Evet gunduz vaktinin kavurucu sýcaklarýnda neredeyse hayat durur Nizip'te. Caddeler ýssýz ve sessizdir. Camdan þöyle bir gözetleyiverirsiniz dýþarýlarý. Bakarsýnýz birkaç kiþi vardýr sokaklarda, onlarda olabildiðince gölgeden ve apartman diplerinden maksuda ulaþmaya çalýþýr.Sýrýlsýklam terler.Ama aldýrmaz.Ne yapsýn.Yeni barajlar yapýlmýþ nem oraný arttýkça artmýþtýr. Kaldýrýmda onun bunun þunun ve öbürünün gýybetini yapan teyzelerde kavurucu Nizip sýcaklarýna dayanamayarak cekilmiþlerdir evlerine.Zira saat on'a kadar výrvýrvýrvýr yorgun düþmüþlerdir artýk. Önlerinden biri gecer gecmez fýfsfýsfýsfýsfýs fýsýltýlar sacmaktan artýk bitap düþmüþ ve bugünlük bu kadar yeteeer demiþlerdir. Çünkü az sonra herif damlayacaktýr öðle yemeði için.
Sanayiden halden yada carsýdan soluk soluða eve varan sevgili Nizipli abimiz daha içeri girer girmez: ''Üle nerde kaldý bu yemek.Karayerin dibýne hazýrlayasýn.Ýkilin oldu nerdese.Aha ben gidim.Kýran girsin senin hazýrliycan yemeðede sangada'' der ve ayrýlabilir.Hiç yoktan bir huzursuzluktur iþte. Evdeki Deyzam ne yapsýn korkar tabi hemen ölyen okunmadan yemeði yetiþtirmeye calýsýr. Bir haspeli aþ, bir simit aþý, birde beli kýrýk yapar.Uþak devþek oturur yirler. Ardýndan ''Hele bir çay koyda içek yavv'' diyebilme ihtimaline binaen deyzam hemen yemeðin ortasýnda sývýþýr ocaga suyu koyuverir. Herifi gönderip derdinden kurtulur.
Veeee akþam olur derken . Sokaklarda bir mobilyet sesi çýnlarki dostlar dinlemeyegörsün. Batý illerinden gelmiþ bir misafir bu durumu cok enteresan bulur ama biz alýþmýþýzdýr. Mobilyet kýsa mesafe için ucuzdur. Herkes o yüzden tercih ediyor gibidir hani. Çarþýnýn sokaklarý heykelin oralar ve Metin özmen camii'nin önü výzýr výzýrdýr. Ýnsan kendini bir sanal alemde zanneder.Çünkü evinize sað salim varmak için ciddi bir çaba gerekir. Mobilyetinizle evinize giderken önünüze : bakkala nane almaya giden cocuklar çýkar, daha doðrusu caddeye doðru fýrlarlar, hasde bellemeden dönen arvatlar cýkar, düdük çalarsýnýz ama dafar etmez (hatta motorunuzla yanlarýndan gecerken size beddua ettiklerini ve sesten rahatsýz olduklarýný hissedersiniz.mesela kýran gire içinize deler) Her neyse israf-ý kelam etmeden devam edelim.
Evet eve varýrsýnýz. Süyükten sarkan sevgili anneniz þöyle seslenir size:''Oðlum ammin gil geldi, yeri get þu balcan kebabýný fýrýna ver'' Zor bela gidersiniz. 11 . sýraya tepsinizi koyar fýrýncý amca fýrýncý amca diye haykýrdýktan sonra ne kadar zaman sonra gelip tepsiyi alabileceðinizi o kadar horantanýn içinde duymiya çalýþýrsýnýz. ve eve gelirsiniz.Tabi odalar salon ve koridorlar hol antre ne varsa her taraf sýcaktan durulacak gibi deðildir. Zaten odalarda salonda felan da kimsecikler yoktur. Peki neden ? Herkes damdadýr.
Ayranlar kaþýk catal ne varsa dama çýkarýlýr.Seyyar lambanýn ýþýgý altýnda gecenin ilk saatleri yaþanýr. Namazlaaa lar serilir akþam nemazý kýlýnýr.Ve amcayla muhabbet baþlar: ''- Ammi nasýlsýn, -Nolsun ammi kurban, eyilik varmý dunyada, bööön sabahten gene basým döndü nelçeci fattýmýn bir küçük oðlu var, oda o zabýktan geciymiþ, hemen yetiþdi kuluncumdan tuttu aha beni hastanýya zor ulaþtýrdý nasý gettemi bilmim, -Yok yav niye ammi yav noldu heyrola, -Ne bilim yavrum kara yere olsun, tansiyon zaaar evel gün gene bele oldu herhal gene ayni vs.'' sohbet uzar gider ben sizi sýkmayayým efendim.
Eveeeet ve derken Nizip geceleri baþlar.Þehirde enik-cücük, uþak-devþek, yalýýz yaþiyan-horanta herkes damdadýr.Televizyonlar damdadýr. Eðer gelen yabancý bir misafir ise arvatlar aþþada oturur. Herif kesimi yokarda. Sýrasýyla yemeðini yiyen heriflere beylere caylar cýkar karpuz kavun ne varsa nebatat onlar hemen arkasýndan cýkarýlýverir. Saatle uzar uzar. Yasin namazlarý kýlýnýverir.
Gece ilerler. Sokaklarda veletler enerjilerini tüketmiþ koþturmadan yýlgýn düþmüþ bir eda ve seda ile dama doðru''Aney kapiyi aç '' diye baðýraraktan eve dönüþ vizesi isterler.Bazý anneler '' Gebermiyesice bý saate kader nedin dýþarda, it mi daþliysýn'' derler ama ayný kýzgýnlýkla gider kapýyý da acýverir uþagý dýsarýda býrakýp rezil malamat etmezler.
Ve gece ilerledikçe ilerler. Uzun fýstýk zeytin arvadýn hali pürmelali borç harç gibi sohbet konularý biter esnemeler ve ''Amaaan ne bilim yorum'' türünden biz bunlarý konuþuyoruz ama ne çare manasýna gelecek söylemler yerini ''Aha bize müsaade yorum ''lara býrakýr. Ev halký dünden razý ve içinde genellikle hiçbir samimiyet olmayan þu sözü söyler ''Yav aci birez daha oturadeez, burda yatýn valla , kele anam daha erkendi tama. Ve evli evine köylü köyüne gider.
Uyku mahalli hazýrlanýr, çizgili ama gercekten serin mi serin pijamalar giyilir. Soðuk su baþucuna konulur. Kimi zaman eve göre farklýlýk arzetmekle birlikte uyunan mahallin etrafý bir perde ile çevrilir ve uykulu saatler baþlar. Nizip uyur. Horultular yükselir Nizip semalarýnda. Yer gök uyur. Allah muhafaza deprem olsa kimse duymaz. O kadar derindir uykular ve o kadar keskindir horultular. Gerci deprem olsa Allah bilir herkes damda yattýðý için muhafaza olunmuþ olur.
VE NÝZÝP BU HAVA VE HAL-Ý PÜRMELAL ÝLE YILDIZLARI ÝZLEYEREK GÖKYÜZÜNÜ DÝNLEYEREK YARIN NE OLACAGINI BÝLMEYEREK YARI TEDÝRGÝN YARI MUTLU BÝR VAZÝYETTE GECEYÝ GECÝRÝR. TA KÝ SABAH OLANA DEK....................................SELAM VE SEVGÝLERÝMLE....
DUALARINIZA MUHTAÇ HEMÞEHRÝNÝZ NUMAN KÜÇÜK.