Abuja CamiiAçýklama:Cami Terimleri
Mihrap: Ýmamýn durduðu yer. Çýkýntýlýdýr.
Minber: Ýmamýn hutbe okumak için çýktýðý yer. Mihrabýn saðýndadýr.
Kürsü: Vaaz yeri.
Hünkar Mahfeli: Selatin camilerinde padiþahlarýn namaz kýldýðý yer.
Son Cemaat Yeri: Namazýn ilk vaktine gelemeyenler için ayrýlmýþ yer.
Minare: Müezzinin çýkýp ezan okuduðu yer.
Þerefe: Minare gövdesindeki bir veya birçok balkon. Müezzinin durduðu yer.
Mahya: Ýki minare arasýna asýlan ýþýklý yazý levhasý.
Mahfil: Camilerde parmaklýkla ayrýlmýþ yüksek yer.
Hazire: Camiyi yaptýranýn, ailesinin, devlet erkanýnýn lahitlerinin bulunduðu yer.
Ýmam odasý: Ýmam ve müezzinin odasý.
Þadýrvan: Elbise askýlýklarý ve oturma sehpalarý, içinde su bulunan hazne, musluklar, takunyalarý bulunan avlu ortasýndaki abdest yeri.
Avlu: Caminin giriþ kapýsýna bakan geniþ alan.
Gasilhane: Cenaze yýkamak için ayrýlan yer. Ortasýnda teneþir tahtasý, su araçlarý, yýkayýcý elbisesi, çizmesi, önlüðü, tabut, tabut yeþil örtüsü bulunur.
Tuvalet: Avluda yer alan eski taþlý veya yeni taþlý, tek veya birçok bölümlü ayakyolu.
Ayakkabýlýk: Cami kapýsý giriþinde dýþta veya içte, yanlarda bulunan raflý, dolaplý sistem.
Kitabe: Cami ana kapýsý üzerinde, Arap harfleriyle, caminin tarihi ve mimarýna ait bilgiler ihtiva eden levha.
Hat: Cami tavanýnda, tavan katýnda bulunan bant halinde yahut levha halindeki yazýlar.
Sütun: Anakubbenin yaslandýðý ayaklar. Þadýrvan ve dýþ ya da iç avlunun, son cemaat yerinin direkleri.
Merdiven: Subasman üzerine yapýlmýþ camilerde, camiye çýkýlan basamaklý yer.
Kapýlar: Dýþ kapýlar avluda, son cemaat kapýsý, ve anakapý.
Türbe: Genellikle kubbeli, camiye bitiþik, etrafý açýk mezarlýk.
Kurs odalarý: Külliyelerde imamlarýn öðrencilere ders verdiði yerler.
Yer örtüsü: Hemen her camide halý. Son cemaat yerinde hasýr, muþamba örtüler.
Kapý örtüsü: Kenarlarý iþlemeli kalýn muþamba örtü.
Avize: Yüzlerce tek kandil veya ortada büyük bir avize.
Vaiz: Ýbadethanelerde, genellikle camilerde güzel nasihatler veren, kürsüde oturarak her gün veya cuma namazý öncesinde ayet ve hadislerle cemaate dersler veren hoca.
Kubbe: Camiler baþta olmak üzere yapýlarda yarým küre þeklindeki dam. Kasnak, kemer, tavan ve pencereleri vardýr. En büyük kubbe Selimiye Camii kubbesidir.
Sultanahmed Gece ManzarasýAçýklama:Türkiye'nin altý minareli ilk camisidir Sultanahmet camisi. Söylentilere göre Dönemin padiþahý Sultan 1. Ahmed caminin minarelerini altýndan yapmak istemiþtir fakat Minarelerin kaplamalarýnda kullanýlacak altýnýn deðeri padiþahýn bütçesini fazlasýyla aþýnca, mimar Sedefkâr Mehmet Aða güya bu emri yanlýþ iþitmiþ ve "altýn" sözcüðünü "altý" yaparak, camiyi 6 minareli olarak inþa ettirmiþtir.
Caminin ibadethane bölümü 64 x 72 metre, Merkezi Kubbesi 43 metre yüksekliðinde, çapý ise 23,5 metredir.
Caminin içi 260 tane pencereyle aydýnlatýlmýþtýr.
Avlunun batý giriþinde, demirden aðýr bir kordon bulunmaktadýr. Bu kordon avluya atýyla giren padiþahýn kafasýný çarpmamasý için eðmesini gerektiriyordu. Bu, padiþahýn bile camiye girerken kendisine çeki düzen vermesi gerektiðini göstermek amaçlý sembolik bir eylemdi.
Sultanahmet CamiiAçýklama:Sultanahmet Camii Sultan 1. Ahmet Tarafýndan 1609-1616 yýllarý arasýnda Mimar Sedefkâr Mehmet Aða'ya yaptýrýlmýþtýr.
Camii, mavi, yeþil ve beyaz renkli Ýznik çinileriyle süslenmiþtir. Bu sebeple Avrupalýlarca "Mavi Cami (Blue Mosque)" olarakta bilinir.
Camii'nin mimari ve sanatsal yönünden dikkate deðer en önemli özelliði 'Ýznik çinileri' ile süslenmiþ olmasýdýr. Camii süslemelerinde sarý ve mavi tonlardaki geleneksel bitki motifleri kullanýlarak, yapý sadece bir ibadethane olmaktan öteye taþýnmýþtýr.
![]()
Uskup Mustafa Paþa Cami
Uskup Mustafa Paþa CamiAçýklama:Müslümanlarýn kutsal ibadet mekanýdýr. Arapça'dan gelen bir sözcüktür. Cem’ (Toplanma,toplanma, bir araya gelme) kökünden gelen cami: Toplayan, bir araya getiren yer, toplanma yeri demektir. Her kýtada ve ülkede deðiþik göz alýcý mimari tarzlar ve süslemelerle yapýlýr. TDK Sözlüðünde ‘Ýçinde cuma ve bayram namazý kýlýnmayan, minaresiz, küçük cami’ olarak tanýmlansa da Mescit(mescid) sözcüðü de yine Arapça'daki secd(e)’den türeyip secdeye varýlan yer, ibadet yeri demektir. Ýspanya'da yaþayan Ýslam Uygarlýðý Endülüsler'den miras kalan ve cami demek olan ‘mezquita’ sözüðünün ‘mescid’den geldiði çok açýk olup, Ýngilizce'de de bundan dolayý camiye ‘mosque’ denmektedir.
halacým ellerine saðýk süper olmuþlar hem o faysal camiye bayýldým benn![]()