Konu: Hücre animasyonu

Alemlerin Rabbı.. Deriz ya, işte hücre aleminin Rabbının kudreti...

Hücredeki üretim sistemi, dünyada henüz benzeri tesis edilememiş, son derece ileri teknolojiyle çalışan hayali bir fabrikaya benzer. Bu hayali fabrika, çok sayıda gelişmiş birimlerden oluşur ve her birimde farklı teknolojik ürünler üreten dev bir tesis gibidir. Ürünlerinin bir kısmını kendi iç yapısında kullanır, bir kısmını birbirine monte edip yeni üretim makineleri yapar. Ürettiği ürünlerin bir çoğunu da hammadde ve makina olarak dışarıya gönderir. Üretimde en az sarfiyatı yapıp, en yüksek verimi elde eder. Yeryüzünde hiçbir fabrikanın olamayacağı kadar çevrecidir. Atıklarını kendisi yok edip çevreyi hemen hemen hiç kirletmez.
.

Ey bağışlaması bol kudretli Allah’ım.....

<embed src="http://www.youtube.com/v/iTeljGxsiVc" width="425" height="350" type="application/x-shockwave-flash" play="true" loop="true" menu="true" </embed .

gerçekten de süper bi animasyon saol.

şu anda bile buna benzer bişey yapılamaz .

eyvallah admin kardes eline saglık bunların devamını dılerız

Bunu iki ay önce derste izlemiştik. Þu ana kadarki en gerçekçi hücre animasyonu olduğu söyleniyor. Ancak bu bile gerçek hücredeki olayların ancak %1’inifalan gösteriyor..

Kısa bir not: Animasyondaki yürüyen proteinleri Ahmet Yıldız adında bir Türk buldu..

İbret verici bir animasyon ...

