Konu: Zeytýn kutsal agaç

<table height="16" cellspacing="0" cellpadding="0" width="100%" <tbody <tr <td class="metin" style="PADDING-TOP: 15px" valign="top" colspan="2" <table border="0" <tbody <tr <td class="metin" "FONT-WEIGHT: bold; FONT-SIZE: 16px" Buðday üretimini býrakan çiftçi, zeytinciliðe yöneliyor </td <td align="right" </td </tr <tr <td class="metin" valign="top" colspan="2" Tarým Bakanlýðý’nýn en az 10 dekarlýk alana dikim karþýlýðýnda dekar baþýna 250 Yeni Türk Lirasý prim vermesi, çiftçileri zeytine yöneltti. Bir dekar araziden buðdaya göre 30 kat daha fazla verim elde edilmesi de çiftçinin zeytinciliðe ilgisini artýrýrken bir yýlda talep edilen sertifikalý zeytin fidaný 60 milyonu buldu.</td </tr </tbody </table </td </tr <tr <td class="metin" valign="top" colspan="2" <table cellspacing="0" cellpadding="0" align="right" <tbody <tr <td style="PADDING-TOP: 10px" http://medya.zaman.com.tr/2007/01/03/zeytin.jpg[/IMG] </td </tr <tr <td class="" </td </tr </tbody </table

Bir dekar kýraç araziden alýnan 100-300 kilogram buðday karþýlýðýnda 120 yeni lira gelir elde ediliyor. 1 dekar kýraç araziye 30 adet zeytin aðacý dikildiðinde ise her bir aðaç ortalama 50 kilogram ürün veriyor, bir dekar zeytin bahçesinden ortalama bin 500 kilogram zeytin alýnýyor. Sofralýk olarak satýldýðý takdirde bin 500 kilogram zeytinden 2 yeni liradan toplam 3 bin yeni lira gelir elde ediliyor. Bu miktar ayný alana ekilen buðdayýn kazancýndan 25 kat fazla. Bin 500 kilogram zeytin, yað olarak satýlýrsa bin 125 yeni lira kazanç saðlýyor. .

Türkiye’de tarým topraklarýnýn yüzde 70’inin erozyona meyilli olmasý tarýmsal faaliyeti olumsuz etkiliyor. Özellikle hububat verimi düz arazilere göre yüzde 50’yi bulan oranlarda düþüyor. Düz arazide dekar baþýna 400-600 kilogram buðday elde edilirken, kýraç ve engebeli arazide bu oran 100 ile 300 kilograma geriliyor. Bu durumda devlet yüksek rakýmlý bölgelerde kiraz, elma, ceviz ve armut gibi bahçe bitkilerini, rakýmý 800 metrenin altýndaki bölgelerde ise tropikal bir bitki olan zeytinciliði teþvik ediyor. Dünya zeytinyaðý açýðýný göz önünde bulunduran Türkiye, hem Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý aracýlýðý ile hem de il özel idareleri ile zeytin bahçesi kuranlara maddi destek saðlýyor. Bakanlýk 10 dekarýn üzerinde zeytin bahçesi tesis eden çiftçiye dekar baþýna 250 YTL destekleme fonu ve zeytin fidaný tahsis ederken il özel idareleri yüzde 50 indirimli fidan veriyor. Doðu Akdeniz Zeytin Birliði tarafýndan üretilen zeytin fidaný Adana, Osmaniye ve yakýn illerdeki çiftçilere veriliyor. Birlik Baþkaný Mehmet Güler, son bir yýlda 20 milyon zeytin fidanýnýn çiftçi ile buluþturulduðunu kaydetti. .

