Ve şimdi Kelimeler Kadar Yalnızım
Bir Odam Bir Ben Hayata Kapanmışım
Başlamak ,istiyorum Ya Tekrardan
Ya Da çekip Gitmek Varmak Istiyorum Hayallere…
Aldığım Nefes Kadar üşüyorum
Verdiğim Soluk Kadar Acıyor Bedenim
şimdi Yalnızım Bir Odam Bir Ben
Ve Içimdeki Acemi şaiirin
Buruşuk Kağıtlarda Gizli Saklı şiirleri
Karanlığın Buz Gibi Gecelerinde
Rüzgarın Sesini Dinliyorum Penceremde
Sessizlik çığ Gibi üzerimde
Biliyorum çıkmaz Olan
Sonu Olmaya N Bir Yere Varıyorum
Gidiyorum Bir Hayallerim Bir Kağıdım
Ve Bir Ben Bir Hayat Işte
Onuda Götürüyorum
Sonsuz Kere
Ve Sonsuz Kere Anlıyorum
Ben Yaşamıyorum Aslında
ölüm Ardımda Sessiz Adımlarda
Belki Hissettiğim Duygularımda
Ya Ona Gidiyorum Ya Da çözemediğim
Varamadığım Yollara…..
Made İn NizipLi
ooo millet coşmus gene burada candy şiirler çok guzel walla
Aşkı Ya Yaşarsın Yada Yazarsın...
Diyen Şair Sonra da
Ne Yaza Bildik... Ne de Yaşayabildik...
Demiş...
SaRıma LaRciverRt Ol...
Yalnızlık
Yalnızlık değil midir?
İnsanı kendine,hayata küstüren.
Geceler boyu kurulan hayalleri,
Bir anda silip süpüren...
Yalnızlık değil midir?
Gözyaşlarını insanın içine akıtan.
Kocaman dünyada tek başına bırakan,
Uzanıp tutacak bir el vermeyen...
Yalnızlık değil midir?
Sessiz gecelerde sabah olamayacakmış gibi,
Çaresiz kabuğumuza çekildiğimiz,
Umudumuzun bile kalmadığı hiçlik...
Gül Ulupınar
Subutay ortağım sen ne ele aşık olmuşsun
Maşallah şiirinde aşkının yüceliğini hissettim Allah bana da böyle bir aşk nasip eyleye...
Son şiirim demişsin ama bence Bu ilk şiirin senin![]()
Devamını merakla bekliyorum....
Bir Tanesin Orti...
Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için Shakespeare’e göndermiş ve ünlü yazarın görüşünü sormuştu. Shakespeare’in yanıtı kısa oldu:
“Siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, yalnızca şemsiye yapın…”
Biz de bir şemsiye tamircisi sayılırız. Ama neylersin ki içimizdekileri kağıda dökmeden de rahat edemiyoruz. Yorumun için teşekkürler orti...![]()
Konu Subutay tarafından (12.05.08 Saat 12:07 ) değiştirilmiştir.
bireysel emekli, sadece üye...
Çok hoşuma gitti tebrikler kardeşim.Hazreti mevlanaya demişler aşk nedir oda cevap vermiş.
-olda gör
-olda gör
-olda gör
gökhana katılıyorum ,galiba aşıksın yoks a nesir bir bekarın kaleminden su gibi akıp gelmezdi.
bende diyorumki
beter ol
beter ol
beter ol.Selamlar
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Fatih abi bana da dua etseneSubutaya ettiğin gibi bende beter olayım
![]()
benim duam kabul olmaz ama hep beraber beter olun ...(köme bekarlara)
Mühendishane-i Berri-i Hümayün -:--:- İstanbul
Taştın yine deli gönül sular gibi çağlar mısın? Akdın yine kanlı yaşım yollarımı bağlar mısın?
