Mevlana hazretlerinin güzel hikayelerinden biri: “Bir bakkalın çok güzel
konuşan bir tuti kuşu vardır. Dükkana öylesine alışmıştır ki bakkal
gittiğinde artık dükkanı o beklemektedir. Bir gün bakkal dükkandan ayrılınca
içeriye bir kedi girer. Tuti ondan kurtulayım derken dükkandaki bütün gül
yağlarını yere döker. Bir müddet sonra gelen bakkal, dükkanı dağılmış, gül
yağlarını yerlere dökülmüş bulur. Bakkal kuşa kızıp döver.
Tuti o günden sonra hiç konuşmaz ve tüyleri dökülmeye başlar. Bakkal çok
üzgündür, fakat hangi çareye başvursa tutiyi konuşturamamakta gönlünü
alamamaktadır. Aradan uzun zaman geçer. Tuti bir gün kapıdan geçen bir kel
adam görür. Birden konuşmaya başlar: ‘Sende mi gül yağı döktün?” * .
En önemli şey Rabbin doğru tanınmasıdır. Bu husustaki yanlış zanlar insan
için çok tehlikelidir. Müslümanlar, ‘Kur’an Allah’ı nasıl tanıtıyorsa’ onu
öyle bilirler. .
Kur’an’ın bize tanıttığı Allah (c.c.) tüm güzel esmaların sahibidir. “Selam”
yani esenlik veren ve her türlü kusurdan beri olandır. .
Yaratıcının noksansızlığını sezinlediğini düşündüğüm Epiktetos şöyle der:
‘Başıma gelenleri benimsiyorum, seviyorum. Zira Allah’ın benim için istediği
şey benim kendim için istediğimden daha iyidir.’ .
Bir hocamız bilmek ya da zannetmek hususunun Kur’ani boyutuna şöyle
değinmektedir: “Kur’an’ın her bir ayetine ‘necm’ denir. Yani Kur’an’ın her
bir ayeti kendi başına bir yıldız gibidir. Ancak bu yıldızlar arasında öyle
kopmaz bağlar vardır ki, Kur’an onlarla adeta bölünmez bir bütün haline
gelir. ‘Elhamdü li’llahi Rabbilâlemin’ dediğiniz zaman, onu tam manasıyla
anlamak için, Kur’an bütünüyle zihinlerde hazır olmalıdır. .
Ebu Hanife, İmam Şafii gibi Kur’an’ı ve Sünnet-i Seniyye’yi bütünüyle bir
arada düşünemez ve zihninizde tutamadığınız takdirde, hakkında hüküm
vereceğiniz meselede çoğu defa yanılırsınız. Evet verilen hükümler Hüda
kaynaklı da olabilir, heva kaynaklı da. Hükmün hevai olmayıp Hüdai olması
için Kur’an ve Sünnet’in çok iyi bilinmesi gerekir.” .
Allah’ı hoşnut etmek de bilgiyle olur. Allah (c.c.) cahili kendisine dost
edinmez. Bilgisi yeterli olmayanlar başkalarının ışığından faydalanır. Alim
kişiler toplumun nurudur. .