<div Lütfen animasyon eşliğinde okuyun!</div <div </div <div Animasyon kan damarının içinin gösterilmesiyle başlıyor. Kırmızı olanlar oksijen taşıyan alyuvarlar, turkuaz olanlar ise akyuvar, yani savunma hücreleri. Alyuvarlar kanda çok hızlı hareket ederlerancak akyuvarlar görevleri gereği damarların iç yüzeyinde yuvarlanarak hareket ederler. Daha sonra yakın çekimde bu yuvarlanmayı gösteriyor. Hem akyuvar, hem de damar hücrelerinin (endotel) yüzeyinde teması ve tanınmayı sağlayan birçok protein görüyorsunuz. Ayrıca bunların üzerini kaplayan bir şeker tabakası vardır ki, buna glukokaliks denir. Tanımayı sağlayan en önemli proteinler Selektinlerdir. Bir sonraki aşamada da onu gösteriyor. Bunlar temas edince tanıma sağlanıyor. Normalde bu aşamadan sonra, akyuvar endotel hücrelerinin arasından sıkışarak damar dışına çıkıp, &ldquo; koklama&rdquo; yolu ile mikropların olduğu bölgeye gider ama burada gösterilmemiş. Daha sonra hücre zarından bazı görüntüler geliyor ekrana. Bunlardan bir tanesi &ldquo;lipid raft&rdquo; (türkçesini bilmiyorum) dedikleri normal zara göre daha kalın ve dayanıklı adacıklar. Bunlargenelde duyu proteinlerinin bulunduğu yerlerdir. Yine birbiriyle temas kuran iki tane protein görülüyor. Bunlar yüzeyde bulunan binlerce proteinden herhangi biri olabilir. Bir sonraki aşamada alyuvarın iç yüzeyine geçiyor. Orda birbirine bağlı spectrin, actin, ankyrin, band3 proteinleri görülüyor. Bu proteinler alyuvar zarının iç yüzeyini çepeçevresarıp koruyucu bir destek tabakası oluşturur. Çünkü alyuvar zarı çok hassastır ve kanda hareket ederken kolayca yırtılabilir. Daha sonra merdiven gibi dizilen proteinler görülüyor. Bunlar hücre iskeletinin üç elemanından biri olan actin proteinleridir. Bunların görevi emici hücrelerin yüzeyinde bulunan mikroskobik silleri (fırça kılları gibi) dik tutmaktır. Alyuvarda bulunmazlar. Onların arasında ise fimbrin adı verilen actinlerin biribirinden ne kadar uzak dizileceğini gösteren proteinler var. Daha sonra bu actinlerin nasıl uzun halatlar oluşturduğunu gösteriyor. Bu halatlar globin actin adı verilen proteinlerin ucuca gelip ikili sarmal oluşturmaları ile oluşur. Normalde hücrede bu işlem kendi kendine olmaz. Yardımcı proteinler gerekir, ancak burada gösterilmemiş. Daha sonra uzun actin halatları üzerinde MAP adı verilen solucan gibi proteinler görülüyor. Bunlar actinlerin başka proteinlere(mesela hücre yüzeyindeki proteinler) bağlanmalarını sağlar. Daha sonra actine bağlanıp onu ortadan kesen katanin (japoncada kılıç demek) proteini görülüyor. Actin halatları burada da görüldüğü gibi çok sabit yapılar değil. Dakikada onlarca defa yapılıp, yıkılıp, kesilip biçilebiliyorlar. Bu da hücrenin ihtiyaçları, ne tarafa doğru yürüyeceği vesaire gibi durumlara göre belirlenir. Daha sonra hücre iskeletinin ikinci elemanı olan mikrotübüller görülüyor. Bunlar 25 micro metre çapında içi boş halatlardır. Tubulin adı verilen proteinlerden yapılırlar. Bunlar da yine hassas yapılardır ve hemen kolayca dağılabildikleri görülüyor. Mikrotübüllerin fonksiyonu aynen bizdeki karayolları gibidir. Bunların yüzeyinde organel ve veziküller (besin veya protein taşıyan kargo) taşınır. Animasyonda vezikül taşıyan bir dynein proteini görülüyor. Daha önce bunların zıplayarak hareket ettiği sanılıyordu, ancak birkaç yıl önce Ahmet Yıldız adındaki bir doktora öğrencisi yürüdüklerini keşfetti ve yılın en iyi makalesini de yazmış oldu böylece. Bu dyneinlerin bir adımı için hücre 14,4 kcal enerji harcar. Sonraki görüntüde sentrozom içinde sentriyoller görülüyor. Bu yapılar hayvan hücrelerinde bölünmeye yardımcı olur. Eskiden olmazsa olmaz diyorduk; ama bu sene sivri sinekte bölünme için sentriyole ihtiyaç olmadığı gösterildi. Hemen yanda Golgi Aygıtı ve solucan gibi hareket eden bir mitokondri görüyorsunuz. Daha sonra hücre çekirdeğinden çıkan mRNAlar gösteriliyor. (mRNA gendeki bilginin proteine dönüştürülmesi için çekirdek ve sitoplazma arasında aracı görevi yapar.) Hemen çıkar çıkmaz proteinlerin yardımıyla halka çeklini alır, bunun mRNAdaki mesajın daha doğru okunması için yapıldığı sanılıyor. Hemen sonra da yeşil bir ribozom gelip protein sentezlemeye başlıyor. Daha sonra ribozom yakından gösteriliyor. mRNAdaki bilgiyi okudukça solda iplik yumağı gibi protein oluşuyor. Sentezlenen protein termodinamik olarak daha uygun olan yumak şeklini alır, ama hepsi için geçerli bir kural değildir. Tabi her protein tek başına bir işe yarar diye bir şey yoktur. Bazı proteinlerin bir araya gelmesi gerekir (parçaların bir araya gelip araba olması gibi) Burada da iki protein bir araya gelip iş yapacakları mitokondriye doğru gidiyorlar. Bazı ribozomlar sentezledikleri proteini doğrudan sitoplazmaya bırakırlar. Ancak hücre dışına veya lizozoma gidecek olan proteinler Endoplazmik Retikulum denilen kısma kanallar yolu ile bırakılır (animasyonda görüldüğü gibi). Daha sonra yine yürüyen bir dynein ve hemen ardından bir Golgi Aygıtı (hücre dışına madde gönderilmesinden sorumlu) görülüyor. Daha sonra da sentezlenen proteinlerin nasıl hücre zarından dışarı bırakıldığı gösteriliyor. Bunların bir kısmı bir araya gelip etrafında oluşan &ldquo;lipid raft&rdquo; içinde yerleşiyorlar. Yüzeye çıkan proteinler görev yapabilecekleri bir şekle geliyorlar ve daha sonra yine kan damarında hareket eden bir akyuvar gösteriliyor ve bu hücre daha sonra endoteller arasında kan damarı dışına çıkıyor.</div

admın abı ve aromel ıkınızede çok tskler verdıgın bılgıler ve delıller için

Süper bir animasyon teşekkürler admin abi, Teşekkürler aromel yazılı bilgilerin için,