İş yerimin karşı köşesi Kuşçu Ali Sokağının (cadde) başlangıcıdır. Önceleri bu caddenin iki tarafında, şimdilerde ise sadece sol tarafında bulunan (Dr. Necdet Bircan’ın muayenehanesiyle tekel bayinin
arasındaki cadde) “ araçların girmesi yasaktır” levhasına rağmen nedense yasaklara olan antipatimizden mi veya insiyatifin bizlere bırakılmasından mıdır bilmem bir kaç günde bir zıt yönlerden gelen araçların girilmesi yasak olan caddeye daha önce girme çabası sonucu ufak tefek birçok çarpışmaya veya daha fazla büyük olmasada kavgalara şahit olurum.Bu manzara benim için ilçe sakinleri olarak trafik olayına bakışımızın temelini teşkil eder.
------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir defasında dar bir yolda arabamla ilerlerken yolun tam ortasında sohbet eden iki gencin beni görmelerine, artı sinyal ve korna ile uyarılarıma rağmen kımıldamadıklarını görmüş ve mecburen yanlarında durmak zorunda kalmıştım. Durduğumu gören gençlerden birinin yanıma gelerek bana verdiği trafik ve
insanlık dersi(!) Kokan cümlelerini bir türlü unutamam.
- Ne deysin yav. Sizin yüzünüzden bir arkadaşımızdan rahat rahat iki hanek edemiycekmiyik yanı?
-------------------------------------------------------------------------------------------------
Trafik anlayışlarında bu ve buna benzer bir çok ilginçlik bulunan kişilerin çokça bulundukları bir trafik akışının ortalığı nasıl bir curcunaya çevirdiğini anlamak içi,n Nizip caddelerine özellikle akşam üzerleri bir göz atmamız yeter.
Akrobatik moblyette sporunda hatırı sayılır bir yere sahip olan Nizip’imizin trafiği, özellikle son üç yıldaki aşırı araba alımları sebebiyle daha da içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Caddelerimizdeki araç karmaşasını ilk defa gören bir kişide zanneder ki Nizip’te çok yoğun bir ticari sirkülasyon vardır. Halbuki o ne bilsin caddelerimizdeki insan sayısı araba sayısından daha azdır.
--------------------------------------------------------------------------------------------------
Herşeye rağmen, bana göre bu trafik yoğunluğu ve karmaşasının en büyük sebebi iş yeri sahiplerinin her gün işlerine arabalarıyla gidip gelmeleri ve de diğer vatandaşlarımızın alış veriş için lüzumlu lüzumsuz özel araçlarını kullanmalarıdır. Vatandaşa birşey denmez ama sabahtan akşama kadar dükkanın önünde arabasını bekleten kişilere karşı (bilmem siz nedersiniz) yeni bir uygulama başlatıp, mesela herkese kendi işyerinin önü belediye tarafından kiralansa (3-4 YTL gibi) arabasını getirenden bu para alınsa... Nasıl olur? Arabasıyla gelenlerden alınan para belediyemize gelir olur, yok arabasıyla gelmezse trafik rahatlar. (Esas amacım naçizane, trafiğin rahatlaması) aslına bakarsak, Nizip’in bir ucundan diğer ucu Allah aşkına kaç kilometre ki? En fazla taş çatlasa 2 km değil mi? Bu mesafeyi yürüsek çok mu şey kaybederiz sanki. Neden yürüme alışkanlığımızı geliştirmiyoruz? Çoğu bir kilometreyi geçmeyen işyerlerimize yaya gidip gelsekvede bunu bir alışkanlık haline getirsek ne olur sanki? Ne olurunu söyliyeyim, dinç oluruz, sıhhat buluruz vede trafiğimiz rahatlar. Öyle değil mi?
(Bu fikir kendi eserim değil. Yurdumuzun bir çok yerinde uygulaması var.)
Özetle (ihtiyaç dışında) ağalık eden bedelini versin,değilse de trafiğimiz rahatlasın.
Siz ne dersiniz
Sağlıcakla kalın.
Gülümsemek sadakadır
(Hadis-i Şerif)
Yorumlayan: fsoyarik tarih 11.08.2006
doğan hocam bununla A:T nasıl gireriz acaba
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: suatsabuncu tarih 15.08.2006
HOCAM ÇOK HAKLISIN
3-4 LİRA ĞPARAYI VERİP PARK EDECEK
İNSAN LAR YOK GELİR SEVİYESİ DÜŞÜK
SENİN DEDİĞİN HALEN ALMANYADA İSTANBUL GİBİ BUYUK ŞEHİRLERDE PARK METRE UYGULANMAKTA
HATTA TRAFİĞE MANİ HAL OLMAYAN YERLERDE DUKKAN ÖNUNU YILLIK BEDEL ÖDEYEREK SUREKLİ PARK OLARAK KULLANABİLİYORSUNUZ
SAYGILARIMLA
SUAT SABUNCU
--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: yusuf tarih 15.08.2006
valla eyi demissin hos demissin de hocam adam oraya ya park etmesin ya da para vermesin bence, yani para vermemek caydiricilik mi?..
oyleyse ’olmaz’ derim, uzun uzun aciklarsak yorumu asariz, kisa keseyim: saglik adina iyi demissiniz, trafik bilinci olamaz cunku sehir degil koy kulturu vardir yani ’kural yoktur’ cunku kurala gerek yoktur "agam, babam bacim..." vardir!....
trafik duzenlemesi de gerekli merciilere duser, deyip sozu bagliyayim...
"guzel makale"