Konu: Uzaydaki Gelişmeler

Uzun zamandır bu mevzu ile ilgili konu açmayı düşüniyordum..İstanbul Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümünde 2 yıl eğitim aldım.Bu konulara özel bir merakım var.Konu başlıkları halinde her biri ayrı bir derya olan bu derin konulara merakı olan arkadaşlarımıza bir faydamız dokunsun düşüncesiyle konuyu açıyorum ))

Birkaç siteden güncel olarak takip ettigim uzay haberlerinden bugün dikkatimi çeken bir teleskop görüntüsü ile başlayayım..Dünyanın gözü diye adlandırılan ve atmosfer dışında yörüngede bulunan Habble teleskopunun çektigi bir fotoğraf tüm dünyada çok ilginç bir görüntü olarak karşılandı.Daha önce gül şeklinde tespit edilen bir fotoğraf gene dünyanın ilgi odağı olmuştu..Bugün sitelere düşen fotograf ise insan eli şeklinde...devasa bir büyüklükteki bir nebuladan alınan görüntüler gerçekten de çok ilginç..NASA'nın sitesinde yer alan habere göre yoğun ve 12 mil kalınlığındaki nesne, dünyadan 150 ışık yılı uzaklığında bir toz bulutu şeklinde görünüyor. Ne olduğu tam olarak belirlenemeyen gökcismi, PSR B1509-58 ya da kısa adıyla B1509 olarak biliniyor. Hızlı bir şekilde uzaya enerji fışkırtan gökcismi, şaşırtıcı bir şekilde kozmik bir el şeklini andırıyor.

SÜREYYA YILDIZINI keşfederiz artık

dün mynette okumustum bunu tanrının eli adı bir başlıkta atmıştı...

Ülkemiz Astronomi gözlemleri açısından dünyanın nadir noktaları arasında bulunan ufka en geniş bir noktada bulunmaktadır.Antalya batısındaki Beydağı Saklıkent mevkii uzay gözlemleri için astronomların tercih ettigi özel bir konuma sahiptir.TUBİTAK uzun çalışmalar sonucunda bu bölgede bir ulusal gözlemevi kurmayı başardı.Kısa adı TUG olan TUBİTAK ULUSAL GÖZLEM evi Saklıkent Bakırtepe mevkiinde bulunuyor.Þu anda Boğaziçi Üniversitesi Kandili rasathanesi,İstanbul Üniversitesi Asronomi bölümü,Ankara Üniversitesi Astronomi bölümü ve Ege Üniversitesindeki gözlemevlerinde bulunan teleskoplar lokal gözlerler yapabiliyorlar.TUG'a alınan robotik özellige sahip 60 cm çapındaki modern teleskop şu anda ülkemizin en modern donamıma sahip telekopudur.TUG için 1 m çapında bilgisayar testekli bir adet teleskop daha şipariş verilmiştir.Yakın bir gelecekte dünyadaki en önemli uzay araştırma merkezleri arasında yerini alacak olan TUG'da 15 degişik ülkeden teknisyen çalışmaktadır.

hımm ilginçmiş ama birazda ürpertici...

nizipli_mehmet Nickli Üyeden Alıntı

dün mynette okumustum bunu tanrının eli adı bir başlıkta atmıştı...

Memet bu tip yaklaşımlarda bulununanları normal karşılıyorum..aynı şey gül şeklindeki nebula keşfinde de yaşanmıştı..İbret almak iyidir.ama benzetme bence yalnış..

evet abi haklısın bende okudum bi kaç farklı şey yazıyorfu tşkler uyarı için..

evet gerisi nedir yanan bir gül oldugu zaman????

Uzayda muhteşem bir patlama daha...

Hubble Uzay Teleskopu’nun 2 nolu Geniş Alan Kamerası (WFPC2), yerini bir üst modeline bırakmadan önce son uzay fotoğrafını 4 Mayıs 2009 tarihinde yeryüzüne gönderdi. NASA kaynaklarından edindiği bilgilere göre fotoğrafta kaşif çek Astronom Luboš Kohoutek tarafından keşfedilen Kohoutek Bulutsusu ya da bilimsel adıyla K 4-55 olarak adlandırılan gezegimsi cisim yer alıyor. K 4-55 dünyadan tam 4600 ışıkyılı uzaklıkta bulunan Kuğu (Cygnus) Takım Yıldızı içerisinde yer alıyor. Gezegenimsi bulutsular, maksimum iriliğe ulaşmış bir yıldızın patladıktan sonra ölü dış yüzeyinin uzaydaki hali. Merkezindeki sıcaklık ve Ultraviyole ışınlarının sağladığı parlaklık yıldızın çevresindeki gazı aydınlattığı için bu görüntü ortaya çıkıyor. Hubble Uzay Teleskopu daha önce Yengeç Bulutsusu ve Comet P / ayakkabıcı Levy gibi cisimlerin fotoğraflarını dünyaya göndermişti. Resimdeki yeşil renk hidrojeni, mavi renk oksijen gazını, kırmızı renk ise azotu gösteriyor.

