güzel konulara deðinmiþsin.tþkler
güzel konulara deðinmiþsin.tþkler
Bu Gün,
Benim gençlik nöbetimdir,
Aþk þarabý içerim.
Zira benim mutluluðum bundandýr.
Acýdýr diye kötülemeyiniz,
O, hoþtur.
Onun acýlýðý,
Benim saflýðýmdandýr.(ÖMER HAYYAM)
tþkler avci
Bu Gün,
Benim gençlik nöbetimdir,
Aþk þarabý içerim.
Zira benim mutluluðum bundandýr.
Acýdýr diye kötülemeyiniz,
O, hoþtur.
Onun acýlýðý,
Benim saflýðýmdandýr.(ÖMER HAYYAM)
saolun arkadaþlar ilgi ve alakanýza tþk elýmýzden geldigi kadarýyla sizlere yardýmcý olmaya çalýsacagýz Nizip comu takip etmeye devam edeniz saygýlar...
DÜNYA BÝR GÜN DEGÝL !! ELBET GÜN GELÝR ÖDEÞÝRÝZ...
Gerçekten güzel ve ilginç bit konu...
Bunun deneyini fizik bölümünde okuyan arkadaþlarým yapmýþtý gözlerime inanamamýþtým...
Bu Allah'ýn kudretine çok basit bir örnek.
çok güzel bir paylaþým...
bayraðý bayrak yapan üstündeki kandýr bayrak eðer uðrunda ölen varsa vatandýr...
ÝNSAN ÝNSAN DIR OLMASA PULU HAYVAN HAYVAN DIR ATLASTAN OLSA ÇULU
Emailinizi güncelleyin
ÖL SÖZ VERME ÖL SÖZÜNDEN DÖNME
Emailinizi güncelleyin
Türk Milleti'nin tarihi neredeyse insanlýk tarihi kadar eskidir; Türkler binlerce yýldan beri tarih sahnesinde yer almaktadýrlar. Bu durum, bilim adamlarýnýn dikkatini çekmiþ ve onlarý Türk kelimesinin kökenini araþtýrmaya yöneltmiþtir. Türk adýnýn kaynaðýný bulmak amacýyla yapýlan araþtýrmalarýn sonuçlarýna dayanarak çeþitli görüþler ileri sürülmüþtür. Kimi uzmanlara göre, Türk adýna ilk defa MÖ 14. yüzyýlda "Tik" veya "Tikler" þeklinde rastlanýlmýþtýr. Bazý uzmanlar ise bu adýn MÖ 14. yy.dan önce de var olduðu görüþünü benimsemiþlerdir. Türkler'in binlerce senelik geçmiþi göz önünde bulundurularak, Türk adýnýn nereden geldiðine iliþkin birçok iddia ortaya atýlmýþtýr.
Türkler'in eski dönemlerine iliþkin bilgilerin kökeni çoðunlukla Çin tarihine dayanmaktadýr. Çinli tarihçiler MÖ 2000-1000 yýllarý arasýnda ilk Türk hükümdarlarýndan bahsetmektedirler. Bununla birlikte, eski Çin kaynaklarýndaki Türk hükümdarlarýnýn ve devletlerinin adlarý Çince yazýlýdýr. Bunlarýn Türkçe karþýlýklarý tam anlamýyla bilinmemektedir. Profesör Erol Güngör'ün deyiþiyle, "Bizim atalarýmýz o çaðda "Türk" adýyla anýlmýyordu. "Türk" kelimesi bugün bir milletin adýdýr ama atalarýmýz o zaman henüz bir millet halinde deðildi. Boy ve aþiretler halinde yaþýyorlardý ve her aþiretin ayrý bir adý vardý."
Türk adýnýn tarih sahnesine çýkýþý MS 6. yüzyýlda kurulan Göktürk milleti ile olmuþtur. Orhun kitabelerinde yer alan "Türk" adý daha çok "Türük" þeklinde gösterilmiþtir. Yani, Türk kelimesini ilk defa resmi olarak kullanan siyasi teþekkül Gök-Türk Ýmparatorluðu olmuþtur. Göktürkler'in ilk dönemlerinde Türk sözü bir devlet adý olarak kullanýlmýþken, daha sonra Türk Milleti'ni ifade etmek için kullanýlmaya baþlanmýþtýr.
