ÝNSANI CEHENNEMLÝK YAPAN SEBEPLER

[ottomanempire]

ÝNSANI CEHENNEMLÝK YAPAN SEBEPLER
Kýyamet gününde vuku bulacak ilginç sahnelerden biri cennet ehli ile cehennem ehli arasýnda cereyan edecek karþýlýklý konuþmalardýr; ki Allah-u Teala sonsuz lütfundan dolayý daha þimdiden o konuþmalarý Kur’an-ý Kerim’de bizlere naklediyor ki ibret alalým ve þimdiden baþýmýzýn çaresine bakýp vakit geçmeden ve piþmanlýðýn fayda etmeyeceði gün gelip çatmadan kendimize ahiret azýðý toplayalým ve o günde bizi cehenneme sokacak sebeplerden uzak durup, bizi cennetlik yapacak sebeplere sarýlalým.
Bu yazýda Kur’an-ý Kerim’in naklettiði o ilginç konuþmalardan birisini ibret almamýz niyetiyle hepimize ders olsun diye nakledip etrafýnda izahatta bulunmaya çalýþacaðýz:
Kur’an-ý Kerim Müddessir suresinin 40 ila 47. Ayetlerinde bu konuþmayý þöyle naklediyor:
"...(Cennettekiler, cehennem ehli olan) günahkarlara uzaktan uzaða þöyle sorarlar:
Sizi þu yakýcý ateþe sokan nedir? Onlar þöyle cevap verirler:
Biz namaz kýlanlardan deðildik.
*Yoksulu doyurmuyorduk.
*(Batýla, kötülüklere) dalanlarla birlikte biz de dalýyorduk.
*Ceza gününü de yalan sayýyorduk.
*Sonunda ölüm bize geldi çattý.”
Görüldüðü gibi cehennem ehli cehenneme giriþ sebeplerini dört ana maddede sýralýyorlar:
1- Namaz kýlmamak 2- Yoksullara yardým etmemek, onlarý doyurmamak 3- Batýl ve kötülük ehli olanlarla birlikte olup onlarýn yaptýðýný yapmak, onlarla dost ve beraber olmak. 4- Ceza gününü (kýyameti) yalanlamak
Evet bunlar bir insaný cehenneme götüren sebeplerdendir. Bu ayetten, sayýlan bu sebeplerin ne kadar önemli olduðunu da anlamaktayýz. Þimdi bunlar üzerinde biraz duralým.
1- NAMAZ KILMAMAK
Namaz bir insanýn Allah-u Teala’ya kulluðunu belirtmesi için en büyük vesiledir. “Namaz dinin direðidir, bir çadýr direksiz ve bir bina sütunsuz ayakta duramayacaðý gibi namazsýz bir insanýn da din ve imaný ayakta durmaz.” (Hadis-i Þerif)
Bir baþka hadiste: “Namazýn dindeki yeri, baþýn bedendeki yeri gibidir.” buyrulmaktadýr. Baþsýz bir bedenin hayatýný sürdürmesi imkansýz olduðu gibi, namazsýz bir din anlayýþýnýn ve namazsýz Müslümanlýðýn da insana bir faydasý olamaz.
Ýþte bu yüzden sevgili Peygamberimiz bir hadisinde namazýn önemini birde þu dille beyan etmektedir:
"(Allah’ý ) tanýdýktan sonra en üstün fariza, namazdýr. (Kýyamet günü) kulun ilk hesaba çekileceði þey namazdýr. Namaz kabul olursa (insanýn) diðer amelleri de kabul olur. Namaz reddedilirse (yani Ýnsan namazsýz olur veya kýldýðý namaz kabul olmazsa), diðer amelleri de kabul olmaz, reddedilir."
Evet namazýn önemi ve ehemmiyeti ve özellikleri hakkýnda yüzlerce ayet ve hadis mevcuttur ki onlarýn az bir kýsmýný dahi nakletmek bu kýsa yazýda mümkün deðildir. Kýsacasý namazsýz bir dinin dinsizlikle fazla bir farký yoktur ve bahsettiðimiz ayetten de anlaþýldýðý üzere insanýn cehennem azabýna dûçar olmasýnýn baþlýca sebeplerindendir. Allah cümlemizi gerçek namaz kýlanlardan eylesin ve neslimizi Allah'a kul olan, namaz ve ibadet ehli, þeytanýn þerrinden uzak bir nesil karar kýlsýn.