Suriye’de her yýl binlerce zeytin fidaný dikiliyor. Ýspanya, yanan orman arazilerine zeytin bahçesi kurdururken, Türkiye’de Danýþtay’ýn zeytini orman aðacý olmaktan çýkaran karar dikkat çekiyor. TEMA Vakfý, zeytinin bahçe bitkisi olduðu için bahçenin de iþlendiðini öne sürerek, ormana dikilecek zeytinliklerin tarým arazisine dönüþtürüleceðini öne sürerek Danýþtay’a dava açmýþtý. Çevre ve Orman Bakanlýðý da orman köylüsünü desteklemek, orman yangýnlarýný önlemek için ormanlýk alanlara zeytin fidaný dikemiyor. Yaban zeytin aðaçlarýný da aþýlayamýyor. .</td </tr <tr <td class="haberbilgi" align="right" colspan="2" Ali Akçoban</td </tr <tr <td class="haberbilgi" align="right" colspan="2" Zaman Gazetesi - 03/01/2007</td </tr </tbody </table

alýntý:
"quote" kkasim demiþki:
<div style="PADDING-LEFT: 6px" ...
Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odasý Baþkaný A. Faruk Demir
yaptýðý açýklamada, bölgede [u]devletin desteðiyle zeytin
yetiþtiriciliðinin hýzla artýðýný</u ancak çiftçilerin bu konuda
mutlaka bilinçlendirilmesi gerektiðini...</div

[u]www.tarimmerkezi.com/haber_detay.php?hid=3131</u









TARÝÞ Zeytin ve Zeytinyaðý Birliði Baþkaný Cahit Çetin:



Önümüzdeki dönemlerde tüm dünya zeytinyaðý tüketecek... .




Türkiye son yýllarda, zeytin fidaný dikiminde adeta seferber oldu. Fidancýlar zeytin fidesi temin etmekte zorlanýyor. Körfez’de fidancýlarýn sipariþler ile çalýþtýðý gelen haberler



arasýnda yer alýyor. Zeytin aðacýna bu kadar yatýrým hýz kazandý. Doktorlar, avukatlar, mühendisler, esnaflar ve köylüler zeytinciliðe özendi. Herkes tarlasýna zeytin fidaný dikiyor. Böyle giderse, çok yakýn bir zamanda zeytin ve zeytinyaðýnda rekoltemiz tahminlerin üzerine çýkacak. Þimdiden önlem alýnmasý gerekiyor. Tehlike kapýya dayandýðýnda, sorunlarýn altýndan kalkmak daha zor olacaktýr. Onun için zeytin ve zeytinyaðýnda uzman olan TARÝÞ Zeytin ve Zeytinyaðý Birliði Yönetim Kurulu



Baþkaný Cahit Çetin’e, bugün için zeytinyaðýnda izlenmesi gereken politikalar, yurtiçi ve yurtdýþý tüketimi arttýrmak için ne gibi çalýþmalar yapýlmalý, bugünden alýnmasý gereken



kararlar ile TARÝÞ’in yurtiçinde ve yurtdýþýnda yeni pazar temininde ne gibi çalýþmalarý olduðunu sorduk. .








Sayýn Çetin ile yapýlan röportaj;.








- Türkiye’de herkes zeytin fidaný dikiyor. Siz bunu nasýl







karþýlýyorsunuz? .








ÇETÝN: Türkiye uzun yýllar ihmal ettiði zeytinciliðe yeniden sahip çýktý. Ülke tarýmýnda son yýllarda baþlayan gerileme, üretim, verim ve gelir kayýplarý zeytinciliði adres gösterdi.



Zeytinciliðin tarýmsal faaliyet alanýnda tek gelir getiren ürün olmasý ve dünyada pazarýnýn büyümesi sonucu ülkemizde de zeytincilik ekim alanlarý ve sektöre ilgi duyanlar anlamýnda hýz kazandý. Bu durum zeytinciliðimiz açýsýndan olumlu bir geliþmedir. .








- Zeytincilikte yatýrýmlar bu hýzla devam ederse, 5-6 yýl sonra Türkiye’deki zeytin aðacý varlýðý ve zeytinyaðý rekoltesi ne olabilir? .