Çin Ýmparatoru MS 585 yýlýnda, Gök-Türk Kaðaný Ýþbara'ya gönderdiði mektupta "Büyük Türk Kaðaný" diye hitap etmiþtir. Ýþbara Kaðan'ýn Çin Ýmparatoru'na cevabi mesajýnda da "Türk Milleti'nin Tanrý tarafýndan kuruluþundan bu yana 50 yýl geçti" ifadesine yer verilmiþtir. Bunlar Türk adýný resmileþtiren olaylar olarak tarihe geçmiþtir.
Göktürk yazýtlarýnda Türk sözü daha çok "Türk Budun" þeklinde geçmektedir. Türk Budun, Türk Milleti anlamýndadýr. Dolayýsýyla Türk adý bu dönemlerde bir topluluðun veya kavmin isminden ziyade siyasi bir mensubiyeti belirleyen bir kelime olarak görülmektedir. Yani Türk soyuna mensup olan bütün boylarý ve topluluklarý ifade etmek üzere milli bir isim haline gelmiþtir.Türk kelimesinin anlamý üzerinde de çeþitli görüþler vardýr. Bunlardan bazýlarý þu þekildedir:Çin kaynaklarýnda "Tu-küe (Türk)" miðfer olarak yorumlanmakta; Ýslam kaynaklarýnda ses benzeþmesine dayanarak terk edilmekte, olgunluk çaðý þeklinde deðerlendirilmektedir. Arminius Vambery'nin 19. yüzyýlda yazdýðý eserlerinde belirttiðine göre, Türk kelimesi "türemek"ten gelmektedir.
Ünlü Alman Türkolog Albert von Le Coq, Türk deyiþinin "güç-kuvvet" anlamý taþýdýðýný ileri sürmüþtür.Bu konudaki diðer çalýþmalara göre, Türk kelimesi, "Altaylý (Ceyhun ötesi Turanlý)" kavimlerini tanýmlamak üzere 420'li yýllardaki bir Pers metninde görülmektedir. Yine 515'de, "Türk-Hun" (Kudretli Hun) tabirinin de geçtiði bilinmektedir. Ýran kaynaklarýnda Türk kelimesinin "güzel insan" karþýlýðýnda kullanýldýðý belirtilmektedir.
9. yüzyýlda Kaþgarlý Mahmud, "Türk adýnýn Türkler'e Tanrý tarafýndan verildiðini" belirtmiþ; "güçlü kuvvetli, kudretli ve olgun insan" demek olduðunu bir kez daha vurgulamýþtýr. Türk kelimesinin "güçlü-kuvvetli" anlamýna geldiði, bugün neredeyse bütün tarihçiler tarafýndan kabul görmüþtür. Batýda Türk denince akla güç kuvvet gelmektedir. "Bir Türk kadar kuvvetli" sözü bugün Avrupa ülkelerinin çoðunda kullanýlmaktadýr.
TÜRKLER
Günümüzde sayýlarý 350 milyonu aþan ve oldukça geniþ bir bölgeye yayýlmýþ olan Türkler'in ilk ana yurdunu tespit edebilmek için geniþ araþtýrmalar yapýlmýþtýr. Çeþitli alanlarda, farklý uzman ve bilim adamlarýnca yapýlan çalýþmalar sonucunda her alanda farklý iddialar gündeme gelmiþtir. Böylece ortaya þöyle bir tablo çýkmýþtýr:
Tarihçiler, Çin kaynaklarýna dayanarak Altay Daðlarý'nýn; etnologlar, Ýç Asya'nýn kuzey bölgelerinin; dil araþtýrmacýlarý, Altaylar'ýn veya Kingan Daðlarý'nýn doðu ve batýsýnýn; kültür tarihçileri, Altay-Kýrgýz Bozkýrlarý arasýnýn; sanat tarihçileri, Kuzeybatý Asya sahasýnýn; antropologlar ise Kýrgýz Bozkýrý-Tanrý Daðlarý arasýnýn ilk Türk ana yurdu olduðunu iddia etmiþlerdir.