[ottomanempire]

DEVAMI VAR UZUN OLMASIN DÝE ATMADIM ÝSTERSENÝZ ATARIM

[okyanus_27]

DEVAMI VAR UZUN OLMASIN DÝE ATMADIM ÝSTERSENÝZ ATARIM

sana zahmet atta okuyalým .teþekkür ederiz kardeþ...

[fsoyarik]

SEVGÝLÝ OSMAN EN KÖTÜSÜDE NE BÝLÝYORMUSUN
1-GIYBET
2-KÝBÝR,GRUR

ZÝRA CENABI MEVLA 1.SÝ KUL HAKKI BEN KARIÞMAM DÝYOR
2.SÝ ÝSE DAHA KÖTÜ CENNETÝN KOKUSUNU ALDIRMAM DÝYOR.SELAMLAR

[ottomanempire]

2- YOKSULLARI DOYURMAMAK
Bu þýktan maksat insanýn fakir ve zavallý insanlara karþý duyarlý olmasý ve onlara karþý vazifesini yerine getirmesidir.
Ýnsanýn sahip olduðu mal, mülk, servet kýsacasý her þey Allah-u Teala’ya aittir. Bu imkanlarý insanlara veren Allah, o servetinin bir kýsmýný da baþka insanlarla paylaþmasýný ve onlarýn sýkýntýlarýnýn da giderilmesi için harcanmasýný emretmiþtir. Zekat, humus, sadaka veya diðer yardým þekilleriyle... Hatta Allah-u Teala emretmeseydi dahi insanýn insanlýk vazifesinin bir gereði olarak, zayýf ve düþkün insanlara elinden geldiði kadar yardýmcý olmalýydý. Ýmkaný olduðu halde bunu yapmayan insanýn, demek ki insanlýktan haberi yoktur. Böyle birisi de cehennemi hak etmiþtir. .
Ýþte bu yüzden Allah-u Teala zekatý, humusu Müslümanlara farz kýlmýþ ve sadaka vermek, fakirlere yardýmcý olmak için büyük sevaplar belirlemiþtir.
Burada konunun ehemmiyetinin daha iyi anlaþýlmasý için, aþaðýdaki hadislere dikkatinizi çekmek istiyoruz:
Ýmam Caferi Sadýk’tan (a.s) nakledilen bir hadisi þerifte þöyle buyuruyor: "Kim bir kýrat (az bir miktar) zekatý vermekten çekinirse, (seçim onundur) isterse Yahudi olarak ölsün, isterse Nasrani (Müslüman olarak ölemez).” (el-Kafi , c.3, s.505)
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Zekat vermeyen ateþtedir." (Tefsir-i Ebi-l Futuh, c.1, s.697)
Hz. Ali (a.s): "Kimin malý çoðalýr da onda olan (Allah ve kul) hakkýný ödemezse, o mallar kýyamet gününde onu sokacak yýlanlara dönüþür." (Bihar- Envar, c.96, s.29)
3- BATIL VE KÖTÜLÜK EHLÝ OLAN KÝMSELERLE HAÞÝR-NEÞÝR OLMAK
Evet insaný cehennemlik eden sebeplerden birisi de laûbalî, dinsiz imansýz, Allah korkusu olmayan batýl ehli kimselerle arkadaþlýk yapmak, onlarla birlikte olmak ve böylece hal ve hareketlerine iþtirak etmektir.
Bakýnýz Kur’an-ý Kerim sapýk ve imansýz arkadaþlar tarafýndan yoldan çýkarýlan kimselerin (kýyamet günü) piþmanlýklarýný nasýl tasvir ediyor:
"O gün (nefsine ve baþkalarýna) zulmeden kimseler ellerini ýsýrarak þöyle der: Ah, keþke Peygamber’le birlikte bir yol edinmiþ olsaydým! Vaah, yazýklar olsun bana, keþke filaný dost edinmeseydim! Çünkü o, gerçekten bana geldikten sonra, beni zikirden (Allah’ý hatýrlamaktan) saptýrmýþ oldu..." (Furkan,28-29)
