Son PehlivanHer þey, bir akþam “Nizip.com” sitemizde Gül Hazal Özpolat adlý arkadaþýn þu yazýsýný okuyunca baþladý;”Yýllar önce Nizip Þehir Stadýndaki aba güreþlerinin heyecanýný aylar öncesinden takip ederdik.Etrafýmýzdaki tanýdýklarýmýzýn bu güreþler için nasýl hazýrlýklar yaptýklarýný ve heyecanlandýklarýný gözlerimizle görürdük.Belediye tarafýndan yapýlan organizasyonlar , davul- zurna eþliðinde ve þehir anonslarý ile duyurulurdu.Büyük bir þenlik havasýnda geçen bu ata sporuna olan katýlým oldukça yüksek olurdu.Genç kýzlar özellikle bu organizasyonlarý yakýndan takip ederlerdi.Güreþçi büyükler, nam peþinde ;güreþçi gençler, þöhret peþinde; güreþçi çocuklar ise gelecek peþinde hayal kurarlardý. Aldýklarý ödüller sembolik olsa da evlerinin baþ köþelerinde, gelen gidenin görebilecekleri en uygun yerlere koyarlardý.Evet,dünyada sadece Gaziantep ve Hatay yöresi ve ilçelerinde yapýlan ,atadan kalma bir gelenek olarak ,zamanýmýza eriþebilmiþ aba güreþlerimiz son yýllarda iyice unutulmaya yüz tutmuþtur…”(1)
[IMG]http://www.Nizip.com/gallery/displayimage.php?imageid=474
Bu yazýyý okuduktan sonra içimde iflah olmaz bir soru, beni tesiri altýna aldý. Aba güreþi neydi ve ben bunu neden bilmiyordum? Oysa beþ yýldýr Nizip’teydim ve bu spor dalýný ilk kez duyuyordum. Demek o kadar üzeri küllenmiþ bir olay ki gündelik konuþmalarda mevzusu olmuyor,eðitim camiasýnda,gençler arasýnda esamesi okunmuyor.Nasýl olur da yýllar yýlý bunca raðbet gören,halký bunca ilgi ve heyecana sevkeden, büyük ve tarihi kökleri olan sportif faaliyet yok olurdu?Aba güreþi nasýldý ve kimler uðraþýyordu? Bir memleketin bugününü düne baðlayan en önemli unsur ortak örf ve gelenekken, hatta batýda en ufak ve basit -tarihsellik kokan- hatýralarý hemen festivale çevirme çabasý varken, kendi öz kültürümüzü bu denli savurganlýða terk ediþimizi hazmedemedim.Semerciliðin,bakýrcýlýk ve kalaycýlýðýn kaybolmaða yüz tutmasýný anlayabilirim.Zira teknolojinin etkisiyle gittikçe deðiþen yaþam alýþkanlýklarýmýz ve tercihlerimiz, bu sanatlara ilgiyi bitirmiþ olabilir;ama bir spor dalýnýn-hele ilgi ve zeminin var olduðu bir zamanda-kaybolmasýnýn mantýðýný anlamakta zorlanýyordum.”Anlaþýlan bir kader bulutu kaplamýþ etrafý ve bir þekilde aralanmasý gerekiyor .” diye düþündüm.
“Tamam!” dedim kendi kendime.Ben bu konuyu araþtýracaðým.Belki yapacaðým bu araþtýrmayla –bir ihtimal-köklü geleneklerimizden süzülüp gelen Aba güreþini yeniden canlandýrabilir,yetkililerin ve halkýmýzýn ilgisini çekerek yüzyýllarca bu sporla uðraþmýþ binlerce pehlivanýn emeðine ve hatýrasýna saygýmýzý göstermiþ oluruz.