Bu konudaki araþtýrmalara göz attýðýmýzda, Türkler'in ilk ana vatanlarýnýn kesin sýnýrlarýný çizmenin mümkün olmadýðý görülür. Bunun asýl nedeni Türkler'in ilk zamanlardan itibaren oldukça geniþ bir alana yayýlmalarýdýr. Son yýllarda yapýlan dil araþtýrmalarý göz önüne alýndýðýnda, ilk Türk yurdunun "Altay Daðlarý'ndan Urallar'a kadar uzanan, Hazar Denizi Kuzeydoðu Bozkýrlarýndan Tanrý Daðlarý'ný kapsayan çok geniþ bir bölge" olduðu anlaþýlmaktadýr.
Türkler, tarihin akýþý içerisinde, ana yurtlarýndan çok uzak mesafelere göç ederek geniþ bir coðrafi alana yayýlmýþ; bugün Balkanlar'dan Çin Seddi'ne, Sibirya Bozkýrlarý'ndan Horasan, Afganistan, Tibet'e kadar olan bölgeleri yurt edinmiþlerdir.
Günümüzde özgürlük ve eþitliðin öncülüðünü yaptýklarýný iddia edenler bilmelidir ki, insan hak ve hürriyetlerinin gerçek anlamdaki ilk uygulayýcýsý Türkler olmuþtur. Türkler tarafýndan kurulan devletlerde din, dil ve ýrk ayrýlýðý gözetilmeksizin herkese eþit davranýlmýþtýr. Profesör Hakký Dursun Yýldýz bu gerçeði, "Bütün tarih boyunca Türkler'de din, dil ve ýrk ayrýlýðý sebebiyle Amerika ve Avrupa'da her zaman rastlanan bir katliama, iþkenceye ve haklarýn elinden alýnmasýna kesinlikle rastlanmamaktadýr" þeklinde ifade etmiþtir.Dikkat çekici bir nokta, eski Türk kavimlerinde, kadýnlarýn erkeklerle neredeyse eþit haklara sahip olmalarýydý. Türk kadýnlarý toplum hayatýnýn hemen her aþamasýnda görev alýrlar; yeri geldiðinde savaþmaktan çekinmezlerdi.
DÜNYA BÝR GÜN DEGÝL !! ELBET GÜN GELÝR ÖDEÞÝRÝZ...
Türkiye çölleþiyor...
26.11.2006, 19:46
Ýklim deðiþiklikleri tüm dünyayý tehdit ederken, Türkiye de kendi payýna düþeni fazlasýyla alýyor. Türkiye topraklarýnýn, yüzde 90'ý erozyon tehdidi altýnda. Yani Türkiye, her bir saniyede iki kamyon topraðýný kaybediyor.
CNNTÜRK-TEMA'nýn verilerine göre, tarým arazilerinin yüzde 75'i erozyon tehlikesi altýnda.
Türkiye'nin toplam arazisinin yüzde 63'ünde çok þiddetli, yüzde 20'sinde orta þiddetli, yüzde 7'sinde ise hafif þiddetli erozyon görülüyor.
Türkiye, topraðýnýn 20 milyon hektarýný tarým arazisi olarak kullanýyor. Bunun, 15 milyon hektarýnda yoðun erozyon görülüyor ve erozyon nedeniyle yýlda 90 milyon ton bitki de toprakla birlikte yitiriliyor.
TEMA'ya göre, amaç dýþý arazi kullanýmý, hatalý tarým teknikleri ve yatýrýmlarýn yanlýþ konumlanmasý erozyon sürecini hýzlandýrýyor.
Erozyonun zararý 42 milyar dolar
Afrika'nýn yüzde 73'ü, Asya'da 1.4 milyon hektar alan, Kuzey Amerika'nýn yüzde 74'ü, AB ülkelerinin bazýlarýyla birlikte toplam 110 ülkeyi tehdit eden erozyon ve çölleþmenin yýllýk verdiði zarar yaklaþýk 42 milyar dolara ulaþýyor.
