Bugünlerde ‘eksik’ adlı şarkıyı dinleyip duruyorum. Yine hasretler, yine gitmeler, ayrılıklar ve ötesi.
Oysa ben ne onu ne bunu yazacaktım. Bizi aldatanları, dalga geçenleri biraz siyasi telden yazmayı istiyordum. Bizimle dalga geçenler kimdir? Hergün karşılaşıyorsunuz farkında değil misiniz? Mesela adam Hakkari’ye makarna fabrikası kurmak istiyor ve bunu proje olarak sunuyor. Adamın başka derdi var anladık ama be adam Hakkarinin neresine buğday ekecek ve makirna fabrikası kurup nereye satacaksın? İran’a mı? Irak’a mı. İran almış başını gidiyor. Irak’a ise dünyanın her tarafından ürün geliyor. Senin üreteceğin makarnaya ihtiyacı yok. Zaten komşu ülkeler makarna yemiyor ve bilmiyorlar. Geç bunları. Adam ya da adamlar bunlarla da kalmıyor; benim dinimle, hocamlar alay ediyor. Adam benim vergimle yapılan yollardan geçiyor ve yapılanları inkar ediyor. Ve hatta bir yazar hanımefendi çıkıp yapılan yolları karanlık planlara yoruyor. Dalga geçmekle kalmıyor bir de zifiri, zibili bir iftira atıyor. Geç bunları…
Bizim milletvekili adayımız kültür sarayı kurulacağı müjdesi vermiş. Ama bizim adayımız çayımızın pis suyunu es geçmiş. Köylülerin birzamanlar balık tuttuğu çay suyunun pis akıntısını ve hastalıkları görmezden gelmiş.
Bir dalga geçen daha var. Misafirinizi alıp bir lokantaya götürüyorsunuz. Servis yapılıyor lokanta sahipleri sizi yeşillikle kandırmaya çalışıyor.
Başka dalga geçenler de var.
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
![]()
Kaynak...