373 numaralı
‘ayntàb lvàsı mufassal
tahrìr defter
373 numaralı
‘ayntàb lvàsı mufassal
tahrìr defter
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Ayntab Livasının Cografi Yeri ve Tarihçesi
Osmanlı Devleti'nden miras kalan belge ve kaynaklarda Ayntab diye isimlendirilen, 1921 yılında gazilik ünvanı alan
Gaziantep, Güneydogu Anadolu'nun en büyük sehirlerinden birisidir. Sehir Güneydogu Anadolu bölgesinin en batısında
yeralan "Gaziantep yaylası" adı verilen ve denizden yüksekligi 900 m. civarında olan dalgalı düzlükler üzerinde
kurulmustur.
lk çaga ait kaynak ve tetkiklerde Ayntab ismi yer almamakla beraber Ayntab'ın 10 km. kuzeyindeki Dülük ismine
rastlanmaktadır. Eski çag ve Orta çagda bölgeye Fırat yolu ile Mezopotamya'dan gelen kervanların bu ırmagın vadisindekive Haçlılar arasında cereyan eden savas ve mücadelelere sahne olmustur.
Birecik ile Maras arasında önemli bir konak yeri olarak kabul ettikleri Dülük'ün1 ünü Baal tapınagının dini bir merkez
olmasından geliyordu. Araplar buraya Daluk adını vermislerdir. Türkçedeki Dülük adı buradan türemistir. Ayntab adına ilk
olarak Haçlı seferlerine ait kroniklerde rastlanır. Ayntab ismi kaynaklarda Hantab, Entab, Hamtab, Hatab gibi isimlerle
anılmıs olup Ayntab sehri ve kalesi için Bizans ile Araplar arasında uzun süren mücadeleler meydana gelmistir.
Ayntab sehrinde ilk askeri tesisler Bizans imparatoru Justinianus tarafından yaptırılmıstır2. Ayntab stratejik bakımdan
Dülük'e oranla daha önemli bir bölgede bulunmasına ragmen, Türkler gelinceye kadar büyük bir dini merkez olan Dülük'ün
yanında ikinci planda kalmıstır. Türklerin hakimiyetinden ve islamiyetin bölgede yayılmasından sonra Ayntab sehrinin
Dülük'e nazaran önemi artmıstır. Ayntab ve çevresi uzunca bir süre Emevi, Abbasi ve Müsliman-Türk devletleri ile Bizans
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Halife Hz. Ömer zamanında islam orduları Suriye'nin fethine baslamıs, 636 senesinde Ebu Ubeyde'nin kumandasında
Membic-Dülük (Ayntab) ve Raban islam topraklarına dahil edilmistir3. Kuzey Suriye bölgesi Bizanslılarla Araplar arasında
mücadele bölgesi olmakta devam etmistir. Harun Resid 782 yılında, içinde Ayntab kalesi de bulunan Kuzey Suriye'deki
tüm kaleleri islam topraklarına katmıstır4.
Türklerin Antep bölgesindeki fetih hareketleri, Alpaslan emrindeki Selçuklu Türkmenlerinin bu bölgeye gelisi, yeni
bir dönemin baslangıcı olmustur. Alpaslan tarafından görevlendirilen Gümüs Tekin, Afsin ve Ahmedsah adlı kumandanlar
Türkmen kuvvetleriyle 1066-1067 yıllarında Antep ve Raban’ı ele geçirmislerdir. Alpaslan'dan sonra fetihlere devam eden
Süleymansah 1084 yılında Antakya'yı ele geçirerek Haleb ve civarı ile Ayntab'ı da toprakları içerisine katmıstır5. Haçlılar
Suriye'ye geldiklerinde Ayntab bölgesi Suriye Selçuklularının idaresinde idi. Haçlı kuvvetlerinin bu bölgeye yerlesmesiyle
Ayntab, 1098 yılında Urfa kontluguna daha sonra da Maras kontluguna tabi oldu6.
Haçlı seferleri siddetini kaybedince Selçuklular Anadolu'ya yeniden hakim olmak için Haçlılara karsı taarruza
geçtiler. 1150 yılında Sultan Mesud, oglu Kılıç Arslan ile beraber Haçlıların elinde bulunan Göksun, Behisni, Göynük,
Raban ve Ayntab sehri ve kalelerini tekrar kendi topraklarına katmıstır.
