ben bu konuda resim falan görmüyorum
''ZEUGMA ÝÇÝN GEÇ KALINDI''
Özgür Politika, 20.8.2000
Antep'in Nizip ilçesinde, Fýrat Nehri kýyýsýnda bulunan ve Birecik Barajý göl sularýndan etkilenen Belkýs Zeugma antik kentini kurtarma çalýþmalarý sürüyor. Zeugma antik kentinin 4 Ekim 2000'den itibaren su altýnda kalacak olan (B) bölgesinde yapýlmasý gereken çalýþmalara destek veren Zeugma Giriþim Grubu'nca görevlendirilen, baþkanlýðýný Prof. Dr. Ümit Serdaroðlu'nun yaptýðý arkeoloji heyeti kazý çalýþmasýna baþladý.
Kendilerine kazý için tahsis edilen alana ilk kazýðý çakan Prof. Dr. Serdaroðlu, "Zeugma'yý kurtarmak için belki geç kalýndý ama dövünmenin de bir faydasý yok, iþi bir ucundan tutmak lazým" dedi. Zeugma'da 10 uzmanýn katýlýmýyla baþlattýklarý çalýþmanýn, önümüzdeki günlerde 10-11 ekip ve yaklaþýk 90 uzmanla sürdürüleceðini kaydeden Prof. Dr. Serdaroðlu, þöyle devam etti:
"Yapacaðýmýz çalýþmada yurt içindeki çeþitli üniversitelerden uzmanlar görev alacak. Zaman kazanmak için iki vardiya halinde ve uzun süreli çalýþacaðýz. Kazý çalýþmasý yapmak için antik kentin sahile göre doðu ve batý yönlerindeki uç bölgelerindeki alanlarý tercih ettik. Kazýda þunu ya da bunu bulacaðýz diye bir deðerlendirme yapmamýz olanaksýz, kazdýkça göreceðiz."
Prof. Dr. Serdaroðlu, Zeugma'daki kazýlarýn "mozaik kurtarma yarýþýna dönüþeceðine" iliþkin olumsuz deðerlendirmeler yapýldýðýnýn hatýrlatýlmasý üzerine þöyle konuþtu: "Kimsenin bir kuþkusu olmasýn buraya kaçak kazý yapmak için gelmedik. Ne yaptýðýmýzý, nasýl çalýþtýðýmýzý görmeden böyle bir deðerlendirme yapmak doðru olmaz. Buraya yalnýzca mozaikleri deðil bilgiyi kurtarmaya geldik. Bizim için mozaikler kadar bilgi de önemlidir.
Buradaki yaþam tarzý nasýldý? Buradakiler nasýl yaþýyorlardý? Ne üretiyorlardý? Nasýl besleniyorlardý?"
ZEUGMA'DA KALAN GÜZELLÝK
Büyük bir bölümü sular altýnda kalan ve bu yýl gündemden düþmeyen Zeugma antik kentinin güzelliði hâlâ büyülüyor
ANTEP-Antep'in Nizip Ýlçesi'nde, Fýrat Nehri kýyýsýnda bulunan Zeugma antik kentindeki yapý kalýntýlarý, 2000 yýl önceki yapýlaþmanýn güzelliðini ortaya koyuyor.
Antep Arkeoloji Müzesi Müdürü olarak görev yaptýðý dönemde, Zeugma antik kentinde 1992 yýlýnda ilk kez sistemli kazýlarý baþlatan ve halen Antep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Eskiçað Tarihi Anabilim Dalý Baþkaný olan Yrd. Doç. Dr. Rifat Ergeç, Zeugma evlerinin, kullaným kolaylýðý ve oluþturduðu saðlýklý ortam ile bölgede bugünkü yapýlaþmayla kýyaslanamayacak kadar üstünlüklere sahip olduðunu söyledi.