Resul-i Ekrem (s.a.a) de arkadaþ seçiminin önemini þu þekilde beyan etmektedir: "Kiþi dostunun dini üzeredir; þu halde her biriniz kiminle dost olduðuna baksýn." (Bihar-ül Envar, c.74, s.792)
Ýþte görüldüðü gibi dost ve arkadaþýn insanýn hayatýnda ne kadar önemli bir yere sahip olduðu bu ayet ve hadislerden iyice anlaþýlmaktadýr. Tek kelimede bir arkadaþ insaný mümkündür ki cennetlik yapsýn ve mümkündür ki insaný cehenneme giriftar etsin.
Hz. Emir-ül Mu’minin (a.s) þöyle buyurmuþtur:
"Kötülerle oturmak, (insanýn) iyi insanlar hakkýnda kötü zan beslemesine neden olur. Ýyilerle birlikte oturmaksa, kötüleri iyilere katar. Ýyilerin facirlerle (kötülük ehli olanlarla) oturmasý, onlarý facirlere katar. Kimin durumunu kestiremiyorsanýz; dinini bilmiyorsanýz, onun çevresine bakýn. Eðer arkadaþlarý Allah’ýn dinine baðlýysalar, o da Allah’ýn dini üzeredir. Þayet arkadaþlarý Allah’tan baþkasýnýn dini üzere iseler, onun Allah’ýn dininden nasipsiz olduðunu bilin. Çünkü Resulullah (s.a.a) þöyle derdi: "Allah ve âhiret gününe inanan bir kimse kafiri kardeþ, faciri arkadaþ edinmesin. Kim kafiri kardeþ ya da faciri arkadaþ edinse, facirdir, kafirdir." (Bihar-ül Envar)
Yine þöyle buyurmaktadýr:
"Kötü arkadaþla oturmaktan kaçýn; zira o, kendisiyle birlikte olaný helak eder ve kendisiyle arkadaþlýk yapaný alçaltýr, bedbaht eder.” (Mizan-ül Hikme, c.5, s.299)
Allah Resulü (s.a.a) buyuruyor ki:
"Salih arkadaþ yalnýzlýktan daha iyidir; yalnýzlýk da kötü arkadaþtan daha iyidir." (Bihar-ül Envar, c.15, s.51)
Ýmam Sadýk (a.s) ise þöyle buyuruyor:
"Kalbinden bir öðüt vericisi, nefsinden bir alýkoyucusu ve kendisine doðru yolu gösterecek (salih) bir dostu olmayan kimse, düþmanýn boyunduruðu altýna girer." (Bihar-ül Envar, c.15, s.51)
KÖTÜ ARKADAÞIN ÖZELLÝKLERÝ
Resul-i Ekrem (s.a.a) kötü arkadaþý ölüye benzeterek þöyle buyurmuþtur:
"Ölülerle oturup kalkmak kalbi öldürür." Ölülerle oturup kalkmak da nedir ya Resulullah?" diye sorulunca þöyle buyurdu: "Ýmandan sapmýþ ve Allah’ýn hükümlerine boyun eðmeyen kimselerle oturup kalkmak, ölülerle oturup kalkmak gibidir.” (Bihar-ül Envar, c.15, s.52)
Hz. Ali (a.s):
"Kötü arkadaþ, Allah’a karþý isyaný senin gözünde süslü (ve güzel) gösteren kimsedir." (Bihar-ül Envar, c.15, s.52)
Allah Resulü (s.a.a): "Ýnsanlarýn en akýllýsý cahillerden kaçan kimsedir." (Bihar-ül Envar, c.15, s.52)
Ýmam Muhammed Bâkýr (a.s):
"Þu dört kiþiyle dost ve arkadaþ olma: Ahmak, cimri, korkak ve yalancý. Çünkü ahmak, sana yarar vermek isterken zarar verir; cimri de senden alýr, ama sana vermez; korkak ise (tehlike anlarýnda) senden ve ebeveyninden kaçar; yalancý da bazen doðru konuþsa da sözüne inanýlmaz." (Bihar-ül Envar, c.15, s.52)
Ýmam Zeyn-ül Abidin (a.s) ise kötü arkadaþlarý þöyle tanýtýyor:
