<div id="post_message_328"
<div align="center"
<div align="center" MÝLLETLER BÝRLEÞEREK ÝNSAN HAKLARI ÝÇÝN</div
<div align="center" TEMÝNATLAR ARIYORLAR...</div
<div align="center" HALBUKÝ 1400 YIL ÖNCE BU MESAJ VERÝLMÝÞTÝR...</div
</div
[u]EÞÝTLÝK, KARDEÞLÝK, ADALET HAKLARIN KORUNMASI</u
Ýslam peygamberi Allah’a hamd ve sena ederek baþladýðý cihanþümul mesajýnda daha çok umumi bir hitap þekli olan “EY ÝNSANLAR” hitabýný kullanmýþ, Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesinin 1, 2, 7 ve 8. maddelerinde belirtilen eþitlik, kardeþlik, adalet ve haklarýn korunmasý gibi hususlarý þöyle ifade buyurmuþtur:
ÝNSANLAR !
Rabbiniz birdir, babanýz da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarýsýnýz, Adem ise topraktandýr. Allah yanýnda en deðerli olanýnýz, ona en çok saygý göstereninizdir. Arabýn Arap olmayana “Allah’a saygý” ölçüsünden baþka bir üstünlüðü yoktur.”
MÜ’MÝNLER !
Müslüman müslümanýn kardeþidir, böylece bütün Müslümanlar kardeþtir. Din kardeþine ait herhangi bir hakka tecavüz etmek, gönül rýzasý olmadýkça, baþkasý için helal olmaz.
Haksýzlýk yapmayýnýz, haksýzlýða da boyun eðmeyiniz.
Peygamberimiz (s.a.v.) inançtaki tevhidi, fýtrattaki birliði, yani insanlarýn ortak kökeninin topraktan yaratýlan Adem olduðunu hatýrlatarak bütün insanlarýn sonradan ortaya çýkan ýrk, dil, renk, servet gibi farklýlýklara bakýlmaksýzýn bir “ÝNSAN KARDEÞLÝÐÝ” meydana getirdiklerini ve bu suretle de, “ALLAH’A SAYGI” (Takva) ölçüsü dýþýnda herhangi bir üstünlüðe sahip olamayacaklarýný, veciz ve çarpýcý bir þekilde ifade etmiþtir.
Peygamberimiz burada ayrýca hukuka, adalet ve hakkaniyet prensiplerine saygý, haklarýn kötüye kullanýlmamasý ve baþkalarýnýn hürriyetlerine müdahale edilmemesi gerektiðine iþaret ederek, zulüm ve haksýzlýk karþýsýnda direnme hakkýnýn kullanýlmasý ve haksýzlýklarýn önlenmesi lüzumunu belirtmiþtir. Bu itibarla adalet, eþitlik ve hakkaniyet prensiplerinin çiðnendiði toplumlarda barýþ, insan þeref ve haysiyetine saygý , maddi ve manevi kalkýnmadan söz edilemez.
<div align="center"
<div align="center" [u]HAYAT HAKKI, MÜLKÝYET HAKKI, ÞEREF VE HAYSÝYETÝN KORUNMASI</u </div
</div
Ýslam, kiþinin maddi ve manevi varlýðýný bir bütün ve bu dünyada yaþamasýný en tabii bir hak olarak telakki eder.
Nitekim Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesinin 3,12,17. maddelerinde yer alan hayat hakký, mülkiyet hakký, þeref ve haysiyetin korunmasý gibi hususlarý beyanla Allah Resulü þöyle buyurmuþtur:
ÝNSANLAR !
Bu gününüz nasýl mukaddes bir gün, bu ayýnýz nasýl mukaddes bir ay, bu þehriniz nasýl mukaddes bir þehir ise, biliniz ki canlarýnýz, mallarýnýz ve namuslarýnýz da öylece mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuþtur.
ASHABIM !
Sakýn benden sonra eski sapýklýklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayýnýz. Cahiliye devrinde güdülen kan davalarý da tamamen kaldýrýlmýþtýr. Kaldýrdýðým ilk kan davasý Abdulmuttalib’in torunu (amcazadem) Rabia’nýn kan davasýdýr.