Zeugma evlerinin o dönem koþullarýna göre, gerçekten bir sanat eseri olduðunu belirten Yrd. Doç. Dr. Ergeç, "Evlerin çatý örtüleri ve mimari yapýsý, bölgede bugün yapýlan evlerde dahi yok. Evler kullanýcýnýn kapalý mekanda barýnmasýný saðlamanýn ötesinde, rahatý düþünülerek inþa edilmiþ" dedi. Yrd. Doç. Dr. Ergeç, "Bugün dünyayý ayaða kaldýran, görenleri büyüleyen mozaiklerin, o dönemde taban döþemesi olduðunu düþünmek dahi, Zeugma sakinlerinin zenginliðini ve yaþantýlarýnda rahatlýða, güzelliðe verdikleri önemin bir göstergesidir. Zeugma evleri gerçekten birer þaheser ve etkileyici özelliktedir" dedi.
Zeugma'yý unutmayýn!
Gaziantep Sanayi Odasý (GSO) Baþkaný Nejat Koçer, GAP kapsamýnda inþa edilen Birecik Barajý gölü altýnda kalacak Zeugma Antik Kenti için yürütülen acil kurtarma kazýlarý sýrasýnda kamuoyunda yaþanan heyecanýn kaybolmaya baþladýðýný belirtti. Koçer, yaptýðý açýklamada, bir dönem bütün kamuoyunun üzerinde titrediði Zeugma'nýn, yine unutulmaya yüz tuttuðunu ifade ederek, "Kamuoyu bilincini sürekli uyanýk tutmamýz gerekiyor" dedi. Zeugma Antik Kenti'nin açýk hava müzesi haline dönüþtürülmesi için projeler ortaya konulmasý ve planlama yapýlmasý gerektiðini kaydeden Koçer, ancak bu þekilde kamuoyundaki heyecanýn yaþatýlabileceðine dikkati çekti.
Birecik Barajý'nýn sularý yükseldikçe arkeologlarýn sesi kýsýlýyor:
BELKIS'I BOÐUYORLAR
Sular altýnda kalacak benzersiz Belkýs Harabeleri için umut kesildi. Son ana sýkýþtýrýlan "kurtarma kazýlarý" yürek parçalýyor; arkeologlar ise suskun. "Ýkinci Pompei" denen Zeugma antik kenti artýk kayýp vaka: Fýrat'ýn sularýndan önce, hantal devletin altýnda kaldý çünkü...
"Eldeki yara, duvardaki delik..." Sizin için ne ifade ediyor bilinmez ama haziranýn sekizinde sular altýnda kalacak Belkýs'ý bir türlü terkedip gidemeyen köyün son sakini Nusret Özdemir'in sözleri bunlar; yüreðindeki yaranýn kimsenin göremeyeceði kadar derin, hissedemeyeceði kadar acýtýcý olduðunu böyle ifade ediyor. Tüm dünyayý ayaða kaldýran, haritalarda ufacýk bir noktanýn gösterdiði Belkýs köyüne medya ordularýnýn akýn etmesine yol açan þey, sulara gömülüp gidecek bir insanlýk tarihi. Türkiye'nin doðusunda, Fýrat'ýn kýyýsýnda, geçmiþi 2000 yýl öncesine dayanan 70 bin nüfuslu Zeugma Antik Kenti'nin zenginliði çok yakýn zamanda insanlýk için sýr olacak. Gaziantep il sýnýrlarý içinde, üzerini fýstýk aðaçlarýnýn kapladýðý topraðýn altýnda uzanmakta olan kentin üçte biri Birecik Barajý'nýn sularýna teslim. 1999 Kasýmý'ndan bu yana gece gündüz demeden çalýþan arkeologlar, üstlerinde karþý koyamadýklarý sonun yarattýðý rehavet, kazýyý kapatmaya hazýrlanýyor. Günýþýðýna çýkartýlanlar uzmanlar tarafýndan "dünyanýn en zengin mozaik koleksiyonu" olarak adlandýrýlsa da, derinlerde yatanlar ne olduðu bilinmeden ellerinden kayýp gidiyor. "Yangýndan mal kaçýrýr gibi" telaþ içinde gerçekleþtirilen kurtarma kazýlarý yerini üzüntüye býrakýyor Belkýs'ta. Ýlk günlerin heyecanýnýn ardýndan kenti kurtarmaktan umudu kesen bilimadamlarýnýn kaderlerine boyun eðiþi ise can acýtýcý.