"Fasýk kimseyle arkadaþ olma; çünkü bir karýn yemeðe veya ondan daha aza seni satar. Ahmakla dost olma; zira o sana fayda vermek isterken zarar verir.Cimri insanla dost olmaktan kaçýn çünkü o kendisine en çok muhtaç olduðun zaman seni yalnýz býrakýr. Yalancýyla arkadaþlýk yapma; çünkü yalancý serap gibidir; uzaðý yakýn ve yakýný ise sana uzak gösterir." (Tuhef ul Ukul, s.279)
Hz. Ali (a.s): "Fasýklar, facirler ve açýkça Allah’a karþý günah iþleyenle arkadaþlýk yapma.” (Mizan-ül Hikme, c.5, s.304)
Hz. Ali (a.s): "Akýllý düþman, cahil dosttan daha iyidir." (Mizan-ül Hikme, c.5, s.304)
Ýmam Rýza (a.s): "Cahille arkadaþ olan (sürekli) zahmete düþer." (Mizan-ül Hikme, c.5, s.304)
Ýmam Sadýk (a.s): "Ýnsanlar arasýnda üç kiþiyle arkadaþlýk yapma: Hain, Zalim ve söz taþýyan. Zira insan için (baþkasýna) hýyanet eden kimse, sana da hýyanet eder; senin için baþkasýna zulüm eden kimse (bilahare) sana da zulüm eder ve sana zulüm getiren kimse sonrada senden baþkasýna söz götürür." (Bihar-ül Envar, c.78, s.230)
Hz. Ali (a.s): "insanlarýn kusurlarýný araþtýrýp duran kimselerle oturup kalkma; zira onlarla arkadaþlýk yapan onlardan selamet kalmaz.” (Mizan-ül Hikme, c.5, s.304)
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Kendisi için istediðini senin içinde isteme-yen kimsenin dostluðundan sana bir hayýr gelmez.” (Bihar-ül Envar, c.74, s.198)
Ýmam Sadýk (a.s): "Aþaðýlýk insanlarla haþir neþir olma; zira onlarla birlikte olmak insaný hayra götürmez." (Bihar-ül Envar, c.78, s.249)
Ýmam Zeyn-ül Abidin (a.s) oðluna þöyle vasiyet ediyor: "Yavrum akrabalarýyla iliþkisini kesen kimselerle arkadaþlýk yapma; zira ben böyle birinin Allah’ýn kitabýnda üç yerde lanetlendiðini gördüm...” (Nur-us Sekaleyn, c.4, s.45)
Ýmam Sadýk (a.s): "Þunu bilin ki dünyada Allah’ýn (Azze ve Celle) rýzasýndan yoksun bir þekilde gerçekleþen her dostluk, kýyamet günü düþmanlýða dönüþür." (Nur-us Sekaleyn, c.4, s.612)
Hz. Ali ( a.s): "Onu bunu ayýplayan gýybet eden kimseyle arkadaþ olma; yoksa sen de zan altýna girersin." (Mizan-ül Hikme, c.5, s.304)
Ýmam Ali (a.s): "Kötülerle arkadaþlýk yapmak, insana kötülük kazandýrýr; rüzgarýn pis kokulu bir yerden geçtiðinde kendisiyle kötü kokuyu baþka yerlere taþýdýðý gibi.” (Mizan-ül Hikme, c.5, s.302)
Kýsacasý insan, imandan yoksun, fâsýk, Allah’ýn hükümlerine boyun eðmeyen, insaný günahlara teþvik eden, zalim, söz taþýyan, hep baþkalarýnýn kusurlarýyla uðraþýp duran, kendisi için istediðini baþkasý için istemeyen, aþaðýlýk olan, akrabalarýyla iliþkisini kesen, onu bunu ayýplayýp gýybet eden kimselerle arkadaþlýk yapýlamasý nehy edilmiþtir.
Bütün bunlara karþýlýk iyi ve dost olmaya layýk kimselerin de özellikleri hadislerde beyan edilmiþtir. Ýþte bunlardan bazý örnekler:

