Araba önceden tespit edilmiş olan evlerden birinin önünde durdu. Yardım ekibinde çalışanların çaldığı kapı biraz sonra yavaşça açıldı. Kapıyı açan 40 yaşlarını gösteren evin hanımı idi. Yoksul hatta aşırı yoksul olduğu her her halinden belli olan ailenin altı ferdi vardı. Buruk bir sevinç ve belli belirsiz, bir mahcubiyet ile karşıladılar yardım ekibini. Buyur ettiler tek odalı elektriksiz ve küf kokan hanelerine. Içeri girdi ekiptekiler ve yardım paketleri birer birer içeri taşınmaya başladı. Yardım ekibinin başındaki kişi “Fakirliğin bu kadarda oluyormuş. Insan gözleriyle görmese mümkün değil inanması” diye geçinirken yardım ekibinin geldiğinden haberi olmayan evin 10 yaşlarındaki çocuğu birden bire kapıyı açtı ve elinde tuttuğu boş bir çorba kaşığını annesine uzatarak seslendi. “ Anne o komşudada salça yokmuş, bulamadım anne”....

Anne çocuğuna şöyle bir baktı; tamam oğlum, oraya bırak kaşığı derken tamda o anda ekip tekilerden biri 10 kilogramlık salça kutusunu anneye uzatıyordu.

Yorumlayan: admin tarih 19.10.2006
Allah razı olsun hocam, sizlerde şu mübarek günlerde üzerinize düşen, iletme görevinizi yapıyorsunuz. Yazınızı bir solukta okudum ve her karesini kafamda canlandırabildim.

--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: Nizip72 tarih 02.11.2006
Allahrazı olsun hocam diline sağlık

--------------------------------------------------------------------------------
Yorumlayan: aygen1 tarih 15.11.2006
birbirinizi sevmedikçe imane edemezsiniz, iman etmedikçe de cennete giremezsiniz. diyor Efendimiz (sav).yine başka bir hadiste KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR. diyor Efendimiz (sav). eğer sahip çıkmazsak yakınlarımıza nasıl ümmet olabiliriz Efendimize?..





--------------------------------------------------------------------------------



Yine tek göz, elektriksiz ve sonradan ahırdan bozma olduğu her halinden belli olan bir eve yardım kolileri taşınıyor. Mahallenin sakinlerinde gece yarısı olmasına rağmen uyuyamamış kolilerin taşınmasını seyrediyor. Tahminen biraz sonra sıranın kendilerinede geleceği umuduyla merakla bekleşiyorlar. Evin çocukları son derece mutlu ve o an için ayrıcalıklı olmanın verdiği bir hazla yardım ekibine onlarda yardım ediyorlar. 30 yaşlarında gösteren evin uzun boylu hanımı ise kapının yanında durmuş ve ne anlama geldiği anlaşılmayan bir tavırla bir şeye elini vurmadan, hiç bir şeye müdahale etmeden öylece bekliyor.

Yardım kolilerinin büyük bir bölümü taşınmış, sadece dışarıda bir kaç küçük kutu kalmıştır. Ekip amiri işin bir an önce bitmesi için anneye çağrıda bulunuyor.

- Bacı şu küçük kutularıda sen alırmısın? Biz biran

önce öbür evlere yetişelim diyor. Ama annede ne bir ses ne bir tavır değişikliği öylece duruyor. Amir üsteliyor....

- Bacı bunlarda sizin alırmısın?

Yine aynı tavır, aynı sessizlik...

Amir olayın şaşkınlığı ile ne olduğunu anlamaya çalışırken, mahalleliden biri yavaşça yanına yaklaşıyor. Ve fısıltı bir sesle olaya açıklık getiriyor.

-Beyim boşuna nefesinizi tüketmeyin o sizi duymaz, duymadığı için cevap da veremez. Şu anda sizi görmüyor bile. Çünkü bu kadın hemn kör, hem de sağır ve dilsizdir beyim.

Yukarıdaki olaylar, Nizip Belediyesi yardım ekiplerinin gıda dağıtımı sırasında yaşadıkları, karşılaştıkları olaylardan sadece ikisi.

Bu ev buna benzer daha nice inanılması güç sahneler....

Yorumu ben değil, siz yapın artık.

Cenabı Hak tüm veren ellerden razı olsun.

Haftaya görüşmek umuduyla.

Sağlıcakla kalın....



“Komşunun duvarının yanması senide ilgilendirir”



(Horace)



TLF: (0342) 518 02 11

GSM: (0532) 495 22 17

E-Mail: doganhoca@mynet.com