Tarih sular altýnda
"Dört ay çalýþma imkanýmýz olsaydý Antakya müzesini, iki yýlýmýz olsaydý Tunus müzesini geçip mozaik konusunda dünya birinciliðine sahip olabilirdik" diyor Belkýs Harabeleri kurtarma kazýlarýný yürüten arkeolog Mehmet Önal. Ama bir mayýs günü itibariyle su tutulmaya baþlanan barajýn su seviyesinin yükseltilmesini geciktirme çabalarý sonuçsuz kalýnca, bu sözler de anlamýný yitiriyor. Ýlk 1987 yýlýnda Gaziantep Müze Müdürlüðü tarafýndan bölgede baþlatýlan kazý çalýþmalarýnda çýkan kalýntýlar, Roma Ýmparatorluðu'nun doðu sýnýrýndaki son kenti, bir dönemin ticaret merkezi Zeugma'nýn "ikinci Pompei" olduðu iddialarýný kanýtlýyor. Týpký yanardað külleriyle kaplanarak günümüze sapasaðlam gelen Ýtalya'daki Pompei gibi Zeugma da önce deprem, sonra yangýn, ardýndan da erozyon yüzünden terk edilen bir kent. Üstüne baþka bir kent kurulmamýþ. "Yani insan tahribatýna uðramamýþ, bakir bir bölge" diyor Mehmet Önal. Arkeologlarý heyecanlandýran da bu.
Üç arkeologun 38 kiþilik bir ekiple yürüttüðü kurtarma çalýþmalarýnda iki Roma villasýnýn büyük bölümü ortaya çýkarýlmýþ. Tüm dünyanýn dikkatlerini Belkýs'a yöneltmesinin sebebi de bu villalarýn hemen her odasýnda neredeyse hiç zarar görmemiþ durumda sekiz mozaik tabana ulaþýlmasý. Mozaikler, zenginliðin de kanýtlarý. Ýpek Yolu'nun üzerinde yer alan kentin konumunu da adý belirliyor zaten: Zeugma, "geçit, köprü." IV. Lejyon kampýnýn burada kurulmuþ olmasýndan dolayý askeri açýdan da önemli bir kentin varlýðýna ýþýk tutuyor kalýntýlar. Erzak küpleri arasýna düþmüþ halde bulunan bronz Mars heykeli bunun somut iþareti.
Sanko Holding sponsorluðunda yürütülen kurtarma kazýsý zorunlu olarak tamamlanmak üzere. Fransýz araþtýrma merkezi CNRS'den gelen restoratör ve konservatörler ile ortaklaþa proje yürüten Ankara Üniversitesi Baþkent Restorasyon ve Konservasyon Meslek Yüksekokulu öðrenci ve arkeologlarý duvar resimlerini, arkeologlar, iþçiler mozaikleri kaldýrma telaþýnda. Geçen sene meclisten geçen yasaya göre yeni yapýlacak barajlarýn altýnda kalacak kültür varlýklarýnýn kurtarýlmasýnda, taþýnmasýnda baraj yetkililerinin destek olmasý gerekiyor ama, Birecik Barajý 1994'te gündeme geldiði için bu yasadan faydalanamadýklarýný belirtiyor arkeolog Mehmet Önal.
Arkeologlar "anlayýþlý"
Madem ki barajýn yapýmý altý yýldýr gündemdeydi, neden daha önce harekete geçilmedi, neden ancak son birkaç ayda "kurtarma kazýsý" adý altýnda alelacele bir çalýþmaya giriþildi pekiyi?
"Alanýn üzeri fýstýk bahçesi, yani insanlarýn tapulu arazisiydi. Her fýstýk aðacý için de 200 milyon lira istiyorlar. Tüm kazý için harcanacak para o arsaya verilse, kazý yapýlamazdý. Ne zaman ki istimlaklar yapýldý, para ödendi, bu alana o zaman girildi" diye açýklýyor Gaziantep Müzesi'nden arkeolog Kemal Sertok.
Basýnda yer alan yardým haykýrýþlarý, televizyon kanallarýnda yetkililerden suyun tutulmasý için süre isteme dönemi bitmiþ, arkeologlar seslerini alçaltmýþ görünüyor. Ýstekler kabul edildiðinde tazminat dahil ayda 30 milyon dolarlýk zarar doðacaðýný öne süren yetkilileri þimdi "anlayýþla" karþýlýyorlar. "Devletin taviz vermemesini bir bakýma doðru buluyorum" diyor Mehmet Önal ve ekliyor; "Yabancý ortaklý bir þirketle yapýlan sözleþme uyarýnca hareket ediyorlar. Dengeler korunmalý. Bu çok önemli."