Konu fsoyarik tarafından (08.06.11 Saat 06:02 ) değiştirilmiştir.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Eyyubiler zamanında olsun Memluklüler zamanında olsun Ayntab
sehri büyük gelisme göstermistir. Cami, medrese
ve köskler yapılarak sehir kısa sürede bir sanat ve kültür merkezi haline gelmistir. 1270 yılındaki Mogol istilası bueline geçmistir7.
gelismeye az da olsa sekte vurmussa da önemini korumaya devam etmistir. 1273'te Memluk hükümdarı Baybars tarafından
Mogolların elinden alınan sehir bundan sonra bir süre Dulkadir ogullarının kendi aralarında yaptıkları mücadelelere sahne
olmustur. Daha sonra 1400 yılında Ayntab sehri Timur'un hakimiyetine geçmistir. Osmanlı-Memluk çekismesi sırasında bir
ara Memluklülerin eline geçen Ayntab 12 Haziran 1515 senesinde Turna dagında Hadım Sinan Pasa kumandasındaki
Osmanlı ordusu ile Dulkadir oglu Alaüddevle Bey arasında yapılan savasta Alaüddevle Bey yenilerek esir alınmıs ve
katledilmistir. Dulkadir Beyligi'ne Sahsuvar Bey'in oglu Ali Bey tayin edilmekle beraber bu beylik tamamen Osmanlı'ya
tabi duruma getirilmistir. Daha sonra 24 Agustos 1516 Mercidabık ve 23 Ocak 1517 Ridaniye savaslarını müteakip
Memluk sultanlıgı 13 Nisan 1517'de tarihten silindiginde Ayntab ile birlikte bütün Memluk toprakları Osmanlı Devleti'nin
1Darkot Besim, Ay›ntab, ‹A, C. II, s. 64
2Meydan Larousse, Gaziantep maddesi, C. 7, s. 426
3Ifl›ltan Fikret, Urfa Bölgesi Tarihi, s. 77, ‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay›nlar›, ‹stanbul-1960
4Özde¤er Hüseyin, TDV. ‹A. Gaziantep maddesi, C. 13, s. 466
5Turan Osman, Selçuklular Zaman›nda Türkiye, s. 73, Bo¤aziçi Yay›nlar›, ‹stanbul-1993
6 Demirkent Ifl›n, Urfa Haçl› Kontlu¤u Tarihi, s. 77, ‹stanbul-1974
Konu fsoyarik tarafından (08.06.11 Saat 06:05 ) değiştirilmiştir.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Ayntab Livasının Osmanlı dari Teskilatındaki Yeri
Memluk Sultanlıgı topraklarının fethinden sonra Ayntab livası bazı arastırıcılar tarafından Haleb vilayeti dahilinde
mütalaa edilmistir. Ancak bu durum tam olarak açıklıga kavusturulamamıstır8. Ayntab livası 937/1530 tarihinde Arab
eyaletine baglı olup, Ayntab, Tel-Basir, Nehrü'l-Cevz ve Dirbesak (Gündüzlü) nahiyelerinden meydana gelmekte idi9.
1543 ve 1560 yıllarındaki kaynaklardan Ayntab livasının Arab eyaletinden ayrılarak Zülkadiriyye eyaletine baglandıgı
anlasılmaktadır10. Bu durumunu XVIII. yüzyıl sonlarına kadar korur. 1818'de kaza haline getirilip Haleb'e baglanır ve XIX.
yüzyıl boyunca 1281'e kadar kaza olarak kalır. 1281/1864'de Haleb eyaletine baglı bir sancak konumundadır11. 1916'da
Halep vilayetine baglı olan Ayntab sancagı Rumkale, Menbiç ve Maarratü'n-Numan kazalarından meydana geliyordu12.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Livaya Ait Tahrir Defterleri
Ayntab livası ile ilgili Tahrir Defterleri toplam 7 adetdir. Bunlardan 5 tanesi Osmanlı Ar
sivi Daire Baskanlıgında tanesi de Tapu Kadastro Genel Müdürlügü Kuyud-ı Kadime Arsivi'nde bulunmaktadır.
Memluk Sultanlıgı toprakları Osmanlılar tarafından fethedildikten bir müddet sonra, bu bölgenin tahriri yapılarak köy ve mezraalarının vergi nüfusu ve kaynakları tesbit edilmistir. Timar sistemi tesis edilerek idari taksimatının yapıldıgı, hicri 926 tarihli ve BOA. TD 93 numaralı Haleb livası mufassal tahrir defteri ile yine Ayntab livasına tabi olan Nehrü'l-Cevz nahiyesinin bir kısım karyelerinin bulundugu hicri 926 tarihli BOA. MAD 75 numaralı Birecik livası defterinden anlasılmaktadır.
