Divan Edebiyatını Sevdiren Adam kim? Diye sorarsak cevabı herkes, Prof. Dr. İskender Pala diye verir. Tarihi sevdiren adam da, Yavuz Bahadıroğlu olabilir. Bizim kuşak onun romanlarıyla büyüdü. Peki, Niziplilere nohudu sevdiren adam kim? Bu soruyu çoğu Nizipliler tereddütsüz; “Nohutçu Mamet Usta” diye cevaplar.
Nohutçu Mamet Usta’yı, çoktandır ziyaret etmeyi düşünüyordum.
Kendisini nasıl bulabilirim diye düşünürken, meseleyi birkaç arkadaşla konuştum. Bazılarının verdiği cevap beni de korkuttu.
“Nohutçu Mamet Emmi sağ mı ki?”
Bir an için ben de tereddüde düştüm. Gerçekten vefat mı etmişti yoksa. Ama hayır, öyle bir şey olsa muhakkak duyardım. Öyleyse fazla geciktirmenin anlamı yoktu, kendisini yakından tanıyanlardan, sevgili kardeşim, öğretmen Atilla ÖZGEN’i aradım ve buluşarak evine doğru yol aldık.
…
İstiklal Cami arkasında bulunan kızının evine geldiğimizde, odada uzanmış bir vaziyette bulduk kendisini. Elini öptük ve kendimizi tanıttık. İkimizi de tanıdı. Geçmişe doğru uzandık. Bedesteni hatırladık. (Bedesten sakinlerini bir başka yazıya saklıyorum.) Vefat edenlere Allah’tan rahmet, sağ olanlara afiyetler diledik.
-Mehmet Amca biraz kendinden bahseder misin?
Eskiler kendilerinden bahsetmek istemezler, bundan hayâ ederler. Mehmet Amca da öyle.
-Ben Mehmet Taşçı. 85 yaşındayım. (kızı hanımefendi, araya girerek 1929 doğumlu ve 80 yaşında olduğunu söylüyor.) Nizip’in Şıhlar mahallesinde büyüdüm. Tılfar köyünde doğmuşum. Dört tane çocuğum var. Bir kız, üç erkek. Sağolsun kızımın yanında kalıyorum şimdi.
Daha fazla bir şey söylemedi. Oysa dinlememiz lazım kendisini.
-Bu nohut işine nasıl, ne zaman başladın Mehmet Amca?
-Askerlikten sonra başladım. Tam kırk beş sene bu işi bizzat yaptım. Bu zaman zarfında gece uykusu yaşamadım diyebilirim. Çünkü bizim işimiz biraz zahmetli ve emek istiyor.
-Nasıl hazırlardınız?
-Ben nohudu Antep’ten alırdım. Benim özel yerlerim vardı. Herkesten her nohudu almazdım. Benim nohudum özeldi. Nohudu getirir, ayıklardık önce. İyice ayıkladıktan sonra ıslatırdık. İyice demini alırdı. Yeşilliğini hazırlardık ve gecenin bir vaktinde de pişirirdik nohudumuzu.
Bu işi ev halkıyla birlikte yapardık. İnsan işini temiz ve düzenli yaparsa, işinin hakkını verirse, sonuç da güzel oluyor tabi.
Ben sabah namazı vakti fırına gelirdim. Tam 45 sene böyle devam ettim.
Allah’a çok şükür, Nizipliler de bize değer verdiler. Şimdi ise oğlum devam ettiriyor.
-Mehmet Amca, siz o zamanlar erişilmez bir usta idiniz. Sizin fırının önü her zaman kalabalık idi. Nohudunuz gerçekten lezzetli idi. Yani nohuda bir lezzet, kıvam ve tad verdiniz. Elbette her ustanın bir güzelliği vardır ancak bazı ustaların daha başka bir mahareti vardır. Siz bunların başında geliyordunuz.
-Bu Allah’ın bir lütfudür. Allah kadiri mutlaktır. Allah’tır her şeyi en iyi bilen. Allah hiçbir kimseye kötülük yapmaz. Kul yapar ne yaparsa. Allah bizden işimizi en güzel bir biçimde yapmamızı ister. Biz de ona dikkat ettik. Rabbimize binlerce şükür olsun.
…
Mehmet Amca’da sonsuz bir tevekkül ve Allah’a bağlılık gördüm. Ve buna sevindim.
Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen hafızası yerindeydi. Kulakları iyi işitiyordu.
Bir zamanların iri kıyım Mamet Amcası zayıflamıştı ama. Yüzüne biraz daha nur gelmiş fakat bazı rahatsızlıklarla boğuşuyordu.
Bizim kendisini ziyaretimizden çok memnun oldu.
Tüm yaşlıların, kendilerinin hal ve hatırını soranlara duyduğu memnuniyetin fazlasını yüzünden okumak mümkündü.
Biz de çok memnun kalmıştık. Eski bir büyüğümüzü görmüştük.
Önemli bir ustamızın elini öpmüştük.
İnsanoğlunun bugün ne kadar güçlü olsa da bir gün ne kadar zayıf bir konuma geleceğini müşahede etmiştik.
Eğer Nizip’te iseniz, Mamet Amcayı da tanıyorsanız, bir ziyaret etmenizden çok memnun olacaktır.
Unutmayın bir gün siz de evinizin köşesinde uzanacak ve her araba sesinde, her telefon çalışında, her kapı vurulduğunda, bir yakınınızın, dostunuzun (oğlunun-kızının), oğlunuzun veya kızınızın gelme ihtimali için Allah’a yalvaracaksınız.
Umudlarınızın boşa çıkmaması, yüreğinizin burkulmaması, gözyaşlarınızın içinize akmaması için haydi büyüklerimizi ziyarete, ellerini öpüp dualarını almaya…
Mehmet Nezir GÜL'ün Diger Makaleleri:
http://www.nizip.com/forumdisplay.php?f=284
mehmetnezirg@mynet.com