Buna göre anarþi ve kargaþa, kan gütme ve intikam alma, can ve mal güvenliðini ortadan kaldýran sapýk cahiliye adetleridir. Ýlk defa kendi aile çevresinden bir kan davasýný ortadan kaldýrmasý da onun eþsiz liderliðinin bir örneðidir. Burada can güvenliði; insanda fýtri bir temayül olan mülkiyet hakký; manevi yönünü bütünleyen namus, þeref ve haysiyetin kutsiyeti ve dokunulmazlýðý ile birlikte ifade edilmiþtir.
<div align="center"
<div align="center" [u]EKNOMÝK VE SOSYAL HAKLAR</u </div
</div
Ýslam ekonomik alanda hayatýn kazanýlmasý için yapýlacak mücadelede herkese fýrsat eþitliði tanýmýþtýr. Ancak üretim, bölüþüm ve tüketim faaliyetlerinin adalet ve eþitlik standartlarýna uygun düþmesi için bunlara bazý sýnýrlar çizmiþtir. Allah Resulünün ekonomik ve sosyal hak ve ödevlere iliþkin açýklamasý þöyledir:
ASHABIM !
Faizin her çeþidi kaldýrýlmýþtýr. Lakin borcunuzun aslýný vermek gerekir. Allah’ýn emri ile faizcilik artýk yasaktýr. Cahiliye devrinden kalma bu çirkin adetin her türlüsü ayaðýmýn altýndadýr. Ýlk kaldýrdýðým faizde Abdulmuttalib’in oðlu (amcam) Abbas’ýn faizidir.
ASHABIM !
Kimin yanýnda bir emanet varsa onu sahibine versin. Hediyeler hediye ile karþýlanýr. Baþkalarýna kefil olan kefaletin mesuliyetini üzerine alýr.
EY ÝNSANLAR !
Allah herkese düþen miras hakkýný Kur’anda bildirmiþtir. Mirasçýlar için ayrýca vasiyetname yapmaya gerek yoktur.
Ýslam, ölenin býraktýðý mal ve haklar üzerinde hak sahibi olan mirasçýlarý ve bunlarýn saklý paylarýný belirtmiþ, varislerin haklarýný korumak ve adaleti gözetmek kaydýyla mal býrakma yolunu açýk tutmuþtur. Ýslam Hukuku, baþka mirasçýlar bulunsa dahi, eþi mirastan mahrum etmediði gibi, oðul ve torun bulunmasýna raðmen, ana ve babayý da mirastan mahrum etmemiþtir.
Diðer taraftan Resulullah’ýn, toplum iliþkilerinde güven duygusunun hakim olmasýna iþaret ederek emanetleri sahibine verilmesini, kefilin kefaletinden sorumlu bulunduðunu ve hediyelerin karþýlýklý olduðunu beyan etmiþtir.
<div align="center"
<div align="center" [u]KADIN HAKLARI VE AÝLE</u </div
</div
Evrensel Beyannamenin 16. maddesinde düzenlenen evlilik ve aile konusunda cihan peygamberi þöyle buyuruyor:
ÝNSANLAR !
Kadýnlarýn haklarýný gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanýzý tavsiye ederim. Siz kadýnlarý Allah’ýn emaneti olarak aldýnýz; onlarýn namuslarýný ve iffetlerini Allah adýna söz vererek helal edindiniz. Sizin kadýnlar üzerinde haklarýnýz, onlarýnda sizin üzerinizde haklarý vardýr. Sizin kadýnlar üzerindeki hakkýnýz, kadýnlarýnýzýn aile þerefini, sizin hoþlanmadýðýnýz hiç kimseye çiðnetmemesidir.
Kadýnlarýnýzýn da sizin üzerinizde haklarý, örf ve adete göre, onlarýn her türlü yiyecek, giyecek ve ihtiyaçlarýný karþýlamanýzdýr. Onlar sizin haklarýnýza riayet etsinler . Siz de onlara nezaketle muamele edin. Bir kadýnýn, kocasýnýn izni olmadýkça onun malýndan bir þeyi baþkasýna vermesi helal olmaz. Çocuk kimin nikahý altýnda doðmuþ ise ona aittir ve zina suçunu iþleyen kiþi, çocuk üzerinde hak iddia edemez; Bütün bunlarýn hesabýný Allah görecektir.