Sadece Afrika'nýn yýllýk kaybý ise 9 milyar dolarý buluyor. Bu kadar büyük maddi zarara yol açan çölleþme ve erozyon, bir milyardan fazla insanýn yaþamýný tehdit ederken, 135 milyon kiþi, topraklarýnýn verimsizleþmesi nedeniyle göç tehlikesiyle karþý karþýya bulunuyor.
Yapýlan araþtýrmalara göre yaðýþ almayan bölgelerde hala sürmekte olan 10 silahlý çatýþmanýn baþlamasýnýn nedenleri arasýnda çölleþme de bulunuyor.
Çölleþme, Somali gibi yerlerde siyasi dengesizlik, açlýk ve toplumun parçalanmasýna sebep olduðu gibi, insani yardým ve felaketleri önleme çabasý þeklinde büyük miktarda harcamalara yol açýyor.
Afet nitelikli erozyonun yaný sýra tarým arazileri, özellikle de verimli tarým arazileri, tarým dýþý kullanýmlarla açýk bir saldýrý ve talanla karþý karþýya kaldý.
Bu yüzden TEMA, her yýl Türkiye'de erozyonun önlenmesi, topraðýn korunmasý amacýyla 'Topraðýna Sahip Çýk' sloganýyla 'Topraða Saygý Yürüyüþü' düzenliyor.
Türkiye'nin Tarafsýz Haber Sitesi - http://www.haberx.com
evet arkadaþlar sadece bu ülkeyi top tüfekle koruyamayýz. tek düþmanýmýz dýþ güçler yada onlarýn iç tarflardaki destekçileri deðildir. bu vataný sevmek herþeyi ile sevmekse ve bir bir zerresini feda etmiyor isek þehitlerimiz bu toprak için ölüyor ise ona sahip çýkmamýz gerektiðini hepimiz biliyoruz. yukardaki yazýda hergün suya gömülen topraklardan bahsedilmiþ KESÝNLÝKLE HAKLILAR!!! son zamanlarda inanýlmaz derece bir aðaç kýyýmý baþladý. insanlar hiç acýmadan aðaçlarý kesebilmektedir. her yaz binlerce dönüm yakýlmakta ve ne hikmetse oralara 6 ay sonra tatil siteleri yapýlmaktadýr. þehir içlerindeki insanlara azda olsa refah veren aðaçlar belediyelerin kýyýmýna uðramakta ve betonlar her tarafý sarmaktadýr..
artýk tema ya destek olalým. aðaçlar dikelim çiçekler besleyelim. doðaya sahip çýkalým. bu bir vatan ve din borcudur. çünkü dinimiz doðaya saygýyý gerektirmektedir ayný zamanda....
herkesi türkiyeyi sevme adýnda doðayý ne kadar sahiplendiðimizi düþünmeye davet ediyorum...
DÜNYA BÝR GÜN DEGÝL !! ELBET GÜN GELÝR ÖDEÞÝRÝZ...
Bazý duygular vardýr ki tarifi zordur.