[ottomanempire]

ÝYÝ ARKADAÞIN ÖZELLÝKLERÝ
Hz. Ali (a.s) þöyle buyuruyor: "Bütün dostlar (bilahare bu dostluklardan ötürü) piþman olurlar; muttakiler hariç." (Nur-üs Sekaleyn, c.4, s.612)
Yani takva ve Allah rýzasý üzere kurulan dostluklarda hiçbir zaman piþmanlýk olmaz.
Hz. Ali (a.s): "Hikmet sahibi insanlarla arkadaþlýk yap; ilimli insanlarla otur kalk ve dünyadan yüz çevir ki Cennet-ül me’vada yer alsýn." (Mizan-ül Hikme, c.5, s.301)
Yani bunlar insanýn cennette girmesine vesile olur.
Hz. Ali (a.s): "Akýllý dostla arkadaþlýk yapmak, ruhun hayatýdýr." (Mizan-ül Hikme, c.5, s.301)
Hz. Ali (a.s): "Çok arkadaþ edinmek isteyen adamlarýn, neden akýllý ve takvalý âlimlerle arkadaþlýk yapmamalarýna þaþarým; onlar ki faziletleri insana fayda verir, ilimleri insaný tehzip edip temizler ve arkadaþlýklarý insana ziynet olur.” (Mizan-ül Hikme, c.5, s.302)
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Ýnsanlarýn en mutlusu saygý deðer ve haysiyetli insanlarla oturup kalkanlarýdýr." (Bihar-ülEnvar, c.74, s.185)
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Cennet bahçesinden bir bahçe gördüðünüz zaman ondan yararlanýn." Nedir bu cennet bahçesi ya Resulallah, diye sorulunca: "Mu’minlerin toplantýlarýdýr." diye cevap verdi. (Bihar-ül Envar, c.15, s.51)
Resul-i Ekrem’in (s.a.a) nakline göre havariler Hz. Ýsa’ya (a.s): “Kiminle oturup kalkalým?” diye sorunca: Hz. Ýsa (a.s) þöyle cevap verdi: "O kimseyle oturun ki onu görmeniz size Allah’ý hatýrlatsýn, konuþmasý sizin ilminizi artýrsýn, ameli sizi ahirete meyillendirsin." (Tuhef-ul Ukul, s.81)
Hz. Ali (a.s): "Allah’a itaat etmek için insana yardýmcý olan kimse arkadaþlarýn en üstünüdür." (Mizan-ül Hikme, c.5, s.313)
Ýmam Sadýk (a.s) þöyle buyuruyor: "Arkadaþlýðýn (bir takým sýnýr ve ölçüleri vardýr ki), onlara sahip olmayan gerçek dost ve arkadaþ sayýlmaz:
1- Sana karþý gizlisi ve aþikarý ayný olmalý;
2- Senin güzelliðini kendi güzelliði ve senin kusurunu kendi kusuru bilmeli;
3- Bir makam veya servet, onu sana karþý deðiþtirmemeli;
4- Gücü yettiði þeyi senden esirgememeli;
5- Musibet ve sýkýntý zamanlarýnda seni terk etmemeli, yalnýz býrakmamalý." (Bihar-ül Envar, c.78, s.249)
Hz. Ali (a.s): “Arkadaþ arkadaþýna üç þey de sahip çýkmadýðý zaman gerçek arkadaþ sayýlmaz; musibet zamanýnda, gýybeti edildiði zaman ve vefat ettiði vakit.” (Mizan-ül Hikme, c.74, s.163)
Hz. Ali (a.s): "Gerçek arkadaþ, arkadaþýný zulüm ve haksýzlýktan alý koyan, iyilik ve ihsan etmesine yardýmcý olan kimsedir." (Mizan-ül Hikme, c.5, s.311)
Ýmam Sadýk (a.s) þöyle buyuruyor: "Dostlarýnýzý iki huyla deneyin; bu iki huy onlarda olursa, onlarla dostluðunuzu sürdürün; olmazsa onlardan uzaklaþýn; namazlarýný vaktinde kýlmaya dikkat etmeleri; dar ve geniþ günlerinde kardeþlerine iyilikte bulunmalarý.” (Vesail-üþ Þia, c.2, s.20)
Yine þöyle buyurmuþtur: "Kardeþlerimin bana en sevimlisi, kusurlarýmý bana hatýrlatan kimsedir." (Vesail-üþ Þia, c.2, s.205)
Ýmam Sadýk (a.s) yine þöyle buyurmaktadýr: "Üç defa sana kýzýp da hakkýnda kötü bir þey söylemeyen kimseyi kendine arkadaþ seç." (Bihar-ül Envar, c.74, s.173)
Yine þöyle buyurmuþtur: "Bir arkadaþý üç þeyde imtihan etmediðin müddetçe ona arkadaþ deme: Gazaplandýðý sýrada gazabýnýn onu haktan batýla çýkarýp çýkarmadýðýna bak; dinar ve dirhem (dünya malý) düþkünlüðü ile imtihan et ve onunla yolculuk yap.” (Bihar-ül Envar, c.74, s.180)
Hz. Ali (a.s): "Arkadaþ, zorluk zamanýnda imtihan edilir.” (Mizan-ül Hikme, c.5, s.312)
Hz. Ali (a.s): "Ýnsan güç kaybettiði zaman gerçek dost düþmandan belli olur. " (Mizan-ül Hikme, c.5, c.312)
Evet buraya kadar insaný cehennemlik eden sebepleri cehennem ehlinin dilinden öðrendik ve bunlarýn üçüncüsü olan arkadaþlýk meselesi ve kötü arkadaþýn rolünü ve diðer detaylarýný önemli olduðu için biraz geniþ olarak ele aldýk. Ýnþallah hepimize faydalý olur.
KIYAMET GÜNÜNÜ YALANLAMAK
Evet sebeplerden birisi de ceza günü yani kýyamet gününü yalanlamak olarak beyan etmiþlerdi cehennem ehli. Bu sebep de oldukça önemlidir ve geniþ bir bahis olduðu için o konuya girmiyoruz ve isteyen kardeþlerimize Caferilik sitesinin inançlar bölümündeki ilgi bahsi okumalarýný tavsiye ediyoruz. Allah-u Teala bizleri her türlü þeytani vesveselerden ve insaný cehennemlik yapan günahlardan, sebeplerden korusun. Bizleri kendi rýzasýna ve cennet nimetlerine kavuþan kullarýndan eylesin inþallah. Amin!
Cehennemde Ýnsanýn Durumu
Kafirlerin cehennem ateþi içinde yanmalarý anlatýlýrken, Kuran'da dikkat çekici bir ifade kullanýlýr. Buna göre, kafirler yana yana "cehennemin odunu" haline gelmiþlerdir. Cehennemde ateþin kavurduðu herhangi bir nesne gibi yanmazlar. Kafirlerin kendileri ateþin özünü, yakýtýný oluþtururlar. Bu durum bir ayette þöyle bildirilir: "Zulmedenler, ise onlar da cehennem için odun olmuþlardýr". (Cin Suresi, 15)