Ýslam, insanlarýn mutluluðu, saðlýklý nesiller yetiþtirilerek insanlýðýn bekasý için evlilik baðýnýn, “Nikah” müessesesinin gerekliliðini ve kutsiyetini ifade etmiþ; kadýn erkek iliþkilerine ait hükümlerin en ayrýntýlý noktalarýna kadar belirterek, kadýný toplumda bulunmasý gerektiði þerefli konuma oturtmuþtur.
[u]GÖREV SORUMLULUK</u
Allah Resulü, Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesinin 29. maddesinde yer alan ödev ve sorumluluða dair þöyle buyurmuþtur:
ASHABIM !
Yarýn Rabbýnýza kavuþacaksýnýz ve bugünkü hal ve hareketinizden muhakkak hesaba çekileceksiniz.
Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakký vardýr.
EY ÝNSANLAR !
Her suç iþleyen kendi suçundan bizzat sorumludur. Hiçbir suçlunun iþlediði suçun cezasýný evladý çekmez. Hiçbir evladýn suçundan da babasý sorumlu tutulamaz.
MÜMÝNLER !
Size bir emanet býrakýyorum ki, ona sýký sarýldýkça yolunuzu hiç þaþýrmazsýnýz. O emanet Allah’ýn kitabý Kur’andýr.
Ýslam, kiþinin vücut, akýl ve ruh saðlýðýnýn korunmasý gerektiðini belirterek, en baþta kiþinin kendi maddi ve manevi varlýðýna zarar veren kötü davranýþlardan içki, ********** ve benzeri zararlý alýþkanlýklardan kaçýnmasý gerektiðini ifade etmiþtir.
Hz. Peygamber bugün, T.C. anayasasý dahil, çaðdaþ anayasa ve hukuk sistemlerinin temel prensiplerinden olan “Ceza sorumluluðunun þahsililiði” prensibini ifade ederek, kim suç iþlemiþ ise ona ceza verileceðini, cezalarýn suçsuz olan baba, oðul veya yakýnlara teþmil edilemeyeceðini açýkça belirtmiþtir.
Allah Resulü “Her hal ve hareketinizden hesaba çekileceksiniz” sözleri ile de Ýslami prensiplerin manevi müeyyidelerine, ahlaki ve uhrevi boyutuna dikkat çekmektedir.
[u]SONUÇ</u
Ýslam’da insan haklarý ve temek hürriyetler, Kur’an ayetleri ve Allah Resulünün açýklama ve uygulamalarý ile belirlenmiþ olup Asr-ý Saadetten bu yana 14 asýrlýk bir geçmiþe sahiptir. Batýda ise insan haklarý yüzyýllar süren mücadeleler sonucu elde edilmiþ ve Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesi’nin Birleþmiþ Milletler Genel Kurulunca 1948 yýlýnda kabul edilmesiyle Ýnsan Haklarý uluslar arasý nitelik kazanmýþtýr.
Peygamberimiz (s.a.v.)’in insan hak ve hürriyetlerinin temelleri olan eþitlik, kardeþlik, hürriyet, adalet, hakkaniyet, can güvenliði, mülkiyet hakký, þeref ve haysiyetin korunmasý, aile ve kadýn haklarý, görev, sorumluluk ve diðer ekonomik ve sosyal haklarý vurguladýðý “VEDA HUTBESÝ”, insanlýk tarihinin günümüzdeki anlamý ile ilk Ýnsan Haklarý Beyannamesi niteliðindedir.
Batýda daha çok hak ve hürriyetler üzerinde durulup, hürriyetlerin alabildiðince geniþletilmesi savunulurken, Ýslam, görev ve sorumluluklara da dikkat çekmiþ ve þahsi yarardan çok içtimai yararý üstün tutmuþ, ferdi hürriyetin toplum yararýna hizmet ettiði sürece var olduðunu belirtmiþtir.
<div align="right"
<div align="right" Muvaffakiyet Allah’tandýr.</div
</div
Ýbrahim Halil ERDOÐAN
Gaziantep Merkez Vaizi
1998
<div align="center"
<div align="center" -SON-</div
<div align="center"
VEDA HUTBESÝ</div
</div
ÝNSANLAR !