Osmanlı Arsivinde bulunan Aytab sancagına ait ikinci defter Tapu Tahrir Defterleri Fihristi'inde 186 numara ile kayıtlı olup 943/1536 tarihlidir. Bu defter 86 sayfa olup basında Ayntab livası kanunnamesi mevcuttur. Defterin basında yeralan liva kanunnamesinden sonra gelen fihristte13 "nefs-i Ayntab, nahiye-i Ayntab, nahiye-i Tel-Basir ve nahiye-i
Nehrü'l-Cevz" bulunmasına ragmen defter yalnızca Ayntab nahiyesini içermektedir. 950 (1543) tarihli, BOA. TD 373 numaralı mufassal defter Ayntab, Tel-Basir ve Nehrü'l-Cevz nahiyelerini ihtiva etmektedir. 316 sayfa olan bu defterde kanunname yoktur. Bası ve sonu tam olan bu defterin yayının yapılması uygun görülmüstür. Tarihi ve tahririnin kimler tarafından yapılmıs oldugu üzerinde kaydedilmeyen 373 numaralı bu defterin, 950 (1543) tarihli oldugunu, aynı zamanda icmali olan 231 numaralı 950 (1543) tarihli defterdeki karye hasıllarının aynı olmasından anlayabiliyoruz. BOA. TD 231 numaralı defter ise 373 numaralı 950 (1543) tarihli defterin icmali olup 70 sayfadır. Yine Osmanlı Arsivi'nde TD 488 numaralı ve 977 (1569) tarihli 30 sayfalık icmal defteri de mevcuttur.1Darkot Besim, Ay›ntab, ‹A, C. II, s. 64
2Meydan Larousse, Gaziantep maddesi, C. 7, s. 426
3Ifl›ltan Fikret, Urfa Bölgesi Tarihi, s. 77, ‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay›nlar›, ‹stanbul-1960
4Özde¤er Hüseyin, TDV. ‹A. Gaziantep maddesi, C. 13, s. 466
5Turan Osman, Selçuklular Zaman›nda Türkiye, s. 73, Bo¤aziçi Yay›nlar›, ‹stanbul-1993
6 Demirkent Ifl›n, Urfa Haçl› Kontlu¤u Tarihi, s. 77, ‹stanbul-1974
7Tekinda¤ M.C. fiehabeddin, Memluk Sultanl›¤› Tarihine Toplu Bir Bak›fl, Tarih Dergisi 25 (1971), s. 34 ve devam›
8Özde¤er Hüseyin, XVI. As›rda Ay›ntab Livas›, C. 1, s. 15'de fetihden sonra Haleb Eyaletinin teflkil edildi¤i savunulurken; Y›lmaz Ali, XVI. Yüzy›lda Birecik
Sanca¤› (Bas›lmam›fl doktora tezi) s. 41-42'de Haleb'in bu tarihte eyalet merkezi de¤il sancak statüsünde oldu¤unu söylemektedir.
9BOA. TD 998, s. 298
10BOA. TD 231, s. 17, BOA. TD 373, s. 106, 203, 231, 232 ve MD 3, Hüküm no:1249
111281 tarihli ‹lmiye Salnamesi
12Özde¤er Hüseyin, TDV. ‹A Gaziantep maddesi
13 BOA. TD 186, s. 6
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Livanın 964 (1557) tarihliBOA. TD 301 numaralı 36 sayfalık vakıf defteri ile Tapu Kadastro Arsivi'nde bulunan III.Murad devrinde tanzim edilen 257-289 sayfaları arasında Ayntab livası vakıflarının bulundugu 556 numaralı Haleb Mufassal Vakıf defteri mevcuttur. Cami, medrese, mescid ve zaviyelerin vakıf muhasebeleri bu defterlerde yer almaktadır.
Tapu Kadastro Genel Müdürlügü Kuyud-ı Kadime Arsivi'nde bulunan 982 (1574) tarihli 161 numaralı mufassal defter Ayntab, Nehrü'l-Cevz ve Tel-Basir nahiyelerini ihtiva eder. BOA. TD 373 numaralı mufassal defterin tahrir usulüne uygun olup aynı hususiyetleri tasımaktadır. Bu defterlerin bas kısmında kanunnamesi mevcut olup, mukaddimesinde ise tahriri yapanların isimleri zikredilmektedir. Ayrıca 161 numaralı Mufassal Defterin icmali olan 313 numaralı 35 sayfalık
defter de Tapu Kadastro Genel Müdürlügü Kuyud-ı Kadime Arsivi'nde bulunmaktadır14.
