Osmanlý Devleti'nin en parlak dönemi yaþadýðý pahiþah olan Knauni Sultan Süleyman bir gün devlet iþlerinden yorulmuþ bitkin düþmüþ ve sarayýn arka bahçesinde kafa dinlemeye gitmiþ...bahçedeki güzellikleri seyrederken o mükemmel tabiat kokusunu içine çekmiþ doya doya...bahçede gezinirken gözleri aðaçlardan birine takýlmýþ,bakmýþ ki aðacýn yapraklarý solmuþ,boynu bükülmüþ aðaca iyice yalaþtýðýnda aðacý karýncalarýn taladaýðýný görmüþ...padiþahýn aklýndan hemen aðacý ilaçlamak geçmiþ ama karýncalarý öldürecekti uzun uzuzn düþünmüþ iþin içinden bi türlü çýkamamýþ..hemen saraya dönerek hocasý ebussuud efendinin odasýna yönelmiþ.kapýyý çalmýþ ses çýkmayýnca içeri girmiþ bakmýþ bakmýþ hocasý odasýnda yok
etrafa bakýnarak masanýn üzerinden bi kaðýt parçasý ve kalem alarak kendi el yazýsý ile edebi bir dille soruyu yazmýþ ve ordan ayrýlmýþ
bi kaç saat sonra hocasý ebussuud efendi gelmiþ odasýna.bakmýþ ki rahlenin üzreinde öðrencisi Kanuni Sultan Süleyman'ýn kendi el yazýsý ile yazýlmýþ olan kaðýt parçasýný görmüþ ve okumuþ.ebussuud efendi ise öðrencisnin edebi bir dille yazmýþ olduðu soroyu tekrar edebi bir dil ile cevaplamýþ ve odasýndan ayrýlýmþ.yine aradan zaman geçiyor Kanuni Sultan Süleyman hocasýnýn odasýnýn yolunu tutuyor..kapýyý çalýyor ses gelmeyince odaya giriyor..bakýyor rahlenin üzreinde kendi el yazýsýnýn dýþýnda hocasýnýnda yazýsýný görüyor...Kanuni Sultan Süleyman soroyu þöyle yöneltmiþ hocasýna;
MEYVE AÐAÇLARINI SARINCA KARINCA
GÜNAHI VAR MIDIR KARINCAYI KIRINCA
hocasý ebussuud efendi ise yine edebi bir dille;
YARIN HAKK'IN DÝVANINA VARINCA
SÜLEYMAN'DAN HAKKIN ALIR KARINCA