Ramazan TARHAN - Denge Gazetesi



Daha Zeugma adýnýn bile telafuz edilmedigi sýralarda “Belkýs Harabeleri” olarak anýlan ve hatta Gaziantep-Þanlýurfa karayolundaki Nizip tabelasýnýn hemen yanýna konulan Turistik “Belkýs’a gider” tabelasý ile herkesin hafýzasýnda yer eden Belkýs markasý artýk neredeyse anýlmýyor bile..

Millatan sonra 430 yýllarýnda yaþayan büyük Ýran hükümdarý Ciros(Bazý tarihi kayýtlarda Acem kýralý Ciros olarak da anýlmaktadýr) Anadoluyu himayesine aldýðýnda Ýstanbul sýnýrlarýna kadar hüküm sürmüþtü.Kral Ciros’un tahtýn tek varisi olarak gördügü Belkýs adýndaki kýzýnýn amansýz bir hastalýða yakalanmasý tüm devletin yönetimini de sarsmýþtý.Hekimler çare bulamýyor ve Belkýs ölümle pençeleþiyordu.Bir rastlantý eseri Diyarbakýr Çermik civarýndaki bir bölgede konakladýklarý sýrada kaplýcada yýkanan Belkýs’ýn bazý yaralarýnýn iyileþtigi görülür.Ve bir müddet bu kaplýcalarda ikamet eder.Belkýs tamamen iyileþtiginde ise artýk devletin en güçlü yöneticisi olmuþtur.Tüm Andolu bölgesini himayesine alan kraliçe Belkýs Bir müddet Zeugma þehrinde de ikamet etmiþ ve devleti buradan yönetmiþtir.Ýþte Zeugma þehrinin adýnýn Belkýs ile anýlmasý bu tarihten sonra baþlamýþtýr.Kimilerine göre Kur’an-ý Kerimde Hz.Süleyman’ýn kýssasýnda geçen Melike Belkýs’ýn bu olduðu sanýlmýþtýr.Oysa Kur’aný Kerimde geçen Hz. Süleyman'la Seba Melikesi arasýnda geçen kýssa (Kur'an-ý Kerim en-Neml, 27/20-44) hem tarih olarak hem de bölge olarak Ciros’un kýzý Melike Belkýs’a uymamaktadýr.Hemen hemen tüm kutsal kitaplarda geçen Hz.Süleyman ve Sebe Melikesi Belkýs’ýn hikayesi ( Tevrat II. Tarihler, IX,1-12 ve Ýncil Matta, XII, 42; Luka, XI, 31) Hz.Ýsa’dan çok öncesine dayanmaktadýr.Yani olayýn oluþu Millatan öncesine rastlamaktadýr.Ama her iki kraliçenin adýnýn ayný olmasý ve çok güçlü yöneticiler olmasý ve tabiki zengin olmalarý gibi ortak degerler yüzünden bu iki kraliçenin halk arasýnda hep ayný kiþi olduðu sanýlmýþtýr.Bazen Hz.Süleyman ile Kanuni Sultan Süleyman’ýn ayný kiþiler olduðunu sananlar bile var.Belkýs’ýn Muhteþem ihtiþamý ve renkli kiþiligi tarih boyunca hep anýlmýþ ve nesilden nesile aktarýlmýþtýr.Bugün Belkýs adý ile anýlan birçok bölgemiz mevcuttur.Miladi.138-164 Yýllarýnda Zenon adlý bir mimar tarafýndan yaptýrýlan ve hala günümüzde ayakta duran þaheserlerden birisi olan Antalya Aspendos tiyatrosunun bir baþka adý da Belkýs tiyatrosudur.Kraliçe Belkýs bu bölgeleri aldýðýnda çok önemli bazý yapýtlara kendi adýný vermiþtir.Antalya Belkýs Belediyesi heryýl Belkýs adýna birçok etkinlik düzenlemektedir.Yine Diyarbakýr Çermik ilçesi Belediyesi de Belkýs Festivalleri düzenleyerek Kraliçenin yaralarýna melhem olan meþhur kaplýcalarýný dünyaya tanýtma fýrsatý bulmaktadýr.Kraliçe Belkýs’ýn bir süre ikamet ettigi Zeugma þehrinin büyük depremden sonra yeraltýnda kalmasý üzerine Belkýs adýnda bir köy kurulmuþ ve Kraliçenin adý bu þekilde yaþatýlmaya çalýþýlmýþtýr.Aslýnda Belkýs harabelerinin bu þekilde anýlmasý Nizip için de büyük bir tanýtým olanaðý olmuþtur.Ancak Nizip bu çok önemli degere gereken önemi vermemiþtir.Birecik barajýndan sonra özellikle tüm dünya basýnýnda gündeme elen Zeugma adý daha ön plana çýkmýþ ve Belkýs adý adeta unutulmuþtur.Birecik Barajýnýn ilk kurulum aþamasýnda halk arasýnda Belkýs barajý olarak anýlmasý aslýnda halkýn gönlünden geçen adýn bu olmasý gerektiginin en büyük iþaratiydi.Ama ne yazýkki bu çok önemli eserin adý bile Belkýs yapýlmadý.Nizip Belediyesi veya özel sektörün Belkýs adýný yaþatacak hiçbir giriþimde bulunmamasý da bu markanýn Nizip için yavaþ yavaþ yok olma sürecini hýzlandýrmaktadýr.Belkýs’a sahip çýkacak birilerinin mutlaka çýkacaðýný ve bu degeri tekrar Nizip’e kazandýracaðýný umuyoruz.Zira hem turizm açýsýndan hem de sahip olunan degerler açýsýndan Belkýs önemli bir markadýr.