Eðer, Ýstiklal Marþý çalarken, içinizde köpük gibi kabaran bir duygu ile ay yýldýzlý bayraða bakýp bütün benliðinizle “Korkma, sönmez bu þafaklarda yüzen al sancak” diyebiliyorsanýz,
Eðer, önünüzden bir ip gibi muntazam bir þekilde geçen askeri birliðinizi, damarlarýnýzdaki kan sirkilasyonu hýzlanarak ve duygusallaþarak, iftiharla seyrediyor, tarihin akýþýný deðiþtiren kahraman ordunuzla gurur duyuyorsanýz,
Eðer, yaþadýðýnýz bu günleri yaratan, bu uðurda canlarýný, kanlarýný feda eden atalarýnýzýn nasýl bir özveri içinde davrandýðýný idrak edebiliyor, tarihinizle ve atalarýnýzla gurur duyuyorsanýz,
Eðer, ülkenizin geleceði için siz de, severek ve isteyerek bazý fedakarlýklar yapabiliyorsanýz veya yapmaya hazýrsanýz,
Eðer, dostlarýnýzla muhabbet içinde geçen bir gecede þarkýlarýn yaný sýra 'Dað baþýný duman almýþ', 'Yýldýrýmlar yaratan bir ýrkýn ahfadýyýz', 'Çýktýk açýk alýnla', 'Yaslý gittim, þen geldim' gibi marþlarý da büyük bir zevk duyarak söylüyorsanýz,
Eðer, milli maçlarda galibiyet sizi sarhoþ edip, malubiyet bir o kadar kimyanýzý bozuyorsa,
Eðer, yabancý bir ülkede, daha itibarlý olurum düþüncesiyle kendinizi baþka bir ülkenin vatandaþý gibi tanýtmýyorsanýz ve her yerde gururla “Türküm” diyebiliyorsanýz,
Eðer, ülkenizde yapýlan her güzel eseri zevk duyarak alkýþlayýp, her tatsýz olayda üzüntü duyabiliyor ve iyisiyle-kötüsüyle, eðrisiyle-doðrusuyla, tozuyla, çamuruyla, doðduðunuz ve yaþadýðýnýz topraklarý seviyorsanýz,
Eðer, Laz'ý, Kürt'ü, Çerkez'i, Musevi'si, Ermeni'si, kültürlüsü-cahili, köylüsü-þehirlisi, düzgünü-üçkaðýtçýsý, sivili-askeri, ile bir bütün olarak bitlikte yaþadýðýnýz insanlarý seviyor, iyi ve kötü günleri paylaþabiliyor, kendi insanýnýzý sýcak ve sempatik buluyorsanýz,
Eðer, Atatürk'ün 'Onuncu Yýl Nutku'nu her zaman ayný heyecanla dinleyip, kökünüz nereden gelirse gelsin, inançlarýnýz ne kadar farklý olursa olsun, göðsünüzü gere gere, “Ne mutlu Türküm” diyebiliyorsanýz...
Siz bu ülkenin gerçek sahibisiniz...
Ve ne mutlu bize ki, renkli insan yapýsý, tarihin her çaðýný yaþamýþ topraklarý, eþsiz doða güzelliði, operadan türküye, baleden folklöre geniþ bir kültür ve sanatý ile renklerin her tonunu taþýyan bu ülkenin vatandaþlarýyýz...
Bu satýrlarý neden yazdým...
Söyleyeyim...
Ýki nedenle...
Son günlerde gittikçe artan bir biçimde gözlediðim milli müesseselerimize ve özelliklede silahlý kuvvetlerimize yönelik sistemli bir yýpratma faaliyetinden ve Atatürk'ün manevi kýzý ve ilk kadýn Türk savaþ pilotu rahmetli Sabiha Gökçen'le ilgili spekülasyonlardan, rahatsýzlýk ve endiþe duyduðum için,
Bu sistematk faaliyete dikkatinizi çekmek için,
Duygu ve düþüncelerimi sizlerle paylaþmak için...
Ne diyor Tolon Paþa; ''Zaman zaman birileri ya kiþisel düþmanlýklarýndan veya ileriye yönelik maksatlý düþüncelerinden dolayý silahlý kuvvetlerin, halkýn indindeki güvenilirliðini sarsmak için bir takým gayretlerde ve faaliyetlerde bulunuyorlar. Türk Ordusu halkýn ordusudur."
Evet, Türk ordusu, halkýn ordusudur, milletin ordusudur, bizim ordumuzdur.
Türk ordusu sadece askeri bir güç deðil, bir okuldur, bir ocaktýr, bir rehberdir.
Ordusuz millet, ordusuz devlet, ordusuz iktidar olmaz.
Türk halkýnýn gözünde ordusuna olan güveni sarsmak, orduyu yýpratmak ve bölmek için yoðun bir faaliyetin yürütüldüðü bu günlerde bu yazýyý, "Ne mutlu Türküm" diyen bu ülkenin gerçek sahiplerine bir çaðrý olarak kabul edin.
Her müessese gibi, orduyu ve mensuplarýný da eleþtirmek, bazý yanlýþlýklarý kamuoyuna açýklamak, yapýcý tenkitlerle daha iyiyi, mükemmeli aramak hepimizin hakký ve hatta bir yerde görevi.
