![]()
Mevsimde nar var.
Bahçe yolları toz duman.
Ayak izlerim çiğnensin diye, başkalarının ayak izlerine basıp tozuta tozuta yürüyorum.
Arı kuşlarının sesleri uzaktan geliyor. Ağustos böcekleri ahenkli ötüşlerini kesiksiz devam ettiriyor.
Aşağıdaki çaydan gelen suyun serinliği yüzüme vuruyor. Yeni öğrendiğim bir şarkı dilimde: “Beyaz giyme söz olur.”
Aşağı bahçeden sitemli bir ses “Hasan suyu kes, yeter ulan şu suyu kes artık!” Bizim Ağuşların Şabanı bu.
Ben yolumdayım. Kolumda kamıştan yapılmış bir sepet içi nar dolu. Narları bizim bahçeden kendim seçtim. Hepside çekirdeksiz.
Pantolunumun dizi yamalı. Ayakkabım lastikten; onun da arkası yamalı. Ben mutluyum.
Kuş sesleri, böcek haykırışları, tozlu yolların şekilleri beni benden alıp götürüyor . Türkümü söylüyorum, “Siyah giyme toz olur”. Yolumu kesen yok, beni benden alan yok. Eşeği ile gelen Keleşlerin Halil de mutlu. Selam verişinden belli.
Bunlar hepsi ve dahası o mevsimin narlarında ve yollarında kaldı.
Şimdi de mevsimde nar var ama içimizde epeyce har var.