Odunun kendisi, ateþinin yakacaðý herhangi bir cisimden çok daha uzun, çok daha þiddetle, için için yanar. Ýþte kafirler de, ayný þekilde yalanladýklarý bu ateþin odunu olurlar. Ayetler de, bu gerçek þöyle haber verilmiþtir:

Ey iman edenler, kendinizi ve yakýnlarýnýzý ateþten koruyun ki onun yakýtý insanlar ve taþlardýr... (Tahrim Suresi, 6)

Þüphesiz inkar edenler, onlarýn mallarý da, çocuklarý da kendilerine Allah'tan (gelecek azaba karþý) hiçbir þey kazandýrmaz. Ve onlar ateþin yakýtýdýrlar. (Al-i Ýmran Suresi, 10)

Gerçekten siz de, Allah'ýn dýþýnda taptýklarýnýz da cehennemin odunusunuz, siz ona varacaksýnýz. (Enbiya Suresi, 98)

Odun yerine geçen insanlarýn yanýnda, bir de ateþi yakmak için kullanýlan gerçek odunlar vardýr. Ancak burada da farklý bir azap yaþanýr. Dünyada iken dost, örneðin karý-koca olan inkarcýlar, birbirlerinin ateþine odun taþýrlar. Kuran'da, Ebu Leheb ve karýsýndan þöyle söz edilir:

Ebu Leheb'in iki eli kurusun; kurudu ya.

Malý ve kazandýklarý kendisine bir yarar saðlamadý.

