Bugün bazý araþtýrmalar için kütüphaneye gittim hay gitmez olaydým .Dik merdivenleri tirmanýpta bitiþine sevinemeden genzi yakan insaný neye uðradýðýný þaþýrtan bir içki kokusuyla karþýlaþtým ki anlatamam sabah saatleriydi,kimbu akþamdan kalmalar diye içimden geçirmeden,otelin yýlýnýkkapý gözüme iliþti.Kendimi kütüphaneye zor atým kütüphanenin içine doðru ilerledikçe koku hükmünü yitiriyordu..
Ýçerde dost canlýsý görevli Vedat beyde durumun farkýnda ve rahatsýz,elinden birþey gelmiyor.O arada küçük bir odaya sokulmuþ iki masayý dolduran ÖSS ye yazýrlanan gençlerin hem küçük ve pek sýcak olmayan odalarýna ,hemde o içki kokusuna maruz kaldýklarýna önce kendim adýna sonrada Nizip’i sevenler adýna gerçekten üzüldüm....
Bir düþünelim içkinin olduðu yerde ne olmazki?.
Kütüphanemizi içki kokmayan kendineyakýþýr bir yerde görmek istemezmiyiz?.
Öyeyse ne duruyoruz?.