Son yedi ay içinde gösterdikleri insanüstü çabayla inanýlmazý gerçekleþtirdiklerini söylüyorlar ki, yanýlmadýklarý ortada. Ama "Nasýl olsa bölgeyi belgeledik. Kazý olmasaydý Belkýs hiç bilinmeyecekti" görüþüne sýðýnan arkeologlar, aslýnda neler kaybedileceðini hâlâ kendileri de kestiremiyor. "Zeugma'da gördüðümüz, büyük olasýlýkla konut alaný. Tiyatro, mabet türü anýtsal yapýlar daha yukarýlarda. Ama hâlâ topraðýn altýnda mý, erozyona mý uðradý bilinmiyor" diyor arkeolog Kemal Sertok.
Duyarlýlýk mý, nerede?
Yürek parçalayýcý görüntülere sahne oluyor bu tarihi alan þimdi. Özenle çýkarýlýp kesiliyor mozaikler ama, kamyonlara üst üste yýðýlýyor, iþçilerin ayaklarýnýn altýnda ezilen parçalar arkeologlarýn yabancý ve yerli televizyon kameralarý önünde tartýþmasýna yol açýyor.En çarpýcýsý, müze yetkililerinin kazýlarýn en kritik "son" günlerde yardýma gelmek isteyen arkeologlarý reddetmesi: "Kazý kapanýyor. Artýk yardýma ihtiyacýmýz yok!"
Sanki tüm o zorluklar içinde týrnaklarýyla kazýp çalýþan onlar deðil. 8 haziranda sulara teslim edecekleri kentle vedalaþmaya hazýrlanýr, o topraklar üzerinde son kez tarihe dokunurken, bir müjdeyle avunuyorlar. Mehmet Önal anlatýyor: "Kültür bakanýmýz müjde verdi. Kentin yukarýda kalan bölümü açýkhava müzesi olacak." O bölümün kazý çalýþmalarý henüz tamamlanmamýþ oysa; müjdenin ne zaman gerçeðe dönüþeceði belli deðil. Gaziantep Müzesi ek bina inþaatýnýn bitmesini bekleyen mozaikler bile müzenin bahçesinde naylon altýndayken...
Köylüler de maðdur
Birecik Barajý ile yirminin üstünde köy sular altýnda kalýyor, köylüler doðup büyüdükleri topraðý terkedip gidiyor. Harabelerin hemen yaný baþýndaki 120 hanelik Belkýs köyü bunlardan biri. Köy yavaþ yavaþ suya teslim oluyor. Son ana kadar direnen Özdemir ailesi öyle, sularýn yükseliþini izliyor. Kýymetli taþ iþlemeciliði ile uðraþan, týpký atalarý gibi Fýrat kýyýsýndan topladýðý taþlarla mozaik yapan Nusret Özdemir öfkeli. Belkýs köyü ise þaþkýn; savaþtan döndüðünde köyünü yerinde bulamayan Roma askerleri gibi...
________________________
Sadece Belkýs mý?
Yapýmý biten ve halen sürmekte olan toplam 298 baraj, on bin arkeolojik alaný sulara gömecek. Bunlardan sadece 25'i arkeolojik yönden araþtýrýldý. Zaten kurtarma kazýlarý da ancak sular yükselmeye baþlarken yapýlýyor. Keban, Karakaya ve Atatürk barajlarýnýn ardýndan, Fýrat üzerindeki dördüncü baraj olan 62.5 metre yüksekliðindeki Birecik, Zeugma dýþýnda Apameia ve Gavurkale gibi antik yerleþmeleri de sulara gömecek.
Ah Zeugma...
M.Ö. 300'de Büyük Ýskender'in generallerinden Selevkos Nikator I Zeugma'nýn ilk yerleþimi olan Selevkeya Euphrates kentini kurar.
