![]()
Komşumuz Sabriye Teyze, dün yine yolumu kesti. Yorgundum. Altı saat dersten sonra bir an önce eve gidip dinleneyim diye acele ediyordum. Sabriye Teyze çok dertli. Nedense, her ne zaman beni görse durdurur içinde dışında ne varsa bana anlatır durur. Beni ikinci oğlu beller. Anamın dediğine göre beni birkaç defa emzirmiş. Yani anlayacağınız benim bir nevi süt annem.
Sabriye Teyze altmışında. Anamla yaşıt. Bugünlerde epeyce dertli olduğunu biliyordum. Bana da birkaç kez çıtlatmadı değil hani. Derdi gelini. Olup olacağı bir tek gelini. Geçen anama anlatmış ondan duydum. Fazla kulak asmadım. Ama şimdi Sabriye Teyzemi dinlemek zorundayım. “Bak oğlumu Arif! Hayırlısıyla sen de evleneceksin. Benim oğlanın yaptığı gibi sakın ola yapmayasın.” Bilmiyorum ne desem. Oğlu Kemâl arkadaşım. Liseyi bitirdikten sonra hemen memur oldu. Benim gibi illa üniversite okuyacağım diye tuturmadı. Erken de evlendi. Evlendiği kız çalıştığı daireden. Nereli olduğunu söylemem hoş olmaz. Ancak şunu diyebilirim: Gelin hanım acı sevmezlerden.
Sabriye Teyzem geliniyle ilgili şikayetleri dinlesem bir türlü dinlemesem ayıp olacak. “Bak oğlum, alacağın kız ne kadar mutfaktan anlar bileceksin, soracaksın. Ben bu gelinin bir kâse çorbasını şimdiye kadar içmedim. İçtiysem haram zift-katran olsun. Elinden gelse her öğünün bulaşığını bile bizim oğlana yıkatacak. Bizim oğlanda safın safı, aman huzursuzluk çıkmasın, aman ikimiz de çalışıyoruz, der.”
Sabriye Teyze derinlerden nefes çekti, “Arif oğlum, erkek erkekliğini, avratta avratlığını bilecek. Ne çalışan kız var bu mahallede. Bak Halil Efendinin gelinine. Kız kimseyi mutfağa sokmaz. Geceden hazırlar bir sonraki günün yemeğini. Evinde herşey gıcır gıcır tertemiz. Ya bizim gelinin evi ne âlemde olduğunu bir ben bilirim.”
Yani Sabriye Teyze alemsin vallahi. Herşeyi mutfak ile mi ölçüyorsun. Gelinin ile oğlun mutlu mu? Sen bundan haber ver. Anlatacağı çok şey olmalı ki kapının önündeki taşa benin oturtu. İşini sağlama aldı. Anladım kı bugün içindekileri boşaltacak. Etme eyleme Sabriye Teyze, gelini sen yetiştir. Bak benim anamı kaynanası yetiştirmiş. Yemeğin hertürlüsünü, işlerin alâsını beletmişler. Eskiden gelin-kaynana birarada yaşarmış. Kız evinde öğrenmediği işleri-güçleri ‘el kapısından’ öğrenirmiş. Bunu ben de bilirim, sen de Sabri Teyze.
Bunları Sabriye Teyzeme diyemedim.
Sabriye Teyze’nin gelinin adını, sanını yazmıyorum. Gelin hanım bir okursa bana ne der. Siz şimdilik adını Mehtap bilin. Mehtap ile Kemâl evlendikten sonra bir defa evlerine uğramışlığımı var. O da hayırlı olsun içindi. Götürmüş olduğum tatlıyı ikram ettiler. Bir de yanına meyve suyu vardı. Karı koca çalışıyor diye rahatsız etmemimiş. Mehtap gelin ne kadar beceriklidir ne bilirim. Hem bana ne. Derdim değil.
Ah Sabriye Teyze! Bırak oğlun ile gelinin çöpte yaşasın ama mutlu olsun. Halil Amca hakkında da şikayet ederdin. Adam yanan ampulü değiştirmek için elektrikçi çağırırmış. Pantolununu askıya asmaz, çıkardığı yerde bırakırmış vesaire. Benim Sabriye Teyzem ne gelinden ne kocadan yana şanslı.
“Bak oğlum, benim misafirim geleceği zaman günler öncesinden hazırlık yaparım. Allah’a şükür buzdolabımız var. Dondurucusunda hemen pişirilecek ne varsa koyarım. Aman elim ayağım dolaşmasın diye misafirlerin çay bardaklarını bile sabahtan hazırlarım. Bizim gelin ne yapar? Birgün kendi isteğiyle misafir almışlığı var mı? Vallahi de yok billahi de. Elinden gelse beni evinde hizmetçi edecek. Yok oğlum yok, ne benim oğlum da iş var ne gelinimde."
Bütün bacılara sözüm-haneğim yok peki kaç kişi Sabriye Teyze gibi yapar? Tamam, Sabriye Teyze kendini anlatmasını sever sevmesine, lâkin doğruluk payı da yok değil.
“Aşk maşkmış bunlar boşuna oğlum. Bak aklında olsun evleneceğin kızı iyi düşün. Anlayacağın oğlum arvatlığı kolaylaştırmak lazım. Yürümesini de yürütmesini de bilmek gerek. Sokağa çıktığın zaman alnın ak olmalı.”
Siz benim gencecik yüreğimden sevda yazıları bekleye durursunuz. Ama Sabriye Teyzeyi es geçemeden edemedim. Aşkın gözür kördür derler. Hataları görmez insan. Biricik kardaşım Kemâl de aynen böyle. Varsın Sabriye Teyze kızıp dursun.
Emme şunu da bilmekte fayda var, birgün aşk biter ve kimin giyinik kimin çıplak olduğu ortaya çıkar. Aşkı bitmeyene ne mutlu. Bir de birleri, birliktelikleri çok olan çitfler var. Ömür vefâ ederse onu da yazarız. Allah sofranıza bereket, ailenize huzur versin.
Foto: mağpak
Yazının orjinali: http://akpek.wordpress.com/2010/09/03/sabriye-teyzenin-gelini/