Sizler ne düşünürsünüz, bilemem; ama ben, bir çırpıda ‘’şundan,bundan ötürü!’’ diyebilirim. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.. Misali. İsterseniz, konuya önce birkaç soru ile başlayalım ki, düşünce mekanizmalarımızı harekete geçirsin. Korkmayın!.. Bunlar ÖSS yada KPS soruları gibi zonturlu ve de bireysel amaçlı puan soruları değil… Nizip ve Nizipliler ile ilgili basit sorular. Şöyle ki;
a-) Nizip Çayı Gaziantep’in Alleben Deresi’nden daha mı önemsiz ki, ıslah edilip bir değere, bir yarara dönüştürülmez!... b-) 1700 senelik Fevkani Kilisesi turizm açısından Seyit Ahmet Türbesi’nden daha mı değersiz ve tarihsel anlamı olmayan bir yapı mıdır ki, restore edilip, müzeye dönüştürülüp, hizmete açılmaz?...
Bu soruların devamını isterseniz konu başlıklı yazımızın içinde eritmeye çalışalım. Nizip neden yıllardır özlemini çektiği il olma amacına ulaşamıyor? İl (yani, şehir) olmanın kriterleri nedir? Salt kalabalıklaşan bir nüfus mudur, görelim. Halkın çoğunluğu kırsal kesim insandır Nizip’te. Yani Nizip, Kapalı tarıma dayalı ekonomik uğraş içindedir. Gerek iç, gerek dış Pazar açılımından yoksun (hem de nüfusuna göre çok az diyebileceğimiz) ticaret ve sanayi kuruluşları vardır. Bundan, yok olmaya yüz tutmuş sabun ve zeytinyağcılığını da çıkarırsak, düşünün geriye ne kalır? Oysa, şehir demek; halkının çoğunun aktif bir şekilde ticaret ve sanayiyle içli- dışlı olduğu ve yönetimsel hizmet kurum ve kuruluşlarının (özeliyle, tüzeliyle ve resmisiyle) donatılmış olduğu bir yerleşim birimi demektir. Bu dahi yeter mi?.. Yetmez!... Ne gerek, başka neler gerek?.. Tabii ki, o bölgeye özgü sosyo-kültürel ve tarihsel bir doku…İnsan ihtiyacının üst yapısal ihtiyaçlarını karşılayacak aktivite kurum ve kuruluşları… Nüfus ister 100 bin, ister 300-500 bin olsun, şayet bu özelliklere kavuşamamışsa ‘bırakınız modern bir ilçe olmayı’ büyük bir köy olmaktan öteye gidemez… Düşünün!.. Nizip, tarihsel dokusunu yıllar önce kaybetmiş.Yöre halkına özgü kültürü, sanatı, gelenek-görenekleri ve genel anlamda folklörü köreltilmiş. Yani, Nizip şu an için ruhsuz bir kent… Başka!.. Nizip günden güne yoksullaşıyor. Belgesi mi?.. Nüfusun (kayıt dışılarla birlikte 100 bin) yarısı yeşil kartlı. Genç nüfusun yarısından fazlası işsiz. Tesisleşme ve kurumsallaşma Gaziantep’in 20’ de, 30’da biri düzeyinde bile değil. İki otelden başka konaklama yeri yok. Neden? Ne tarihi ve kültürel mekanları gezmek için turist geliyor, ne de alış-veriş yapmak için işadamları… Sanayi ve turizm yoksa, kim ne için, niye Nizip’e gelip de Sosyal yaşamın canlanmasına katkıda bulunsun ki? Daha başka!.. Sahi, siz hiç herhangi bir şehirde trafik kurallarının sürücüler tarafından idare edildiğini gördünüz mü, Nizip’in haricinde. Ve de kaldırımları küçüklü büyüklü esnafların işkalı altında olan ve gıda maddelerinin açık sergi alanına dönüştüğü mekanlar olduğunu; hangi şehirde gördünüz? Üstelik bu kifayetsiz kaldırımların boşta kalan yarleri de (plakalı-plakasız) motosiklet garajları gibisini… Ve de tüm cadde ve sokakların sağlı-sollu bir araba parkına dönüşmesini… Hangi türden bir şehircilik kültürü ile bağdaştırabilirsiniz? İsterseniz, İl olmaktansa, temiz ve çağdaş bir ilçe olarak kalmamız daha hayırlıdır, deyip; bu yazının birini noktalayalım. 01.08.2007