YA BÝR DE KÖR OLSALARDI!
Saðýr ile dilsizin tartýþmasýndan olumlu bir diyalog çýkar mý? Ya da böyle bir diyaloð ’’ne kadar saðlýklý olur’’ diye, hiç düþündünüz mü?
Aslýnda düþünmenize hiç gerek de yok!.. Fikir edinmeniz için, saðýrlýðýn ve dilsizliðin enflasyona uðradýðý günümüz toplumunda onlarý izlemeniz (gözlemeniz) yeterli... Çünkü, þu günlerde sorumlu siyasilerimiz aðýrlaþan ülke sorunlarý karþýsýnda ’kelimenin gerçek anlamýyla’ saðýrlarý ve dilsizleri oynuyorlar; duyarlý olmasý gereken özel, tüzel kurum ve kuruluþlarýmýz ve de tekli, çoklu bireylerimiz de...
Saðýriktidar ( Tek tük de olsa, kendilerine ulaþtýrýlan olumlu eleþtiri ve önerileri,kulaðýnýn tözünde milyon davul çalsanýz duymuyor), dilsiz muhalefet (ne kadar ýkýnýp sýkýnsa da sesini bi türlü geniþ halk kitlelerine duyuramýyor)...
Ýktidar, olaylara ve çözüm taleplerine karþý ne kadar saðýr ise; muhalefet de önermelerinde ve eleþtirilerinde o kadar dilsiz.
Ýktidar da muhalefet de hizmet için deðiþimden(!) yana... Ama, Sen iyi deðiþtiremezsin, ben daha iyi deðiþtiririm’ÝN sidik yarýþýnda’N saðlýklý bir diyaloð çýkar mý? Sosyo-ekonomik, sosyo-politik, sosyo-kültürel sorunlarýmýz ve içimize dýþýmýza göz dikmiþ emperyalist dýþ güçler, deðiþme sürecimizin tamamlanmasýný beklerler mi? Bize opsiyon vermek için!...
Ýktidar ile muhalefet arasýnda ’’neyi ne kadar deðiþtirelim; Önem ve öncelik konusunda ülkenin þu sorununu çözelim’’ noktasýnda askari müþtereklerde anlaþma (lar) saðlanýyor mu?
Sahi, saðýr ile dilsiz nasýl anlaþýrlar; saðýr dilsize, dilsiz saðýra deðiþimi nasýl tarif eder dersiniz!?..
Ýktidar da, muhalefet partileri de KÝT’lerin satýlmasýndan(pardon, özelleþtirilmesinden) yana... Saðýr da, dilsiz de özelci, yani liberal kapitalizmci. Öyle ise sorun ne? Senin adamýn mý (yandaþýn mý, partilin mi, sermayedarýn mý, yabancý sermaye oraðýn mý?), benim adamým mý?.. çatýþmasý, çýkarý ve buna endeksli saðýrlýk ve dilsizlik...
Terörün önlenmesinden, vergi adaletinin saðlanmasýndan, demokratik kurum ve kuruluþlarýn iþlerlik kazanmasýndan, enflasyonun düþmesinden, yatýrýmlarý artmasýndan, iþsizliðin azalmasýndan yana... Saðýr olan iktidar da, dilsiz kalmýþ muhalefette. AMA saðýrlar dilsizlere, dilsizler de saðýrlara kendilerince jest ve mimiklerle baðýra çaðýra ’’sen yapamazsýn, ben daha iyi yaparým’’IN sidik(pardon, çýkar) yarýþýnda. Üstelik bu tür yarýþlarda asla diyaloð olamazýnýn da bilincindeler. Çünkü, sidik yarýþýnda diyaloðun bir adý da ÞÝKEdir.Açýlýmý; danýþýklý döðüþ..
Ülkenin gelecegi için ’’halk genelinin bitergeleri ve sorunlarýnýn halli için neyi ne kadar yapalým!’’ konusunda þike olur mu?
Sahi, dilsiz saðýra nasýl bir danýþýklý döðüþ önerir? Boþ verin!... Sade bir vatandaþ iseniz, siz, yalnýzca ve yalnýzca ekmeðinizin katýðý derdine düþünüz; Onlar nasýl olsa bir yöntemini bulur, anlaþýrlar. Yýrtýlansa deli alinin yakasý olur, sonunda.
Bize ise yalnýzca þükretmek düþer; ya bir de kör olsalardý diye. Yani, ya toplumsal kaderimizi belirleyen siyasilerimiz hem saðýr, hem dilsiz, hem de kör olsalardý düþününüz, nice olurdu halimiz?
Hadi hadi yine iyisiniz!...
Saðýr ve dilsiz ama göz görüyor ya, yine de azdan-çoktan yuvarlanýp gidiyoruz...
23 temmuz 1993 tarihli NÝZÝP Gazetesinde yayýnlanmýþtýr.