Sit alanına giren, ama sit alanı olmaktan başka her şeye benzeyen bu yerleri yıkmaya gücümüz yetmiyor. Vakıflar bölge müdürü bizzat gözleri ile gördü ama,ikna olmadı. Bu yerin sahibi tavaffuken şuan yanımda,O da aynı dertten şikayeçi. Onarımı hakeden ve işe yarar bir yer olsaydı amnenna.Ama inanın elinizi dahi vurduğunuzda taşlar yerinden oynuyor. Maalesef o kurum bağımsız olduğu için,bizi dinlemiyorlar. Hatta yıllar önce bir kaç belediye işçisi,kenardaki taşları kaldırınca 6 şar ay cezaevinde yatmışlar. Yani diyeceğim bu kadar hassas bir olay.
Konu nizipli_mehmet tarafından (17.10.07 Saat 08:06 ) değiştirilmiştir.
Ben kimim..?
HER IRK IRKIM OLMUŞ…HER RENK RENGİM, HER DİL DİLİM OLMUŞ…IRKÇILIĞIN GİREMEDİĞİ YÜREĞİMDEN SOR BENİ..KİM OLDUĞUMU MERAK EDİYORSAN KAFKAS KARTALI ŞEYH ŞAMİLDEN,
KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİDEN SOR BENİ..
orhancelik27@windowslive.com
Üsteki resimler Cumhuriyet okulunun arkasındaki harabe bir evden resimler burası sit alanı olduğu için kimse karışamıyor dahası var bekleyin
Bak bunlara sözüm yok,bunlar iyi. Hatta harika.
Ben kimim..?
HER IRK IRKIM OLMUŞ…HER RENK RENGİM, HER DİL DİLİM OLMUŞ…IRKÇILIĞIN GİREMEDİĞİ YÜREĞİMDEN SOR BENİ..KİM OLDUĞUMU MERAK EDİYORSAN KAFKAS KARTALI ŞEYH ŞAMİLDEN,
KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİDEN SOR BENİ..
orhancelik27@windowslive.com
Restore edilecekler va hemde çok hoş ama bazı yerler restore edilmeyecek durumda bide vakıflar bölgeye müdürlüğü çok hassas bir kurumdur. bağımsızdır.
Şimdi bu evlere bir çözüm bulunması için herkesin çözüm önerilerini bekliyorum konu hassas ve Nizipimizin kanayan yarasıdır.. çoğu insan evinin yıkılma seviyesine geldiği halde bir taşını bile kırıp beton yapamıyor.. çoğu evin tarihi eser olmadığı halde ..çeşitli duyumlar var bunları yapan hakkındaama şimdi bu konuyu dağıtmış olurum..
Yeni resimler bulaçağım adminin sayesinde (makinasını kullanıyorum da abi seni çok seviyoruz )
peki abi bunalrın restore edilme olanağı yok mu?.
Fransız Sokağı'na Fransız kalmayınMayısta, İstanbul Beyoğlu'nda Fransız Sokağı açılıyor. Sokak, sinemadan modaya pek çok atölyeye ev sahipliği yapacak, amaç 'Kanuni' dönemindeki ambiyansı yeniden yakalamak.
Beyoğlu'ndaki Cezayir Sokak'ın Hayriye Çıkmazı ile birleştirilmesi ve eski harap binaların yeniden dekore edilmesiyle oluşturulan Fransız Sokağı, baharla birlikte açılıp saçılacak. Hal böyle olunca, sokağa ilişkin düzenlemeler de yavaş yavaş yapılmaya başlandı. Son durum itibarıyla sokakta 43 adet işyeri olacak. Peynirciden çiçekçiye, kozmetikten şarap evine pek çok dükkanın yanında, resim galerileri, müzayede salonu gibi kültürel aktivitelerin gerçekleşeceği mekanlar da sokaktaki yerlerini alacaklar. .
Bildiğiniz üzere Kanuni zamanında Pera bölgesi, Fransızlara tahsis edilmiş. Sokağın varoluş amacı da esasen o günlerdeki ambiyansı yeniden yakalamak. Fransız Sokağı'ndaki eski İtalyan Erkek İlkokulu her türlü sanatsal faaliyetin gerçekleşeceği bir Kültür Merkezi haline gelecek örneğin. Bir de AGEC-Ateliers de Gastronomie et de Culture yani Gastronomi ve Kültür Enstitüsü'nün atölyeleri var. Hal böyle olunca Beyoğlu'na ve dolayısıyla Fransız Sokağı'na gönül vermiş kişiler, daha sokak açılmadan basını toplayıp neler olup bitecek bir güzel anlattılar. Sokağa yakın Limonlu Bahçe'nin üst katında gerçekleşen toplantıda biricik balerinimiz Hülya Aksular'dan çılgın kadın Günseli Kato'ya yok yoktu. Saat 10.30 itibarıyla şampanya ve havyarla başlayan toplantıya, "Sabah sabah ne şampanyası?" türünden yorumlar gelse de, Fransız Sokağı'na da herhalde bu yakışırdı.
Açılış konuşmasını bu sivil harekette büyük rolü olan Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Nükhet Güz yaptı. Güz'ün öncelikle üzerinde durduğu konu, sokağın devlete ihtiyaç duyulmadan hayata geçirilecek oluşuydu. Hatta kendisi bu durumu bir nevi 'yeni bir aydınlanma süreci' olarak tanımladı. .Güz için bir başka mühim mesele de, sokakta yer alacak Gastronomi Atölyesi'ydi. Sebebi de, nefis Türk yemeklerimiz ve gitgide değerlenen Türk şaraplarının bunu çoktan hak ettiğiydi. Toplantı esnasında bir ara, yönetmen Yavuz Özkan'ın, "Fransız Sokağı'nın Cezayir Sokağı'nda olması da ilginç tabii" diyen sesi geldi. Fuat Öner, Atıf Yılmaz, Günseli Kato, Cemil İpekçi, Güler Kazmacı, Vecdi Sayar gibi sokağa emeği geçen ve atölyeleriyle geçecek kişiler olarak, ellerinde şampanya kadehleri sohbete başlamışken, biz de birkaçına küçük teybimizi uzatıverdik. "Fransız Sokağı'nda güzel günlere" diyelim...
Konu nizipli_mehmet tarafından (17.10.07 Saat 08:10 ) değiştirilmiştir.