ÇETÝN: Türkiye 1950’li yýllara kadar dünya zeytinyaðý üretiminde Ýspanya ve Ýtalya’nýn ardýndan üçüncü sýrada yer alýyordu. Bu tarihten sonra margarin furyasýyla zeytinyaðý



üretimi ve tüketimi geriledi. Türkiye, dünya üretimi sýralamasýnda altýncýlýða düþtü. Yine maalesef Türkiye, Akdeniz çanaðýnda zeytinyaðý üretip de tüketmeyen tek ülke



konumunda. Türkiye’de kiþi baþýna yýllýk zeytinyaðý tüketimi 1 kilogramý bulurken, AB’de kiþi baþýna ortalama 13 kilogram, yine bu rakam komþumuz Yunanistan’da 22 kilogram seviyelerinde. Zeytinciliðe yapýlan yatýrýmlar arttý. Bu hýzla devam ederse,



5-6 yýl sonra Türkiye dünyada zeytinyaðý üretim sýralamasýnda tekrar üçüncülük düzeyine çýkar. .








- Sizce bugün için zeytin ve zeytinyaðýnda nasýl bir politika izlenmesi gerekiyor? .








ÇETÝN: Ülkemiz yýlda 1 milyon 400 bin ton likit yað tüketmektedir ve yýllara göre deðiþmekle beraber, yýlda yaklaþýk 800 bin tonunu ithal etmektedir. Ýthal edilen likit yaðýn aðýrlýðýný ise ayçiçeði yaðý oluþturmaktadýr. 776 bin metrekare alaný olan ülkemizde, ayçiçeði ve zeytin aðacý ekecek tarla mý kalmamýþtýr? Likit yað ithalatýyla ülkemiz kaynaklarý önemli ölçüde dýþa akmaktadýr. Zeytinyaðý üretimi ve ayçiçeði üretimi devlet politikalarýyla özendirilmeli ve teþvik edilmelidir. Bunun yapýlmasý halinde, ilk etapta tamamý olmasa bile önemli ölçüde likit yað ithalatýmýzda azalma görülür. Türkiye topraklarý, arazi yapýsý, iklimi dikkate alýndýðýnda, bugün gerçekleþen zeytinyaðý rekoltesini haketmemektedir. Türkiye’nin yýlda 600 bin ton zeytinyaðý rekoltesine ulaþmasý mümkündür. Ciddi, saðlýklý politikalarla zeytinyaðý üretimi hýzla arttýrýlabilir, hatta geçmiþin kayýplarý da telafi edilebilir. Son zamanlarda zeytinciliðe gösterilen önem, 5-6 yýl içinde istenilen düzeye ulaþacak. Hatta dünya pazarlarýnda bizde varýz diyebiliriz. .








- Zeytinyaðýnda tüketimi arttýrmak için nasý bir çalýþma yapýlmasý gerekiyor?.








ÇETÝN: Dünya genelinde saðlýklý beslenme trendinin artmasýna paralel, zeytinyaðý tüketimi de hýzla artýþ kaydetmektedir. Zeytinyaðý tüketim pastasý dünyada sürekli artmaktadýr. Dünya zeytinyaðý tüketimi yýlda en az 100 bin ton artýþ göstermektedir. Mevcut pazarlarda talebin artmasýnýn yaný sýra, zeytinyaðý tüketimine yabancý baþta Uzakdoðu olmak üzere, yeni pazarlarýn da tüketime yönelmesiyle, zeytinyaðý tüketimi dünyada hýzla artmaktadýr. Yýlda 250 bin ton ithalatla, zeytinyaðýnda dünyanýn en büyük pazarý ABD’dir. Aðýrlýklý



olarak fast-food kültürünün yaygýn olduðu ABD’de, obezitenin ciddi sorun olmasýna da paralel, saðlýksýz gýdalardan uzaklaþýldýðý ve zeytinyaðý tüketiminin artma eðiliminde



olduðu dikkate alýndýðýnda, ABD’nin gelecek yýllarda da tüketim yoðunluðu açýsýndan önemli pazar olma özelliðini koruyacaðýný söylemek mümkün. AB ülkeleri, hem üretimde hem de



tüketimde zeytinyaðýnda önemini koruyor. Ancak tüm bunlarýn yaný sýra, Uzakdoðu geleceðin hýzla büyüyen önemli pazarlarýndandýr. .








YAKIN GELECEKTE TÜM DÜNYA ZEYTÝNYAÐI TÜKETECEKTÝR .