M.Ö. I. yüzyýlda kentin adý korunarak Kommagene Krallýðý'nýn dört büyük kentinden biri olur.
M.S. I. yüzyýlýn ilk çeyreðinde Roma Ýmparatorluðu'nun topraklarýna katýlarak ismi "geçit, köprü" anlamýna gelen Zeugma olarak deðiþtirilir.
M.S. 252'de Sasani Kralý Þapur I, Zeugma'yý ele geçirerek yakýp yýkar.
M.S. 4. yüzyýlda Geç Roma hakimiyetine girer.
M.S. 5. ve 6. yüzyýllarda ise Erken Bizans hakimiyetindedir.
M.S. 7. yüzyýlda Ýslam akýnlarý neticesinde Zeugma terkedilir.
M.S. 10. - 12. yüzyýllarý arasýnda küçük bir Ýslam yerleþimi yer alýr.
M.S. 16. yüzyýlda torunun torunlarýyla günümüze ulaþan Belkýs Köyü kurulur.
Oxford'dan Zeugma deðerlendirmesi
Oxford Arkeoloji Grubu 1973 yýlýndan beri, Roma dönemine ait yerleþim yerlerini inceleme çerçevesinde Zeugma'ya yaptýklarý geziyi deðerlendirdi.
ANTEP
Nizip Ýlçesi'nde, Fýrat Nehri kýyýsýnda bulunan Zeugma antik kentindeki kurtarma kazýlarýnda görev alan çok uluslu kurtarma misyonunun eþgüdümünü saðlamakla görevlendirilen Oxford Arkeoloji Grubu'nun üst düzey proje yöneticisi Rob Early, Ýngiltere'de Zeugma kadar zengin bir antik yerleþim yeri bulundumadýðýný bildirdi.
Early, GAP Bölge Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý'nýn yayýn organý GAP Dergisi'nin son sayýsýnda yer alan açýklamasýnda, GAP Ýdaresi ile ABD'de yerleþik yardým vakfý olan Packard Humanities Institute arasýnda, haziran ayýnda protokol imzalanmasý sonrasýnda, Oxford Arkeoloji Grubu'nun protokol gereðince genel proje yönetimini üstlenmek üzere devreye girdiðini ve kendisinin de bu çerçevede Zeugma'ya geldiðini anlattý.
Oxford Arkeoloji Grubu'nda çalýþanlarýn, geniþ ölçekli altyapý projelerinin arkeolojik açýdan yönetimi, arkeolojik deðerlendirme, çevresel etki deðerlendirmesi ve kurtarma amaçlý arkeolojik çalýþmalarda deneyimli kiþiler olduðunu belirten Early, þu bilgiyi verdi:
"1973 yýlýnda kurulan Oxford Arkeoloji Grubu, çalýþmasýnýn büyük bölümünü Demirçaðý ve Ýngiltere'nin çeþitli yerlerindeki Roma döneminden kalma yerleþimlerin araþtýrmasýna ayýrdý. Ayrýca, Ukrayna, Yunanistan, Libya, Ýspanya ve Umman'da çalýþýldý. Bugün Ýrlanda, Rusya, Ýtalya ve Fransa'da çeþitli projelerde yer alýyoruz."
Zeugma'ya bakýþ
Ýngiltere'de Zeugma kadar zengin bir antik yerleþim yeri olmadýðýný kaydeden Early, Zeugma'da Türkiye, Ýngiltere, Fransa ve Ýtalya'dan, aralarýnda kazý asistaný, konservatör, fotoðrafçý, koruma ve bulgu uzmanlarýnýn yer aldýðý 200 kiþinin çalýþtýðýný bildirdi.
Zeugma'da bulunan mozaiklerin kalitesinin hem þaþýrtýcý, hem de ünlü Tunus mozaiklerini bile geride býrakacak kadar yüksek olduðuna dikkati çeken Early, açýklamasýnda þu görüþlere yer verdi:
"Ayrýca, Zeugma Fýrat üzerindeki Roma sýnýr kenti olduðundan, burada gümrük vergileri de alýnýyordu. 90 bini aþkýn gümrük damgasý (mühür-bulla) bulundu. Hemen hemen her gün þaþýrtýcý ve güzel þeyler keþfetmek çok heyecan vericiydi."