Ancak, tenkit etmek, kamuoyunu aydýnlatmak ile yýkýcý olmak, hainlik etmek, zarar vermek arasýndaki ince çizgiye çok dikkat edin, bu nüans farkýný hassasiyetle irdeleyin.
Arkasýnda kimin olduðunu bilmediðiniz yayýnlara itibar etmeyin, ispatý olmayan söylentilere inanmayýn. Kýþkýrtmalara, spekülasyonlara, komplo teorilerine kanmayýn. Biraz muhakeme yeteneðinizi kullanýrsanýz bunlarýn bir çoðunun arkasýnda psikolojik savaþýn karanlýk yüzünü teþhis edebilirsiniz.
Hatalar kiþilere mahsustur, hatalarý milli müesseselerle bütünleþtirmeyin. Unutmayýn ki milli müesseselerimiz saðlam ve saðlýklý olduðu müddetçe, ülkemiz de saðlam ve istikrarlý olacaktýr.
Ülkemize, milli müesseselerinize, askerimize, polisimize sahip çýkýn. Onlar bizimle ayný hamurun parçalarý, onlar bizim yansýmamýzdýr.
Unutmayýn ki onlar yoksa, biz de yokuz, onlar zayýfsa bizde zayýfýz.
Bu topraklarda yaþayan, bu topraklarý seven, bu ülkeye baðlý insanlar arasýnda etnik yapýlarýna ve inançlarýna göre ayýrým yapmayýn. Bu sadece Türkiye'yi bölmeye, kargaþalýk çýkarmaya çalýþanlarýn iþine yarar. Alt kimliði ne olursa olsun, kendini Türk olarak kabul eden herkes bizim kardeþimiz, vatandaþýmýz, bizim kadar bu ülkenin sahibidir.
Sizler bu ülkenin gerçek sahibisiniz. Baþkalarýndan, çarpýk ideolojilerden, aþýrýlýklardan medet ummayýn. Bize bizden baþkasýnýn faydasý olmaz.
Biz saðlam oldukça, bölünmedikçe, "Bu þafaklarda yüzen al sancaðý" kimse söndüremez.
Ne mutlu ki Türküm, ne mutlu ki Türküz
DÜNYA BÝR GÜN DEGÝL !! ELBET GÜN GELÝR ÖDEÞÝRÝZ...
OÐUZ KAAN’IN DUASI
Ulu Tanrý , Güzel Tanrý , Gök Tanrý
Sen Türk’ü Türk yurtlarýný Koru!
Düþman þerrinden sakla ! TÜRK'ü yiðitlikte daim et ! TÜRK'ü erlik davasýyla yaþat ! TÜRK'ü gerçekçi yap ! TÜRK'ün gönlüne herþeyden önce, hatta kursaðýna ekmek koymadan evvel TÜRK'lük sevgisini koy ! TÜRK'ü ideal ile yaþat ve ideali hakikat yapmaya çalýþsýnlar ! Törelerini canlarý gibi saklat ! TÜRK'e zevk ve rahat verme ! Bilakis zahmete alýþtýr ! Zahmetle yürekleri, bedenleri demir olsun ! Bu sayede onlara yüksek çalýþma kudreti verirsin ! TÜRK'ü faal, cevval edersin. TÜRK'e deðiþmez bir seciye ver ! Zamanla seciyesi deðiþmesin, sade tekemmülle tadilat görsün !
Ulu Tanrý
Milli kuvvet, namus, ahlak, azim , sebat, ideal, TÜRKÇÜLÜK ruhu, yurtseverlik, ilim, sanat teþkilatý, intizam, beden kuvveti ve zenginlik ile hasýl olduðundan; TÜRK'e bunlarý ver ! TÜRK'ten hýrsýz, namuzsuz türerse hemen kahret ! TÜRK'e benlik, hem de yüksek bir benlik ver ! TÜRK nefsine itimat sahibi olsun ! TÜRK'ü muhakemeli, ciddi adam olarak yarat ! Hissiyatýna kapýlýp, öfke ile ayaklanmasýn ! Birden barut gibi parlamasýn ! Daima soðuk kanlý olsun ! TÜRK'ü her milletten cesur yarat ! Öç almayý TÜRK asla unutmasýn !