Zeytinin anavataný olan ülkemizde bu alanda tarladan, sofraya kadar olan süreçte tüm tedbirlerini almalýdýr. Son dönemde hükümetin zeytinciliði teþvik etme amacýyla gerçekleþtirdiði adýmlarý görmemek mümkün deðil. Fidan dikimi konusunda devlet desteði yerini buluyor. Ancak üretim ve ticaretinde, daha önemlisi Türk insanýna daha fazla zeytinyaðý tükettirmeye dönük özendirici çalýþmalar yapýlmasý da kaçýnýlmazdýr. Zeytincilik seferberliði bir bütün olarak ele alýnmalýdýr. Zeytin ve zeytinyaðý geleceðin sektörüdür. Türkiye’de bundan azami pay almalýdýr, Türk insaný da bu deðerli ve saðlýklý ürünü daha



fazla tüketmelidir. Yakýn gelecekte tüm dünya zeytinyaðý tüketecektir. .








- Türk halkýna zeytinyaðý yedirmek için nasýl bir strateji izlenmesi gerekir? .








ÇETÝN: Ýç piyasada tüketimi arttýrmaya dönük çalýþmalarda fiyat faktörü dikkate alýndýðýnda, fedakarlýðýn üreticiden beklenmesi son derece yanlýþ olur. Batý ülkelerinde olduðu gibi,



tüketici kamu tarafýndan desteklenmeli ve tüketime özendirilmelidir. AB ülkelerinde üretici fiyatý ile tüketici fiyatý arasýndaki fark PRÝM sistemiyle aþýlýyor. Türkiye’de de böyle yapýlmalýdýr. Ülkemizde zeytinyaðýna verilen prim 11 kuruþ seviyelerinde kalýrken, bu rakam AB’de 1.32 Euro seviyesindedir. Söz konusu rakam ne üretimi ne de tüketimi teþvik



etmektedir. Aksine yetersiz prim miktarý kaynak israfýna neden olmaktadýr. .








- Zeytinyaðýn ihracatýndaki düþüþü siz neye baðlýyorsunuz? .








ÇETÝN: Zeytinyaðý iç tüketimi yýllýk 60 bin ton seviyelerine ulaþmýþtýr. Ýhracat miktarý ise yýllara göre deðiþmekle beraber, 70 bin ton ortalamasýný bulmuþtur. Geçen yýl baþlayan



ve bu yýla da sirayet eden ihracattaki düþüþ, kendini korumaktadýr. Bunu tek bir cümleyle açýklamak gerekirse, AB’nin genel tarým politikalarýnýn bir sonucu demek mümkün. AB genel tarým politikalarý dikkate alýndýðýnda, tarýma çok stratejik yaklaþmakta ve buna yönelik en etkin araçlarý kullanmaktadýr. Zeytinyaðý ihraç fiyatlarýnýn düþmesine paralel, görülen zeytinyaðý ihracatý da yine AB’nin genel tarým politikasý içinde



deðerlendirilmelidir. AB’nin uyguladýðý tarým politikalarý Türk tarým politikalarýna yansýmaktadýr.







Tarýmsal alanda dünyada üstünlük savaþlarý yaþanýyor. Çünkü tarým insanlarýn gýda ihtiyacý ve sanayinin hammaddesi olmasý özelliðiyle, gelecekte çok daha büyük deðer taþýyacaktýr. Tarýmsal üstünlüðü elinde bulunduran ülkeler de bundan büyük yararlar saðlayacaktýr. AB ve ABD kendi çiftçilerini alabildiðine destekler, sübvanse ederken, Türkiye gibi ülkelerin bunlarý sýfýrlamasýný istiyor. Tarým ülkesi Türkiye’nin dünyadaki geliþmeleri de dikkate alarak, süratle etkin politikalar devreye koymasý kaçýnýlmazdýr.







AB eliyle geçen yýlýn baþýndan bu yana dünya zeytinyaðý fiyatlarýnýn yükselmesi suni olarak engellenmektedir. 2006 yýlýnýn baþýnda tonda 4100 Euro seviyelerine ulaþan zeytinyaðý ihraç fiyatlarý, AB giriþimleriyle 2200 Eurolar’a çekildi.







