KADİR HOCA
Benim zihnimde kalan Kadir Hoca, sürekli tebessüm eden bir yüz, kendinden emin bir yürüyüş, çok uzun olmasa da iri bir vucud, çoğu zaman eli arkasında bir şahıs.
Bundan yirmi sene öncesine uzanabilenlerin kolayca hatırlayacakları bir zattır Kadir Hoca.
Kadir Hoca, göreve bağlılığın bir adıdır. En son ana kadar görevden ayrılmadı. Tam kırk yıl hocalık yaptı. Hem de hoca maaşlarının çok düşük olduğu uzun dönemlere rağmen. Ve hiç izin kullanmamak şartıyla…
Kadir Hoca, gayret ve çabanın adıdır. Ellisine merdiven dayadığı bir dönemde hafızlığa başladı ve bunu başarıyla tamamladı.
Kadir Hoca, kitap sevmenin bir adıdır. Ne zaman fırsat bulsa, daha doğrusu uyku ve yemek gibi zorunlu haller dışında hep okurdu.
Kadir Hoca, ilim için tevazunun adıdır. Kendisinden yaşça çok küçük olmasına rağmen müezzini M. Emin Damar’dan Arapça okumuştur.
Ve Kadir Hoca, cenaze techiz, tekfin, teşyi’, telkin ve taziyenin adıdır.
Bu sonuncusu bazıları için bir dedikodu meselesi olsa da, o bunu bir vasiyet olarak algılamış, hocasının bir emri gereği çekinmeden yapmıştır. Talebe iken hocası ona şöyle demişti: “Oğlum! Bir cenaze kılınmaz, temizlenmez ve öyle kalırsa, bunun vebali o şehirdeki herkesin boynunadır. Sen sakın bu işleri ihmal etmeyesin.”
O cenaze işlerinden dolayı para istemez ama ne verirlerse de itiraz etmezdi. Fakirlerden ise para almamaya gayret ederdi.
Oğlu Abdullah anlatıyor: Bir gün fakir bir adamın cenazesine gider. İş bittikten sonra cenaze sahibi gelerek, borcunun ne olduğunu sorar. Kadir Hoca da, fakir olduğunu bildiğinden bir şey gerekmediğini söyler. Ama adam önceden hazırladığı parayı cebine koyar. Hoca da evden çıkar. Ancak az sonra bir elin daha cebine girdiğini hisseder. Hiç bakmadan, ‘Ben demin aldım, sağolun’ der. Fakat eve gidip de cebine baktığında, hiçbir şey göremez, çünkü ikinci adam bir yankesiciydi.
…
-Hocam ben dua bilmiyorum, namaz kılayım mı?
-Elbette yavrum. Dua bilsen de bilmesen de kılacaksın, Rabbinin huzuruna çıkacaksın.
…
Yasin Yiğit anlatıyor: “Ben ilk ezanımı Kadir Hoca’nın yanında okudum. Ben ezan okurken, o da benim yanımda durdu. Bunu yanlış okuma ihtimaline binaen yapmıştı. Ve benim başımı, ezan boyunca hep okşadı. Bu ezanımı ve tavrını asla unutamam.”
…
Kadir Hoca bir gün camide Kuran okumaktadır. Onu camide gören hırsız, bir şeyler aşırmak amacıyla tarlasına gider. Fakat o da ne? Karşısında hocayı görür. Bir şey yapamadan ayrılır. Ama merakını yenemez tekrar camiye gelir bakar ki Hoca camide Kuran okuyor. Bu işe bir anlam veremez.
Belki de Kuran’ın bir koruyuculu idi.
…
Hoca da insandır. Cemaatinden biriyle namaz çıkışı tartışır. Ancak adam haddini aşar. Tüm cemaatin önünde gerçekleşen bu durum hocanın zoruna gider. Biraz sonra karşılaştığı emniyet müdürüne dert yanar. “Hocam sıkma canını. Sen iki şahid getir, ben onun ifadesini alır, gereken uyarıyı yaparım.” Kadir Hoca, “Tamam” der.
Olaya şahid olan cemaatten kime söylese, kimse gelmez şahidlik yapmaya.
Olayı duyan iki kulüpçü/kumarbaz, Hocaya gelerek şahidlik yapabileceklerini söyler. Ve doğruca emniyete giderler.
Emniyet Müdürü, hocanın yanında iki kulüpçü görünce şarırır:
-Bu ne hocam? Senin şahidin iki kumarbaz, nasıl oldu bu iş?
Hoca hayıflanır:
-Müdür Bey, demek ki cemaatimden dini bütün iki kişi varmış, ben ne yapayım?
…
Bu yazıyı hazırlamak için görüşmeye gittiğim oğulları Abdurrahman ve benim İmam Hatip’ten arkadaşım Abdullah Kızıltaş’tan aldığım teknik bilgiler şöyle:
Kadir Hoca’nın dedesinin aslen Halep’ten gelme ihtimali yüksek. Babası Özyurt/Delbir’e gelmiş. Sonra da Nizip’e. Hem babası hem de kendisi Cumhuriyet İlkokulundan mezun. Askerlikten sonra hocalığa başlıyor. Fevkani, İstasyon ve Şıhlar Camiinde görev yapıyor.
İki evlilik yapan Hoca’nın on dört çocuğu olur.
1991 yılında bir sabah namazı vakti uyanır hoca. Tüm çocuklarına teker teker uğrar, onları okşar, sever. Daha namaza çok vakit vardır. Her zamanki gibi cüzünü okumaya başlar ve dalar bir uykuya. Ama bu uyku ahirete açılan bir pencere olur kendisi için. Vefat etmiştir.
Allah rahmet eylesin.
Not: Hocamızla alakalı hatıra ve sözü olan arkadaşlar, yorum ekleyebilir veya mail adresime not gönderebilirler. Sevinirim.
mehmetnezirg@mynet.com