Rabbiniz birdir, babanýz da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarýsýnýz, Adem ise topraktandýr. Allah yanýnda en deðerli olanýnýz, ona en çok saygý göstereninizdir. Arabýn Arap olmayana “Allah’a saygý” ölçüsünden baþka bir üstünlüðü yoktur.”
MÜ’MÝNLER ! Müslüman müslümanýn kardeþidir, böylece bütün Müslümanlar kardeþtir. Din kardeþine ait herhangi bir hakka tecavüz etmek, gönül rýzasý olmadýkça, baþkasý için helal olmaz.
Haksýzlýk yapmayýnýz, haksýzlýða da boyun eðmeyiniz.
ÝNSANLAR ! Bu gününüz nasýl mukaddes bir gün, bu ayýnýz nasýl mukaddes bir ay, bu þehriniz nasýl mukaddes bir þehir ise, biliniz ki canlarýnýz, mallarýnýz ve namuslarýnýz da öylece mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuþtur.
ASHABIM ! Sakýn benden sonra eski sapýklýklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayýnýz. Cahiliye devrinde güdülen kan davalarý da tamamen kaldýrýlmýþtýr. Kaldýrdýðým ilk kan davasý Abdulmuttalib’in torunu (amcazadem) Rabia’nýn kan davasýdýr.
ASHABIM !
Faizin her çeþidi kaldýrýlmýþtýr. Lakin borcunuzun aslýný vermek gerekir. Allah’ýn emri ile faizcilik artýk yasaktýr. Cahiliye devrinden kalma bu çirkin adetin her türlüsü ayaðýmýn altýndadýr. Ýlk kaldýrdýðým faizde Abdulmuttalib’in oðlu (amcam) Abbas’ýn faizidir.
ASHABIM ! Kimin yanýnda bir emanet varsa onu sahibine versin. Hediyeler hediye ile karþýlanýr. Baþkalarýna kefil olan kefaletin mesuliyetini üzerine alýr.
EY ÝNSANLAR !
Allah herkese düþen miras hakkýný Kur’anda bildirmiþtir. Mirasçýlar için ayrýca vasiyetname yapmaya gerek yoktur.
ÝNSANLAR ! Kadýnlarýn haklarýný gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanýzý tavsiye ederim. Siz kadýnlarý Allah’ýn emaneti olarak aldýnýz; onlarýn namuslarýný ve iffetlerini Allah adýna söz vererek helal edindiniz. Sizin kadýnlar üzerinde haklarýnýz, onlarýnda sizin üzerinizde haklarý vardýr. Sizin kadýnlar üzerindeki hakkýnýz, kadýnlarýnýzýn aile þerefini, sizin hoþlanmadýðýnýz hiç kimseye çiðnetmemesidir.
Kadýnlarýnýzýn da sizin üzerinizde haklarý, örf ve adete göre, onlarýn her türlü yiyecek, giyecek ve ihtiyaçlarýný karþýlamanýzdýr. Onlar sizin haklarýnýza riayet etsinler . Siz de onlara nezaketle muamele edin. Bir kadýnýn, kocasýnýn izni olmadýkça onun malýndan bir þeyi baþkasýna vermesi helal olmaz. Çocuk kimin nikahý altýnda doðmuþ ise ona aittir ve zina suçunu iþleyen kiþi, çocuk üzerinde hak iddia edemez; Bütün bunlarýn hesabýný Allah görecektir.
ASHABIM ! Yarýn Rabbýnýza kavuþacaksýnýz ve bugünkü hal ve hareketinizden muhakkak hesaba çekileceksiniz.
Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakký vardýr.
EY ÝNSANLAR ! Her suç iþleyen kendi suçundan bizzat sorumludur. Hiçbir suçlunun iþlediði suçun cezasýný evladý çekmez. Hiçbir evladýn suçundan da babasý sorumlu tutulamaz.
MÜMÝNLER ! Size bir emanet býrakýyorum ki, ona sýký sarýldýkça yolunuzu hiç þaþýrmazsýnýz. O emanet Allah’ýn kitabý Kur’andýr."
Hz. Muhammed (s.a.v.)</div