Öncelikle Aba güreþinin anlam,teknik ve usullerini araþtýrmaya ve –bulabilirsem- yaþayan bir pehlivanla görüþerek konuyu toparlamaða karar verdim.Günlerce kitap, ansiklopedi ve internet üzerinde yaptýðým tetkiklerde Aba güreþi ile ilgili pek çok yazý, doküman ve fotoðrafa ulaþtým.Bu arada deðerli dostum,Nizip aþýðý sayýn Mehmet Akif Akpek beyin yardýmý ve yol göstericiliði sayesinde,ilçemizde Aba güreþinin yaþayan son efsanesi Recep Bakýr (Pehlivan Recep)’ýn izini buldum.
Bilgi ve belgeleri zihnime not ederek bu iþi ilk aðýzdan öðrenmek üzere Pehlivan Recep’le görüþmek üzere modern Doðu Nizip’ten eski Nizip’e doðru yola çýktým.Uzun çarþýyý kat edip sebze hali yoluna saptým.Ocak-Þubat’ý aratmayan soðuk ve yaðmurlu Kasým gününde Pehlivan’ý görmeðe giderken yanýma tanýdýk kimseyi almadým.Kendimce bir kurgu yaparak; ”Uzun yýllar aba güreþi yapan bu efsane güreþçiyi sezgilerimle de bulabilirim,görmem yeterli.”dedim.Sebze halinin yola bakan kýsmýnda onlarca irili-ufaklý zeytin,zeytinyaðý ve fýstýk satan dükkanlarýn önünden ve zeytin alýþveriþi yapan yüzlerce insanýn arasýndan geçip ilerledim.Etrafý biraz gözlemledikten sonra, uzakta gördüðüm bir adama odaklandým.Yavaþ yavaþ ona doðru yürüdüm.
Uzun boyu,geniþ omuzlarý ve güçlü pazularýyla hýzlý hýzlý zeytin dolu kasalarý ,çuvallarý kaldýrýp saða sola indiren,ayný hýzla kantarda tartarak ayýrmaða çalýþan ;eline aldýðý deftere bir þeyler karalayan bu adama yaklaþtýðýmda onun “Pehlivan Recep” olduðundan o kadar emindim ki –adýný sorma gereði duymadan-doðrudan;
-----Selamun aleyküm Recep usta! deyiverdim.Adam elindeki salamuralýk yeþil zeytin dolu kasayý yere býrakarak bana döndü.
-----Aleyküm selam kardeþ!Buyrun.Sanki beni bekliyormuþçasýna elimi sýktý ve beni küçük dükkanýna davet etti.Onlarca teneke ve kasanýn arasýnda,kendime bir yer bulup oturduðumda sýcak çayým önüme gelmiþti bile.Bu nasýl ilgi dedim kendi kendime.Bir zamanlar ilçemizin ve Dereköylerinin medarý iftiharý olan bu güzel insan ne kadar babacan,ne kadar içten davranýyor öyle!
Tanýþtýk.Ona Aba güreþleriyle ilgilendiðimi ve bu iþi bilen birisi olarak kendisiyle söyleþmek istediðimi belirttim.Elimden geldiðince de bu sporu tanýtmaða çalýþacaðýmý ifade ettim.Ansýzýn durdu…Yüzünde hayret ve merak dolu bakýþlarla bana bakakaldý.Sonra yavaþ yavaþ sevinç ve memnuniyete döndü yüzündeki ifadeler.Uzun zaman önce kaybettiði kýymetli bir eþyasýný bulmuþçasýna :
-----Vay sen hoþ,safa geldin hocam!Yahu seni Allah gönderdi!Yabancý birinin Aba güreþini gelip sormayalý epey zaman oldu.Demek aradan yýllar geçse de kadir kýymet bilenler çýkýyor güzelim memlekette!
Pehlivanýn bu sözleri beni utandýrdý,ayný zamanda derin bir hüzne sevketti. Geçmiþe, hatýralara özlem duyan insanlar bende hep bu duyguyu yaratýr.
-----Bunu neden yapýyorsun? dedi.
