Konu: En Komik Fıkra yarışması

Ben Bu Seçim Þeyini şey etmek için.
Bir Fıkra Yarışması Düzenleme taraftarıyım.
Fıkraya Okuyan Üyeler
1den5 e Puan verecek en çok Puan alan Fıkra yarışmayı kazanacak.
Ödülde var tabi.
Ödül
Bir adet vakko gömlektir.
Bu benden tabi
diğer arkadaşlarda ödül vermek isteyebilir.

Fıkra Yarışması Kuralları
1- En az 20 kişi Fıkra anlatmalıdır..
2-Bir fıkra yarışmaya dahil edilir. Ama istediğiniz kadar fıkra yazabilirsiniz.
3- Herkes fıkrasına bir numara veya kod (menes1) (İbrahim13) gibi kod verecektir.
4-Bu fıkralara site üyeleri 1 ile 5 arası puan verecektir.
5- Bir kişi sadece bir fıkraya puan verecektir.
Yarışmacılara pardon fıkracılara başarılar.

Temel bir gün amerika'da öğrenim görürken trabzon'a dönmek istemiş.Temel dursnuna ben trabzona gidiyom açıklanan sınav olursa ewi ara bana haber ver demiş.Eğer ewde olmazsam annem çıkar her kaldığım bir ders için muhammedin selamı var de demiş.Nese bizim temel tarla'da çalışırken dursun aramış annesi çıkmış hoş beşin ardından dursun temel in annesine temel'e ümmedi muhammedin selamı var de demiş(Temel bütün derslerden kalmış) :P

hayri murat bakırcı Nickli Üyeden Alıntı

Temel bir gün amerika'da öğrenim görürken trabzon'a dönmek istemiş.Temel dursnuna ben trabzona gidiyom açıklanan sınav olursa ewi ara bana haber ver demiş.Eğer ewde olmazsam annem çıkar her kaldığım bir ders için muhammedin selamı var de demiş.Nese bizim temel tarla'da çalışırken dursun aramış annesi çıkmış hoş beşin ardından dursun temel in annesine temel'e ümmedi muhammedin selamı var de demiş(Temel bütün derslerden kalmış) :P

.......... 5 Puan

güzel düsünülmüş ben arastırmaya baslayım hemen

ben çok güzel anlatırdım vee vakko nun gömlegi degil takım bile alırdınızda ben GREVDEYİM

Öğrenci ; Benim ismim Yasin Öğretmenim ama arkadaşlar beni Süphaneke diye çağırırlar

ECEVİT

----Ecevit basbakanliktan ayrildiktan sonra Rahsaniyla artik yuvasinda mütevazi bir hayat sürüyor.... birgün telefonu çaliyor, ortada artik sekreteri vs olmadigi için tabi kendi telefonuna kendi bakmak zorunda.......telefonu açinca bir adam sesi:
- Iyi günler, TC Basbakaniyla görüsebilir miyim?

Ecevit gülüyor:

- Bayim ben artik TC Basbakani diilim.....

Bunun üzerine telefon kapaniyor... derken 5 dakika sonra tekrar telefon......Ecevit açiyor, yine ayni adam..

- Iyi günler, TC Basbakani lütfen?

Ecevit sasiriyor.....

- Az önce arayan siz diil miydiniz? Bakin ben artik TC Basbakani diilim.....

Telefon yine kapaniyor....... Ecevit tam yerine oturucakken tekrar telefon çaliyor...

- Iyi günler, TC Basbakani orada mi?

Ecevit artik çok kiziyor:

- SEN LAFTAN ANLAMAZ MISIN????? KAÇ KERE SÖYLEMEM GEREKIYOR, BEN ARTIK TC.BASBAKANI DIILIM...!!

Bunun üzerine karsi taraf gülüyor:

- BILIYORUM...........BILIYORUM

AMA TEKRAR TEKRAR DUYMAK ÇOK HOSUMA GIDIYOR...!!!

Alıntıdır.

Teskere zamanı yaklaşmıştır. Aynı tertip askerlerden bazıları oturup bir karar alırlar. Bir daha saf asker Mehmet'e ayak işleri yaptırmayacaklardır. Kararı Mehmet'e açıklarlar. Bu habere çok sevinen Mehmet yine de doğrulatmak için tek tek sorar:

- "Sen Ali, ayakkabılarını bana boyattırmayacaksın değil mi?"

- "Evet."

- "Sen Osman, benim sigaralarımdan otlanmayacaksın değil mi?"

- "Otlanmayacağım."

- "Sen Hasan, çoraplarını bana yıkattırmayacaksın değil mi?"

- "Yıkattırmayacağım."

Herkesten gerekli yanıtı alan Mehmet:

- "İyi, ben de bundan sonra karavanaların içine işemiyeceğim.."

Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve LasVegas'ın yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanır. Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine çıkar ve karısına telefon eder:
- "Hayatim, evde misin?"
- "Evet kocacığım."
- "İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım."
- Kadın sevinç dolu bir çığlık atar “Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?? Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Guney Amerika?..."
- Adam cevap verir: “ Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol.”

Ferhat tamamdır. Osman abi gömleği kesin sana alacak Abi gece gece oturduğumuz yerde kahkaya atmaya başladık.

Üniversitede bir hocamız anlatmıştı bu fıkrayı:
Ramazan ayında Erzurumlu, orta yaşlı bir adam tuttuğu oruçtan dolayı bayağı acıkmıştır. Sigarasızlık da başına vurmuştur. Üstelik evi de tam bir yokuşun tepesindedir. Yani iyice sinirlidir adam. Yokuşu çıkarken mahalleden tanıdığı Hristiyan bir vatandaş sigarasını pöfürdete pöfürdete yokuştan aşağı inmektedir. Bunu gören Erzurumlu tam fitil olmuştur. Adamın yanına sinirli sinirli yaklaşır. Tabi bu arada yokuş çıkmaktan iyice de terlemiştir. Erzurumlu aç, sinirli ve terli şekilde Hristiyan vatandaşa yaklaşır ve kulağına sert bir şekilde şunu söyler:

- Dininizin kıymatını bilin oğlum...