Şu anda Karkamış sınırında mayınlı alandaki yapılan bir faaliyetten bahsetmek istiyorum... (bu bilgi şu ana kadar hiç bir yerde yayınlanmadı)
Beşkılıç köyü mevkiinde Türkiye-Suriye sınırında Türkiye topraklarında mayınlı alanı tecrit amaçlı dikenli teller mevcuttur aynı şekilde Suriye topraklarında da dikenli tel olmasına gerekirken sınırın Suriye tarafında Türkiye tarafındaki dikenli tellere kadar hiç bir engel v.s yoktur sadece Suriye tarafında demiryolu vardır, bilindiği gibi bu demiryolu Türkiyeye aittir yer yer Suriye topraklarına girer ve çıkar bildiğim kadarıyla Nusaybine kadarda böyle gider,
Şimdi Konuyla direk alakası olmasada bu demiryolunda görülmemiş şekilde bir yenileme çalışması yapılıyor halbuki sınırın o bölümüde mayınlı arazi statüsünde (herhalde Suriye o bölümü temizlemiş) öyle hızlı ve teknik bir çalışma yapılıyorki... Türkiye şartlarında akıllara zarar bir çalışma, bu çalışmanın daha doğrusu rayları yenilemenin sebebini araştırınca; (hani hızlı tren mi gelecek diye bir an olsun aklından geçirip heyecanlanıyor insan)
Her ne kadar bu çalışma bir şekilde kamuoyuna açıklanmasada vatandaş öğrenmiş..!
Hayır mı şer mi diye... böyle bir çalışmanın kötü tarafı olurmu demeyin niyet farklı olunca böyle bir çalışmanında pek hayra alamet olmadığı yada "bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü" misali "öküzün altında buzağı varmı" diye bile bile eğilip bakma gereği hissediyor bilinçli vatandaş,
Netice ortaya çıkınca acı acı gülümseme geçiyor içimden..?
Tevatür o ki... ABD daha önce açıkladığı Irak'tan planlı olarak çekilme takvimine göre hazırlıklarına başlamış araç gereç, tank top tüfek v.b mühimmat ve malzemelerini de demiryolu vasıtasıyla İskenderun yahut Mersin limanlarına taşıyacak.
Eee o kadar ağır tankları karayolundan taşıyarak binbir güçlükle tamamladığımız otoyolların zarar görmesine ABD'nin gönlü elvermez tabiki hem üstelik otoyolda o kadar askeri malzeme taşınırken vatandaşın tansiyonu falan çıkabilir bunu da hesaba katmak lazım.
İşin en acı tarafı ne zaman bu taşıma işine müsaade edildi Hükümet bu konuyu mecliste ne zaman görüştü, görüşmeden mi söz verdi bu kısımlara pek aklımız yetmiyor yada biz bu gelişmeleri duymadık..!
Son olarak mayınların temizlenip temizlenen arazilerin İsraile uzun bir zaman için sessizce kiraya verildiği ancak danıştay tarafından bu ihale ve sözleşmenin bozulduğunu duymuşsunuzdur.
Organik tarım, verimli arazi işlenmemiş toprak v.s v.s bunların hepsi kamuoyunu yanıltmaya yönelik masallardır, yanılıyor olabilirim yaklaşık 180 bin dönüm mayınlı arazi burada en verimli tarım uygulamasını yapsanız dönüme 1 ton buğday alsanız 180 bin ton yani 180 milyon kg buğday yapar bunun yaklaşık değeri 100 milyon Tl yapar bunun için mi bu kadar kıyamet kopuyor..!
Birecik barajının 4 aylık %50 kapasite ile çalışması sonucu elde ettiği gelirle hemen hemen aynı biraz daha akılcı düşünmek lazım.
İsrail buraya bir kere adımını attı mı bir daha kimse çıkaramaz onları buradan bin türlü belayı başımıza musallat ederler burayı almakla sadece bu topraklar değil İsrail için Suriye de çantada keklik olur.
Konu Kasım Böler tarafından (26.05.09 Saat 15:40 ) değiştirilmiştir.
İslam'ı kurtarmayı bırakın, İslam'la kurtulmaya bakın.
Dediğin gibi Kıymetli Kasım
Bu işin tarımla falan alakası yok.
Gel gelelim nasıl çıkacağız bu işin içinden.
Ne savaşacak gücümüz var ne de hayır diyecek
halimiz.
Osman Demir Istanbul
İsrailin o bölgeyi kiralama çabası, çıkabilecek İsrail - Arap savaşı sırasında Türkiye'nin Suriye'ye yardımını engelemek veya kontrol altında tutabilmek istemesindendir.
Görüşleriniz bizim için önemlidir
0342 5171254
Irak savaşında
Pakistan - Afganistan Savaşında
Vee
Yakında başlacak olan
Suriye savaşında
İran Savaşında
Şu an hangi noktadayız
Yarın ne olacağız
Ne olmamız gerek.