Ekonominin çok basit kuralý olan fiyat, arz talebe göre oluþur mantýðýnýn yerini suni müdahaleler aldý. AB zeytinyaðý fiyatlarýnýn raf fiyatlarýnýn yükselmesi karþýsýnda



tüketicinin alternatif yaðlara kayacaðý, zeytinyaðý tüketiminin düþeceði iddiasýyla fiyatlara fren yapýldý, hatta aþaðý çekildi. Bu durumda AB zeytinyaðý çiftçisi maðdur edilmez, prim



ve diðer desteklerle donatýlýrken, Türk çiftçisi maðdur oldu.AB Tunus ile özel anlaþmalar yaparak, ucuz fiyattan kotalý ürün alarak, hem kendi sanayicisini hem tüketicisini hem de üreticisini destekledi.



Sonuçta AB, ekonomisini güçlendirdi. Bu durumda, dünya zeytinyaðý ihraç fiyatlarý radikal düþüþ gösterdi. Baþlangýçta iddia edilen zeytinyaðýnda yüksek fiyat tüketiciyi alternatif yaðlara yöneltir iddiasý da gerçekleþmedi. Çünkü orijin fiyatý ile raf fiyatý arasýndaki fiyat makasý baþlangýçta yüzde 40 seviyelerindeyken, bu oran þimdilerde yüzde 70’e ulaþtý. Öte yandan, dünya zeytinyaðý otoriteleri de çok iyi bilmektedir ki; zeytinyaðý tüketicisinin bu üründen maksimum beklentileri vardýr, lezzetin üstünde saðlýk beklentileri vardýr. Bu nedenle zeytinyaðý tüketicisi alternatif yaðlara kaymaz ve kaymadý da...







Ancak bu iddia zeytinyaðýnda üretici fiyatlarýný düþürmede en kuvvetli araç olarak kullanýldý. Oysa burada hedef; özellikle Türkiye gibi, Tunus gibi ülkelerden ucuz mal temin etmekti. Bakýldýðýnda, AB’nin tarým alanýnda baþlattýðý savaþ, tüm þiddetiyle sürüyor. Bunun iþaretlerini son yýllarda görmeye baþlamýþtýk. Önceki yýllarda tonajlý mal ithalatý talep eden alýcýlar, küçük partilere yönelmiþti. Bu son iki yýlda çok daha belirgin hal aldý. Alýcýlar, kontratlarý kadar, ihtiyaçlarý kadar küçük partiler halinde zeytinyaðý alýmý yapýyorlar ve sonra piyasadan çekiliyorlar. Bunun ardýndan gerçekleþecek parti alýmýnda da fiyatlarý düþürdüklerinden, daha ucuza mal temin ediyorlar. Bu bir savaþsa, satrançsa, biz de ona göre davranmalýyýz. Türk çiftçisi bunu biliyor.







Arz talebe uymayan fiyatlar karþýsýnda biz de kendimizi koruyacaðýz. Üretici de ihtiyacý kadar mal satarak, fiyatlarýn gerilemesine engel oluyor. Bu durum karþýsýnda fiyatlar bir miktar yükselme eðilimine girdi. Onlar ihtiyacý kadar mal alýyorsa, nazlý nazlý davranýyorsa, üretici de nazlanacak malýný satmada. Ýhtiyacý kadar satacak ve sonraki partide ürününün, emeðinin fiyatýný yükseltecek. Malýnýn deðerini bulduðunda satacak. .








- Zeytinyaðýnda ihracatý arttýrmak için ne gibi önlemler almamýz lazým? .