Astronomlar, ilk kez dev bir karadelikten parçacıkların şiddetli bir biçimde püskürmesini ve yolu üzerinde bulunan komşu galaksiye bunların çarpışını görüntüledi.
Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) yayınladığı açıklamaya göre, araştırmayı yürüten Cambridge'deki Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezinden Dan Evans, daha önce de galaksilerin birbirleriyle çarpıştıklarını veya karadeliklerin püskürmesini gözlemlediklerini, ancak ilk kez bir gökcisminin bir başka galaksiye böylesine saldırdığını tespit ettiklerini söyledi.
Bu olayın, "saldırıya uğrayan" galaksideki gezegenlerin atmosferlerine ciddi biçimde zarar vermiş olabileceğini belirten Amerikalı gökbilimci, "Bu püskürme, ışın parçacıklarının çarptığı daha küçük galakside her türlü soruna neden olabilir" diye konuştu.Karadeliklerden yayılan bu püskürmenin, ışık hızına yakın bir hızla fışkıran bu parçacıkların hızına bağlı olarak, yüksek düzeyde radyasyon ürettiğini belirten araştırmacılar, bunun püskürmenin güzergahı üzerinde bulunan gezegenlerin atmosferinde, örneğin koruyucu ozon tabakasında önemli hasara neden olabileceğini düşünüyor.
NASA'nın Chandra röntgen gözlemevi, Hubble, Spitzer ve Very Large Array uzay teleskopları ve Merlin radyo teleskobu ile yapılan araştırma, birbirinin etrafında yörüngede bulunan iki galaksinin bulunduğu 3C321 sisteminde gözlendi.(05.05.2009)

Marduk Gezegenini hiç duydunuz mu?

Madruk,Güneşin etrafındaki yörüngesi 3 bin 600 yıl olduğu için çok sonraları keşfedilen güneş siteminin en genç gezegenidir.1983 yılında keşfedildiginde İslam dünyası bilim adamları tarafından Yusuf suresi 4.ayete geçen “Hani bir zamanlar Yusuf babasina ‘babacığım ben rüyamda 11 yıldız,ay ve güneşi gördüm’” vurgusu ile “güneş siteminde dünya ile birlikte 12 gezegen olmalı” tezi “Marduk’un keşfi ile ıspatlanmıştır” denilmişti..Bir başka adı Niburi olan bu gezegen birçok kişi tarafından kıyamet gezegeni olarak da adlandırılmıştır.Zira yörüngesi 3600 yıl olan bu gezegen güneş siteminde güneşe en yakın geçtigi dilimlerde “dünya ile çarpışacak ve dünyanın sonu gelecek” fantazisi birçok kesim tarafından ilgi ile takip edilmektedir.NASA tarafından bu iddialar yalanlandı.NASA, Marduk’un 21 Aralık 2012’de Güneşe en yakın yörüngesinden geçecegi ve hiçbir şekilde çarpışma olayının mümkün olmayacağını açıkladı.

Uzay varda uzaylı var mı?
Uzaylılar geldi
Uzaylılar gitti
Uzaylılar uçtu
Uzaylılar gezdi.
Þu sıra en çok konuşuşulan bir konu.

Uzay ....
Uzay Dünyanın da içinde bulunduğu tüm sistem.
Bir canlının yaşaması için
bir ortam gerekli....
Dünya gibi...
SU YİYECEK VE HAVA
Ayrıca üstünde duracağı bir düzlem
Yani Toprak...
Uzaylı...
Hangi memleketten
bir gezegen gerekiyor
böyle bir şey yok.
Çünkü bu kadar çok bilim adamı çalışıyor.
Hiçbiri yüzyıllardır
canlının yaşamasına elverişli
bir gezegen bulamadı.
Ulaşılabilir yerlerde yok.
Hiç bir bilim adamı dünya dışında yaşayacak bir canlı da keşfetmedi.
Uzaylı sizce ne
hangi gezegende yaşıyor
nasıl bir canlılar