-----Vefa! dedim.Atalarýmýzýn bin bir fedakarlýkla, bizlere kadar ulaþtýrdýðý deðerlerin kaybolmasýný istemediðimi söyledim.Nizip’imizin Zeugma gibi tarihi mirasýnýn ,fýstýk ve zeytin gibi zenginlik kaynaklarýnýn yanýnda; geçmiþiyle köprü olacak ,kendine has,orijinal sosyal ve sportif köklere de ihtiyacý olduðunu anlattým.
-----Evet haklýsýn hocam!Aba güreþi,iyi bir reklam ,organizasyon ve tanýtýmla ilçemizin sembolü olabilir inancýndayým.
Ben elime kalemi alýp ajandama notlar almaða,o da keyifle anlatmaða baþladý.Kendisine öncelikle Aba’nýn anlamýný sordum.
----- Aba; yakasýz kaban uzunluðunda kolu pazý hizasýnda yarým kollu olup kalýn kumaþtan veya keçe kýlýndan örülerek yapýlýr.Geleneklere göre aba, köy halkýnýn ortak malý sayýlýr. Güreþin icra edildiði köylerde, her köyün en az iki üç abasý vardýr.Güreþ yapacak pehlivan, abayý giydikten sonra beline kuþak baðlar. Koyun yününden örülmüþ, kalýn, saðlam, kolsuz, önü açýk, boyu diz kapaðýna kadar olan mahalli bir giyecektir.
-----Abalar hep ayný mýdýr?
-----Hayýr yaklaþýk 7 çeþidi var:
1- Yerli Aba( iki çeþidi var):
a) Kýrmýzý Aba (Bizde bulunur).
b) Boz Aba.
2- Maraþ Abasý.
3- Hamis Abasý.
4- Çuha Abasý.
5- Siyah Aba.
6- Urfa Abasý.
7- Torun Abasý.
-----Aba güreþinin özel bir yeri var mý? Nerede yapýlýr?
-----Aba güreþi, genellikle çimenlik yerde ve çukurda yapýlýr. Aba güreþinin yapýldýðý alana çukur adý verilir.Köy meydaný, harman yeri, çimenlik bir alan , yumuþak topraklý bir alan çukur için arzu edilen uygun olan bir yerdir.Çukurlar genellikle düðünün durumuna göre tesbit edilir.Güreþe ilgi ve kalabalýk çok olur ise geniþ alanlar, çukur olarak belirlenir. Aba güreþleri genellikle düðünlerin yoðun olduðu sonbaharda organize edilir. Özellikle, köylülerin harmanlarýný kaldýrdýðý, hasatlarýný bitirdiði zaman ve gelirlerini elde ettikleri ay olan sonbahar ayýnda düðün merasimleri yapýlýr.Eðer çukur, çamur olursa saman serpilmektedir.Ayrýca çukur bölgesi taþ çakýl ve insan bedenine zarar verecek þeylerden temizlenir ve tam güreþ yapacak özelliðe getirilir.
-----Bir ödülü var mý?Para,altýn vb.
-----Evet ödül var.Ama eskiden , 80’li yýllara kadar altýn yoktu.Daha çok manevi deðeri olan, 2-3 metrelik keten kumaþtan oluþan bir hediyesi vardý.Biz bu ödüle “Top” deriz.
-----Daha çok köylerde yapýlýyor galiba.Yanýlýyor muyum?
-----Doðrudur.Bizim Gaziantep yöresinde ekol olmuþ 3 ekol var.Bunlar;Dereköylüler,Pekmezler ve Fýstýkçýlardýr.Ýnsanlar yaptýklarý iþe göre isimlendirilmiþtir.Mesela baðcýlýkla uðraþanlara Pekmezci ,fýstýkçýlýkla uðraþanlara ise Fýstýkçý adý verilmiþtir.Böylelikle kimin fýstýkçý kimin pekmezci olduðu anlaþýlýr.Bir fýstýkçý ile pekmezci eþleþtirilir.Ayrýca burada güreþçilerin beslenme tipini de görebiliriz.