Ulu Tanrý
Namuzsuz bir tek TÜRK yaratacaðýna, dünyayý yýk daha iyi ! Ne kadar korkak TÜRK varsa hepsini helak et ! TÜRK herþeyi mukayese etsin ! Yalnýz akýl ve mantýk denen þeylere býrakma onu ! Sabýrlý, derde dayanýklý olsun ! Ýradesi çelik gibi olsun ! Dönek TÜRK yaratma ! TÜRK'leri maymun iþtahlý yapma ! TÜRK daima ihtiyatla adým atsýn ! Kimsenin tatlý diline inanmasýn ! Kimseye emniyet olmasýn ! Çalýþma zekâdan üstün bir kýymet olduðundan, TANRI, sen TÜRK'ü çalýþkan et ! TÜRK'ün ömrü çalýþma ile geçsin ! Ona daima çalýþma aþký ver ! Hele elbirliði ile çalýþmayý alet etsin ! Tembel TÜRK'ü hemen öldür ! TÜRK'e her milletinkinden üstün zeka ver ! Zeka ve çalýþma ; ikisi bir arada olunca TÜRK'ün önünde durulmaz ! Milli büyüklüðün tek þartý yüksek ideal, buna alýþmak için de yüksek ahlak, fedakarlýk ve sebat lazým olduðundan TÜRK'leri ahlaklý, sebatlý ve fedai kýl ! TANRI , TÜRK'leri sen kendi elinle birleþtir ve herþeyden evvel ruhlarý birleþsin ! Onlarý tek bir kafa gibi birleþtirici kültür sahibi et ! TÜRK'ü töresine sadýk kýl, Tanrý ! TÜRK budunu : Biliniz ki atalar töresi asýrlarýn tecrübesi ile husule gelmiþ büyük bir hikmettir. Tanrý beni töreye dokunmaktan ve dokundurmaktan sakladý ve saklasýn !
Ulu Tanrý
Türk milletini lafçý deðil, elinden iþ gelir insanlar et ! Bir þey söylemek vazife yapmak deðildir. Onu fiilen yapmak ve yaptýrmanýn vazife olduðunu beyinlere sok !
Güzel Tanrý
Sana hepsinden çok yalvardýðým þudur : TÜRK'ü dalkavukluktan kurtar ! Dalkavukluk ve emsali vasýtalara zengin olmaktan koru ! TÜRK'e kötü para hýrsý verme ! Dalkavuklarý yok et !
Aman Tanrý
TÜRK aile, töre ve disiplinini her þeyden evvel koru ! TÜRK topraðýnda hürler yaþasýn. Adaletten baþka bir þey hüküm sürmesin ! Sen TÜRK'e tabii þeylere tabiata karþý sevgi ver ! TÜRK yurdunda yoksulluk o kadar azalsýn ki fakirlik suç sayýlsýn !
Acunu yaratan yüce Tanrý
TÜRK'e insaniyetten evvel TÜRK milletini düþündür. Ýnsanlarýn insaniyet dedikleri þey, göz boyamak için icat edilmiþ bir boyadýr. Ýnsaniyet maskesi taþýyan öyle milletler vardýr ki maskelerinin altýnda canavarlar yaþar. Ýnsaniyeti gören olmadý. TANRI , TÜRK'e saðlam, sürekli irade ver ! Güçlüklerde, sabrýný, tahammülünü ayný zamanda gayretini arttýr ! Ona esas seciye olarak vazife muhabbeti ve mesuliyet duygusu ver ! Mesuliyeti TÜRK yurdundan eksik etme ! En büyük kuvvetinTÜRKLÜK aþý olduðunu TÜRK'e öðret !
Ulu Tanrý
TÜRKÇE konuþulan, TÜRK'e yurtluk etmiþ olan yerleri kýyamete kadar TÜRK'ün hükmü altýnda býrak !
DÜNYA BÝR GÜN DEGÝL !! ELBET GÜN GELÝR ÖDEÞÝRÝZ...