4. Mevlid Kandili
Peygamberimiz (sav), Ashab-ý Kiram, Emevîler ve Abbâsîler dönemlerinde herhangi bir kutlama örneðine rastlanmayan Rebiulevvel ayýnýn on ikinci gecesi olan Mevlid kandili, ilk defa hicretten yaklaþýk üç yüz elli yýl kadar sonra Mýsýr’da, Þii Fâtimî Devleti döneminde kutlanmaya baþlamýþtýr.[14] Eyyûbîler döneminde birçok tören ve bayram kaldýrýlmýþ olduðundan Mevlid kutlamalarý Erbil Atabegi Begteginli Muzafferuddin Kökböri (ö. 629/1232) tarafýndan büyük törenlerle yeniden kutlanmaya baþlamýþtýr.[15] Muzafferuddin Kökböri’nin bu kutlamalarý yeniden baþlatmasýnýn ardýnda, Musullu sûfi Ömer b. Muhammed el-Mellâ’nýn bulunduðu belirtilmektedir.[16] Peygamber Efendimizin doðum günü olan bu günün / gecenin faziletine dair de herhangi bir delil mevcut deðildir.
Ebû Þâme el-Makdisî, Þehâbeddin el-Kastallânî, Ýbn Hacer el-Askalânî, Celâleddin es-Suyûti gibi bazý alimler Peygamberimizin dünyaya gelmesi sebebi ile sevinmenin, bu gün münasebetiyle muhtaçlara yardým etmenin, Peygamberimize þiirler (mevlid gibi) okumanýn güzel birer amel olduðu söyleyerek, bu gibi Mevlid kutlamalarýnýn “bid’at-ý hasene” sayýlmasý gerektiðini söylemiþlerdir. Mâlikî fakihi Ýbnu’l-Hâc el-Abderî, Ömer b. Ali el-Lahmî el-Fâkihânî, Ýbn Teymiyye, Muhammed Abduh, Abdulaziz Ýbn Bâz ve Hammûd b. Abdillah et-Tuveycîrî gibi âlimler ise mevlid kutlamalarýna “bid’at-i seyyie” gözüyle bakmýþ ve buna þiddetle karþý çýkmýþlardýr.[17]
DEÐERLENDÝRME
Dinde sonradan ortaya çýkan ve hakkýnda herhangi bir delil bulunmayan bu gibi durumlar hakkýnda Allah Resulu (sav) þöyle buyurmuþtur:
“Ýþlerin en kötüsü sonradan ihdas edilenler / ortaya çýkarýlanlardýr.”[18]
“Sonradan ihdas edilen her þey bid’attir”[19]
“Her bidat dalalettir, her dalalet de ateþtedir.”[20]
Sonuç olarak þu söylenebilir ki; ne Kur’an’da ve ne de sünnette bugün geniþ halk kitleleri tarafýndan kutlanan kandil gecelerine iþaret vardýr. Mübarek kabul edilen bu geceler, Peygamber Efendimiz ve ashabýndan çok sonra Mýsýr ve Kudüs’te kutlanmaya baþlamýþ, daha sonra Ýslam dünyasýnýn çeþitli bölgelerine yayýlmýþtýr. Bu kutlamalar kesinlikle Ýslam’ýn bir emri veya bir tavsiyesi deðildir. Müslüman toplumlar tarafýndan ortaya çýkarýlmýþ ve gelenek haline gelmiþtir. Osmanlý padiþahlarýndan II. Selim döneminden itibaren ‘kandil’ adýný alan bu geceler miraciye, regaibiye, mevlüt gibi çeþitli etkinliklerle ihya edilmiþtir. Kandil gecelerini kutlayan her toplum kendi kültüründen bir þeyler eklemiþ ve böylece bu geceler gelenekselleþmiþtir. Günümüzde de kandil geceleri halk camilere akýn etmekte, kandil simidi ve tebrikleþmelerle son derece yoðun bir þekilde kutlanmaya devam etmektedir.
-------------------------------------------------------------------------------
[1] Nebi Bozkurt, “Kandil”, Diyanet Ýslam Ansiklopedisi (DÝA), Ýstanbul, 2001, c. 24, s. 300.
[2] Buharî, Fadlu Leyleti'l-Kadr 5, Müslim, Îtikâf 8, (1175); Ebu Dâvud, Salât 318; Tirmizî, Savm 73; Nesâî, Kýyâmu' l-Leyl 17.
[3] Tirmizi, Daavât, 84.
[4] Tirmizi, Sýyam, 39; Ýbn Mace, Ýkamet, 191.
[5] Bkz: Tirmizi’nin Sýyam, 39’da bu hadisten sonra yer alan açýklamasý ile Muhammed Fuad Abdulbaki’nin Ýbn Mace, Ýkamet 191’de yer alan açýklamalarý.
[6] Bkz: Ebu Bekir Ýbnu’l-Arabî, Ahkâmu’l-Kur’ân, 2. Bs., y.y., 1968, c. 4, s. 1678 (Duhân Sûresi, 2. ayetin tefsiri)
[7] Ebu Bekir Ýbnu’l-Arabî, a.g.e., c. 4, s. 1678.
[8] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Ýslam Ýlmihali, Ýstanbul, 1986, s. 188.
[9] Ýhyâ, el-Mecmû ve el-Esrâru’l-Merfûa gibi kaynaklardan naklen; Halit Ünal, “Berat Gecesi”, DÝA, c. 5, s. 475.
[10] Bkz: Yusuf el-Kardâvî’nin Recep ayý ile ilgili bir fetvasý: http://www.islamonline.net/servlet/Satellite?cid=1122528600570&pagename=IslamOnline-Arabic-Ask_Scholar%2FFatwaA%2FFatwaAAskTheScholar
[11] Ýsmail b. Ömer Ýbn Kesir, el-Bidâye ve’n-Nihâye, Beyrut, trs., c. 12, s. 16; Nebi Bozkurt, “Kandil”, DÝA, c. 24, s. 301.
[12] Buhari, Savm, 52; Müslim, Sýyâm, 176; Tirmizi, Savm, 36; Ýbn Mâce, Sýyâm, 30.
[13] Nesâî, Sýyâm, 70.
[14] Ahmet Özel, “Mevlid”, DÝA, c. 29, s. 475.
[15] Ahmet Özel, a.g.e., ayný yer.
[16] Ahmet Özel, a.g.e., s. 476.
[17] Ahmet Özel, a.g.e., s. 477-478; Ahmet Özel, “Mevlid: Tarihi ve Dini Hükmü”, Dîvân Ýlmî Araþtýrmalar Dergisi, Bilim ve Sanat Vakfý, Ýstanbul, 2002/1, sayý: 12, s. 243-246.
[18] Müslim, Cuma, 43.
[19] Nesâi, Îdeyn, 22; Ýbn Mâce, Mukaddime, 7.
[20] Müslim, Cuma, 43; Ebu Davud, Sünnet, 6.