yakıştırmaktır.
1615 - aşk kısacası fedakarlıktır
1616 - aşk kısacası sevgidir
1617 - aşk kısının dunyayı farklı algılamasıdır
1618 - aşk kıskanmaktır.eğer bir insanı kıskanıyorsan ona aşıksın demektir.
1619 - aşk kızarmış patatesin yanındaki ketçaptır tabi ketçabı sevene...
1620 - aşk kızgın çölerde bir serap görmektir
1621 - aşk kimi nicin nasıl karşılıksız onun haberi olmadan delice plotonik olarak yaşamaktır.
1622 - aşk kimi zaman acı kimi zaman tatlı ama hep aranmalı.
1623 - aşk kimileri için bir ilk bahardır yaşanır ve biter,kimileri için de bir yanık izi gibidir. yanık acısı geçer ama izi kalır.
1624 - aşk kimsenın bılmediği ve bilemegi birsey.... her seyi göze almak ve ondan baska hiç birseyi takmamak gibi birsey........
1625 - aşk kimsenin anlatamadığı ve anlayamadığı bir şey...
1626 - aşk kimsenin bilmediği ancak duygularıyla hareket ettiği güzel bir hayat biçimidir
1627 - aşk kirpiktir.göz üzerinde siper yürekte oktur.
1628 - aşk kişinin haz alabileceği en güzel zamandır
1629 - aşk kişinin kendisini sevmesiyle ilintilidir...
1630 - aşk koca bır yalan!!!!!!!!1
1631 - aşk koca bir yalandır.
1632 - aşk koca caddenin ortasında tokat yiyip sonra ona geri dönebilmektir
1633 - aşk kocaman bir kalptir.ona doğru giden binlerce damar vardır.herkes bu damarların birinden ona akar.aynı damardan ona akabildiğiniz kişiyi bulduğunuz da gerçek aşkı buldunuz demektir.
1634 - aşk kocaman bir yalan.....
1635 - aşk konturolsuz ve aklın dengesini bozan br duygudur
1636 - aşk koskoca bir yalandır
1637 - aşk kör olmak yanlızca bir tek şeyi görmektir onu.ve aşk sakatlıktır ayaklarınız tek bir yere gider onun yanıdır....
1638 - aşk kör olmaktır hataları görmemezlikten gelmektir. rüyada olmaktır poliyanacılık oynamaktır.bazen mutlu ve huzurlu olmak bazende acı çekmektir
1639 - aşk kötüdür yıkıcıdır yakıcıdır sınıra dayandı mı pes edip yorulur aşk acımasız haindir
1640 - aşk kumardır ya kazanır yada kaybedersin
1641 - aşk küçük bir çocuk gibidir.sürekli ilgi ister.o ilgiyi vermediğin zamansa sana öyle bir küser ki,barışmak için bin dereden su getirmek gerekebilir...
1642 - aşk labirent gibidir girişi vardıt ama cıkışını daha kimse bulammamiştir
1643 - aşk lanet bir duygudur.insanı kendinden uzaklaştırır hele karşılğı yoksa...
1644 - aşk layık olanların çektiği bir sevgidir
1645 - aşk leyla'ya ise insanın gayesini görmesini kör eden tuzakdır.temiz görünür ama kör eder.leylada başlayan muhabbet mevlada sukün bulur ama sevgi ise...
1646 - aşk mabeddir....
1647 - aşk maceradır.......
1648 - aşk mantıgın bittigi yerde başlar
1649 - aşk mantığın ölmesidir.. "hiçbirşeyim yok akıp giden sokaktan başka keşke yanlız bunun için sevseydim seni.."
1650 - aşk mantığın yitik güzelliğidir