Bu arada dükkana giriþ-çýkýþlar olmakta.Recep Pehlivan ara sýra dýþarý çýkýp müþterilere bakýp gelmektedir.Çay faslý gittikçe uzamaða baþlamýþtýr.Soruyorum yine;
------Recep abi, sen Aba güreþine ne zaman baþladýn?
Recep Pehlivan önce derin bir nefes alýyor.Zihninde –belli ki- hýzlý bir tarama yaparak cevaplýyor;
------Benim dedem Ahmet Bakýr, zamanýn meþhur güreþçilerindendi. Memlekette her kes tanýrdý.Yine babam Ahmet Bakýr, en az 30 yýl bilfiil Aba sporunun içinde oldu.Bense 1978 yýlýnda, 18 yaþýnda iken baþladým.25 senedir Aba güreþi yapmaktayým.2004 yýlýnda Antep’te, 2 Hataylý ile 1 Maraþlý’yý yenerek baþaltýný alýp býraktým.
-----Yani aileden güreþçisiniz.
-----Sülaleden abacýyýz.Tabii bizim Akçakent köyü pehlivan yataðýdýr.Biz çocukluktan itibaren her hafta kendi aramýzda bir nevi idman yapardýk.Ýyice öðrenip kuvvetlenince dýþarýdaki pehlivanlarla kapýþýrdýk.Ne günlerdi be!(Duygulanýyor).
------Senin kuþaktan birkaç pehlivan sayar mýsýn?
------Memnuniyetle!Kocatepeli Kýllý Mehmet,Akçakentli Aða Mehmet,Kýzýlcakentli Mýçý Mustafa,Salkýmlý Süleyman Güngör,Kocatepeli Mustafa Palamut aklýma gelen bazý isimler.Tabii ben Recep Bakýr’ý da sayabiliriz.(Gülüþüyoruz).
-----Biraz da Aba güreþinin tekniði hakkýnda konuþalým.Anlatýr mýsýnýz?
-----Hay hay!3 teknik hareket vardýr:
YAN BAÐDA:El atan (aþýran)güreþçi tarafýndan, rakibin yan tarafýndan,sað bacaða yapýlan ayak hareketidir.Yan baðda en etkili tekniklerden biridir.
BOÞA KALDIRMA : En önemli tekniklerden biridir.Aþýrýlan güreþçinin rakibin baðdalarýný etkisiz kýlarak iki bacaðý arasýndan yoklayýp göðüs hizasýna kadar kaldýrýp yere vurduðu oyundur
[IMG]http://www.Nizip.com/gallery/displayimage.php?imageid=475
ÝÇ BAÐDA : Aþýran (el atan) güreþçinin , sað bacaðý ile rakibin sol bacaðýna yapýlan hamlenin adýdýr.
-----Sýklet (kilo) ve gruplar nasýl ayrýlýr?
-----Sýkletler kilo ve yasa göre belirlenir. Sýrasýyla anlatayým;
A-) Yýldýzlar ( 15-16 yaþ )
35-40 kg.- ayak
40-45 kg.- tozkoparan
45-50 kg.- deste
50-55 kg.- küçük orta
55-60 kg.- büyük orta
B) Gençler ( 17-18 yaþ )
45-50 kg.- ayak
50-55 kg.- tozkoparan
55-60 kg,- deste
60-65 kg.- küçük orta
65-70 kg.- orta
70-80 kg.- büyük orta
80-90 kg.- bas altý
Agir siklet- bas
C) Büyükler ( 19 ve üstü )
50-55 kg.- ayak
55-60 kg.- tozkoparan
60-65 kg.- deste
65-70 kg.- küçük orta
70-75 kg.- orta
75-80 kg.- büyük orta
80-90 kg.- bas altý
Aðýr sýklet – baþ