Alevi olan bir ateþe girecektir. Eþi de; odun hamalý (ve)

Boynuna bükülmüþ bir ip (baðlanmýþ) olarak. (Mesed Suresi, 1-5)

Bu, dünyadaki tüm baðlarýn kopmasý demektir. Dünyada iken birbirlerini çok sevdiklerini söyleyen ve birlikte Allah'a karþý isyan eden kafirler, cehennemde birbirlerinin ateþini beslerler. Orada tam bir ihanet söz konusudur. Allah'tan baþka edinmiþ olduklarý tüm dostlar, en yakýnlarý, eþleri dahi birer düþman haline gelmiþlerdir.

Canlý ve cansýz odunlarla bu þekilde yanan ateþ, bir de kafirleri "haþlayan" sularý kaynatýr.

Ýnsanýn en büyük organý vücudunu çepe çevre saran, hissetmesini, zevk almasýný saðlayan derisidir. Kalýnlýðý birkaç milimetreyi geçmez. Ýnsanýn en çok deðer verdiði yüzü, elleri, kollarý, bacaklarý ve diðer bütün organlarý deri tarafýndan sarmalanmýþtýr. Ancak deri hassaslýðý yüzünden en büyük acý kaynaðý olabilir. Derinin en zayýf olduðu nokta ise ateþe ve kaynar sývýlara karþý olan zafiyetidir. Ateþ deriyi kavurur yakar, kaynar su ise haþlar. Kaynar su insanýn derisini tek bir nokta boþta býrakmaksýzýn çepeçevre sarar. Ýncecik deriyi kabartýr, deri iltihapla þiþer, su toplar ve patlar, böylece dayanýlmaz bir azaba neden olur. Dünyadaki fiziksel güzelliði, gücü kuvveti, makamý, þöhreti, hiçbir þeyi insaný kaynar bir suya karþý dayanýklý kýlmaz. Kuran'daki ifadeyle, "küfre saptýklarýndan dolayý onlar için çýlgýnca kaynar sular ve acýklý bir azab vardýr". (Enam Suresi, 70) Bir baþka ayette de þöyle denir:

Ve eðer o, yalanlayan sapýklardan ise artýk (onun için) alabildiðine kaynar sudan bir þölen vardýr. Ve çýlgýnca yanan ateþe bir atýlma da. Þüphesiz bu, kesin bilgi ifade eden bir gerçektir. (Vakýa Suresi, 92-95 )

Bir baþka yerde ise, kafirlere yapýlacak kaynar su azabý þöyle anlatýlýr:

Onu tutun da cehennemin orta yerine sürükleyin.

Sonra kaynar suyun azabýndan baþýnýn üstüne dökün;

(Azabý) tad; çünkü sen, (kendince) üstün, onurluydun.

Gerçekten bu, sizin kuþkuya kapýldýðýnýz þeydir. (Duhan Suresi, 47-50)

Bunlarýn yanýnda, ateþ azabýnýn bazý farklý çeþitleri vardýr. Birisi de, ateþte kýzdýrýlan metallerle cehennem ehlinin vücutlarýnýn daðlanmasýdýr. Ancak kendilerini daðlamak için kullanýlacak olan bu metaller, dünyada iken Allah'a ortak koþtuklarý mal ve mülkleridir:

... Altýný ve gümüþü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acý bir azabý müjdele. Bunlarýn üzerlerinin cehennem ateþinde kýzdýrýlacaðý gün, onlarýn alýnlarý, böðürleri ve sýrtlarý bunlarla daðlanacak (ve "Ýþte bu, kendiniz için yýðýp-sakladýklarýnýzdýr; yýðýp-sakladýklarýnýzý tadýn" (denilecek). (Tevbe Suresi, 34-35)

[Yýlmaz Korkmaz]

Paylaþýmýn çok güzel ve anlamlý eline saðlýk

[MUH@MMED F@TÝH]

|^^^^^^^^^^^^\ ||\
|__EMEÐE SAYGI_| ||´""|""\___
| _____________ l | |__|__|___|)
(@!)!(@)"""""**|(@) (@)****|(@)
_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_

[MUH@MMED F@TÝH]

paylaþým çok güzel tþkr

[nizipli_mehmet]

allah yardýmcýmýz olsun