Kurumumuz tarafından 1999 yılında yayınlanan "998 Numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Diyar-i Bekr ve Arab ve Zülkadiriyye Defteri, (937/1530) II" nolu eserde "Yayınlanan Livalara Ait Tahrir Defterleri" bölümüne Ayntab livası defterlerine sehven Hınıs livasındaki Ayntab nahiyesinin bulundugu TK. KKA 70, TK. KKA 231, TK. KKA 397 ve TK. KKA 405 numaralı defterler yazılmıstır. Trablus livasına ait olan BOA. TD 68, 372, 380, 421, 513, 548 ve 1017 numaralı defterler de livanın "Yayınlanan Livalara Ait Tahrir Defterleri" bölümüne yazılmamıstır.
Yayına hazırlanan Ayntab Livası Mufassal Tahrir Defteri Basbakanlık Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü, Osmanlı Arsivi Daire Baskanlıgı, Tapu Defterleri Fihristi"nde BOA. TD 373 numarada kayıtlı 950 (1543) tarihli defterdir. Cildi zamanla yenilenmis olup, dıs boyutları 47,5x17,5 cm., varak boyutları ise 46x16 cm.'dir. 316 sayfadan meydana gelen defterin 2, 3, 4, 5, 6, 48, 303, 314 numaralı sayfaları bostur. Defterin basında liva kanunnamesi yer almamıstır. 7. sayfa ile
47. sayfa arasında Nefs-i Ayıntab, 50-180 sayfaları arasında Ayntab nahiyesi, köy ve mezraaları; 180-181 sayfalarında ise Ayntab kalesi malzemeleri bulunmaktadır. Yine 182-281 sayfaları arasında Tel-Basir nahiyesi köy ve mezraaları, 282-313 sayfaları arasında Nehrü'l-Cevz nahiyesine baglı köy ve mezraalar mevcuttur. 315 ve 316. sayfalarda Harar ve Tel- Basir'deki çeltük nehirlerinin reis, sakka ve kürekçileri kaydedilmistir.
Kurumumuzca daha önce yayınlanan Tahrir Defterleri'nde nahiye, kaza, liva ve vilayet bölümlerinin sonunda bu idari birimlere istatistiki bilgiler mevcuttur. Yayınladıgımız BOA. TD 373 numaralı Ayntab livası Mufassal Tahrir Defteri'nde nahiye ve liva yekunları mevcut olmadıgı için defterde geçen çift, bennak, mücerred ve muaflar tek tek sayılmıs, vergi alınan mahsullerden ne mikdar vergi alındıgı tekrar hesab edilerek yekun cetvelleri hazırlanmıstır.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Abi bu ne ya önüne gelen işgal etmiş güzelim memleketimi.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
373 Numaralı Deftere Göre Ayntab Livasıa) Ekonomik vektisadi Durumu
Hazırlanan yekun cetvellerinde Ayntab, Tel-Basir ve Nehrü'l-Cevz nahiyelerindeki mahalle, köy, mezraa, cami, zaviye, mescid, hane, çift, bennak, mücerred ve muaflar tek tek sayılarak kontrol edilmis, hass-ı sahi, hass-ı mir-i miran, hass-ı mir-liva, zeamet ve timar ile vakf ve mülk hasılları tekrar hesaplanarak defterdeki rakamların hemen yanına köseli parantez ile dogruları yazılmıstır. 950 (1543) tarihli ve 373 numaralı Ayntab Livası Yekun Cetveli'nde ortaya çıkan tabloya göre 30 mahalle, 224 karye, 228 mezraa, 7 cemaat, 11 cami, 5 zaviye ve 40 mescid mevcuttur. Liva genelinde 6.681 [6.919] hane, 3.531,5 [3.499] çift, 1.886 [1.924] bennak, 1.762 [1.818] mücerred ile 20 [281] muaf ve gayr ez-avarız tesbit edilmis olup toplam nefer adedi 8.463[9.018]'dir. Liva genelinde 43 kürekçi, 105 imam, 5 müezzin, 5 hatib, 5 imam ve hatib, 17 sipahi-zade, 3 sipahi; mütekaid, 49 pir-i fani, 5 kethuda, 2 mütevelli, 2 hidmetkari ve 2 serif vb. olmak üzere 281 muaf ve
gayr ez-avarız vardır. Tarafımızdan muaf ve gayr ez-avarız olarak tesbit edilen bu 281 neferin bir çogu bennak ve çift resmi vermekte idiler. Ayntab livasının 1543 yılındaki hasılı; hass-ı sahi: 1.087.074 [1.124.392,5], hass-ı mir-i miran: 45.911 [44.343], hass-ı mir-liva: 249.370 [249.412], timar, zeamet ve timar-ı merdan-ı kala: 619.631 [628.420], vakf ve mülk: 309.655,5 [311.018,5], hisse-i kürekçiyan: 20.000 akça olmak üzere toplam liva geliri 2.331.641,5 [2.377.586] akçadır.