ÇETÝN: Türkiye zeytinyaðýnda dökme ihracatýn yaný sýra, markalý ve ambalajlý ihracata yönelik de tedbirler almalýdýr. Ambalajlý ihracata uygulanan teþvik çok yerinde, çok doðru bir karardýr, ancak yetersizdir. Ýhracatta markalý ve ambalajlý ürünler AB seviyelerinde desteklenmelidir. Bu, hem Türkiye’nin zeytinyaðýnda imajýný kuvvetlendirecek hem de sektörün önünü açacaktýr. Bir diðer önemli konu da, AB adayý Türkiye, AB’ye ihracatta yüksek gümrük vergileriyle giriyor. Hatta girmekte zorlanýyor. Resmi düzeyde görüþmeler yapýlarak, AB ülkelerinde zeytinyaðýmýza uygulanan yüksek gümrük vergileri konusunda



indirim istenmelidir. Hatta sýfýrlanmasý konusunda diretilmelidir. AB adayý Türkiye’nin ürünü bu tür yasaklarýn muhatabý olmamalý. Zeytinyaðý ihracatýnýn arttýrýlmasý için, hem



üretimde hem de pazarda, uygulamada olanýn üzerinde destek gereklidir. .








- TARÝÞ zeytinyaðý markasý ile dünyada belli baþlý büyük pazarlarda isim yaptý. Yeni pazarlar nereler olacak? .








ÇETÝN: Ambalajlý ve markalý ihracatta TARÝÞ Zeytin ve Zeytinyaðý Birliði büyük gayret göstermektedir. Halen 38 ülkeye TARÝÞ markasýyla ihracat gerçekleþtiriyoruz. Ancak dýþ pazarda rakip ülkelerle rekabette zorlanýyoruz. Türk zeytinyaðlarýnýn kalite rekabetinde üstünlüðü tartýþýlmaz, ancak AB’nin büyük oranda teþvikli ve destekli ürünleri karþýsýnda fiyat tutturmakta zorlanýyor. Zeytinyaðý sektörü açýsýndan gelecek umut vericidir. Ama hýzlý yol almak için markalý ihracatýn teþviði büyük önem taþýmaktadýr. Özellikle, zeytinyaðý



tüketimine yeni yönelen ülkelerde, pazara ilk giren kuvvetli Türk markalarý oluþturmak için destek gereklidir. ABD, Kanada, Ýngiltere, Japonya, Rusya pazarlarýnýn yaný sýra, Çin ve



Uzakdoðu pazarýnda da iddialý olacaðýz. .

Dünyanýn parlayan yýldýzý olan zeytinyaðý konusunda yazdýklarýnýza katýlýyorum,kuraný kerimin 1.400 yýl evvel ayette bahsettiði bu olaðanüstü gýdayý insanlýk geçte olsa farketti. Sonuçta bunlar güzel geliþmeler... Hadi hayýrlýsý ....

her derde devazeytin yaðý...

insanlýk dönüþüm içinde....

bitkilerin deðeri artýk anlaþýlýyor...

Kasým Abi yazý için teþekkürler. Nizip’te ise bir yandan zeytin aðaçlarýný çekip yerine bina dikerken diðer yandan yeni aðaçlar dikip mahsül almayý bekliyoruz. Biri bana anlatsýn, vallahi anlamýyorum....

Þimdi bu konuda bizim söyleyebileceðimiz fazla bir þey yok..!

Neden derseniz;



Ýmar alanlarýný, verimli tarým alanlarýna yönlendiren, bu konuda gerek yerel gerekse merkezden siyasi baský uygulayan, zeytin aðaçlarýnýn (baþka aðaçlarda var) sökülmesi durumunda gerekli yasal müeyyideleri uygulamayan yada görmezden gelen sorumlularýn konuþmasý lazým



ayrýca;



Zeytin bahçesi imar alaný içerisine dahil olan bir çiftçi, kendisine milli piyango isabet etmiþ gibi seviniyor. Yani sonuçta her þey gelip paraya dayanýyor,



Devlet halihazýrda mevcut olan kanunlarýný tam anlamýyla uygulasa sorun ortadan kalkar ama...

Kasým Abi bahsettiklerinizden ben de haberdarým, ben de zaten bu konulara dikkat çekmek istemiþtim. Ýnþallah iyisi olur, ne diyeyim. Ama Avrupa’da tarým arazilerinin imara açýlmasýnýn büyük suç olduðunu biliyorum.

ZEYTÝNYAÐI YALANLARI (Zeytinyaðý ile ilgili bilinmesi gereken ilginç ve yerinde tespitler)



(agaclar.net’ten alýntýdýr.)







