Saadet Partisi Gaziantep Adaylarý

[peerless]

Haber: www.Nizipdenge.com

Saadet Partisi Gaziantep Adaylarý açýklandý. Sýralama Þöyle; 1. Enver Bakýrcý
2. Raif Bozgeyik
3. Mustafa Kemal Ateþ
4. Mehmet Karalar
5. M.Vahid Abuþoðlu
6. Ahmet Yavuz
7. Ömer Gonca
8. Nazlý Karakuzulu
9. Ýmam Toy
10. M.Fatih Zengin

[mehmetoguz]

1994 yýlý Mart ayýný çok iyi hatýrlýyorum. Gazete ve televizyonlarda anket üzerine anket yayýnlanýyordu. Bu anketler öylesine pespaye ve amatörce takdim ediliyordu ki aklýnýz durur. Bir parti anketin birinde birinci gösterilirken diðer ankette ancak beþinciliðe talim ediyordu. Ama tüm anketlerin adeta tek bir ortak noktasý vardý. Bu anketlerin hemen hemen hepsinde Refah Partisi ilk üçe dahi giremiyordu. Seçim sonuçlarýyla anketler arasýndaki büyük çeliþkiler sonucu seçim dönemlerinde anket yapýlmasý çýkarýlan bir kanunla yasaklandý. Refah’ýn geliyorum diyen seçim zaferi Türkiye’de birçok kamuoyu araþtýrma þirketini adeta “madara” etti.
O dönemde Milliyet’ten Hasan Pulur’un çaresiz çýkýþýna hepimiz tanýk olduk. Pulur anketlerle ilgili yazýsýnda “Halk yanýltýldý. Zülfü birinci diye ona yüklendiler. RP’yi hemen hiçbir kuruluþ dikkate almadý. Bakalým gelecek seçimlerde kimler, milyonlarý, bu paralý pompacýlara kaptýracak? Her seçimin galipleri, maðluplarý vardýr. Bu seçimin en büyük maðluplarý da bazý kamuoyu araþtýrma þirketleridir ve elbette ekranlarda ‘al gülüm ver gülüm’ oyunu oynayan bazý medya bülbülleridir.”
Sabah Gazetesi’nin British Gallub’a hazýrlattýðý anket en komik olanýydý bence. Seçimden bir gün önce yayýnlanan bu araþtýrmada SHP’yi üç büyük þehirde de favori gösteriyordu.
Ýstanbul’da SHP adayý Zülfü Livaneli yüzde 25.7 ile en önde gösterilirken seçimden birinci çýkacak olan RP adayý R. Tayyip Erdoðan yüzde 16.7 ile ancak dördüncü sýrada yer alabildi. Ankara ve Ýzmir’de de durum ayniyle böyleydi. Gazete anketleri ise seçim sonuçlarýna teðet bile geçememiþti.
Peki bu koskoca, anlý þanlý araþtýrma þirketleri neden bu trajikomik duruma düþmüþlerdi? Bunun en güzel cevabýný Türkiye’de bu iþin duayeni olan KONDA Araþtýrma Þirketi’nin müdürü Tarhan Erdem þöyle veriyordu: “Siyasi parti liderlerinden bir kýsmý, hile yapsýn diye birçok kamuoyu araþtýrma þirketini finanse ediyorlar.”
Bu iddianýn sahibi yalnýzca Tarhan Erdem deðil. Pazarlamacý ve Kamuoyu Araþtýrmacýlarý Derneði Baþkaný Nezih H. Neyzi’de ayný suçlamayý yöneltiyordu: “Siyasi partilerden aldýklarý direktif doðrultusunda araþtýrma yayýnlayan þirketlerin varlýðýný biliyoruz. Biz onlarý, kendi içimizde kalmak suretiyle þimdilik uyardýk. Yani para alarak birinci göstermiþ. Olmaz böyle birþey.”
Ben naçizane, 22 Temmuz Seçimlerinde de ayný manzara ile karþýlaþacaðýmýzý öngörüyorum. Türkiye’de faaliyet gösteren adýna araþtýrma þirketi diyen bu þirketlerin çoðunun yeterli ve tarafsýz olduklarýna; gerekli eðitimi almýþ yeterli sayýda personel çalýþtýrdýklarýna ve ideal örneklem sayýsý ile bu iþi yaptýklarýna inanmýyorum.
* * * * *
Seçimlere dair kiþisel kanaatim Milli Görüþ tabaný ve partisinin bir kez daha bu yanlý ve kifayetsiz þirketleri “madara” edeceði yönündedir. Sokaktan aldýðým izlenim budur. Tahminime göre týpký 27 Mart 1994 Yerel Seçimlerinde hatta Aralýk 1995 Genel Seçimlerinde kendisine asla þans verilmeyen Refah Partisi’nin yaptýðýnýn bir benzerini Saadet Partisi yapacak ve bu seçimin sürpriz partisi olarak Meclise girecek.
AKP tabaný þu anda özellikle muhtýra sonrasý izlenen tutarsýz ve teslimiyetçi siyasetten, kendine benzeyen iki yüze yakýn milletvekilinin bir kalemde ýskartaya çýkarýlmasýndan, cumhurbaþkanlýðý seçim sürecinde izlenen ketum ve akim stratejiden, ülkeyi yangýn yerine çeviren terörü yeniden Irak’ýn kuzeyinde hortlatan ABD ve uþaðý Peþmergelere sert cevap verilmemesinden ve en önemlisi 84 yýllýk cumhuriyet tarihinde zinanýn bu iktidar döneminde suç olmaktan çýkarýlmasýndan bir hayli rahatsýz.
Ben þahsen 2002 seçimlerinde ödünç olarak AKP’yi destekleyen Milli Görüþçü “main stream” kesimin yeniden kendi partilerine döneceðini, bunun yanýnda seçimlere katýlmayan BBP ve ANAVATAN’ýn muhafazakar tabanýnýn da Saadete oy vereceðini düþünüyorum. Bu gerçekleþirse Saadet Partisi fazlasýyla barajý aþar.
Þimdilerde yayýnlanan SONAR anketi gibi anketlerin doðruluðuna asla inanmýyorum. SONAR zaten hiçbir seçimde sonuca yaklaþamamýþtýr. Anladýðým kadarýyla SONAR’a bir ihale verilmiþ ve Demokrat Parti, Genç Parti ve MHP’nin barajý aþmalarý için bir ittirme yapmasý istenmiþ. Bunu yaparken de en son Yerel Seçimlerde % 5′i aþmýþ olan Saadet Partisi ancak ve ancak % 1.9′luk diðerleri içinde gösterilmiþ. Buna kargalar bile güler.
Bu tür yönlendirme anketlerinin en büyük amaçlarýndan birisi de, “aman oylarýnýzý zayi etmeyin, israf etmeyin ve barajý geçemeyecek olan partiye oy vererek AKP’nin iktidarýný engellemeyin”dir. Yani iktidara gelecek olaný ve barajýn altýnda kalacak olaný belirleme gayretidir, toplum ve siyaset mühendisliðinin bir parçasýdýr.
Bekleyip göreceðiz. 23 Temmuz sabahý deðil, 22 Temmuz saat 18’de anlayacaðýz neyin ne olduðunu. Bunun için biraz daha zamana ve sabra ihtiyacýmýz var.