Nidem elim ermez yare bulunmaz derdime çare? Oldum ilimden avare beni bundan eğler misin? (Yunus Emre)
Aminnnnn.... Cengizz Sende Beter olll Emiii![]()
zalim sewgilim
Kendini sevdirdin bir aşık ettin
Bırakmam diyordun yeminler ettin
Hani mutluluk sensiz olmaz demiştin
Zalim sevgilim sensiz neyleyim
Bir avuç gözyaşı dolmuş elimde
Acili şarkılar kalmış dilimde
Ömrümü harcadım bir zalimin kalbine
Boş yere eriyip gitmiş benim ömrüm
Her zaman şarkılarım senin içindir
Şiirler sözler aşkım içindir
Yaşamak neye yarar vururum ben kendimi
Zalim sevgilim sensiz neyleyim
Sevmeyi bilmeyen ellere düşmüşüm
Genç yaşta hayata darılmış küsmüşüm
Kaderim diyerek boynumu bükmüşüm
Boş yere eriyip gitmiş zavallım...
yine gece ,yine hüzün we yine biliyor musun??
içinde sen olunca hüzünde güzell!!
saolasın üstad kalsın hazımsızlık yapıyor... ama fatih baba hayırlı dua ederse beeeeeeelki![]()
Mühendishane-i Berri-i Hümayün -:--:- İstanbul
Taştın yine deli gönül sular gibi çağlar mısın? Akdın yine kanlı yaşım yollarımı bağlar mısın?
Nidem elim ermez yare bulunmaz derdime çare? Oldum ilimden avare beni bundan eğler misin? (Yunus Emre)
Gidin cayır cayır yanın o zaman,Allahın delileri.Selamlar
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Özledim seni...
Ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir...
Beynimi uyuşturuyor özlemin...
Çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca yıl
içimi nasıl ısıttığını yeni yeni anlıyorum.
Yokluğun, hatırlandıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp
sürekli bir boşluğa dönüşüyor.
Sabahlara seni okşayarak başlamaları, akşamları her işi bir kenara koyup
seninle baş başa karşılamaları özlüyorum; oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü...
Nasıl da serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne yumuşak,
bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken...
Ya da kolyeni çözdüğümde kollarıma atlarken...
Hasta olduğunda, o korkunç kriz gecelerinde günler,
geceler boyu nöbet tuttuk başında... O şen kahkahalarına
yeniden kavuşabilmek için sessiz dualar ederek...
"Atlattı" müjdesini kutlarken yorgun bedenindeki yaraları okşayarak,
doktorun böldü sevincimizi: "Yaşayamaz artık bu evde...
Yüksek binalar ve beton duvarların gri kentinde" dedi,
"O gitmeli... Ve kendine yeni bir hayat çizmeli..."
Bilsen ne zor, gitmen gerektiğini bile bile "Kal" demek sana...
Ne zor, senin için ebedi mutluluğun beni unutmandan geçtiğini bilmek...
Gitmeni asla istemediğim halde, buna mecbur olduğumuzu görmek
ve sana bunları söyleyemeden "Git artık" demek...
"Beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın
mutluluğa" demek sana ne zor...
Sesimi, kokumu çekip alıvermek beyninden,
sesin, kokun hala beynimdeyken...
Seni görmemek ve belki yıllar sonra karşılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
Yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek...
Ve sonra kendi ellerimle bindirip seni yabancı bir arabanın
arka koltuğuna, birlikte güneşlendiğimiz onca yazı,
yan yana titreştiğimiz onca kışı, paylaştığımız bunca acıyı,
onca kahkahayı ve bütün o uzak yeşillikleri katıp yorgun bedeninin yanına,
arkadan pişmanlık gözyaşları dökmek ne zor...
Ne zor hiç tanımadan seni emanet ettiğim bir şoföre "Hızla
uzaklaş buradan ve gidebileceğin kadar uzağa git" demek...
Yokluğunu beklemek, ne zor...
Bunları düşündükçe, şu anda uzaklarda bir yerlerde
üşüdüğünü sezinleyerek panikliyorum. Bütün engelleri aşıp,
terk edilmiş caddeleri, kimsesiz sokakları, yalnız bulvarları arşınlayarak
sana ulaşmak, sessizce başını okşamak, kulağına sevgi sözcükleri fısıldamak
ve yavaşça üzerini örtmek geliyor içimden...
Paylaştığımız bir mazinin, yitirdiğimiz bir geleceğe
dönüşmesinden hicran duyuyorum.
Gizli gizli hüzünlendiğim akşamlardan birinde,
terk etmişlere özgü bir terk edilme korkusunu da
yüreğimin derinliklerinde duyarak sana koşmak,
yaptıklarım ve daha çok da yapamadıklarım için özür dilemek
ve "Dön bebeğim" demek istiyorum:
"Geri dön... Kulüben seni bekliyor..."
can dündar...
yine gece ,yine hüzün we yine biliyor musun??
içinde sen olunca hüzünde güzell!!