Ayntab livasında çift resmi 40 akça olarak belirlenmistir. Tam veya yarım çitlik tasarruf eden reayanın her sene ziraat yaptıgı yer için ödemek zorunda oldugu belli miktardaki akçaya çift resmi denilirdi. 1543 tarihli Ayntab livasında toplam 3.531,5 [3.499] çiftten 141.260 [139.960] akça çift resmi geliri elde edilmistir. Mücerred, yasca balig olmus is görebilir yasa ve güce erismis reaya ogullarına denmektedir. Ayntab livasında mücerredin bir is yapıp kazanç temin etmesi, 6 akça
mücerredlik resmini gerektirmektedir. Bu tarihte Ayntab merkezinde 486 mücerred ile Nehrü'l-Cevz nahiyesi Orul köyü Ermeniyan mahallesindeki 11 mücerred haricinde liva genelindeki mevcut olan 1.321 mücerredden 7.926 akça resm-i mücerred geliri elde edilmistir.
Mücerred evlenip ayrı bir hane sahibi oldugu zaman artık bennaklık durumuna girmis olmaktadır. Genellikle bütün çiftten eksik yer tasarruf eden bennaklar ekinlü bennak, hiç topragı olmayan bennaklar ise kara veya caba bennak olarak kabul edilmektedir. Ayntab livasında her bennaktan 12 akça olmak üzere toplam 1.886 [1.924] bennaktan, 22.632 [23.088] akça resm-i bennak alınmıstır.
Ayntab livası karye ve mezraalarında vergiye tabi olan mahsul cinsleri hınta (bugday), sair (arpa), küsne (burçak), hımmas (nohud), ades (mercimek), çeltük (kabuklu pirinç), kuncid (susam), penbe (pamuk), badem, bakla, enar, erzen (darı), escar-ı ceviz, mal-ı sayfi (yazlık sebzeler), kürüm (bag) ve sumaktır. Ayntab livası topraklarında en fazla tarımı yapılan hububat çesitleri ve fiyatları sunlardı; bugday; kilesi 6 akça, arpa; kilesi 4 akça, küsne; kilesi 4 akça, nohud; kilesi 6
akça ve mercimek; kilesi 5 akçadır.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Fatih çok önemli ve değerli bilgiler ama bazı kelimelerin anlamını bilmiyorum mesela Liva.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
b) Vakıf Eserleri
Ayntab merkezde Ak-yol, Ali-Neccar, Cami-i Köhne, Hacı-Musa, ibn-i Eyyub, Kadı, ibn-i Yaycı, Neccar, Tahtalu camileri ile Nehrü'l-Cevz nahiyesi Orul köyünde Orul camii ve Tel-Basir nahiyesi Rum-evlek-i Tahtani köyünde de 1 cami olmak üzere liva genelinde toplam 11 cami; Ayntab merkezde 39 mescid ile Ayntab nahiyesine baglı Bedir-kendi köyünde 1 mescid vardı. Ayrıca Ayntab merkezde Demürci, Hacı-Baba, Ardıç-Baba, Seyh-Muslihuddin zaviyeleri ile Tel-Basir nahiyesi Kara-Çomak köyünde Çomak-Baba zaviyesi bulunuyordu.