Bu güzel ülke maalesef, her alanda ve her konuda, insanlarýn gözlerinin içine baka baka yalanlar söylenen bir memlekete dönüþmüþ durumda. Yaklaþýmlar bilimsel ve akýlcý bir gerçeklikten uzakta, kayýrmacý, çýkarcý, adam sendeci ve artýk gelenekselleþmiþ bir üslup üzerine kuruluyor.







Hidronije edilmiþ kansorejen ve damar týkayýcý yaðlarý yýllarca bu millete reklamlarla pazarlayýp yedirdiler, gerçekler ortaya çýktý örtbas ettiler, mýzrak çuvala sýðmaz oldu da tüketim azalýnca mecburen üretim de azaldý. Þu anda yön deðiþtiren yeni trend ve pazarlama alanlarýndan en meþhuru, zeytinyaðý!







Dünya piyasalarýnda en yüksek fiyatý bulan, en yüksek kalite puaný alan zeytinyaðýnýn özelliklerine ve bizim üretim üretim tekniklerimize bir göz atalým.







1- A kalite zeytinyaðý mutlaka ORGANÝK OLMAK ZORUNDADIR.





2- Zeytinin cinsi, üretildiði coðrafya, toprak yapýsý, üretim þekli ve o üretim yýlýnýn hava þartlarý zeytinyaðýnýn kalitesini ayrý ayrý etkiler



3- A kalite zeytinyaðý üretmek için ZEYTÝNLER MUTLAKA ELLE TOPLANMALIDIR. Zeytinler toplama esnasýnda yere düþerse zedelenip çatlar ve hýzla kimyasal deðiþime uðrayarak, asit derecesi yükselmeye baþlar. Lakin elle zeytin toplatmak, maliyeti son derece yükselttiðinden, ve Türk tüketicisi ilk önce fiyata baktýðýndan (ekonomik mecburiyet!) bir kaç istisna dýþýnda Türkiye’de elle zeytin hasadý yapýlmamaktadýr.







4- A kalite zeytinyaðý üretmek için ZEYTÝNLER ÇUVALLARA DEÐÝL KÜFELERE DOLDURULMALI VE TOPLANDIÐI GÜN AYIKLANIP, YIKANIP, KURULANIP, SIKILMALIDIR. Zeytin üretim bölgelerindeki zeytinyaðý fabrikalarýnýn kapasitesi bellidir, tüm bölgenin zeytinleri ayný zaman diliminde toplanýr, fabrikalarýn tüm zeytinleri kýsa sürede sýkmasý mümkün deðildir, sýkma iþlemi haftalarca sürer! Zeytin, çuvallarýn içinde üst üste bekler, bekledikçe kýzýþýr, asitlenir, küflenir, kalitesi bozulur ama üretici bozulmaz! Çünkü görüntüsü midenizi bulandýracak kadar kötü durumda bulunan bu zeytinlerden daha fazla yað çýkar!!







5- A kalite zeytinyaðý, üretiminden soframýza gelene dek geçen süreçte HÝÇ BÝR ZAMAN ÝÇÝN, SU, HAVA VE 27 DERECENÝN ÜZERÝNDEKÝ BÝR ISIYLA TEMAS ETMEMELÝDÝR. Bugün Türkiye’deki zeytinyaðý üretiminin, istisnalar haricindeki tamamýna yakýn kýsmý, ezilmiþ zeytinin 70 derece sýcaklýðýnda suyla bulamaç haline getirilmesi ve daha sonra ayrýþtýrýlmasý yöntemiyle yapýlmaktadýr!







BU YÖNTEMLE ZEYTÝNÝN BÜTÜN AROMASI, VÝTAMÝNÝ, MÝNERALÝ, VESAÝRESÝ SUYLA ÇÖPE ATILIR GERÝYE SADECE YAÐI KALIR ( BAZI AKLI FAZLALAR, SU ZEYTÝNYAÐININ ACILIÐINI ALIYOR DÝYOR, YILLARCADA AYNI ZÝHNÝYET BUÐDAYIN RUÞEYMÝNÝ VE KEPEÐÝNÝ ALDI! )







Oysa ki binlerce yýllýk eski usul üretimde, zeytinler, bir tona yakýn aðýrlýktaki taþ deðirmenlerde çekilir, daha sonra bu bulamaç, kendirden dokunan araba tekeri þeklindeki, iç tarafa bakan aðýzlarý açýk olan torbalarýn içerisine, bir mala yardýmýyla azar azar doldurulur, otuz kýrk torba üst üste dizilir ve ahþap bir mengene yardýmý ve el gücüyle sýkýlarak zeytinyaðý üretilirdi.



Üst üste dizilen bu torbalardan, mengene dönmeye baþlamadan önce kendi aðýrlýðýndan dolayý ince bir yað sýzar, iþte meþhur SIZMA ZEYTÝNYAÐI budur, sahibi çok az miktardaki bu yaðý, kendi evi ve çok kýymetli dostlarý için ayýrýr, tüccara satmaz! Mengene dönmeye baþlayýnca sessizce yað akmaya baþlar, þýrr diye bir ses duyulduðunda hemen oluðun yönü deðiþtirilir, çünkü artýk acý su gelmeye baþlamýþtýr. Bu yöntem çok zahmetli, çok zor, çok ustalýk gerektiren ( torbalar düzgün yerleþtirilmez ve mengenenin basýncý eþit daðýtýlamaz ise yað ile acý su birbirine karýþýr, üretilen yað oraný da düþer ) çok fire veren (Neredeyse %30 fire verir, artakalan kýsým eskiden suyla kaynatýlýr ve çýkan yað ise sabun yapýmýnda kullanýlýrdý, yani bugün yediðimiz yað! ) ve çok masraflý bir iþtir. Bu üretim þekli ve dolayýsýyla sýzma yað tarihte kalmýþtýr







( Günümüzde bir kaç þövalye bu üretimi tekrar canlandýrmaya çalýþýyor )







Bugün marketlerin raflarýný dolduran tonlarca ve yüzlerce çeþit SIZMA! yaðýn nereden geldiðini ve nasýl üretildiðini açýklayabilecek biri varsa lütfen bana anlatsýn? Bir de sýzmanýn daha hafifi naturel ve dahada hafif olduðu söylenen riveriasý var, hafiflikten kasýt ne demekse onu da anlayamýyorum!







Zeytinyaðý için eskiden altýn sarýsý makbul olur denirdi, sonra moda yeþile döndü, hatta azýttýlar, zeytinyaðýný asma yapraðýyla iyice yeþillendirip piyasaya sürdüler! (demek ki yeþillik konusunda bayaðý bir talep var!) Ege ve Marmarada yeþil zeytinden yað çýkartýlýr, yað yeþil olur. Kilis, Nizip ve çevresinde siyah zeytinden yað çýkartýlýr, yað sarýya çalar! ( Bence siyah zeytinden üretilen yað daha makbul ama Kilis yaðý kendi yöresi dýþýnda Türkiye’de pek tüketilmez, yabancýlar aptal olduklarýndan bu yað genelde ihraç edilir, En aptalýda Yahudiler olduðundan en çok onlar alýr!!! )







Zeytinyaðý en iyi cam þiþede muhafaza edilir. En sevdiði renk bilinenin aksine mavidir! ama bu renk insanlara biraz tuhaf geldiðinden, koyu yeþil, kahverengi küçük cam þiþelerde de saklanabilir, niye küçük cam þiþe diye soracak olursanýz, açýldýktan, yani hava almaya baþladýktan sonra, bir hafta içinde tüketmeniz gerekir, bir haftada da kimse çok fazla zeytinyaðýný tüketemez derim!







Dr.Hüseyin Suat Duman

Zeytinyaginin tuketilmesine yonelik reklam tv' lerde gösterilmeye basladi.


Verilmesi gereken en guzel mesaji vermis oldugu icin Taris'i tebrik eder, devamini mutlaka getirmesini temenni ederim.


darisi diger zeytin ve zeytinyaðý firmalarimiza...