Osman Demir Istanbul
Resmen 800km lik sınırımıza tampon bölge yapacak bunlar, hemde İsrail gelecek buraya. Hükümet uyuyormu.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Kasım Böler'i gerçekçi yazısından dolayı kutluyorum.Zaman zaman bu hükümetin AB, ABD ve İsrail'in işbirlikçisi olarak suçlayanlara herkes kızıyordu.Bu mayınlı alanların temizlenmesi için T.S.Kuvvetlerine esirgenen 35 milyon dolar pekala Başbakan'a keyfi uçak alımında tasarruf dikkate alınmıyor.Körü körüne bir iktidarı kötülemek vicdansızlıktır ama bu kadar açık emareler bile malesef partizanlık adına, bir partiyi dindarlığın asgari şartı görmek adına yapılan bu ****** çekmeler görmezden geliniyor.Unutmayın ki, İsrail devleti yoksul filistin halkının topraklarını yüksek fiatlarla yahudilere satmaları neticesi artan nüfusun, B.M. Halkların kendi kaderini tayin sözleşmesi gereği oylanması sonucu kurulmuştur.Tevratta Fırat ve Nil havza toprakları israiloğullarına vaadedilmiş topraklar olarak yazılı olduğundan, İsrailin uzun vadeli hedefleri arasında neredeyse doğu ve güneydoğu anadolunun tamamı emelleri altındadır.Bunu söyleyenleri her zaman aşırı milliyetçilikle suçlayanlar; Allah korusun birgün bu mümbit toprakları işgal edince utanırlar mı bilmem ama bugün çok iddialı söylüyorum kurdurulmak istenen Kürdistan bile İsrailin çıkarınadır.Binlerce yıllık devlet geleneğine sahip Türklerle savaşacağına zayıf kürdistanı yutmak İsrail için çok daha zararsız olacaktır.Hem de bir damla yahudi kanı akmadan, nasıl olsa Türk ve kürt kanı boşu boşuna akıp analarımız kahroluyor.Bir kere olsun bu kahredici gerçeği anlasak? Gerçek dindarlar, İslamın en büyük düşmanı yahudilik, nedir bu ısrarla ittifak olma ve ülkeyi ****** çekme? Dün Gazzede müslüman katliamı için gözyaşı döküp mangalda kül bırakmayanlar nerelerdesiniz?
Bence asla affedilmiyecek ve vebali taşınacak bir durum, AKP hükümeti bu konuda batmıştır.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Felsefeye şaşıyorum.80 yıldır bu millet en büyük bütçesini T.Silahlı uvvetlerinin modernizasyonu ve güçlendirmesine harcadı.Bana göre ordumuz çok güçlü.Milletimiz bugün suskun olsa da Allah korusun iş başa düşerse dirençli ve vatanı için canını seve seve verecek bir milet.Eksiğimiz halkımızın bekasını akıllı politikalar üretemeyerek tehlikeye sokan gelmiş geçmiş hükümetlerdir.Yapacak halimiz gücümüz yok demek mandacı bir zihniyettir.AKP, iç politikada destek görmek ve Ordu'nun ihtilal yapmasını engellemek adına AB ve ABD'ye çok taviz vermesi neticesi bugün emrivakilere evet demek zorunda kalıyor.Bu tarım arazileri havzasında yerleşik halkımız topyekün karşı çıkarak İsraile kiralanmasına engel olabilir.Bu topraklar bölge halkına iyi bir Organik tarım eğitimi ile verilirse bütün milletimiz sağlıklı sebze meyve yer ve refahımız artar.
Konu tytyhgtyhgh tarafından (26.05.09 Saat 11:43 ) değiştirilmiştir.
Kasım bey ve Polen abim! aklın yolu her zaman birdir, doğru da tekdir, söylenecek söz bırakmamışsınız TEBRİKLER.
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
Kasım abi olayı çok güzel açıklamış.Bunları bizler düşünüyoruzda, bizi yönetenler düşünemiyormu? Dış güçlerin destegi ile iktidarda kalma pahasına Türkiyenin gelecegini nasıl yok ediyorlar? Düne kadar kahrolsun israil diyenler iktidara geldikten sonra en büyük kıyagı israile yapıyorlar.
Yüzde yüz TÜRK olduğun gün cihan senindir
Hüseyin Nihal ATSIZ
Bizi yönetenler AKP li daha doğrusu yönetemeyenler.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Müslüm abi farkettinmi, millet yavaş yavaş senin tarafa geçiyor.
Bana sadece Allah yeter...
Ne mutlu Müslümanım diyene.
İşi partizanlığa dökmenin manası yok. Siyasal iktidar başarılı da olur başarısız da o ayrı mesele...
İşin eleştiri boyutunu er kişi, körü körüne karalama kısmını her kişi yapar.
Şunu da belirteyim ki kimse eleştirilemez diye burda inad eden de yok. O cihetle bu kısır tartışmayı bir kenara bırakıp toplum nezdinde vicdanı rahatlatacak bilgileri paylaşmamız gerekir.
Elbette basına yansıyan tarafıyla olaya bakarsak (ki biz böyle görüyoruz) ortada kamu vicdanını rahatlatacak bir açıklama yok. Hele yabancılara bu arazinin böyle bir stratejik konumda 49 yıllık kiraya verilmesi demek mayınlı kalmasından daha sakıncalı demektir.
Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti iktidarı hıyaneti vatan içinde olmadı-olamaz. Ben bunu böyle biliyor ve kabul ediyorum. Meclis çatısı altında kavga eder gibi muhaliflik yapmanıın ne faydası var. Kaldı ki burda fikir belirten bir çok ağabey-kardeşimiz hemfikir.
Bu meselede farklı bir bakış açısı teşkil edilmeli.
Bizim bilmediğim ulusal çıkarlar mı var ?
Veya elimizi bağlayan antlaşmalar mı ?
Değilse bu mayınlı araziyi temizleyemecek kadar aciz miyiz?
Bu husus yıllardır gündemde ama neden şimdiye kadar bir kurum veya kuruluş kapsamlı bir çalışma başlatmadı?
Neden kanun çıkmadan, ihalenin esamesi bile okunmadan peskes nutukları atılıyor? Yoksa Kasım Bey'in veya admin'in tespitleri çerçevesinde baktıgımızda koparılan bu fırtına bir aldatmaca mı?
Aksi halde başta da dediğim gibi mevcut halde soru işaretleri ile çıkacak böyle bir düzenlemede kamu vicdanının aydınlatacak ve rahatlatacak açıklamalar yapılmalıdır.