Defterde evkaf ve emlak baslıgıyla ayrı bir bölüm bulunmayıp mevcut cami, mescid ve zaviyelerin gelirleri hass-ı sahi, hass-ı mirliva, zeamet ve timar bölümlerinin bulundugu sayfalardaki köy ve mezraa hasıllarında "hisse-i vakf", "vakf-ı
....." seklinde gösterilmistir. Ayntab merkezde bulunan 39 mescid ile 9 cami ve 2 zaviyenin vakf gelirlerinin nereden karsılandıgı belirtilmemistir. Fakat BOA. TD 301 numaralı defterde bunların Ayntab merkezindeki dükkan, bostan, hamam, asiyab ve bagların gelirlerinden meydana geldigi gösterilmistir.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
c) Cemaatler ve Gayr-ı Müslim Nüfus
Ayntab bölgesinde yasayan ve büyük bir kısmı yerlesik hayata geçmis 7 cemaat vardı. Bunlardan Kara Hamzalu, Endislü, Küçe (?) Hacılu, Küçük Hacılu, Agca Koyunlu ve Sarkiyan cemaatleri Ayntab nahiyesine baglı köylerde, Koyunlu Alcı cemaati ile 5 hane ve 3 mücerredden meydana gelen Ekrad-ı izzüddin Bey reayası Nehrü'l-Cevz nahiyesine baglı köylerde bulunuyordu. Ayntab nahiyesine baglı Mavzud köyünde cemaat-i müteferrika olarak kaydedilen 12 nefer bulunmaktadır. Ayrıca 7.000 akça otlak ve yatak resmi veren Türkmenler de mevcuttu.
Ayntab livasında gayr-i müslim olarak, Ayntab merkezde Ermeni mahallesinde 28 hane ve 6 mücerred Ermeni,
Nehrü'l-Cevz nahiyesine baglı Orul köyündeki Ermeniyan mahallesinde 60 hane, 11 mücerred Ermeni ile Kır-oglu köyünde 4 gebran hanesi mevcuttur. Bunlardan baska Ayntab livasında gayr-i müslim nüfus yoktur.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Defterin Hazırlanması ve Yararlanılan KaynaklarYayına hazırlanan 373 numaralı Mufassal Tahrir Defteri; Kaynaklar, Yekun Cetvelleri, Dizin, Harita, Fihrist,
Transkribe ve Tıpkıbasım olmak üzere 7 bölümden olusmaktadır. Daha önce kurumumuzca yayınlanan Tahrir Defterleri'nden farklı olarak bu defterin transkripsiyonu ayın (‘), hemze (’) ve uzatma isaretleri konularak yapılmıs olup muaf ve gayr ez-avarız olan reayanın dısındaki sahıs isimlerinin transkripsiyonu yapılmamıstır. Yine diger yayınlardan
farklı olarak dipnot kullanılmıstır.
Yayını yapılan bu defterdeki yer isimlerinin okunusunda çisleri Bakanlıgı tarafından 1946 yılında basımı yapılan "Türkiye'de Meskun Yerler Klavuzu", T.C. Dahiliye Vekaleti Nüfus Müdiriyyeti Umumiyye'si tarafından 1928 yılında nesredilen "Son Teskilat-ı Mülkiyyede Köylerimiz", Harita Genel Müdürlügü tarafından 1947 yılında basılmıs 1/200 000 ölçekli Maras, Kilis, Münbiç, Akçakale ve Urfa paftaları ile Harita Umum Müdürlügü Birecik paftası haritası ve istanbul
Üniversitesi iktisat Fakültesi Yayınlarından Doç. Dr. Hüseyin Özdeger'in "XVI. Asırda Ayntab Livası" çalısmasından faydalanılmıstır.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Sevgili ammi dip not olarak atıyorum
Osmanlı Arsivi, Osmanlı Devleti'nin arsivi olan "Hazine-i Evrak"ın devamıdır. Burada toplanan belgelerin korunması, tasnifi ve tanıtımını yapmaktadır. Arsivde bulunan birçok defter ve belge koleksiyonları arasında Tahrir ve Mühimme defterleri, fonksiyonları itibarıyla en fazla dikkat çeken ve tarihi arastırmalarda en çok kullanılan serilerdir.
Mühimme Defterleri günümüzün "Bakanlar Kurulu" karsılıgı olan "Divan-ı Hümayun"da alınan kararların biraraya getirilmis seklidir. Tahrir Defterleri ise Osmanlı ülkesindeki ekonomik kaynaklar ve bu kaynakların kimlere, nerelere tahsis edildigini göstermektedir.
SEN BENDE BEN ÖLÜRSEM ÖLÜRSÜN
SEN ÖLÜRSEN BEN ZATEN ÖLÜRÜM
Fatih emek vermişsin çok sağol, ben bu kadar bilgi içinde Nizip'le ilgili bir şey göremedim, neden acaba. Yoksa Nizip'in adı değişik mi geçiyor.
T.C VATANDAŞI, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE